Malumatfuruş
  • Doğrulama / Yanlışlama
  • İnceleme
  • Doğrulama Teknikleri
  • Bizden
  • Anasayfa
  • Hakkında
  • Tüm Yazılar
  • Köşe Yazarları
  • Köşe Yazarlığı
  • Şehir Efsaneleri
  • İletişim
Malumatfuruş
  • Doğrulama / Yanlışlama
  • İnceleme
  • Doğrulama Teknikleri
  • Bizden
Doğrulama / Yanlışlama

Broken Hill Saldırısının Türkler Tarafından Gerçekleştirildiği İddiası

Yazar: malumatfurus 16 Mayıs 2016
Yazar: malumatfurus 16 Mayıs 2016 0 yorum

Broken Hill Saldırısının Türkler Tarafından Gerçekleştirildiği İddiası Doğru Değil

Broken Hill Saldırısını gerçekleştiren Gül Muhammed ve Molla Abdullah Türk asıllı değillerdi. Kaynaklarda Türk asıllı olduklarına dair atıf yoktur. Tam aksine, Avustralya’nın I. Dünya Savaşı’na müdahiliyetinin güçlendirilmesi için Gül Muhammed ve Molla Abdullah adlı 2 Afgan’ın Türk olarak lanse edildiği iddia edilmektedir.

 

“Bir Kahramanlık Hikayesi; Avustralya’ya Savaş Açan İki Osmanlı Askeri” manşetiyle paylaşılan; halbuki savaşla yakından uzaktan alâkası olmayan sivillerin canına kıyan 2 Afgan’ın hikâyesi…

Avustralya’nın New South Wales eyaletine bağlı Broken Hill kasabasında 1 Ocak 1915 tarihinde meydana gelen ve saldırgan olduğu iddia edilen iki Afgan dahil 6 kişinin ölümü ile sonuçlanan bilinen “piknik treni saldırısı” “Broken Hill Vakası” ya da “Broken Hill Saldırısı” olarak anılmaktadır.

Gül Muhammed ve Molla Abdullah adlı kişi 1 Ocak 1915 günü içinde kadın, erkek ve çocukların bulunduğu yaklaşık 1200 kişiyi taşıyan yeni yıl piknik trenine silahlı saldırıda bulunmuştu. Saldırı neticesinde trende bulunan 4 kişi ölmüş 7 kişi de yaralanmıştı. Saldırının akabinde failler Gül Muhammed ve Molla Abdullah Broken Hill kasabası yakınlarındaki kayalıklarda çıkan çatışma sonucunda öldürülmüştü.

Saldırıyı gerçekleştiren Gül Muhammed ve Molla Abdullah’ın Türk olduğu Broken Hill Olayına dair en yaygın bilinen yanlış bilgi. Molla Abdullah ve Gül Muhammet Türk asıllı değillerdi. Yanlarında taşıdıkları Türk bayrağı nedeniyle önceleri Türk sanılmışlar, ancak daha sonra gerçek kimlikleri ortaya çıkarılmıştır.

Broken Hill Tarih Kurumu üyesi Gordon Densie, aslında saldırıyı gerçekleştirdiği iddia edilen kişilerin Afgan bile olmadığını, birinin dondurma satarak geçimini sağladığını, diğerinin ise bölgenin tek camisinin imamı olduğunu ve bu kişilerin Hindistanlı olduklarını ileri sürmüştür.  Kaynaklarda Türk asıllı olduklarına dair atıf yoktur. Tam aksine, Avustralya’nın I. Dünya Savaşı’na müdahiliyetinin güçlendirilmesi için Gül Muhammed ve Molla Abdullah adlı 2 Afgan’ın Türk olarak lanse edildiği iddia edilmektedir.

“Broken Hill Vakası”nın “Osmanlı-Avustralya Savaşı”na yol açtığı ise bir diğer yanlış iddiadır. Halbuki, Broken Hill olayı Osmanlı-Avustralya arasındaki askeri çatışmayı başlatan ilk olay değildir.

Britanya’nın 4 Ağustos 1914 tarihinde Almanya’ya savaş açması ile birlikte dönemin Başbakanı Joseph Cook’un “İmparatorluk savaşta olduğunda, Avustralya da savaştadır” sözüyle birlikte Avustralya, İngiliz İmparatorluğunun bir parçası olarak otomatik olarak ilk dünya savaşına müdahil olmuştur.

Broken Hill vakası öncesinde 1914 yılı Ağustos ayında ilk ordu birlikleri İngiliz İmparatorluğunun emrine sunularak Mısır’a Osmanlı güçlerine karşı göreve sevkedilmiştir (The Returned and Services League of Australia (2017). “Australian Involvement in the First World War“). Broken Hill Saldırısı neticesinde Avustralyalıların gönüllü asker toplama kapasitesinin arttığı bazı kaynaklarda dile getirilmektedir.

