Rumeli Hisarı’ndaki açık hava sahnesinin ortasına mescit yapıldığı iddiası doğru; ancak, 1452 yılında Rumeli Hisarı’nda inşa edildikten sonra 18. yüzyıldaki depremlerde hasar alıp zaman içinde yıkılan caminin yeniden inşası söz konusu.
İstanbul’un fethinin sembollerinden olan Rumeli Hisarı’ndaki açık hava sahnesinin ortasına sonradan bir cami inşa edildiği iddiası fasılalar hâlinde sosyal medya platformlarında zuhur ediyor.
Son dönemden tepki çeken bir örnek:
Ateist Kadın (@ateyizkadin): “Bana İslam’ı anlat deseler, Rumeli Hisarı’ndaki amfi tiyatronun ortasına çakılan mescidi gösteririm.”
Hisardaki tiyatro alanına cami yapıldığı iddiası geçmişte de gündeme geldi.
Bu yöndeki paylaşımlardan bazı örnekler:
Mimar Şenol Gökner (@senolgokner):
“Neden?”
“Bende bilmiyordum neden. Öğrendim. Bilgi veren herkese teşekkür ederim. İlk fırsatta ziyaret edeceğim.”
Neden? pic.twitter.com/SOjv00rto5
— Mimar Şenol Gökner (@senolgokner) March 24, 2024
Tarih Sanat Mitoloji (@tarihsanatmit): “Eskiden konserlerin verildiği Rumeli Hisarı’nın sahnesine mescit yaptılar. Gerçekten sorunun yüksek ses ve saat olduğunu düşünecek kadar masum musunuz?”
Eskiden konserlerin verildiği Rumeli Hisarı’nın sahnesine mescit yaptılar. Gerçekten sorunun yüksek ses ve saat olduğunu düşünecek kadar masum musunuz? pic.twitter.com/coRZh5v1P7
— Tarih Sanat Mitoloji️ (@tarihsanatmit) June 22, 2021
Rumeli Hisarı’ndaki eski açık hava tiyatrosunun ortasında bulunan camii, Ebu’l-Feth Mescidi, Boğazkesen Mescidi, Boğazkesen Fetih Mescidi, Hisar Camii, Kale Camii ve Fatih Sultan Mehmed Mescidi olarak da isimlendirilen camidir.
Rumeli Hisarı’na 2013-2015 yılları arasında inşa edilen cami, 18. yüzyılda yıkılan kale içi fetih camiinin devamı niteliğindedir.
Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul’un fethine hazırlanırken, Boğaz’dan geçen gemileri kontrol etmek amacıyla Anadolu Hisarı’nın tam karşısına 1452 yılının Mart ayında yapımına başlanan hisar, aynı yılın Ağustos ayında tamamlandı.
Rumelihisarı’nın yapıldığı dönemde, hisardaki muhafızların ibadeti için bir mescit inşa edildi.
Fatih Sultan Mehmed Vakfı adına kayıtlı, “Fatih Sultan Mehmet’in yaptırdığı ilk cami” ya da “İstanbul’da yapılan ilk cami” olarak nitelenen mescit, 1773 ve 1794’te meydana gelen depremlerde büyük hasar aldı. Mescit yapısı, altındaki sarnıcın içine doğru çöktü, sarnıç duvarı dışında kalan mescit minaresi ise ayakta kaldı.
Zaman içinde camiden geriye sadece minarenin bir kısmı ve minarenin kenarlarında duvarlarının kalıntıları kaldı.
İstanbul’da ciddi tahribata sebep olan depremlerde yıkıldıktan sonra kale içindeki cami tamir edilip eski hâline getirilmedi.
Orta çağdan günümüze ulaşan Rumeli Hisarı’nda 1953 yılında İstanbul’un fethinin 500. yıl dönümünde başlatılan kapsamlı restorasyon çalışmasında, hisar içindeki cami minare kalıntısı hariç olmak üzere ortadan tamamen kaldırıldı (Rumeli Hisarı içine kurulan ve İstanbul’un ilk gece kondu mahallesi olarak nitelenen evler, 1953 yılındaki restorasyon sürecinde dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın talimatıyla kamulaştırıldı).
1958 yılında Hisarlar Müze Müdürlüğüne bağlı müze olarak ziyarete açılan Rumeli Hisarı’nda fetih camiinin bulunduğu alan (Rumelihisarı çevre düzenlemesi için açılan yarışmayı kazanan Doğan Tekeli, Sami Sisa ve Metin Hepgüler’e ait proje kapsamında) düzlenerek, basit seyir terasları ve bir sahne eklendi.
Bu alan daha sonra açık hava tiyatrosu ve konser alanı olarak kullanıldı (Mescidin bulunduğu alanın tiyatro sanatçısı Muhsin Ertuğrul’un talebiyle tiyatroya çevrildiği aktarılmaktadır).
Tarihî yapıdaki bu alanda 1989 yılından 2008 yılına kadar Rumeli Hisarı Konserleri düzenlendi.
İstanbul 3 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, 7 Ekim 2009 tarihinde, Rumeli Hisarı’ndaki yıkılan mescidin minaresinin, duvar ve sarnıç kalıntılarının mevcut durumları ile muhafaza edilmesine karar verdi ve mescit 1. grup kültür varlığı olarak tescil edildi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi hisardaki yıkılan mescidin yeniden inşası için bir proje başlattı.
Koruma Bölge Kurulu’ndan 2013 yılında alınan iznin ardından inşaat çalışmaları başladı.
Yapımı tamamlanan Boğazkesen Mescidi 2015 yılında hizmete açıldı.
Rumeli Hisarı sahnesindeki mescidin yeniden inşası, cemaatsiz cami olduğu ve kullanılmadığı gibi gerekçelerle bazı vatandaşlarca eleştirildi.
Fransız ressam, mimar, arkeolog ve gezgin Albert Gabriel’in (1883-1972), Rumelihisarı restitüsyonu çizimlerinde ve çektiği (1943 yılında yayımlanan ve 1920’li yıllara tarihlenen) fotoğraflarda caminin sadece temellerinin görüldüğü biliniyor.
Rumeli Hisarı’nın 1950’li yıllarda Doğan Tekeli, Sami Sisa ve Metin Hepgüler tarafından yapılan tanzim planında da sadece minarenin izi görülüyor.
Yani, bazı vatandaşların ileri sürdüğü 1950’li yıllarda Adnan Menderes hükûmetleri döneminde caminin yıkıldığı ve yerine bir açık hava tiyatrosunun yapıldığı iddiasının da doğruluk payı bulunmuyor.
Hülasa, Rumeli Hisarı’nın orjinalinde bir tiyatro değil mescit bulunuyordu. Boğazkesen Camii, Osmanlı İmparatorluğu’nun Fatih Sultan Mehmet döneminde, tiyatro ise camiden çok sonra modern zamanda inşa edildi. Aslında, aslına rücû söz konusu.
Ayrıca, Rumeli Hisarı’ndaki basamaklı yapı bir amfitiyatro değil. Amfitiyatro, daire ya da elips biçimli, yükselen tribünlerden oluşan bir yapıdır.