Carlos Santana’nın 1990 İstanbul Konseri İçin VIP Bilet Verdiği Boyacı Çocuklara Dair Anlatı (Tamamen) Doğrulanamıyor

 

20 Temmuz 1947 doğumlu Meksikalı gitarist ve söz yazarı Carlos Augusto Alves Santana’nın 1990 İstanbul Konseri esnasında yaşandığı iddia olunan hadiseyi konu edineceğiz…

“Santana’nın İstanbul Konseri ve Boyacı Roman Çocuklarla Muhteşem Anısı” başlığıyla çeşitli internet sitelerinde ve sosyal medya platformlarında (silsile şeklinde temsili görseller eşliğinde) paylaşılan “hikâye” şu şekilde

“1989 yılının sonu 1990’ların başı. Dünyaca ünlü bir gitar virtüözü Carlos Santana, İstanbul’da bir konser verecekti. Tüm hazırlıklar tamamlanmıştı. Carlos Santana hayatında ilk defa Türkiye’ye ,İstanbul’a gelir.

 

İlk gün serbest bir şekilde İstanbul’un eski ve tarihi sokaklarını dolaşmak ister. Yanına da İstanbul’u bilen bir rehber verilir. Sultanahmet, Ayasofya derken Carlos Santana hem dinlensin hem de bir Türk kahvesi içsin diye bir çay bahçesine otururlar.

 

Ancak o kadar gezmelerine rağmen Carlos Santana’yı hiç kimse tanımaz İstanbul’da, ne bir resim ne de bir imza. Santana bu durumdan memnun çünkü böyle kompleksleri yok.

 

Birden çay bahçesinin önünden geçmekte olan boyacı Roman çocuklar bağırmaya başlıyorlar: “Heyy !.. Hello Santana! Welcome İstanbul! I love you Santana!..”

 

Çay bahçesindeki görevliler kesin bağırmayı, dağılın, müşterileri rahatsız etmeyin diye boyacı çocukları tersliyorlar.

 

Santana ise rehberine; “Çocukları içeri alın, konuşmak istiyorum.” diyor. Rehber garsona durumu anlatıyor ve bir şekilde çocukları içeri aldırıyor. Boyacı Roman çocuklar sandıklarıyla beraber dalıyorlar çay bahçesine…

 

Rehber söylediklerine tercüman oluyor, başlıyorlar Santana’yla sohbete Diyorlar ki, “Sen dünyanın en büyük gitar ustalarındansın. Senin çizmelerini boyayalım, kıyağımız olsun, beş kuruş istemeyiz..” Santana çok mutlu oluyor, hem de çok şaşırıyor…

 

Çocuklara gazoz, kola ısmarlıyor. Sonra da soruyor: “Geldiğimden beri beni İstanbul’da kimse tanımadı. Peki bu çocuklar beni nasıl tanıdı?..” Çocuklar anlatıyorlar: “Biz boya yaparken bazı müşteriler gazete okur. Fırça sallarken arada gazetelere de bakıyoruz tabii.

 

Resmini orada gördük. ‘Dünya Yıldızı Santana İstanbul’a Geliyor’ yazıyordu, oradan tanıdık seni.” Ayakkabılara boya yapıyor çocuklar. Carlos Santana para vermek istiyor ama çocuklar almıyor. Santana; “Peki o zaman yarın konserim var gelmek ister misiniz?” diyor.

 

Çocuklar deli oluyor. “Hem de çok isteriz Santana. Sen delikanlı adamsın!..” Rehberden ikişer kişilik davetiyelerden alıyor, çocuklara veriyor. Kardeşiniz varsa yanınızda getirebilirsiniz, diyor.

