Arkadaş Kelimesinin Kökeninin Arkaya Bağlanan Taşa Dayandığı ve Arka ve Taş Kelimelerinin Birleşiminden Oluştuğu İddiası Asılsız
Alternatif etimolojik köken uydurmalarından birini konu edineceğiz bugün.
İddiaya göre eskiden askerler savaşırken arkadan gelecek herhangi bir saldırıyı engellemek için sırtlarını bir ağaca, kayaya veya taşa vererek ok atarlarmış. “Sırt dayanan taş”a “arka-taş” adı verilmiş ve bu “arka taş” ifadesi “sırtını dayayabileceğin kişi” anlamında “arkadaş” olarak dilimize yerleşmiş.
İddiayı aktaran örnek paylaşım sunacak olursak:
“Atalarımız bozkır hayatı yașarken arkadan herhangi bir saldırıya mani olmak için sırtlarını bir ağaca, kayaya veya taşa vererek ok atarlardı. “Sırt dayanan taş“a “Arka-taş” demişler, oradan da “Arkadaş” olarak dilimize yerleşmiştir. Arkadaş, yani sırtını dayayabileceğin kişi…”
“ARKA-TAŞ / ARKADAŞ Eski Türklerde cengaverler savaşırken arkadan gelecek herhangi bir saldırıyı kontrol edebilmek için sırtlarını bir ağaca, kayaya veya taşa vererek ok atarlarmış. Atalarımız genelde bozkır hayatı yaşadıkları için bu sırt dayanan nesne genelde bir taş veya kaya olurmuş. Yıllar sonra sırt dayanan taşın ismi ARKA-TAŞ dan ARKADAŞ şeklinde dilimize yerleşmiş ve bugün güvenebileceğimiz, bizi arkadan vurmayacak olan, samimiyetine güvendiğimiz kişilere verdiğimiz isim olmuştur. Hayatınızda ve çevrenizde gerçek Arka-taş’ ları bulmanız dileği ile”
Bu iddiayı son dönemde dile getiren bir isim Cape Town Üniversitesi’nde Afrika Çalışmaları bölümünde araştırmacı olarak görev yapan ve Independent Türkçe için çeşitli yazılar kaleme alan Dr. Halim Gençoğlu olmuştu. Gençoğlu, sosyal medyada büyük tepki çeken 9 Ekim 2020 tarihli paylaşımında bu iddiayı şöyle öne sürmüştü:
Eski Türkler savaşta arkadan gelen herhangi bir saldırıya karşı önlem olarak arkalarına bağladıkları bir arka-taş kullanırmış. Daha sonraları sırtlarına yasladıkları bu taşın ismi Arka-taş ve Arka-daş olmuş. İnsanı arkadan vurmayan güvenilir kişilere Arkadaş denmesi ondandır..
Halim Gençoğlu aldığı tepkilerin ardından iddiasını sürdürmüştü (Ancak ilerleyen zaman içerisinde Gençoğlu, bahse konu paylaşımını silmeyi tercih etmiş):
“Eski takipçilerim benim arada bir böyle paylaşımlar yaptığımı bilirler. Yorumlara bakarsanız edebiyle soru soranlardan hakaret eden edepsiz Profesörlere kadar birçok tip ortaya çıktı. Kaydettik. Eski Türklerin torunlarından Anadolu’da ne kadar kaldığının cevabını bulmuş oldum.”
Arkadaş Kelimesi Arka ve Taş Kelimelerinden Oluşmuyor
Arkadaş kelimesi “sırtını dayayabileceğin kişi” anlamını haiz olabilir; ancak, “arka ve taş” kelimelerinin birleşiminden oluşmuyor.
Öncelikle mantıken, ağır bir cisim olan taşın sırta bağlanarak savaşa gidildiği iddiası başlı başına absürttür. Hiçbir tarihî anlatımda, sırta taş bağlanarak cenk edildiğine dair atıf geçmemektedir. Arkadaş deyiminin arkaya bağlanan taşa dayandığı yönündeki uydurmayı desteklemek için uydurulmuş zorlama bir anlatıdır.
Etimolojik açıdan yaklaşıldığında da arkadaş sözcüğündeki “daş” ifadesinin kökeninin “taş” kelimesine dayanmadığı anlaşılmaktadır.
Arkadaş sözcüğü, birbirine “arka çıkan” yani “destek olan” kişileri tanımlamak üzere “arka” köküne ortaklık bildiren “-daş” ekinin getirilmesiyle türetilmiştir.
İlk Türkçe sözlük olan Divan-ı Lugâti’t-Türk’te “arkadaş” sözcüğü yer almıyor; ancak, “dostluk, arkadaşlık, sadakat” karşılığı olarak “adaş” sözcüğüne yer verilmiş.