 

Broken Hill Vakası

Broken Hill Saldırısı Failleri Gül Muhammed ve Molla Abdullah’tan Geriye Kalan Mavzerler ve Osmanlı Bayrağını Taşıyan Dondurma Tezgâhı

 

Gül Muhammed ve Molla Abdullah’ın Broken Hill Saldırısını gerçekleştirmeden önce yazdıkları mektuplar, saldırıyı gerçekleştirdikleri yerdeki kayalıklarda saldırıdan 3 gün sonra bulunmuştu. Molla Abdullah’a ait olduğu iddia edilen mektupta şu ifadeler yer almaktadır:

“Ben Allah’ın önünde zavallı günahkar bir kulum ve onun merhametini istiyorum. Bu ülkede yaşayan fakir biriyim. Bir gün belediye denetçisi beni suçladı. Bir başka gün ben ona yalvardım yakardım, beni dinlemedi. Sinirli bir şekilde oturup derin derin düşünürken Gül Muhammed geldi. Kendi üzüntülerimizi birbirimize anlattık. Kendi isteğimle onun planlarına katıldım ve Allah’tan benim için kolay bir ölüm olmasını istedim, dinim açısından. İkimizin de kimseye bir düşmanlığı yok. Padişaha ve Kur’an’a karşı gelmek istemiyorum sadece denetçiye karşı bir kinim vardı, önce onu öldürmek istedim, başka kimseye kinim yoktu.”

Gül Muhammed’e ait olduğu belirtilen mektupta ise şu ifadeler yer almaktadır:

“Merhametli olan Allah ve Peygamberi Muhammed’in adı ile. Bu zavallı günahkar Sultan’ın bir kuludur. Benim adım Gül Muhammed, Sultan Hamid Han’ın mekanını 4 defa ziyaret ettim savaşmak için. Sultan tarafından imzalanmış emri ve mührü elimde, kemerimde şimdi, eğer silahla ya da tabanca mermileri ile yok olmazsa üzerimde bulursunuz. Sizin adamlarınızı öldürmem gerekiyor kendi inancıma ve Sultan’ın emrine göre. Kimseye karşı düşmanlığım yok bunu da kimseye danışmadım ve bilgilendirmedim. İnananlara elveda.”

İki Afgan tarafından yazıldığı iddia edilen mektuplardan Gül Muhammed’e ait olanında bahsedilen Sultan imzasına ve mührüne rastlanamamış. Yine Gül Muhammed’e ait olduğu öne sürülen mektuptaki ifadenin aksine mektuplar, Afganların üzerinde veya kemerinde değil, bir taşın altından çıkmış.

Broken Hill Saldırısının bir komplo olduğu, saldırı yerine Gül Muhammed ve Molla Abdullah’ın cesetlerinin getirilerek masum insanlara yönelik böyle bir saldırıyı gerçekleştirmiş gibi gösterildikleri de iddia edilmektedir:

“Bu iki kahraman askerin mezarları, Sidney’ in 250 kilometre uzağında yer almakta olup Olayın ardından iki Osmanlının cenazesinin, onları seven bir Aborjin tarafından gizlice bir kamu binasına gömüldüğü ileri sürülmektedir. Avustralya, yaşanan bu olayı kesin bir dille yalanlamış, iki Osmanlı askeri ile savaştıklarını söylemek yerine, Hindistan asıllı iki Müslümana karşı savaştık demişlerdir.”

 

Broken Hill Saldırısı Hakkında Yanlış Bilgi Paylaşan Köşe Yazarları

Bekir Hazar, Takvim Gazetesi‘nde 6 Şubat 2016 günü yayınlanan “Üzülme Mustafa” başlıklı yazısında, “Broken Hill Vakası” olarak bilinen “piknik treni saldırısı” hakkında yıllar önce başka bir yazısında yaptığı hatayı tekrarlamayı sürdürmüş:

