Dücane Cündioğlu’nun ironi içeren “tarhana – felsefe” ilişkisi hakkındaki sözü kırpılarak anlamı çarpıtılarak paylaşılmış

 

 

Felsefeci ve yazar Dücane Cündioğlu, son günlerde “tarhana çorbası içen dürüm yiyen felsefe yapamaz” / “Tarhana içip dürüm yiyenlerin felsefeyle bir işi olmaz” .dediği iddiasıyla gündeme geldi.

 

 

 

Dücane Cündioğlu’nun Youtube yayını cımbızlanarak paylaşılmış (Makaslanarak/cımbızlanarak/kırpılarak bağlamından kopartılan söylemler hakkındaki derlememize göz atabilirsiniz).

 

Cündioğlu’nun konuşmasından makaslanarak paylaşılan kısım:

 

 

İlgili bölümün tamamı:

 

 

Kırpılan video, Cündioğlu’nun 28 Mayıs 2025 günü yayınlanan “Niçin Bizden Felsefeciler Çıkmıyor?” başlıklı Youtube yayınından alınmış.

 

Bahsi geçen yayınında Dücane Cündioğlu, tarhana çorbası içen, dürüm yiyen insanın felsefe yapamayacağı iddiasını içeren (ideolojik kamplarla felsefe yapılamayacağına değindiği) kısımdaki sözlerinin mübalağa olduğunu söyledi:

“Şimdi dolayısıyla bir tarafta sağcılar dinciler, isterseniz milliyetçiler diyin bunların belirli mukaddesatları var. Dinsel duyarlılıkları güçlü. Kahramanları var düşmanları var modern dünyaya alerjileri var. Yapacak başka bir şeyi yok yani. Tarhana çorbası içiyor adam. Her yeri Heidegger olsa ne olur. Dürüm yiyor adam. Hegel anlatsa ne olacak yani. Mübalağa ediyorum ama sakın bunları ciddiye almayın. [GÜLEREK] Bi tarafta da suşi yiyor.”

 

İlgili bölümde kullandığı cümleler şu şekilde:

“… Para abi ki daha evvel söylemişimdir. Fosof bil hakika der. Onun için şey endülüsi. Hakikaten de öyledir. Gerçek bir filozoftur. Fakat Fatimi Devleti’nin ideoloğudur. Yani Şii, İsmaili bir adamdır ve söylediklerinin %80’i inanç düzeyinde palavradır. Bakın bir adamın palavra sıkması cahil olduğunu göstermez. büyük bir zeka olmadığını göstermez. … tanıyabileceğimiz hakikaten insanlık tarihindeki en değerli zekalı. Onu söylediklerin %80’i palavra. Dinle, Şiilikle vesaire karışmış. Yeni platonculukla bulanmış bir şey yani Medinetül Fadıla orada. Yarısından fazlasını atın çöpe. Aristoteles’i konuşturur gibi yapar. Neticede imam yani ehlibeyt başka bir şey yok. Ya bunları dikkate İbn Sina’ya bakın. Felsefenin canını okudu İslam. Yani o İsmaili, Şii, e inançları, sünniler bunu yapamazdı. Yani Sünnilerden Gazali’nin şeyi teafüt reddiyesinin psikolojik sonuçları olmuştu. Ama felsefenin o eee eleştirdiği, üstüne kustuğu birçok şeyini eee ne diyelim zamansal palavralarını bu sefer İslam adı altında tekrar pazarladı. Ya onun asıl dispürtörlerine ateş etti. onlardan aldığı şeyleri e İslam diye bu sefer markayı değiştirerek eee pazarlı. E çünkü inanç için ne yaparsan mübah. İslam adına, Allah adına, peygamber adına yani biraz sahtekarlık yapmışız. Ne olur ya? Bugünküler de aynısını yapar. Din için, Allah rızası için yapılır. Yani namussuzluk yapıyor ama Allah rızası için niyeti iyi yani. Ameller de niyetlere göredir. Niyeti ne? Allah rızasını kazanmak. E biraz yalan söylüyor. Biraz iftira atıyor. İslam’ı güzel göstermek için. Yani tamam bunları onlardan aldım ama yani İslam’ı güzel göstermek için. Şimdi dolayısıyla bir tarafta sağcılar, dinciler, isterseniz milliyetçiler diyeyim. Eee bunların belli mukaddesatları var. Eee dinsel duyarlılıkları düştü. Kahramanları var, düşmanları var. Modern dünyaya alerjileri var. Yapacak başka bir şey yok yani. Tarhana çorbası içiyor yani. Her taraf Heidegger olsa ne olur yani. Dürüm yiyor adam. E Hegel anlatsa ne olacak yani? Mübalağa ediyorum. Ha bunları sakın ciddiye almayın. Eee, bir tarafta da abi suşi yiyor. Koç Üniversitesi, Galatasaray Üniversitesi filan eskiden mahvettiler orayı. Boğaziçi Üniversitesi. Daha insan üzülüyor yani. Boğaziçi Üniversitesi nereye geldi ya? Ne hale geldi? Ya ellerini değdikleri yer yıkılıyor. Yani onların da bu kültürden haberleri. Lacan Deleuze diyor, Fuko diyor. E siz cahiller ne anlarsınız? Lan bari delüzü, şeyi lakanı anlasa onu eee hayıflanmayacağım yani gam yemeyeceğim. Hölderlin’in üzerine yazıyor ya. Yunus Emre’den haberi yok. Fuzuli’den haberi yok ya. Mesnevi’den haberi yok ya. …