 

Ertesi akşam Açıkhava’da müthiş bir izdiham var. Roman çocuklar ellerinde davetiyelerle konsere geliyorlar. Ana kapıdan giremiyorlar, çünkü Santana misafirlerine VIP davetiye vermiş, çocuklar nereden bilsin, VIP kapısına gelince kıyamet kopuyor…

 

“Kimden çaldınız lan bu davetiyeleri ?” Çocuklar, “Biz kimseden çalmadık abey, biz Santana’nın misafirleriyiz, o verdi bunları bize…’’ deyince, ‘’Hadi ulan!’’ diyerek ve sille tokat tartaklayarak çocukların ellerinden davetiyeleri alıp kapıdan kovuyorlar.

 

Santana’nın VIP misafirleri pes etmiyor… Sanatçıların arka giriş kapısını buluyorlar. Orada da aynı muamele tabii: “Hadi yürüyün lan!..” Çocuklar asla pes etmiyor. “Santanaaa ! Santanaaa !.. Help.. Help !..” diye hep bir ağızdan basıyorlar feryadı.

 

Bir şekilde rehbere haber gidiyor, o da gidip durumu Santana’ya anlatıyor. Sonra da rehber gidiyor, çocukları alıp kulise, Santana’nın yanına getiriyor. Salya sümük, gözyaşları içinde başlarına geleni anlatıyorlar.

 

Santana çok üzülüyor ve sinirleniyor: “Misafirlerim alın ve yerlerine oturtun.”

 

Boyacı Roman çocuklar rehberle beraber sahne kenarından seyircinin arasına iniyorlar.

 

Büyük sorun oluyor… Çocukların yerlerine çoktan birileri oturmuş bile.

 

Vali yardımcısının kızı, damadı… Belediye’den falancanın bacanağı, filancanın eltisi, görümcesi.. “Biz protokolüz kardeşim, kalkmıyoruz !” diyorlar.

 

Dakikalar geçiyor ama sorun çözülemiyor. Sonunda merdiven basamaklarına minder koyulup Santana’nın VIP misafirlerini oraya oturtuyorlar. Rehber tekrar Santana’ya gidiyor ve olanları anlatıyor. Sanatçı diyor ki, “Git onlara söyle, benim misafirlerime kimse saygısızlık yapamaz… Eğer sahneye çıktığımda çocukları en ön sırada, koltuklarda görmezsem tek bir nota çalmam.

 

Sahneye çıkarım, olayı anlatır, veda eder giderim. Tazminat falan da umurumda değil, bedeli ne olursa olsun öderim.” Konserin başlaması lazım , alkışlar, ıslıklar başlıyor. Ve işler karışıyor. VIP bölümünde bir kargaşa var… Bu defa görevliler durumun vahametinin farkında.

 

Çocukların koltuklarına çöken baldız, bacanak, elti, görümce ve de enişte… Tek tek koltuklardan kaldırılıyorlar. En ön orta protokol koltuklarına Santana’nın VIP misafirleri olan Roman çocuklar oturuyorlar…

 

Arkaya “tamam” diye haber gidiyor, ışıklar açılıyor, sahne aydınlanıyor ve Carlos Santana sahneye çıkıyor…

 

Yer yerinden oynuyor.

 

İlk iş olarak ön tarafa bakıyor, misafirleri yerinde mi diye… Çocukları görüyor, bakıyor ki herkes mutlu…

 

Başparmağını yukarı doğru çevirip VIP misafirlerine bir OK çektikten sonra ellerini gitarına götürüyor ve böylece konser nihayet başlıyor.

 

Viva Santana!..”

 

https://www.youtube.com/watch?v=KIRGhhcWu4s

 

Paylaşılan “hikâye”nin kaynağı Zafer Algöz.

Zafer Algöz, Kafa dergisinin 2015 Ocak ayı sayısındaki “Viva Santana” başlıklı yazısında ve Haşırt Dı Bilekbord adlı kitabında (İnkılap Yayınevi. 2017. Sf: 51) bu anlatıyı aktarmıştı.

