“Ayvayı Yemek” Deyiminde Kastedilen “Ayva”nın Bozdoğan Adlı Silah Anlamına Geldiği İddiası Asılsız

“Ayvayı yemek”  deyiminin kökeninin eskiden silah olarak kullanılan ağır gürz anlamına gelen “bozdoğan” adlı topuza dayandığı iddiasının doğruluk payı bulunmamaktadır. Kaynak taramasında, ayvayı yemek deyişi ile bozdoğan gürzü arasında bir ilişki bulunduğu yönünde bir ize rastlanamamıştır. Ayvayı yemek deyiminin anlamının bozdoğan adlı gürzden kaynaklandığı yönünde güvenilir bir kaynakta herhangi bir iz bulunamamıştır. Ayvayı yemek deyiminin 1970’ler öncesinde edebî eserlerde, Türkçe sözlüklerde ve argo lügatlarda yer almadığı görülmektedir. 

Yanlış İddia

 

“Ayvayı yemek” deyimini bilirsiniz. Son dönemde sosyal medyada, “ayvayı yemek” ifadesi ile ilgili “bilinmeyen” bir gerçeği açıkladığını öne süren profiller, bu deyişin kökeninin eskiden silah olarak kullanılan ağır gürz anlamına gelen “bozdoğan” adlı topuza dayandığını öne sürmeye başlamış.

Bahse konu iddia şöyle öne sürülmektedir:

““Ayvayı yemek” deyiminde kastedilen ayva, Osmanlı’da birebir mücadele için kullanılan Bozdoğan adlı bu silahtan ilhamla türemiştir. Şekil olarak ayvaya benzetilen bu silahla öldürülen kişiye “ayvayı yedi” denmiştir ve bu tabir daha sonra zor durumda kalan kişiler için kullanılır.”

 

Ayvayı yemek deyiminin anlamının bozdoğan silahına dayandığını öne süren paylaşım
Ayvayı yemek deyiminin anlamının bozdoğan silahına dayandığını öne süren paylaşım

 

Ayvayı yemek deyiminin anlamının bozdoğan silahına dayandığını iddia eden paylaşım
Ayvayı yemek deyiminin anlamının bozdoğan silahına dayandığını iddia eden paylaşım

 

Ancak, yaptığımız tarama, “bozdoğan” ile “ayvayı yemek” arasında iddia edildiği gibi bir ilişkinin bulunmadığını gösteriyor.

Adım adım sıralayalım.

TDK, ayvayı yemek deyiminin açıklamasını “kötü duruma düşmek, işi bozulmak” şeklinde vermektedir. Argo sözlüklerde ise “zarar görmüş olmak, kazancı / geliri bozulmak; çıkar sağlayamamak” şeklinde tanımlanmaktadır (Ferit Devellioğlu (1970). Türk Argo Sözlüğü. Bilgi Yayınevi. Sf: 77).

Bozdoğan ise özellikle Orta Çağ’da ateşli silahlar bulunmadan evvel kullanılan demirden yapılan ağır topuz ya da gürz olarak bilinen ilkel bir silahtır. Bozdoğanın baş kısımları dilimler veya prizmatik şekillerden meydana gelen gürzler olduğu aktarılmaktadır.

 

Eskiden silah olarak kullanılan ağır topuz anlamına gelen bir "bozdoğan"
Eskiden silah olarak kullanılan ağır topuz anlamına gelen bir “bozdoğan”

 

Ayvayı yemek deyiminin nasıl oluştuğuna yönelik kesin bir açıklama yok; lâkin, kökenine dair çeşitli rivayetler mevcut.