"Yıllar önce beni çok etkileyen bir olayı gündeme getirmiştim. İki Maraşlı dondurmacı, Avustralya'ya gidiyor, Çanakkale savaşı patlak verince Sidney'de resmi makamlara başvuruyordu. "Trenlerle limana Anzak askerleri taşıyıp Gemilerle Çanakkale'ye gönderiyorsunuz. O gemilere biz de binsek. Çanakkale'ye gelince denize atlayıp Osmanlı ordusuna katılsak" diye ricada bulunuyorlar. Avustralya resmi makamları düşüncenin çok kutsal olduğunu söylüyor ancak "Düşmanımıza bir kum tanesi bile götürmeyiz" diyerek teklifi reddetti. Avustralya sokaklarında dondurma satan iki Türk de "O zaman biz de size burada savaş ilan ederiz" diyor ve harekete geçiyordu. Tren yollarına yerleştirdikleri dondurma arabaları, yüzlerce Anzak askerini daha Avustralya'dan ayrılmadan hallediyor ve şehit düşüyorlardı. Sidney Elçimizle de olayı konuşmuş ve bu iki yiğit anısına Avustralya hükümetinin anıt diktiğini öğrenmiştim. O dönem Doğan grubundan bir yazar çıkmış ve köşesinde beni eleştirmişti. "Bekir Hazar'ın kahraman olarak lanse ettiği o iki kişi Türk değil, Afgan... Yani bugünkü anlamı ile TALİBAN KAFALAR" demişti."

Molla Abdullah ve Gül Muhammet yanlarında taşıdıkları Türk bayrağı nedeniyle önceleri Türk sanılmışlar, ancak daha sonra gerçek kimlikleri ortaya çıkarılmıştır.

Bekir Hazar hangi kaynaklardan okuyor bu olayı bilemiyoruz; ancak, saldırganların Türk olmadığı hakkında uzlaşı mevcut.

Muhammed Berdibek, Yenişafak Gazetesi‘nin internet bölümünde 8 Mayıs 2016 tarihinde yayınlanan “Broken Hill: İlginç bir savaş hikâyesi” başlıklı yazısında Broken Hill saldırısı hakkındaki hikayeyi internet kaynaklarından derleyip paketleyip köşesinde sunarken ufak bir hataya düşmüştü:

"Gül Muhammed ve Molla Abdullah adlı Afgan ve Hintli iki Müslümanın halifelerinin cihat fetvasını yerine getirmek üzere Broken Hill'de bir saldırı gerçekleştirdiler. Saldırıda ters giden bir şeyler vardı; zira burada bu iki Müslüman genç, savaş treni olarak düşündükleri bir trene ateş açarken yanlışlıkla sivillerin olduğu bir trene saldırmış ve dört kişinin ölümü, altı kişinin de yaralanmasına sebep olmuşlardı. Saldırılar neticesinde olaylar büyümüş, Osmanlı-Avustralya savaşı patlak vermişti."

Broken Hill Saldırısı “Osmanlı-Avustralya Savaşı”na yol açmadı. Aslında, I. Dünya Savaşı’nın “Osmanlı-Avustralya Savaşı” gibi bir bölümü hiç olmadı. Broken Hill olayı, Osmanlı-Avustralya arasındaki askeri çatışmayı başlatan ilk olay değildir.

Mehmet Niyazi Özdemir, Yenişafak Gazetesi’nde 5 Haziran 2016 günü yayınlanan “İki kişilik ordu kıtaya karşı” başlıklı yazısında Broken Hill saldırısını gerçekleştiren Molla Abdullah ve Gül Muhammet hakkında güzelleme yaparken aynı konudaki hatalarını daha önce paylaştığımız Bekir Hazar ve Muhammed Berdibek gibi yanlış bilgi paylaşmış:

"Avustralya'da New South Wales Eyaleti'nin madenci kasabası olan Broken Hill, güney yarım kürede olması nedeniyle 1915 yılı ocak ayının ilk gününde cıvıl cıvıl bir hayat yaşayacaktı. O zamanlar Avustralya'nın iç bölgelerinde deveci ve kervan güdücü olarak bolca Afganlı bulunmakta idi. Emekli olduktan sonra Molla Abdullah kasap dükkanı işletiyor, Gül Mehmet dondurmacılık yapıyordu. İkisinin sıkı dostlukları vardı. Her ikisi de dinlerine bağlı kimselerdi; beş vakit namazlarını kılar, içki ve domuz etini ağızlarına sürmezlerdi. Bu iki kafadar Afganlı olmalarına rağmen Türk asıllı idiler; Türkiye 1914 savaşında ingiltere ve müttefikleri karşısında harbe girince Gül Mehmet bu durumu ancak 5 ay sonra öğrenmişti."

 

Bu yazıyı paylaşmak isterseniz...

  • E-posta
  • WhatsApp
  • Twitter
  • Facebook
  • LinkedIn
  • Reddit
  • Tumblr
  • Pinterest
  • Telegram
  • Yazdır
  • Pocket

İlgili Yazılar

Bekir HazarMehmet Niyazi ÖzdemirMuhammed Berdibek
Paylaş

Bunlara da bakınız

“Çay Var İçersen, Ben Var Seversen, Yol Var...

27 Ocak 2021

Milliyet Gazetesinin Atatürk Putu Kampanyasına Ait Sanılan Montaj...