Türk Dil Kurumu, “arkadaş” sözcüğünü “birbirlerine karşı sevgi ve anlayış gösteren kimselerden her biri, bacanak, eş, yâren, yoldaş, bir ortamda birlikte bulunanlardan her biri, hempa, refik” şeklinde tanımlamaktadır.
Tuncer Gülensoy’un “Türkiye Türkcesindeki Türkçe Sözcüklerin Köken Bilgisi Sözlüğü: Etimolojik Sözlük Denemesi, (2007. Türk Dil Kurumu Yayınları. 1. Cilt. Sf. 78) adlı çalışmasında arkadaş kelimesinin “arka” ve “daş” ifadelerinin birleşiminden oluştuğu aktarılmıştır.
Yaşar Çağbayır’ın Ötüken Türkçe Sözlük adlı eserinde (1. Cilt) arkadaş sözcüğü hakkında “arka-daş” oluşum biçimi aktarılıp, şu şekillerde tanımlanmıştır:
- Savaşta, bir savaşçının arkasını düşman saldırısından koruyan savaşçı
- Kendisine yakınlık duyulan, inanılıp güvenilen kişi, dost, yaren, ahbap, enis, hempa, ihvan, koldaş, muhip, refik, nedim, sağdıç
- Bir yerde bir arada bulunmakla birbirini tanıyıp dostluk kuran kişiler, avane, ayaktaş, dadaş
- Tanımadık yaşıtlara seslenme sözü
Diğer sözlüklerdeki arkadaş kelimesine dair geleneksel tanıma ilaveten savaşta arkasını düşman saldırısından koruyan savaşçı anlamını sunan Ötüken Türkçe Sözcük, kelimenin oluşumuna dair “arkaya bağlanan taş” gibi absürt bir yoruma yer vermemiştir (2007. Ötüken Neşriyat AŞ. Sf: 293).
Öte yandan, anılan sözlükte “arkadaş değil, arka taşı” deyimi de “yararından çok zarar veren arkadaşlara serzeniş sözü” olarak tanımlanmıştır. Yani arkaya bağlanan taş, “arkadaş değil arka taşı” deyiminde fayda sağlayan, destek verenler için değil zarar veren arkadaşlar için kullanılmaktadır.
Nişanyan Sözlük’e göre “arkadaş” kelimesi Farsça “ham-puşt” (همپشت) deyiminin birebir çevirisidir. Sevan Nişanyan “Sözlerin Soyağacı Çağdaş Türkçenin Etimoloji Sözlüğü” adlı çalışmasında arkadaş sözcüğünün 19. yüzyıla dek egemen olan “ayakdaş” sözcüğünün yerini aldığını belirtmektedir.
Arkadaş ile aynı ya da benzer anlamı taşıyan ve içinde “-daş” ekini barındıran birçok sözcük bulunmaktadır. Aynı mantığı ve uydurma anlatıyı diğer kelimeler için de kurması güç.
Arkadaş sözcüğü, yoldaş, kardeş gibi kelimelerine benzer bir şekilde türetilmiştir. Arkadaş sözcüğüne benzer şekilde yoldaş ve kardeş kelimeleri de içinde “taş” ifadesini barındırmamaktadır.
Prof. Dr. Vecihe Hatiboğlu, arkadaş kelimesindeki “daş” ekinin “-da” kalma durumu ekiyle “eş” sözcüğünün birleşiminden oluşmuş olabileceğini belirtmekle birlikte, arkadaş sözcüğünü “arkadaş = ar-ka-da + eş” şeklinde formülize etmektedir. Benzer şekilde kardeş (“kardaş = kar-da + eş”) ve yoldaş (“yoldaş = yol-da + eş”) sözcüklerinin oluşumunu da aynı şekilde açıklamaktadır.
Türkçe sözlüklerde arkadaş sözcüğüyle bire bir eş değere sahip birçok kelime bulunmaktadır (Ezgi Demirel (2016). Orta Türkçe Sözlüklerindeki Söz Varlığının Eş Değerlikler Bakımından Art Süremli ve Eş Süremli Karşılaştırması (İsimler). Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Doktora Tezi. Denizli).
- ķoldaş “yoldaş, arkadaş”
- içkin “(yakın) arkadaş”
- ėş “eş, arkadaş”,
- dōst “arkadaş”
- yoldaş “yol arkadaşı”
- iş “arkadaş, dost”
- äş “eş, arkadaş, refik, yoldaş”
- nöker “arkadaş”
- sirek “arkadaş, yoldaş”
- tingtaş “arkadaş, refik”
- çure “arkadaş, yoldaş, refik”
- cink “arkadaş”
- cüre “arkadaş, refik, dost”
- imeldaş “arkadaş”
- kıldaş “yoldaş, arkadaş”
- koşarta “arkadaş” bu maddedeki sözcükle bire bir eş değerdir. A
- adaš
- saġdič
- qoldaš
Deniz Karakurt’un “Aktarma Sözlüğü: Türk Dillerinden Anadolu Türkçesine” adlı eserinde arkadaş anlamında “öğrekey”, “çıkan” kelimelerine yer verilmiştir.
