Rasim Ozan Kütahyalı ve Taksim Gezi Parkı Hakkında Yanlışlar

Rasim Ozan Kütahyalı, Sabah Gazetesi’nde 21 Haziran 2016 tarihinde yayınlanan “Taksim Meydanı’na Ne Olacak” başlıklı yazısında Taksim ve Maçka semtleri ile parklarını birbirine karıştırmış.

Hataları tespit eden Ekşisözlük’ten ahmetfirat‘ın ifadeleriyle Kütahyalı’nın hatalarını sıralayalım:

"Bugün Gezi Parkı dediğimiz mekân esasen İsmet İnönü'nün villasının bahçesinin bir kısmıydı."

yanlış. hiçbir ilgisi yok. ismet inönü’nün evi maçka’daydı ve önü küçük bir parktır.

"Oraya İnönü Gezisi denirdi. Sonra Taksim Gezisi denmeye başlandı."

yanlış.

a) oraya(maçka’ya) inönü gezisi denmezdi. oraya inönü gezisi dendiğini hatırlamıyorum ama dense bile maçka’daki bu küçük parka değil taksim’deki dev parka önce inönü sonra taksim gezisi denirdi.

b) taksim’dekine inönü gezisi denmesinin nedeni meydana bakan ve uzun süre kaidesi duran yere inönü’nün heykelinin konma projesi idi. (heykel maçka’ya kondu yıllar sonra.)

"O yüzden çağdaş kamusal park ve bahçe özelliklerinin hiçbiri yok Gezi'de..."

yanlış. topçu kışlasının yerine yapılan bu devasa park, istanbul planlarını yapanların planladığı bir parktır. içi devasa ağaçlarla, gezi yollarıyla ve üstelik bir köprüyle (tarihi köprüyü de bu belediye yıktı ve öbür tarafla ilgisini kesti) geçilen divan oteli ve yanındaki blokların arkasındaki gene büyük bir parkla (ki önüne iğrenç bir otel dikmiştir birileri) denize ve taşkışla’ya oradan bile bakardı.

"İnönü villasının deniz manzarasını emniyete almak için de o dönem geniş bir alan Belediyece istimlak edilmiş, bir istinat duvarı ve üzerine Sedad Hakkı Eldem tarafından Meşhur Şark Kahvesi yapılmıştı. Kaidesi hazırlanan ve Güzel Sanatlar Akademisi'ne ısmarlanan İnönü heykeli o villa bahçesine dikilemedi; çünkü 1950'de DP iktidara gelmişti."

kastedilen maçka’daki (evet anladınız elbette taksim’deki değil) küçük parkın boğaza bakan köşesine sedad hakkı bey o (yerli filmlerde bazen karşıma çıkan) şark kahvesi’ni yapmıştı.

doğru mu? doğru gibi ama, orası taksim değil, maçka! rasim efendi’nin konusu ise taksim.

(laf aramızda sedad hakkı bey’in şirin şark kahvesi’ni de tescilli tarihi eser olmasına rağmen, manzarayı kapayacak ve istanbulluların boğazla ilgisini kesecek biçimde yapılan swissotel ‘aynını yapıyorum’ diyerek yıkmış ve iğrenç bir eklentiyle içine almıştı.)

heykel (hâlâ villayı taksim’de sanıyor) taksim’e dikilecekti… ama dediğinin aksine, o heykel o villa’nın önündeki minik parka dikildi. (gerçi yıllar sonra sonra )

"Bu sebeple İnönü adı değiştirilen ve Taksim Gezisi diye anılmaya başlanan bu mekân, bırakın geceleri, gündüzleri bile insanların geçmekten korktuğu ölü bir alandır. 31 Mayıs 2013 FETÖ provokasyonundan sonra burası muhalifler nezdinde anlam kazandı."

maçka’daki evin önüne heykel dikilmediği için inönü adı değiştirilip gezi yapılamazdı…

çünkü ev maçka’da idi ama gezi taksim’deydi. .

ahmetfirat’ın ilgili yazısındaki atfıyla bitirelim bu yazıyı da:

“burası nasıl bir ülke ve bunlar nasıl köşe yazarları”

Yorumunuzu yazınız...