 

Söz konusu bölüm aşağıdaki kayıtta 1.23.00’ten itibaren izlenebilir:

 

Niçin bizden yetkin felsefeciler çıkmıyor?” sorusunu gündeme taşıdığı yayınındaki “tarhana – dürüm – felsefe” ilişkisi hakkındaki görüşün ilgi çekmesinin ardından Cündioğlu el artırdı.

31 Mayıs 2025 günü ise “Çorbacılar, Dürümcüler ve Baba Katli” başlıklı Youtube canlı yayınını aşağıdaki ifadelerle duyurdu:

“Polemikse polemik. En iyisi eli arttıralım: tarhana çorbasının faydalarından, dürüm yemenin adabından, bisiklet kültüründen, denize balıklama atlama tekniklerinden söz edelim biraz. 30 sene önce “Kuru fasulye-pilav yemeyenler, ayran içmeyenler Kur’an’ı anlayamazlar. Hamburger yiyip kola içmekle Kur’an anlaşılmaz” demiştim, ama sözüm anlaşılmamıştı. Şimdi de “Tarhana çorbası içip dürüm yiyenlerin felsefeyle bir işi olmaz” diyorum, sözüm yine anlaşılmıyor. Dünyaca saygın uluslararası platformlarda sunduğum böylesine yüksek hakikatlere ilişkin keşif ve icadlarımı, bilimsel tezlerimi youtube semtinde ikamet eden cahil-cühela takımının anlamasını beklemiyorum elbette. Fakat halkımızı irşad etmek gibi çok yüce bir görevle yükümlü olduğum için bu evrensel öğretimi, H. M. (a.s) kıvamında bir üslupla tezlerim karşısında saçını başını yolan, kendini kaybedip gulu gulu dansı yapan, ağız dolusu küfürler edip kendilerinden geçen yüce kabilemin genç, cesur ve bodur savaşçılarına, onları fişekleyen ihtiyarlar heyetinin o saygıdeğer yaşlı çakallarına naçiz görüşlerimi yeniden tebliğ etmeye çalışacağım. Umarım sonunda hidayet bulurlar. Polemikte rahmet vardır diyemem, lakin irfanı olanlar için tebligatımda birçok saklı hikmetlerin bulunduğunda kuşku yoktur.”

 

Cündioğlu, ilgi çeken ironi içeren diskurunu “Hamburger yiyip kola içenler nasıl Kur’an’ı anlayamazlarsa, tarhana çorbası içip dürüm yiyenler de felsefeden anlamazlar.” sözüyle sürdürdü.

 

 

Dücane Cündioğlu, bahsi geçen yayınında, tarhana – dürüm -felsefe ilişkisine dair ifadelerinin ironi olduğunu vurguladı ve sözlerini makaslayıp yanlış aksettirenlere şu sözlerle tepki gösterdi:

“Allah’ın embesili tarhana çorbası içenler dürüm yiyenlerin felsefe ile işi olmaz derken bu lafın öncesinde ne söylendi sonrasında ne söylendi bunu kim ne zaman niçin söyledi bir arkasına önüne bak orada karine-i mania var mı? Gerçekten bu adam tarhana çorbası mı kastediyor gerçekten dürüm mü kastediyor. Bir kere mantıksal olarak felsefe ile dürüm yemenin tarhana çorbası içmenin ne alakası var beyinsiz? ‘Ama hocam siz dediniz?’ Dedim ama hangi manasıyla dedim evladım! Yani karşındaki adam ya meczuptur ya beyni sulanmıştır falan. Dersiniz yapacak hiçbir şey yok. Ama bunu ne zaman demeye salahiyet kazanırsın? Adamın ne dediğinden emin olduktan sonra.”

 

✂️: X – edipmuverrih

 

Yorumunuzu yazınız...