Santana’nın 1988 yılında çıkardığı derleme albümü “Viva Santana” ile aynı başlığı taşıyan söz konusu yazı metni şu şekildeydi:

 

1989’da İstanbul’daki ilk Carlos Santana konserinde protokolde devlet büyükleri yerine Roman boyacı çocuklar oturuyordu…

Carlos Santana İstanbul’a geliyor, alanda karşılıyorlar ve kalacağı otele götürüyorlar. Yanına her konuda rehberlik yapacak bir genç kardeşimiz görevlendiriliyor. İlk gün serbest. Akşama doğru basın toplantısı var. Dinlenmek yerine ,“Çıkalım akşama kadar vakit var İstanbul’u gezelim” diyor. Kapalıçarşı, Ayasofya, Sultanahmet derken Santana güzel bir çay bahçesi görüyor. Şurada oturup biraz dinlenelim bir “Türk kahvesi” içelim diyor. O ana kadar koca Santana’yı koca İstanbul’da bir Allah’ın kulu tanımıyor. Kimse resimdi, imzaydı diye taciz etmiyor. Üstad son derce mutlu bu durumdan…Rehberle sohbet ediyorlar, kahveleri söylüyorlar. Birden çay bahçesinin önünden geçen ayakkabı boyacısı Roman çocuklar onu tanıyorlar, “Hey Santana! Welcome İstanbul! I love you Santana…!” Çay bahçesinin garsonları ,”Girmeyin lan!” Santana rehbere diyor ki, “Çocukları çağır gelsinler, ben gelmelerini istiyorum”. Rehber gidip garsonlara, “Aman ağabeyler adam dünya starı herkese rezil oluruz, boyacıları yanına istiyor, bırakın gelsinler”. Çaresiz izin veriyorlar. Roman boyacı çocuklar sandıkları ile beraber dalıyorlar çay bahçesine…Rehber aracılığıyla başlıyorlar sohbete. Diyorlar ki, “Sen dünyanın en büyük gitar ustalarındansın, senin çizmelerini boyayalım hem de 5 kuruş para istemiyoruz.” Santana hem şaşırıyor hem de mutlu oluyor. Çocuklara meşrubat ikram ediyor ve soruyor tabii, “Koca İstanbul’da beni kimse tanımadı. Peki bu çocuklar nereden tanıyorlar?” Çocuklar anlatıyorlar: Biz boya yaparken bazı müşteriler gazete okurlar. Fırça sallarken arada gazetelere biz de bakıyoruz. Orada gördük resmini, “Dünya yıldızı Santana İstanbul’a geliyor” diye yazıyordu oradan tanıdık seni. Çizmelere boya cila yapılıyor… Santana para vermek istiyor. Roman boyacılar kabul etmiyorlar. “peki” diyor Santana, “Beni dinlemek ister misiniz? “Çocuklar deli oluyorlar. “Hem de çok isteriz Santana, sen delikanlı adamsın.” Yanındaki rehberden konser davetiyesi istiyor Santana ve çocuklara ikişer kişilik davetiye veriyor. Çocuklar çok mutlu tabanları kıçlarına vurarak çıkıyorlar çay bahçesinden…Ertesi akşam açık havaya konsere geliyorlar ellerinde VIP davetiyelerle…Ana giriş kapısından VIP girişine gönderiyorlar çocukları, girişiniz oradan diye. Roman boyacılar VIP kapısına gelince kıyamet kopuyor: Kimden çaldınız lan bu davetiyeleri? “Çocuklar “Biz Santana’nın misafirleriyiz o verdi” diyor.