“Bitcoin hiçbir zaman değiştirilmemiştir, hiçbir zaman da değiştirilemez.” söylemi tam olarak gerçeği yansıtmıyor
İsmini Bitcoin’den (BTC) alan internet sitelerinin bile yanlış aktarımda bulunduğu Bitcoin ağındaki değişikliklere değineceğiz.
Bitcoin’in Satoshi Nakamoto tarafından değiştirilemez şekilde kodlandığı ve yapılacak her bir değişikliğin ve sapmanın Bitcoin’in güncellenmesine değil farklı bir para biriminin doğuşuna neden olacağı iddiası şöyle ileri sürülmüş:
“Bitcoin 21 milyonluk kısıtlı arz, değişken zorluk seviyesi ve blok ödüllerinin düzenli olarak yarıya düşürülmesi gibi temel özellikleri değiştirilemez şekilde yaratıcısı tarafından kodlanmış.”
“Bitcoin’de yapılacak her bir değişiklik her bir sapma Bitcoin’in güncellenmesine değil farklı bir para biriminin doğuşuna neden oluyor. Tıpkı zamanında Bitcoin Cash’te olduğu gibi.”
Bitcoin’in Satoshi Nakamoto tarafından “değiştirilemez” şekilde kodlandığı ve yapılacak her bir değişikliğin ve sapmanın Bitcoin’in güncellenmesine değil farklı bir para biriminin doğuşuna neden olacağı iddiası gerçeği yansıtmıyor.
Bitcoin protokolü değiştirilemez değildir.
Bitcoin blok zincirindeki tüm işlemler herkese açık, değiştirilemez ve herhangi bir merkezi varlığın kontrolü olmadan çalışır. Bu, bütün Bitcoin işlemlerinin herkes tarafından görülebileceği anlamına gelir. Ancak, Bitcoin ağının değiştirilemez yapıya sahip olduğu sonucunu doğurmaz.
Dünyanın her yerine dağılmış düğümlerin ortak kararıyla Bitcoin ağındaki kurallar değiştirilebilir.
“Sosyal konsensus” ile güncellemeler yoluyla Bitcoin protokolünde değişiklik yapılabilmektedir.
Bitcoin ağında yapılan her değişiklik yeni bir kripto para biriminin oluşmasına da yol açmayabilir. Fork’lar, Bitcoin’in protokolünde yapılan değişikliklerin ve gelişmelerin bir sonucu olarak ortaya çıkar ve yeni kripto para birimleri veya alternatif ağlar oluşturabilir.
Bitcoin geliştirme süreci, kullanıcıların ve geliştiricilerin katılımıyla sürekli olarak devam etmektedir ve ağın güvenliğini sağlamak için düzenli olarak güncellemeler yayınlanmaktadır.
Bitcoin’in ortaya çıkışı, Satoshi Nakamoto (adını kullanan bir kişi ya da bir grup) tarafından 2008 yılında yayınlanan bir akademik makaleye dayanmaktadır.
Gerçek kimliği hakkında hiçbir kesin bilgi bulunmayan Satoshi Nakamoto, Bitcoin’in çalışma prensiplerini ve teknik detaylarını açıklayan “Bitcoin: Bir Peer-to-Peer Elektronik Nakit Sistemi” başlıklı makaleyi 2008 yılı Ekim ayında bir kriptografi e-posta listesine göndermiştir. Daha sonra 2009 yılı Ocak ayında, Bitcoin yazılımının ilk sürümünü piyasaya sürmüş ve Bitcoin ağı üzerindeki “genesis block” olarak bilinen ilk bloğu madencilikle oluşturmuştur.
Bitcoin’in başlangıcında aktif olarak yer alan Satoshi Nakamoto, Bitcoin yazılımını geliştirmiş ve toplulukla iletişim kurduktan sonra 2010 yılında ortadan kaybolmuştur (Bitcoin’in kim tarafından ve nasıl bulunduğu hala kesin olarak bilinmemektedir. Satoshi Nakamoto’nun kimliği hala gizemini korumaktadır).
Satoshi Nakamoto tarafından geliştirilen Bitcoin protokolü, topluluk tarafından merkezi olmayan ve kimseye bağlı olmayan doğasına uyumlu olarak devam ettirilmiştir. Bir açık kaynak projesi olan Bitcoin’in geliştirme süreci, açık bir topluluk tarafından yürütülmekte ve protokolün geleceği hakkında kararlar alınmaktadır.
