Atatürk’ün Boyunu İsveç Kraliçesi Louise Mountbatten ve İsveç Prensesi Ingrid’den Kısa Gösteren Fotoğraf Montaj
Mustafa Kemal Atatürk’ün boyunun kısa olduğu iddiasıyla sosyal medyada ve internet forumlarında paylaşılan fotoğraf dijital düzenleme içeriyor.
Montajlanarak servis edilen fotoğrafın orijinali ise şu şekilde:
Fotoğrafta Atatürk’ün solunda İsveç Kraliçesi (fotoğrafın kaydedildiği tarihte İsveç Prensesi) Louise Alexandra Marie Irene Mountbatten (13 Temmuz 1889 – 7 Mart 1965), sağında ise Danimarka Kraliçesi ve İsveç Prensesi Ingrid Victoria Sofia Louise Margareta (Ingrid of Sweden) (28 Mart 1910 – 7 Kasım 2000) yer almaktadır.
Orijinal fotoğraf 4 Ekim 1934 tarihinde (sonradan İsveç Kralı olan) İsveç Veliaht Prensi VI. Gustav Adolf’un (Oscar Fredrik Wilhelm Olaf Gustaf Adolf) (16 Haziran 1858 – 29 Ekim 1950) Türkiye ziyareti kapsamında İsveç’in (açılışı yapılan) Ankara Büyükelçiliği’nde Atatürk şerefine verilen resepsiyonda Alfred Eisenstaedt tarafından kaydedilmiş.
İsveç Veliahdı Adolf’un 2-14 Ekim 1934 tarihleri arasındaki Türkiye ziyareti “İstanbul – Eskişehir – Ankara – Eskişehir – İstanbul – İzmir – Afyon – Konya – Adana – Fevzipaşa” güzergâhında gerçekleşmişti.
2 Ekim 1934’te Wasaland Gemisiyle İstanbul’a gelen İsveç Veliahdı ve ailesi 3 Ekim’de Ankara’da, Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal, TBMM Başkanı Kazım Özalp, Başbakan İsmet Paşa ve diğer protokol ekibi tarafından resmi bir törenle karşılanmıştı.
Atatürk Ansiklopedisi’ndeki “İsveç Veliahtı VI. Gustaf Adolf (1882-1973)” başlığında söz konusu ziyaret hakkında şu detay sunulmuş:
2 Ekim 1934’te Wasaland Gemisiyle İstanbul’a gelen veliaht ve ailesi bir tayyare filosunun (dört uçakla) refakatinde ve Selimiye Kışlası’ndan atılan 21 pare top atışıyla karşılandı. İstanbul Valisi-Belediye Başkanı Muhittin Bey, Hariciye Vekâleti V. Daire Şefi Hulusi Fuat Bey ve Protokol Dairesi’nden Şefkati Nuri Bey ve Kolordu Komutanı Halis Paşa bir motorla Yeşilköy açıklarında veliaht ve ailesini karşıladı. Haydarpaşa rıhtımında askeri bir kıta veliahdı selamladı ardından da mızıka heyeti İsveç ve Türkiye milli marşlarını çaldı. Trenle Anadolu yakasına geçip kendilerine tahsis edilen ve bayraklarla süslenen Cumhurbaşkanlığı özel treni ile Ankara’ya hareket edildi. Kraliyet çiftini bir tabur asker ve protokol, yolcu etti.