“Hassiktirin oradan ne yalan söylüyorsunuz!” diyerek…Ve de sille tokat girişerek ellerinden davetiyeleri alıp kapıdan kovuyorlar ama Santana’nın VIP misafirleri pes etmiyor. Sanatçıların arka sahne giriş kapısını buluyorlar. Orada yine aynı muamele tabi…“Defolun lan buradan hadi yürüyün!” Çocuklar feryadı basıyorlar koro halinde…”SANTANAAAAAA…SANTANAAAAA…Help.. Help! “Koca Santana kuliste onca bağrışmaları hayranlık sanıyor ama bakıyor ki bu feryadlar  pek hayranlığa benzemiyor. “Ne oluyor bakın öğrenin “diyor. Konu anlaşılınca rehber çocukları alıp kulise yanına getiriyor. Çocuklar salya sümük gözyaşları içinde başlarına gelenleri bir bir anlatıyorlar. Santana çok üzülüyor ve sinirleniyor. Yardımcı rehbere diyor ki, “Misafirlerimi sahne kenarından içeriye sok ve yerlerine oturt. “Roman boyacı çocuklar rehberle beraber seyirci tarafına geçiyor. Konserin başlamasına az bir süre var. Üstelik çocukların yerine çoktan başkaları çökmüş bile. Vali yardımcısının kızı, damadı….Belediyeden falancanın görümcesi…Filancanın görümcesi …Filancanın bacanağı.. “Biz protokolüz kardeşim, kalkmıyoruz” diyorlar. Görevliler de korkudan bir şey diyemiyorlar tabi. Roman çocuklar kıçlarının altına birer karton verilerek sıkış tepiş merdiven basamaklarına oturtuluyor. Rehber çaresiz tekrar sahne tarafına geliyor ve Santana’ya durumu anlatıyor. Konserin başlaması lazım. Başlamıyor bir türlü. Alkışlar, ıslıklar…Ortada Santana falan yok tabi. Rehbere diyor ki: “Misafirlerime kimse böyle bir saygısızlık yapamaz! Git onlara söyle eğer sahneye çıktığımda Roman boyacıları protokolde görmezsem tek bir nota bile çalmam! Sahneye çıkarım olayı anlatırım ve veda eder giderim. Bedeli ne olursa olsun.” Haydaa işler iyice karışıyor. Bu kez görevliler daha kararlı bir biçimde aşağıya gidiyor. Çocukların yerlerini gasp etmiş olan baldız, enişte, bacanak, görümce kim varsa tek tek kaldırılıyor. En ön orta protokol koltuklarına Santana’nın VIP misafirleri Roman çocuklar tek tek oturtuluyor. Veee beklenen an geliyor. Santana sahneye çıkıyor. Alkış kıyamet, yer yerinden oynuyor. İlk iş olarak ön sıralara bakıyor misafirleri orada mı diye. Çocukları görüyor, onlarla selamlaşıyor. Baş parmağını havaya çevirip her şey OK mi? diye işaretleşiyor. Daha sonrasında ise o sihirli parmaklar gitarın tellerine gömülüyor. Açık havada sanki gitardan binlerce güvercin çıkıyor. Uçuyor uçuyor. Santana’nın misafirleri Roman çocukların üstünde sortiler yapıyorlar. Onun içindir ki Santana gibilere sanatçı, virtüöz ve hepsinden önemlisi ADAM diyorlar .Gerçekten büyüksün ! VIVA SANTANA…