Bitcoin, “blok zincir” (“blockchain”) teknolojisi üzerine inşa edilmiştir. Blockchain, dağıtık bir defter sistemidir ve her işlem bloğunun birbirine bağlı bir zincir oluşturduğu bir kayıt sistemi olarak çalışmaktadır.
Bitcoin protokolü, Bitcoin’in çalışma prensiplerini, işlem formatını, blok zinciri yapısını ve ağdaki katılımcılar arasındaki iletişim kurallarını belirleyen bir dizi teknik ve matematiksel kurallar bütünüdür. Bitcoin protokolü, Bitcoin ağının temelini oluşturan ve kripto para birimi Bitcoin’in çalışmasını sağlayan bir dizi kurallar ve protokol katmanlarından oluşur.
Bitcoin protokolü, merkezi olmayan bir ağ üzerindeki katılımcılar arasındaki işlemlerin gerçekleştirilmesini, işlem geçmişinin kaydedilmesini ve güvenliğin sağlanmasını mümkün kılmaktadır. Protokol, kullanıcıların Bitcoin alışverişi yapmasını, yeni Bitcoinlerin oluşturulmasını (madencilik) ve blok zinciri üzerindeki konsensüsün sağlanmasını içeren işlem süreçlerini tanımlamaktadır.
Bitcoin protokolü, eşler arası (peer-to-peer) ağ yapısı ile işlem ve blok verilerini dağıtıp, doğrulayıp ve depolamaktadır. Bu protokol, katılımcıların işlemleri doğrulamasını ve blokların oluşturulmasını sağlayan bir konsensüs mekanizması olan Proof-of-Work (PoW) algoritmasını kullanmaktadır.
Protokol, işlem verilerinin şifrelenmesini ve güvenliğini sağlayan kriptografik algoritmaları içermektedir. Ayrıca, Bitcoin ağındaki katılımcılar arasındaki iletişimi ve veri aktarımını standartlaştıran iletişim protokollerini de tanımlamaktadır.
Bitcoin’in “değiştirilemezliği”, blok zincirinin merkezi olmayan doğasından kaynaklanmaktadır. Bir kez bir işlem bloğuna kaydedildikten ve doğrulandıktan sonra, bu işlemi geri almak veya değiştirmek son derece zor hale gelmektedir. Blok zincirindeki her bir blok, içerdiği verilerin geçmiş işlemlerle bağlantılı olarak kriptografik olarak korunduğu için değişmezlik sağlanmaktadır.
Bitcoin ağına katılan tüm düğümlere (node) işlemlerin doğruluğunu kontrol etmek ve blok zincirini tutmak için katkıda bulunma fırsatı verilmektedir. Bu, blokların işlem geçmişinin dağıtık bir şekilde tutulduğu ve değişikliklerin ağın çoğunluğu tarafından onaylanması gerektiği anlamına gelmektedir. Dolayısıyla, bir işlemi geri almak veya değiştirmek isteyen bir kişinin, ağı kontrol etmekte olan madencilerin çoğunluğunu ele geçirmesi veya ağın konsensüsünü bozması gerekmektedir ki bu son derece zor ve maliyetli bir görevdir.
Bitcoin ağının güvenliğini sağlamak için kullanılan kriptografik algoritma, SHA-256 (Secure Hash Algorithm 256-bit) olarak bilinir. SHA-256 algoritması, blokları benzersiz ve tahmin edilemez bir hale getirir. Bu nedenle, herhangi bir saldırganın blok karmasını değiştirerek blok zincirinde hile yapması veya işlemleri değiştirmesi oldukça zordur.
Bitcoin’de gerçekleşen işlemler genellikle geri alınamaz ve değiştirilemez olarak kabul edilir. Değiştirilemezlik, işlemlerin ağda doğrulandıktan sonra geçerli olduğu anlamına gelir, ancak hâlâ işlemler yapılmadan önce yanlışlıkla veya hileli şekilde gerçekleştirilebilir. Bitcoin ağında başka tür saldırılar ve güvenlik zayıflıkları yaşanmış olabilir. Örneğin, çift harcama saldırıları, madencilik gücünün çoğunluğunu ele geçirme girişimleri veya borsa veya cüzdan güvenlik açıkları gibi durumlar Bitcoin ağına etki edebilir.