3 Ekim’de Ankara’ya gelen İsveç Veliahdı, Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal, TBMM Başkanı Kazım (Özalp), Başbakan İsmet Paşa ve diğer protokol ekibi tarafından resmi bir törenle karşılandı. Ankara Palas Oteli’ne yerleşen Veliaht Gustaf Adolf bir süre dinlendikten sonra Mustafa Kemal’i ve Başbakan İsmet Paşa’yı makamlarında ziyaret etti. Aynı gün içinde Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Bey veliahdın şerefine Anadolu Kulübü’nde öğle yemeği verdi. Yemekten sonra Veliaht ailesiyle birlikte Etnografya Müzesi’ni, Hacıbayram’daki Hitit kabartmalarını içine alan eski eserler deposunu ve Sıhhat Enstitüsü’nü ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal tarafından Veliaht şerefine Çankaya’da bir akşam ziyafeti verildi. Ziyafette Mustafa Kemal’e Afet (İnan) Hanım eşlik etti. Bu ziyafet için bastırılan davetiyenin kapağı altın yaldızlı ve ortasında “GMK” (Gazi Mustafa Kemal) arması bulunan mönünün iç kapağının sol tarafında ise yemek için seçilen müzik programı yazılıydı. Mustafa Kemal, Veliahdın ziyaretine büyük önem verdi hatta mönüyü bizzat kendisi belirledi. Mustafa Kemal, misafiri Veliaht Adolf’a Fransız mönüsündeki yemekleri Çankaya Köşkü’ndeki Türk aşçıların hazırladığını ve misafirlere Türk garsonlarının sunduğunu söyledi.
4 Ekim’e kadar Ankara’da kalan Veliaht Adolf öğleden önce Gazi Enstitüsü’nü, İsmet Paşa Enstitüsü’nü, Ziraat Enstitüsü’nü ve Orman Çiftliği’ni gezdi. Öğleden sonra da İsveç Elçiliği’nin açılışı yapılarak (elçilik binasının inşaatı 30 Eylül’de tamamlandı) Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal şerefine bir ziyafet verildi. Ziyafete Mustafa Kemal, altmış kişiden oluşan Cumhurbaşkanlığı orkestrasını göndererek jestte bulundu. Akşam da İsveç Elçisi Boheman, Elçilikte Veliahdın şerefine bir akşam yemeği tertip etti. Ankara’daki ziyaretten ve resmi kabullerden sonra Veliaht Adolf 4 Ekim akşamı Bursa’ya hareket etti. Veliaht arkeolojiye ve eski eserlere meraklı olduğu için özellikle tarihi yerlere önem vererek çeşitli incelemelerde bulundu. Bundan dolayı Ankara’daki Hitit eserlerini dikkatli bir şekilde inceledi. Ayrıca veliahdın Ankara ziyareti Türk-İsveç ilişkileri için bir dönüm noktası teşkil etmekteydi. Çünkü bu ziyaretle İsveç Elçilik binasının açılışı yapıldı. Böylece 200 yıldır İstanbul’da temsil edilen İsveç, 1934’ten itibaren Ankara’da temsil edilmeye başlandı. Veliaht ve ailesi, Bilecik-İnegöl yoluyla Bursa’ya 5 Ekim’de vardı. İsveç bayraklarıyla süslenen Bursa’da resmi törenle Vali Fazlı Bey ve halk tarafından coşkulu bir şekilde karşılandı ardından da Cumhuriyet Kasrı’na (Hünkâr Köşkü) geçerek orada misafir edildi.
İsveç Veliaht Prensi Güstav Adolf şerefine 3 Ekim 1934 günü Çankaya Köşkü’nde verilen ziyafette İsveç-Türkiye ilişkileri ve İsveç Kralı hakkında Mustafa Kemal Atatürk tarafından verilen kısa söylev şu şekildeydi (Mustafa Bıyıklı (2011). Mustafa Kemal Atatürk’ün Dış Politika Konuşmaları. Hiperlink Yayınları. Sf: 122):
“Altes Ruayâl,
Bu gece, yüce konuklarımıza, Türkiye’ye uğur getirdiklerini söylerken duyduğum, tükel özgü bir kıvançtır. Burada kaldığınız uzca, sizi sarmaktan hiç durmayacak ılık sevgi içinde, bu yurtta, yurdunuz için beslenmiş duyguların bir yankısını bulacaksınız.