Etimoloji adlı sosyal medya profili de konu hakkında şu yorumlarda bulunmuştu:
“Arkadaş; sırttan “arka” türemiş bir sözcüktür. Aralarında yakınlık, dostluk ve sevgi bulunan kimselere denir. Eskiler ayakdaş derdi, birlikte yürüyen manasında… Arkadaşın arkadaki taşla ilgisi yoktur. Öyle olsa karındaş (kardeş) karnımızdaki taş olurdu.”
“Arkadaş; sırttan “arka” türemiş bir sözcüktür. Arkanı kollayan demektir. Aralarında yakınlık, dostluk ve sevgi bulunan kimselere denir. Eskiler ayakdaş derdi, birlikte yürüyen manasında…”
“Arkadaşın arkadaki taşla ilgisi yoktur. Öyle olsa karındaş (kardeş) karnımızdaki taş olurdu.”
Bu absürt anlatıyı ve etimolojik köken iddiasını destekleyen (güvenilir) bir kaynağa rastlanamıyor.
Arkadaş Kelimesinin Kökenini “Arka + Taş” Kelimelerine Dayandığını Sanan Yazarlar
- Mamak Havadis’teki “Türkçesi varken / Kelimelerin Sırrı…” başlıklı yazısıyla Ömer Sabri Kurşun
- 5ocakgazetesi.com’daki “Arka Taş ve Aşk” başlıklı yazısıyla (27 Mayıs 2019) Ünsal Özdiker
- Terme Bilgi Gazetesi’ndeki “Arka Taş” başlıklı yazısıyla (19 Kasım 2014) Nazmi Kılıç
- Zafer Gazetesi’ndeki “Arka-Taş” başlıklı yazısıyla (24 Eylül 2018) M. Turhan İmamoğlu
- Oncevatan.com.tr’deki “Arkadaş Kelimesinin Anlamı Nedir Gerçekten Biliyor Muyuz?” başlıklı yazısıyla (20 Kasım 2019) Bilge Ceyhan
- Hürses Gazetesi’ndeki “Dostluk ve arkadaşlık kavramları üzerine söyleşiler” başlıklı yazısıyla (27 Nisan 2017) Hasan Orhan
* Kapak fotoğrafı: Lisa Kristine
5 Yorumlar
Arkadaş kelimesi için (Arkada + eş) yorumu doğru olandır. Bir insanın arkadaki eşi, yani onun tıpkısının aynısı… Onun gibi düşünen, birinin dost bildiğini diğeri de dost bilen, düşman bildiğini düşman bilen, iki göz iken dört göz olan, iki el iken dört el olan, iki ayak iken dört ayak… Sırt sırta vermiş iki arkadaş düşünün…Başta sevgi olmakla aynı değerlerde eşleşen… Arapça’da (sadîkân) bir sevgide ittifak eden, içi dışı bir, birbirine sâdık.
Benzer kelimeler:
Sırdaş: Bir sırda eşler
Hayat yoldaşı: Hayat yolunda eşler
Vatandaş: Bir vatanda eşler
Kardeş: Bir karında eşler
…..
Daş ekinin -da eş şeklinde açıklanması zorlamadır. Ekin uyum dışı olması, Çincede ve Japoncada benzerinin bulunması Çinceden eski bir alıntı izlenimi veriyor.
Türk dilinin çeşitli kollarındaki “ipteş, koldaş, koştaş, tomdaş, yoldaş” gibi sözcükler göz önünde bulundurulduğunda bunun arka sözcüğü + daş eki ile türetilmiş olduğu net olarak anlaşılabiliyor. Arka taşmış, arkada eşmiş bunlar ilmî açıklamalar değil, halk etimolojisidir.
Çok teşekkürler! Çok ilginç ve ayrıntılı bir makale.
Eşim ve ben Rus’uz ve Türkçe öğreniyoruz — bu konuyu okumayı çok merak ediyorduk.
Merhaba;
Yazı için çok teşekkürler, ellerinize emeğinize sağlık.
Ben bu kelimenin akran(yaşıt) kelimesinden türemiş olabileceğini düşünüyorum. Nitekim, diğer -daş son ekli kelimeler hep aynılaşma anlamını taşımaktadır.(Kardeş(karın+daş (aynı karından çıkan)), Vatandaş (aynı vatana sahip), adaş(aynı ada sahip).
Akrandaş da karındaş gibi dilin sadeliğe kaymasına maruz kalarak arkadaş olmuş olabilir.
Saygılarımla