Hiçbir merkezi otorite Bitcoin’i ve ağını kontrol edemez. Bitcoin madencilerinden oluşan bir topluluk ağı oluşturur, işlemleri gerçekleştirir.
Bitcoin ağındaki değişiklikler genellikle Bitcoin geliştirme topluluğu tarafından tartışılmakta ve teknik kararlar alınmaktadır. Bitcoin geliştiricileri, madenciler, düğüm operatörleri ve kullanıcılar arasında fikir birliği sağlanarak ve protokolün konsensüs kuralları çerçevesinde uzlaşılmaktadır.
Bitcoin protokolü, ağın ölçeklenebilirliği, güvenliği, gizliliği ve kullanıcı deneyimi gibi konularda sürekli olarak geliştirilmekte ve iyileştirilmektedir. Bu geliştirmeler, Bitcoin topluluğu ve geliştiricileri tarafından önerilen BIP’ler ve protokol güncellemeleri aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. Bu şekilde, Bitcoin protokolü, ağın güvenli ve etkin bir şekilde çalışmasını sağlamak için sürekli olarak optimize edilmektedir.
Bitcoin geliştirme süreci, “Bitcoin Geliştirme Önerisi” (Bitcoin Improvement Proposal – BIP) adı verilen formatta önerilerin tartışıldığı ve kabul edildiği bir süreci içermektedir. Bu öneriler, ağın ölçeklenebilirliği, gizlilik, güvenlik ve diğer teknik alanlarda iyileştirmeler yapmayı amaçlamaktadır.
İsteyen herkes Bitcoin kaynak koduna katkı sağlayabilir ya da onu değiştirebilir. Çünkü Bitcoin “açık kaynak” (“open source”) kod kullanmaktadır. Bitcoin protokolü herkes tarafından görüntülenebilir ve bu sayede zayıflıkları tespit etmek ve geliştirmeler için öneri sağlanmasını olanaklı kılmaktadır.
Bununla birlikte bir yazılım geliştirici Bitcoin kodunu değiştirdiğinde bunun geçerli olması için Bitcoin ağını oluşturan madencilerinin %51’inin bunu kabul etmesi gerekir.
Bitcoin kodunda yapılacak değişiklikler topluluk tarafından reddedilebilir veya kabul edilebilir. Düğümler yazılımı reddedip, eski sürümde kalabilir.
Güncellemeler, Bitcoin ağındaki tüm düğümler ve katılımcılar tarafından benimsenerek etkinleştirilmeden önce çeşitli aşamalardan geçecektir.
Bitcoin’in kodunda zaman içinde birçok değişiklik yapılmıştır.
Bitcoin protokolünün köşe taşları olarak nitelenebilecek olaylar şöyle listelenebilir:
- İlk Sürüm (0.1.0): Bitcoin’in ilk sürümü olan 0.1.0, 2009 yılında Satoshi Nakamoto tarafından yayınlanmıştır. Bu sürüm, Bitcoin’in temel işleyişini ve blok zinciri yapılandırmasını içermektedir.
- BIP (Bitcoin Improvement Proposal) 16 – Pay to Script Hash (P2SH): 2012 yılında BIP-16 olarak tanımlanan bu değişiklik, Bitcoin adreslerinin daha güvenli ve karmaşık işlem senaryolarına olanak sağlamak için kullanılan P2SH adreslerini tanıttı.
- BIP 32 – Hiyerarşik Belirteç Zinciri (HD Wallets): BIP-32, 2012 yılında tanıtılan bir özelliktir ve Bitcoin cüzdanlarının belirteç zinciri kullanarak genişletilebilir hale gelmesini sağlar. Bu, kullanıcıların tek bir tohum (seed) ile birden fazla cüzdan ve adres oluşturabilmesini sağlar.
- BIP 66 – İmza Doğrulama Yükseltmesi: BIP-66, 2015 yılında tanıtılan bir güncellemedir ve imza doğrulama sürecindeki bazı güvenlik zorluklarını çözmeyi amaçlar.