İsveç-Türk uluslarının kazanmış oldukları utkuların silinmez damgalarını tarih taşımaktadır. Süerdemliği, önü, bu iki ulus, ünlü sanlı sözlerinin derinliğinde sonsuz tutmaktadır.
Ancak, daha başka bir alanda da onlar erdemlerini, o denli yaltırıklı yöntemle göstermişlerdir. Bu yolda kazandıkları utkular, gerçekten daha az özence değer değildir.
Avrupa’nın iki bitim ucunda yerlerini berkiten uluslarımız, ataç özlüklerinin tüm ıssıları olarak baysak, önürme, uygunluk kıldacıları olmuş bulunuyorlar; onlar bugün en güzel utkuyu kazanmaya anıklanıyorlar; baysal utkusu.
Altes Ruayâl,
Yetmiş beşinci doğum yılında oğuz babanız, bütün acunda saygılı bir sevginin söyüncü ile çevrelendi. Genlik, baysal içinde erk sürmenin gücü işte bundadır.
Ünlü babanız, yüksek Kralınız Beşinci Güstav’ın gönenci için en ıssı dileklerimi sunarken, Altes Ruvayâl, sizin Altes Ruvayâl, Prenses Louise, sevimli kızınız Altes Prenses İngrid’in esenliğine, tüzün İsveç Ulusunun gönencine içiyorum.”
Söz konusu fotoğrafı İsveç’in Ankara Büyükelçiliği sosyal medya hesaplarında (23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlaması mesajıyla) paylaşmıştı:
“Happy #23 April National Sovereignty and Children’s Day! Mustafa Kemal #Ataturk, HRH Crown Princess of Sweden Lady Louise Mountbatten (future Queen of Sweden) and HRH Princess Ingrid of Sweden (future Queen of Denmark) at the 🇸🇪 Residence in Ankara. (4 Oct. 1934) 🇹🇷🇸🇪 #23Nisan”
https://twitter.com/SwedenAnkara/status/1385473510819065861
Söz konusu resepsiyonda kaydedilen diğer fotoğraflar şu şekilde:
Atatürk’ün Boyu
Genelkurmay Başkanlığı tarafından Atatürk için hazırlanan internet sitesinde Atatürk’ün özlük dosyasındaki bilgilerde Atatürk’ün boyunun (1,68 değil) 1,74 cm olduğu belirtilmişti.
Atatürk’ün kilosunun 74-76 kg, ayakkabı numarasının ise 42 olduğunu aktaran sayfada şu açıklama sunulmuştu:
“ATATÜRK’ün boy, kilo ve ayakkabı numarasına ait bilgiler, uzun yıllar ATATÜRK’ün yanında bulunan ve 1927’de Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü, 1932’den ATATÜRK’ün ölümüne kadar Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri olarak görev yapan Hasan Rıza SOYAK’ın “ATATÜRK’ten Hatıralar; C I, Yapı ve Kredi Bankası Yayınları, İstanbul, 1973, s.3.” adlı eserinden yararlanılarak ve Anıtkabir Komutanlığında yer alan şahsi eşyaları üzerinde yapılan tespitlere dayanılarak hazırlanmıştır.”
Hasan Rıza Soyak, 1924-1938 yılları arasında Özel Kalem Müdürlüğü ve Genel Sekreterliği görevini üstlendiği Atatürk’ün boyunun 1,74 olduğunu, fakat vücudundaki tenasüp itibariyle daha uzun göründüğünü ifade etmişti (H. Rıza Soyak, (1973). Atatürk’ten Hatıralar. YKY. İstanbul. 6. Baskı. Ocak 2010. Sf: 11):
“Saçlar altın sansı. Yüz, güneşten hafif yanmış koyu pembe. Alın, dikkati çekecek kadar enli ve kınşık. Kaşlar, gür ve şahlanmış gibi alna doğru kalkık. Gözler, iri, gök mavisi renginde ve çelik parıltılarla dolu. Elmacık kemikleri biraz çıkık. Burun, kusursuz fakat kanatlan dolgun olduğundan büyük görünür. Dudaklar, ince, üst dudak altındakinden daha mütebariz. Çene, azim ve kuvvet ifade eden yapıda geniş. Omuzlar da öyle: Geniş ve yuvarlak. Göğüs kabarık. Pazılar dolgun adaleli fakat ellerle parmaklar ince ve uzun. Karınsız, bacaklar düzgün, ayaklar da eller gibi ince.