 

zafer algöz viva santana

 

Carlos Santana İstanbul’da 1989 yılında değil 25 ve 26 Haziran 1990 tarihlerinde 2 konser vermişti (Hikâyeyi Zafer Algöz 1989 yılında geçiyormuş gibi aktarmış. Bu hikâyeyi paylaşan diğer isimlerin neredeyse tamamı da aynı hataya düşmüş).

 

carlos santana konser bileti
Görsel: Nerde Çekildi

 

Santana’nın 25 Haziran 1990 tarihindeki İstanbul konserinin kayıtlarına erişmek mümkün. 25 Haziran 1990 günü verdiği konserin başlangıç bölümünde hikâyede aktarıldığı gibi bir durumun yaşanmadığı görülüyor. Ancak bu durum, 26 Haziran günkü konser kayıtlarına erişemediğimiz için Santana ve boyacı çocuklarla ilgili anlatıyı çürütmek adına yeterli değil.

 

 

Bahse konu konser kaydının devamı izlendiğinde (1:04:45’ten itibaren) Santana’nın bir çocuğu işaret ettiği, sahneye çıkan çocuğun zilli tef ile Santana’ya eşlik ettiği görülebiliyor. Santana’ya eşlik eden bu çocuğun hikâye kahramanı boyacı çocuklardan biri olduğunu öne sürenler olsa da sahneye çıkan çocuğun kılık kıyafeti ve tavırları bu iddiayı doğrular nitelikte değil.

 

carlos santana konser çocuk

 

Murat Beşer, soL Gazete’deki “Laterna Bülent” başlıklı 5 Mart 2016 tarihli yazısında bu durumu şöyle aktarmıştı:

“Tarih 25 Haziran 1990, Açık Hava’da iki gün üst üste Santana konseri vardı. En önden seyredenler arasında Murat Ertel, Zeynep Oral, Adnan Hoca gibi değişik renklerden simalar göze çarpıyor.

 

Konserin sonlarına doğru kendinden geçmiş herkes, azılı hayranlar sahnenin önündeki çukura doluşmuş, dans ediyordu. Kısa bir göz temasıyla gerçekleşti her şey; Santana 10 yaşındaki çocuğun sahneye gönderilmesini işaret etti. Laterna Bülent, Deniz’i koltuk altlarından tuttuğu gibi kaldırdı. Elbirliği ile karga tulumba taşındı çocuk. Santana, Armando Peraza’nın perküsyon setinden kaptığı gibi çocuğun eline tutuşturuverdi tefi, orkestranın çalmakta olduğu “Jingo” eşliğinde.”

 

Ancak, Santana’nın konserde ağırladığı boyacı çocuklara kötü muamele uygulandığını, Santana’nın konsere çıkmama tehdidinde bulunduğunu doğrulayabilecek (belge, haber, fotoğraf ya da şahitlik gibi) bir bulgu mevcut değil.

Gazete arşivlerini taradığımızda bu yönde bir habere rastlayamıyoruz.

Ancak Milliyet Gazetesinde 29 Haziran 1990 günü Kültür/Sanat bölümünde 12. sayfada “Festivalden Notlar” başlığıyla yayımlanan haberde Santana’nın kendisine ayrılan kontenjanı Kapalıçarşı’da tanıştığı ayakkabı boyacısı çocuklara tahsis ettiği, çocukların konser alanına geldiği zaman kendilerine kimin davetlisi olduklarının sorulduğu aktarılmış:

“Festivalden notlar

Santana’nın kişisel protokolü çok ilginçti, ayakkabı boyacıları ve komilerden oluşuyordu. 

Her festivalde olduğu gibi gerçek festival, İstanbul’da da çoğu kez sahne önünde ve arkasında yaşanıyor. Carlos Santana konseri inanılmaz bir coşkuyla yaşandı. Binlerce genç, hatta Santana hiç de heavy metal müzik yapmadığı halde, heavciler falan çılgınca eğlendiler. Ama en eğlenceli olan bizce Santana’nın kendine ayrılan 40 kişilik kontenjan içinde çağırdığı davetlileri. Birçok ünlü yabancı sanatçı gibi Santana’nın da İstanbul’da pek arkadaşı olmadığı için kontenjanını Kapalıçarşı’da tanıştığı ayakkabı boyacısı çocuklara, kaldığı otelin komilerine, halıcı tezgahtarlarına vermiş. Çarşamba akşamı bazı yüzleri, elleri kararmış küçük çocuklar davetiye kapısına yönelince, vakıf yetkilileri biraz da durumu tahmin edip sordular: ‘Siz kimin davetlisisiniz?’ çocuklar ‘pihmalyon’larını bulmuş küçük prensler edasıyla cevap verdiler: ‘Carlos’un'”

 

carlos santana konseri haber

carlos santana konseri davetlileri

 

Konser öncesinde VIP bölümünde kargaşa yaşandığı, Santana’nın boyacı çocuklar nedeniyle konsere çıkmama tehdidinde bulunduğu, yetkililerin Santana’nın talebini yerine getirdiği gibi bir hadisenin yaşandığına dair bir şahitliğe rastlayamıyoruz.