- Segregated Witness (SegWit): SegWit, 2017 yılında uygulanmaya başlanan ve blok boyutu sınırlamasını etkilemeden işlem verimliliğini artıran bir güncellemedir. Bu güncelleme, işlem imzalarını ayrıştırarak bloklardaki işlem hacmini azaltır ve işlem onay sürelerini iyileştirir.
- BIP 148 – User Activated Soft Fork (UASF): 2017 yılında BIP-148 olarak tanıtılan bu öneri, Bitcoin ağındaki düğümlerin SegWit’e geçiş yapmasını zorunlu kılmayı amaçlar. BIP-148’in başarılı olması, SegWit’in yaygın olarak benimsenmesine yol açmıştır.
- BIP 141 – SegWit Activated: BIP-141, SegWit’in uygulanmasını ve aktifleşmesini sağlayan bir öneridir. SegWit, 2017 yılında aktifleşerek Bitcoin ağında kullanılmaya başlamıştır.
Bitcoin’de yapılan önemli değişikliklerden bazılarını özetleyecek olursak:
- 15 Ağustos 2010 tarihinde Bitcoin ağında bir güvenlik açığı ortaya çıktı ve bu durum, ağdaki birçok kullanıcı tarafından fark edildi. Bu güvenlik açığı, o dönemdeki Bitcoin protokolünün bir hatasından kaynaklanıyordu. Bu olay, Bitcoin ağının henüz erken dönemlerinde gerçekleştiği için, Bitcoin’in popülerliği ve ağın büyüklüğü günümüzdeki kadar değildi. Dolayısıyla, açık hızla fark edildi ve Bitcoin geliştiricileri ve topluluk üyeleri tarafından müdahale edildi. Bitcoin geliştiricisi Gavin Andresen, durumu Bitcoin forumunda duyurdu ve Bitcoin yazılımının 0.3.10 sürümünde bir güncellemeyle bu açığın kapatıldığını bildirdi. Kullanıcılar, güncel sürüme geçerek ağdaki güvenlik açığından korundular. Bu olay, Bitcoin protokolünün geliştirilmesi ve güncellenmesinin önemini vurgulayan bir örnek olarak kabul edilir (Bitcoin’in açık kaynak yapısı sayesinde, bu tür hataların hızla tespit edilmesi ve düzeltilmesi mümkün olmuştur).
- 2017 yılında Bitcoin Core yazılımında Bitcoin ağının ölçeklenebilirliği ve işlem verimliliği konularında önemli bir adım olan Segregated Witness (SegWit) adlı güncelleme yapılmıştır. SegWit, blok boyutu sınırlamasını aşmadan daha fazla işlemi bir bloğa sığdırmayı mümkün kılmıştır. Bu, ağdaki işlem hızını artırır ve işlem ücretlerini düşürmüştür. SegWit, ağdaki blokları daha etkin bir şekilde kullanarak blok boyutu sınırlamasını aşmadan daha fazla işlemi işleyebilir hale getirmiştir. SegWit, aynı zamanda Bitcoin işlemlerinin güvenliğini artıran bazı önlemler içermiştir. İmza verileri, işlemlerden ayrılarak blok boyutunun hesaplanmasında dikkate alınmamıştır. Bu sayede, işlemler daha hızlı doğrulanabilir ve potansiyel saldırılara karşı daha güvenli hale getirilmiştir. SegWit güncellemesi, ayrıca bazı akıllı sözleşme yeteneklerini de geliştirmiştir. Özellikle, SegWit ile birlikte “Lightning Network” adı verilen ikinci katman ölçekleme çözümü için gerekli altyapı sağlanmıştır. Lightning Network, daha hızlı ve daha ucuz Bitcoin işlemleri yapmayı mümkün kılan off-chain işlemlerini desteklemektedir.
- Bitcoin ağına yeni özellikler ekleyerek akıllı sözleşmelerin daha gelişmiş ve gizlilik odaklı kullanımını sağlamayı hedefleyen Taproot güncellemesi (2021) de Bitcoin protokolünün bir parçası olarak planlanmış bir yükseltmedir. Taproot güncellemesi kullanıcıların işlemlerini daha özelleştirilebilir hale getirirken, Bitcoin ağında gerçekleşen işlemlerin daha az görünür ve daha gizli olmasını sağlamış ve böylece kullanıcıların daha fazla gizlilik sağlayan işlemleri gerçekleştirmesiyle ağda yer alan bilgileri daha kompakt hale getirmiştir.