Atlet vücutlu, zarif endamlı, keskin ve derin bakışlı, ciddi tavırlı, hareketleri canlı ve çalak, her haliyle alımlı bir erkek güzeli.
İşte Mustafa Kemal Atatürk’ün portresi.
Boyu 1.74’tü, fakat vücudundaki tenasüp itibariyle daha uzun görünürdü. Kilosu 74 – 76 arasında değişirdi.”
Atatürk’e 12 yıl hizmet sunan Cemal (Çelebi) Granda, Atatürk’ün boyunun 1,76 olduğunu aktarmıştı (Turhan Gürkan (1977). Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri. Fer Yayınları. İstanbul. Sf: 206) (Cemal Granda – Turhan Gürkan (1973). Atatürk’ün Uşağı İdim. Hürriyet Yayınları. İstanbul. Sf: 49):
“ATATÜRK , vücut yapısı olarak muntazam bir insandı. Boyu 1,76, kilosu 76 dıydı. Bakışları kendisini çok daha heybetli gösterirdi. Çok zaman sabaha karşı yattığı ve uykusunu tam olarak alamadığı halde, zindeliğinden hiçbir şey yitirmezdi. Hayatının son zamanlarında hastalığı nedeniyle otuz kilo zayıflamış ve kırkaltı kiloya kadar düşmüştü”
Atatürk’ün boyu hakkındaki iddialar hakkında bazı tarihçilerin görüşleri şu şekilde alıntılanabilir:
Prof. Dr. Cemil Koçak:
“Daha önce de Atatürk’ün sesi konusunda bir haber yayınlanmıştı. Sesinin 0’uncu yıl Nutuk’undaki gibi tiz olmadığı son derece gür olduğu haberleri yapılmıştı. Genelkurmay’ın boy açıklaması da benzer boyutta. Bu kez fiziki özellikleriyle ilgili açıklamalarla, liderliğine vurgu yapılıyor. Boyunun kısa değil, dönemin ortalamasına uygun olduğu açıklanmış. Buradaki amaç; Atatürk’ü aynı zamanda fiziki olarak da güçlü gösterme arzusu. Atatürk’ün görüşlerinin değeri sanki fiziki özellikleriyle eş değer tutuluyor. Ne kadar boyu uzun, sesi gür olursa, bu liderliğini arttırıyor gibi. Boyunun ne olduğu önemli değil. 1.55 cm olsa ne olur? Biz boyuyla, ayak numarasıyla ilgilenmiyoruz. Yani Menderes’in ayak numarası Atatürk’ten büyük olsa ne anlama gelir? Hiçbir ülkede bunlara dikkat edilmez.”
Turgut Özakman:
“Boyuyla ilgili bir sürü şey uyduruldu. Atatürk’ün boyu 1.74’tür. Atatürk’ten anılar kitabında var. Kendi kitaplarımda da kullanıyorum. Boyunun 1.68 olduğu yanlış. Hatta gömlek numarası da 42’dir. Atatürk hakkında herkes bir şey uydurduğu için, Genelkurmay doğrusunu söylemek istemiştir.
Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu:
“Osmanlı’da devlet erkanının, üst düzey yöneticilerin sicil-i ahval adında bir defteri vardı. Osmanlı arşivinde fiziki durumlarını ortaya koyan bir kitap var. O kitapta el yazısından bilgiler bulunuyor, oradan almış olabilirler. Bizim için boyunun önemi yok zaten.”