Carlos Santana’ya İstanbul Konseri sürecinde rehberlik ettiğini belirten (Türkiye Eğlence Sektörü Derneği (TESDER) Yönetim Kurulu Başkanı ve The Partners Ajans Başkanı) Fırat Kasapoğlu da iddianın gerçeği yansıtmadığını belirtmişti:

“Ne güzel olurdu hikaye gerçek olsaydı. Bir kaç defa çıktı bu hikaye karşıma çok hoş ama maalesef gerçek değil. Nereden mi biliyorum hikayedeki yanına verilen rehber karakteri benim de ondan. Sevgiler.”

 

fırsat kasapoğlu carlos santana

 

Santana’nın konserini izlediğini belirten sosyal medya kullanıcılarının aksi yönde beyanda bulunduğu görülebiliyor:

 

“Hikaye çok güzel de konseri en ön sıradan izleyen biri olarak o çocukları hiç hatırlamıyorum 😱 Biz öğrenci biletimizle epey arka sıralarda oturuyorduk. Arkadaşım ön sıra boş haydi oraya geçelim dedi. Geçtik ve bizi kaldıran kimse olmamıştı. Santana’yı en önden izlemiştik 🎼😍❤️”

 

Santana’nın İstanbul Konserine dair anlatılan hikâyeyi araştıran gazeteci Metin Cihan bulgularını şu silsilede paylaşmıştı:

santana’nın istanbul konserinde boyacı çocuklarla hikayesini okuyunca yaşanmış mıdır diye merak ettim (evet işsizlik) teyit etmeye çalışırken haber küpürleri buldum video buldum yeni insanlar tanıdım nostaljk anlar yaşadım size de anlatayım bari işe yarasın+

 

ilk kez denk geldiğim bu hikayenin daha önce birçok yerde aynı anlatımla yazılmış olduğunu gördüm geriye giderek kaynağı buldum kafa dergisi ocak 2015 sayısındaki viva santana yazısıymış yazar zafer algöz 2017de yazıyı “haşırt dı bilekboard” kitabına koyunca asıl o zaman yayılmış

 

 

santana ve boyacı çocuklar arasında anlatılan şeyler yaşanmış mıdır santana’nın bunu yapabilecek biri olduğunu ilgili haberlerden anlayabiliyoruz hakkaten özel davetiyelerini işçi çocuklara dağıtıyormuş

 

ama sahneye geç çıktığı protestolar olduğu çocuklara bakıp büyükbaşlara tamam işareti yaptığı söyleniyor bunlar süs ve abartı olabilir videosu var 21.30 diye duyurulan konsere 21.38de çıkmış (8 dknın lafı olmaz) ve muhtemelen bahsedilen şeyler yaşanmamış

 

Santana’nın menajeri de konuya ilişkin teyit talebini içeren iletimize bir geri dönüş yapmadı…

Zafer Algöz’den aktardığı anlatıya dair kaynağını paylaşmasını talep etmiştik. Ancak, tarafımıza bir geri bildirimde bulunmadı.

 

 

 

Ezcümle, mevcut bilgiler ışığında “dünyaca ünlü gitarist Santana’nın İstanbul Konseri öncesinde boyacı roman çocuklarla muhteşem anısı” başlığıyla sunulan anlatının içinde kısmen gerçek kısmen (bol dram soslu) kurgu içeren bir “HİKÂYE” olduğu söylenebilir…

 

* Kapak görseli: Santana.com

Yorumunuzu yazınız...