Bitcoin ağında yapılan her değişiklik yeni bir kripto para biriminin oluşmasına da yol açmayabilir.
Fork (çatallanma), Bitcoin’in mevcut blok zinciri ve kurallarının, bir grup geliştirici veya topluluk tarafından yapılan değişikliklerle ayrışarak yeni bir versiyonun oluşturulmasını ifade eder. Bu değişiklikler, mevcut Bitcoin protokolünün değiştirilmesini veya yeni bir protokolün benimsenmesini içerebilir.
Bitcoin fork’ları, iki farklı tipe ayrılabilir:
- Hard Fork (Sert Çatallanma): Hard fork, yapılan değişikliklerin mevcut Bitcoin kurallarını tamamen geçersiz kılması ve yeni bir blok zinciri oluşturulması anlamına gelir. Bu, geriye dönük uyumsuzluk yaratır ve yeni blok zinciri ile eski blok zinciri tamamen ayrışır. Hard fork ile oluşturulan yeni blok zinciri, mevcut Bitcoin ağından ayrılır ve bağımsız olarak işlem yapar. Örnek olarak Bitcoin Cash ve Bitcoin SV, Bitcoin’den hard fork ile ayrılmıştır.
- Soft Fork (Yumuşak Çatallanma): Soft fork, yapılan değişikliklerin mevcut Bitcoin kurallarına uyumlu olması ve geriye dönük uyumluluğu koruması anlamına gelir. Bu, yeni kuralları benimsemeyen düğümlerin ve madencilerin hala geçerli bir şekilde bloklar oluşturabilmesini sağlar. Soft fork, mevcut blok zincirine geriye dönük uyum sağlar ve genellikle daha yaygın olarak benimsenir. Örnek olarak Segregated Witness (SegWit) güncellemesi, Bitcoin’in bir soft fork’u olarak gerçekleşmiştir.
Fork’lar genellikle Bitcoin topluluğundaki farklı görüşler ve teknik tartışmalar sonucunda ortaya çıkar. Bazen blok zinciri üzerindeki değişiklikler ve kullanıcılar arasında farklılıklar yaratırken, bazen de farklı vizyonları desteklemek veya ağın ölçeklenebilirliğini ve işlem verimliliğini artırmak gibi hedeflere yönelik olarak gerçekleşebilir.
Örneğin 2013 yılında, Bitcoin ağındaki yazılım hataları ve çeşitli ayrışmalar nedeniyle birkaç blockchain fork olayı yaşanmıştır. Bunlardan en ünlüsü, “March 2013 Chain Fork” olarak bilinen olaydır. 2017 yılında ise Bitcoin ağındaki ölçeklenebilirlik sorunları ve farklı görüşler nedeniyle Bitcoin Cash adında yeni bir kripto para birimi ortaya çıktı. Bu, Bitcoin ağında bir hard fork olayına yol açtı ve ağda bir ayrışma yaşanmıştır.
Kripto para uzmanı TobbyKitty‘nin Bitcoin’in değiştirilemez olmadığını, her parçasının değiştirilebilir olduğunu geçmişten örneklerle aktardığı paylaşımı şöyleydi:
“Öncelikle Satoshi’nin yazdığı Bitcoin baya bugluydu. Çok fazla değişiklik oldu.
– 15 Ağustos 2010 tarihinde 74630. blokta açık bulunmuştur. 184 milyar adet Bitcoin 3 hesap tarafından üretilmiştir. Açık fark edilince 74931. blokta Bitcoin codebase’i değiştirilip forklandı. Bu süre zarfında Bitcoin ağı 8 saat 27 dakika durdu.
– 05 Mayıs 2012 Block hash collision atağı. Merkle Rootları değiştirerek Bitcoin’de double spending yapılabiliyordu. Hemen müdahale edildi.
– 20 Mart 2013 BIP0050 fix. Bitcoin node anlaşmazlığı yüzünden forklanmıştır. 6 saat 20 dakika boyunca blok üretememiştir. Forklanmıştır.