27 Ocak 2021

Protestan Hristiyan Rockefeller Ailesinin Yahudi Olduğu Algısı

26 Ocak 2021

Besim Ömer Akalın’ın Bilet Aldığı Hâlde Titanik’e Binmeyen...

26 Ocak 2021

Kartondan Süper Mario Oyun Konsolü Geliştiren Çocuğun Nintendo...

25 Ocak 2021

Mahir Çayan’ın Açlık Grevindeyken Tuvalette Bisküvi Yediği İçin...

24 Ocak 2021

Devlet Bahçeli’ye Aşı Yapan Hemşirenin Darp Edildiği İddiası

23 Ocak 2021

Ben Efsaneyim Filmindeki Salgının 2021 Yılında ve Aşı...

23 Ocak 2021

Donald Trump’ın Joe Biden’a Bıraktığı Sanılan Mektup Görseli

21 Ocak 2021

Mikroskop Altında Kara Ait Sanılan Görsel

21 Ocak 2021

Yazı İçeriğiyle İlgili Yorum Yapmak İsterseniz Buyrunuz Cevabı iptal et

KÖŞE YAZARLARI

Yusuf Kaplan Hasan Karakaya Güneri Civaoğlu Mehmet Y. Yılmaz Emin Çölaşan Ahmet Yenilmez Emre Aköz Mine G. Kırıkkanat Şeref Oğuz Can Ataklı M. Necati Özfatura Fatih Altaylı Fuat Uğur Murat Yetkin Abbas Güçlü Murat Bardakçı Mehmet Barlas Necati Doğru Hıncal Uluç Melih Altınok Ahmet Hakan Can Dündar Yavuz Bahadıroğlu Ayşe Hür Reha Muhtar Hilal Kaplan Özgen Acar Engin Ardıç Yılmaz Özdil Ertuğrul Özkök Abdurrahman Dilipak Bekir Hazar Soner Yalçın Ergün Diler Rahmi Turan Dursun Seyis Rıdvan Bülbül Yalçın Bayer Şükrü Kızılot Nazlı Ilıcak İsmet Berkan Haşmet Babaoğlu Halime Gürbüz Melih Aşık Bülent Erandaç

Son Yazılar

  • Malumatfurus.org’da İnceleme Yayımlamak İçin…

    2 Aralık 2020
  • “Çay Var İçersen, Ben Var Seversen, Yol Var Gidersen” Şiirinin Aşık Veysel’e Ait Olduğu İddiası

    27 Ocak 2021
  • Milliyet Gazetesinin Atatürk Putu Kampanyasına Ait Sanılan Montaj Küpür

    27 Ocak 2021
  • Twitter’ın Platformundaki Yanlış Bilgi Sorunuyla Mücadele Adımı “Birdwatch” Özelliğine Dair…

    26 Ocak 2021
  • Protestan Hristiyan Rockefeller Ailesinin Yahudi Olduğu Algısı

    26 Ocak 2021
  • Besim Ömer Akalın’ın Bilet Aldığı Hâlde Titanik’e Binmeyen Tek Kişi Olduğu İddiası

    26 Ocak 2021

MALUMATFURUŞ NEDİR?

“Malumatfuruş“, köşe yazarı zabıtası “Muhtesip.com” kültüründen esinlenen bir “köşe yazarı yanlışlama” girişimidir. İşkembe-i kübrasına güvenerek bol keseden sallayan, bilmeyen, bilmediği hâlde aslını araştırıp doğrusunu öğrenme zahmetine girmeyen, yanlışını fark ettiği hâlde okurlarıyla doğrusunu paylaşmayan köşe yazarlarından haz etmeyenlerin ortak adresidir “Malumatfuruş”.

Bizden

  • Malumatfurus.org’da İnceleme Yayımlamak İçin…

    2 Aralık 2020
  • Infodemilab Podcast Yayınına Konuk Olduk

    12 Kasım 2020

Doğrulama / Yanlışlama

  • “Çay Var İçersen, Ben Var Seversen, Yol Var Gidersen” Şiirinin Aşık Veysel’e Ait Olduğu İddiası

    27 Ocak 2021
  • Milliyet Gazetesinin Atatürk Putu Kampanyasına Ait Sanılan Montaj Küpür

    27 Ocak 2021
  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram
  • Youtube
  • RSS
  • Ana Sayfa
  • Hakkında
  • Tüm Yazılar
  • Köşe Yazarları
  • Köşe Yazarlığı
  • Şehir Efsaneleri
  • Gizlilik Politikası
  • İletişim

@2019 - malumatfurus.org

loading Vazgeç
Yazı gönderilemedi - e-posta adreslerinizi kontrol edin!
E-posta kontrolü başarısız oldu, lütfen bir daha deneyin.
Üzgünüm, blogunuz yazıları e-posta ile paylaşamıyor.