  • Ayvayı yemek deyişinin kökenini kriminal bir vakaya dayandıran bir rivayet şöyle aktarılıyor:

“Gurbette çalışıp yaşayan bir ailenin evine bir gün hırsız girer. Ancak aile evde olmadığı için çalacak bir şeyler de bulamaz. Bu arada evde dolanırken buzdolabını açar ve buzdolabında ayva bulur. Hırsız üzgün bir şekilde ayvaları yemeye başlar. İlk ayvayı yiyip ikinciye geçtiğinde eve polisler gelir ve hırsızı evde suçüstü yakalarlar. Hırsız doğal olarak mahkemeye çıkartılır ve kendisini savunmaya başlar. Hakime evden bir şey çalmadığını sadece buzdolabında bulunan ayvaları yediğini, bu sebeple hırsızlık suçundan hüküm yememesi gerektiğini söyler. Hakim bu savunma karşısında hırsıza : “Eğer ki evde yakalandığında ayvayı yememiş olsaydın sana hırsızlığa teşebbüs suçuna uygun bir şekilde küçük bir ceza verecektim, ancak sen evdeki ayvaları yediğin için sana hırsızlık suçundan ceza vereceğim” der ve iyi bir ceza verir.”

  • Hz. Adem ve Hz. Havva’nın cennetten kovulmalarına yol açan yasak meyvanın elma değil ayva olduğunu, ayvayı yemek deyiminin de bu teolojik kökene dayandığı da öne sürülmektedir.

Yaptığımız kaynak taramasında “ayvayı yemek” ile “bozdoğan” adlı gürz arasında bir bağlantı olduğu yönünde bir iz bulamadık.

1970’ler öncesinde “ayvayı yemek” deyiminin edebî eserlerde bir izine rastlayamıyoruz. Benzer şekilde, 1970 yılı öncesinde yayınlanan argo sözlükleri taradığımızda da “ayvayı yemek” şeklinde bir tanımın yer almadığını görüyoruz.

Dijital gazete arşivlerini de taradığımızda 1965 yılı öncesinde “ayvayı yemek” deyiminin izine rastlayamıyoruz. Cumhuriyet ve Milliyet Gazetesi arşivlerinde “ayvayı yemek” deyiminin ilk izlerine 1965 ve 1970 yıllarında rastlıyoruz.

  • Gözlerini belertip boynunu doğrultarak sahneye doğru bir bakar ki, hem ayvayı yediğini o saat anlasın” “Yiyen bilir ayvanın ham’ını diş kesmez bir, yutulmaz iki, zorladın mı adamı o saat soluksuz bırakır üç…” (Milliyet Gazetesi, Magazin İlavesi, 19 Mart 1965, Sf: 9)
  • Fakat bir gün insanlar ona ayak basınca ayvayı yedi ay da terbiesi bozuldu” (Cumhuriyet Gazetesi, 21 Aralık 1969, Sf: 9)
  • Bunu gören Kaptan Can Bartu ‘Eyvah’ dedi. ‘Ayvayı yedik. Yazık oalcak otobüs de yeni’” (Milliyet Gazetesi, 12 Mayıs 1970, Sf. 12)

“Ayvayı yemek” deyiminin sanat dünyasında ilk izlerinden birine Kemal Dirim’in 1973 yılındaki “Ayvayı Yedik Behçet” adlı oyunda görebiliyoruz.

“Ayvayı yemek” deyiminin anlamına ve kökenine değinen sözlüklerdeki açıklamalarda “ayva” meyvesi üzerine odaklandığı, bozdoğan gürzüne herhangi bir atfın yapılmadığı görülmektedir.

Ferit Devellioğlu’nun 1970 yılında yayınlanan “Türk Argo Sözlüğü” adlı eserinde ve Alkan Basımevi’nin 1976 yılında yayınladığı “Hiçbir Yerde Yayımlanmamış Atasözü ve Deyimler” adlı eserde “ayvayı yemek” deyimine yer verildiği görülmektedir. Ancak bu tarih öncesinde sözlüklerde “ayvayı yemek” deyiminin varlığını göremiyoruz.

Tüm bu bulgular neticesinde, “ayvayı yemek” deyiminin 1970’li yıllar öncesinde toplumda yaygın şekilde kullanılmadığı, bahse konu deyimin anlamının ya da kökeninin bozdoğan ile iddia edildiği gibi bir bağının bulunmadığı sonucuna ulaşıyoruz.

 

Yorumunuzu yazınız...