– 12 Mart 2017 SegWit UASF başlangıcı. Bitcoin SegWit’i entegre etti. 1 MB’lık bloklar büyüdü.
– 13 Kasım 2021 Taproot UASF. ECDSA imzalamaların yanında Schnorr imzalamalara destek geldi. Hatta bugün bu fork yüzünden Bitcoin ağında Ordinals, BRC-20 basılabiliyor.
İnanmayan şöyle deneyebilir; gidip 2012 Bitcoin Core clientini indirir; bakın bakalım tüm blokları verify ediyor mu node.
Kısacası BİTCOİNİ DİN OLMAKTAN ÇIKARIN.
– Bitcoin değiştirilebilir, değiştirildi.
– Durdu, forklandı, müdahale edildi.
– Kodlarında birçok açık mevcuttu. Blokzincirler tamamen değiştirilemez kalıptan dökülüp kalan teknolojiler değildir.
Merkeziyetsizlik yönetilememezlik veyahut değiştirilemezlik demek değildir.”
Bitcoin ağı tarihinde bazı durmalar ve kesintiler yaşanmıştır. Bununla birlikte, genellikle bu kesintiler geçici olmuş ve ağın işleyişi kısa sürede normale dönmüştür.
Bitcoin ağının bazı kesinti nedenleri şunlar olabilir:
- Yazılım Hataları: Bitcoin Core gibi Bitcoin ağı yazılımlarında zaman zaman hatalar ortaya çıkabilir. Bu hatalar nedeniyle ağda geçici kesintiler yaşanabilir. Ancak, genellikle bu hatalar hızla tespit edilir ve geliştiriciler tarafından düzeltilir.
- Fork Olayları: Bitcoin ağında zaman zaman “fork” denilen ayrışma olayları yaşanabilir. Hard fork veya soft fork gibi ayrışmalar, ağın belli bir noktasında iki farklı zincirin oluşmasına neden olabilir. Bu durumda, ağdaki işlemler geçici olarak etkilenebilir. Ancak, genellikle fork olayları kısa sürede çözülür ve ağın tek bir ana zinciri devam eder.
- DoS Saldırıları: Bitcoin ağına yapılan DoS (Hizmeti Engelleme) saldırıları, ağın işleyişini geçici olarak etkileyebilir. Saldırganlar, ağa yoğun bir şekilde istek göndererek düğümleri veya madencileri yavaşlatabilir veya hizmet dışı bırakabilir. Ancak, Bitcoin ağı genellikle bu tür saldırılara karşı dirençlidir ve hızlı bir şekilde önlemler alınır.
- Bağlantı Problemleri: Bitcoin ağı, birçok düğüm ve madenci arasında gerçekleşen bağlantılara dayanır. İnternet bağlantı sorunları, düğümler arasında iletişimde gecikmelere veya kesintilere neden olabilir. Bu durumda, ağdaki işlemler etkilenebilir. Ancak, genellikle bağlantı sorunları düzeltildiğinde ağ tekrar normale döner.
Genel olarak Bitcoin ağı, kesintileri hızla aşabilen ve güvenilir bir şekilde işlem yapabilen bir sistemdir. Bitcoin ağındaki kesinti veya durmalar genellikle geçici olup, ağın dayanıklılığı ve işleyişi hızla restore edilir. Ancak, herhangi bir kesinti durumunda, ağın kullanıcıları ve geliştiricileri tarafından sorunun kaynağı belirlenir ve gereken önlemler alınarak ağın güvenilirliği sağlanır.
Bitcoin ağında günümüze kadar çeşitli sorunlar ve zorluklar yaşanmıştır:
- Ölçeklenebilirlik Sorunu: Bitcoin ağı, sınırlı bir blok boyutu ve blokların saniyede işleyebileceği işlem sayısının sınırlı olması nedeniyle ölçeklenebilirlik sorunuyla karşılaşmıştır. Yüksek işlem talepleri zaman zaman ağın tıkanmasına ve işlem sürelerinin uzamasına yol açmıştır. Bu sorunu çözmek için çeşitli ölçeklendirme çözümleri üzerinde çalışılmaktadır.
- Yüksek İşlem Ücretleri: Bitcoin ağı yoğun olduğunda ve bloklar dolu olduğunda işlem ücretleri artabilir. Bu durum, küçük miktarlardaki işlemler için yüksek ücretler gerektirebilir ve bazı kullanıcılar için maliyetli olabilir.