Prof. Dr. İlber Ortaylı:
“Mustafa Kemal Atatürk’ün boyunu ben de 1.68 cm olarak biliyordum. Bunun doğrusunu tam olarak kim biliyor ki açıklama yapmış. Bunların lüzumsuz konular olduğunu düşünüyorum. Genelkurmay Başkanlığı ne diye böyle bir açıklama yapıyor hala anlamış değilim.”
Ortaylı, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk” adlı kitabında “Araştırmayı sever, iyi giyinir, buna özen gösterir, fotoğraf çektirmeyi sever ve bilir. Bütün fotoğraflarında duruşu bir eğitimle mümkündür. Boyu 1.68 cm civarında tıpkı kozmonot Yuri Gagarin (o da 1.58 cm) gibi fotoğraflarda uzun görünüyor. Vücut ölçü ve nisbeti yerinde ve kitleyle iletişimde bunu kullanıyor.” ifadelerine yer vermiş ve “121. Yuri Gagarin’in kızı Yelena Gagarina (Kremlin Müzesi Müdürü) Topkapı Sarayı’na geldiği zaman Atatürk’ün müzedeki müşir üniformalı portresini gördüğünde boyunu söyledim, “Benim babam birkaç santim daha kısaydı” dedi. Hâlbuki herkes Gagarin’i heykellerinden dolayı uzun ince zanneder. Uzun boylu adam o Vostok denen Sputnik’e sığmaz zaten.” dipnotunu sunmuştu (İlber Ortaylı (2018). Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Kronik Kitap. İstanbul. 1. Baskı. Sf: 425).
“Bizim elbiseleri baz alarak yaptığımız Atatürk heykelleri ayakkabıyla birlikte 1.73 santimetre boyunda. Atatürk’ün boyu gençliğinde Genelkurmay’ın açıkladığı gibi 1.74 olabilir. Yaşlandıkça anatomik değişiklikle 1.72 dolaylarına inmiştir. Bunların hepsi mümkün, ancak boyunun 1.60 dolaylarında olması mümkün değil.”
“Atatürk’ün boyu gençliğinde 1.71’miş, yaşlandıkça 1.69’a inmiş. Koç ailesi Madame Tussauds’daki Atatürk’ün balmumu heykelini yeniden yaptırmaya karar verince benden ricada bulundular. Müzenin heykeltıraşı Steve’le baştan sona birlikte çalıştık. Özellikle göz, kulak, burun ve bakışını ben çalıştım. Atatürk’ün sol gözünde şehlalık vardır, karşısında olduğunuz zaman, hangi gözüne bakacağınızı şaşırırsınız. Saçı Şişli’deki müzede iki cam arasında kırpıntı şeklinde var. Çok parıl parıl sarı değil, normal insan sarısının biraz ağarmış hali. Saçları Londra’dan aldım, özellikle İrlanda ve İskoç menşeli olanlar çok iyi. Gözleri Almanya’da bir köydeki küçük bir fabrikada buldum. Aynı karakter, aynı renk, hem sağ hem sol protez göz yapan tek orasıydı. Gövdeyi çamurdan yapıyoruz, alçı kalıp aldıktan sonra fiberglastan yapıp elbise giydiriyoruz.”
Atatürk’ün boyu hakkında 2013 yılında süregelen tartışmaya dair Melis Alphan’ın “Atatürk’ün boyu 1.74’müş. Yok deve. 1.72’yim ve zatı muhteremin kıyafetlerini yakından gördüm. Pantolon beli ancak kalçama geliyor” tweeti büyük tepki çekmişti.
1 Yorum
sahte diye üstünü çizip aslı dediğiniz fotoda Atatürk kadından biraz kısa, bir altında farklı açıdan resepsiyonda aynı kadından uzun:))) anlaşılan çok kısa olan da uzun olanda ne varsa hepsi sahte bu yüzden kanunla korunuyor