- Enerji Tüketimi: Bitcoin madenciliği için kullanılan enerji miktarı, eleştirilerin odağı olmuştur. Madencilik işlemleri için yüksek enerji tüketimi gereklidir ve bu çevresel etkileri beraberinde getirebilir.
- Güvenlik Zorlukları: Bitcoin ağı, merkezi olmayan ve güvenli bir sistem olmasına rağmen, bazı güvenlik zorluklarıyla karşılaşmıştır. Örneğin, borsalardaki hırsızlıklar, kötü niyetli saldırılar ve kullanıcıların cüzdanlarının güvenliği gibi konularda sorunlar yaşanmıştır.
- Regülasyon ve Yasal Konular: Bitcoin’in yasal statüsü ve regülasyonu, dünya genelinde farklı ülkelerde tartışmalı bir konu olmuştur. Bazı ülkeler Bitcoin’i kabul ederken, bazıları hala çerçevesini belirlemeye çalışmaktadır. Bu durum, kullanıcıların ve işletmelerin Bitcoin’e olan güvenini etkileyebilir.
Bu sorunlara rağmen, Bitcoin ağı zaman içinde gelişim göstermiş ve bazı sorunlara çözümler bulunmuştur.
Bitcoin geliştirme topluluğu ve katılımcılar, güvenlik, ölçeklenebilirlik, gizlilik ve kullanıcı deneyimi gibi başlıklarda karşılaşılan sorunlarla başa çıkmak ve Bitcoin’in potansiyelini artırmak için çalışmalarını sürdürmektedir.
Bitcoin.org ve Bitcoin geliştirme topluluğuna ait olan Bitcoin GitHub deposu gibi kaynaklar, Bitcoin ağındaki mevcut ve geçmiş değişiklikleri ve gelişmeleri takip etmek için kullanılabilir.
Bitcoin sınırlı arzı ile geleneksel fiat para biriminden farklılaşmaktadır. Bitcoin’in arzı, protokolünün temel kurallarına göre belirlenmiştir. Bitcoin’in azamî arzı 21 milyondur. Yani, sadece maksimum 21 milyon Bitcoin dolaşımda olabilecektir. Bu üst sınır nihaî ve değiştirilemezdir.
Bitcoin’in arzının değiştirilemezliği, birçok kişi tarafından Bitcoin’in güvenilirliğinin bir parçası olarak görülür. Sabit bir arz, enflasyona karşı koruma sağlayabilir ve Bitcoin’in bir değer deposu olarak işlevini güçlendirir. Bu, Bitcoin’in tasarım felsefesinin temel bir parçasıdır ve Bitcoin’in popülaritesinde ve benimsenmesinde önemli bir etkendir.
Bitcoin’in protokolü ve blok üretim süreci, başlangıçtan itibaren tasarlanmış ve uygulanmıştır. Bu protokol, belirli bir hızda ve belirli bir miktar Bitcoin üretilmesini sağlar.
Bitcoin’in protokolüne göre, başlangıçta blok başına ödül olarak 50 Bitcoin üretildi. Ancak Bitcoin’in blok ödülü, belirli bir süre sonra yarılanarak azalmaktadır. Bu sürece “Bitcoin blok ödülü yarılanması” (halving) denir. İlk yarılanma 2012’de gerçekleşti ve blok ödülü 25 Bitcoin’e düştü. Daha sonra 2016 yılında 2. ve 2020 yılında 3. yarılanma oldu ve blok ödülü sırasıyla 12,5 ve 6,25 Bitcoin’e düştü. 2024 yılı Nisan ayında gerçekleşmesi beklenen yarılanma ile blok ödülü 3,125 Bitcoin’e düşecektir.
Toplamda 21 milyon Bitcoin üretimiyle sınırlı olan Bitcoin, bu şekilde madencilik yoluyla dolaşıma girecek ve ödüllendirme mekanizmasıyla sistemi destekleyen madencilere dağıtılacaktır ( 21 milyonuncu Bitcoin’le üretimin zorluk seviyesindeki düzenli artış nedeniyle tahminen 2140 yılında sonlanması bekleniyor).