Yaz ve Kış Saati Ayarlaması Hakkında Köşe Yazarlarının Hataları

2016 yılından itibaren ülkemizde yaz saatinin kalıcı hale getirilmesi, yani saatlerin yaz ve kış saatine geçmek için yılda 2 defa birer saat ileri ve geri alınması uygulamasına son verilmesi, yaz-kış saati uygulamasına ilişkin zihinlerdeki soru işaretlerini yine ortadan kaldırmadı.

Geçmişte birçok vatandaş gibi köşe yazarlarının da yaz ve kış saati uygulaması hakkında hatalı bilgiler paylaştığına şahit olmuştuk. Bugün, Hürriyet Gazetesinden İsmet Berkan ve Mehmet Yakup Yılmaz’ı konuk edeceğiz.

İsmet Berkan, Hürriyet Gazetesi’nde 9 Eylül 2016 günü yayınlanan “Yaz saatinin kalıcı olması yanlış bir karar” başlıklı yazısında yaz-kış saati değişikliğine dair kafa karışıklığını gözler önüne sermiş:

"Bilgisayar diliyle söyleyecek olursak, artık GMT+2'de değil, GMT+3'teyiz. (Şu an GMT ile aramızdaki fark 2 saat ama bu onlar yaz sebebiyle saatlerini 1 saat ileri aldığı için böyle, ekim sonundan itibaren fark 3'e çıkacak)"

08/09/2016 tarihli 29825 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 07/09/2016 tarihli 2016/9154 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesine göre Türkiye’de yaz saati kalıcı hale getirildi.

Türkiye, yaz saati uygulamasını kalıcı hale getirmeden önce Doğu Avrupa Zaman Dilimi (Eastern European Time; EET), UTC+2 ya da GMT+2 zaman dilimindeydi. Ancak, yaz saati uygulamasının kalıcı hale gelmesiyle yaz saati uygulamasını izleyen diğer ülkelerle saat farkı kış aylarında 1 artacaktır. Yani, GMT+3 zaman dilimine geçiş yapılacaktır. Ancak, kış aylarının sona ermesiyle diğer ülkelerin yaz saati uygulamasına geçiş yapmasıyla fiiliyatta tekrar GMT+2 diliminde olunacaktır. Ekim ayından sonra fark 3’e çıkacak; ancak, orada kalmayacak olup, Mart ayından itibaren tekrar 2’ye inecektir.

"Yani, 1972 yılından beri ekim ayının sonunda saatlerimizi 1 saat geri alarak kış saatine geçmiyoruz aslında, sadece yaz saatine son veriyor normal kabul edilen saatimize geri dönüyoruz."

Türkiye’deki yaz saati uygulamasının geçmişine dair farklı kaynaklarda farklı bilgiler var. İşin tarihi biraz karışık yani. Uygulamaya başlangıç tarihi olarak 1940, 1947 yılları kaynaklarda zikredilmekle birlikte, kesin olan husus 1985 yılından bu yana saatleri 1 saat geriye alıyoruz yaz saati uygulamasına son verirken. 1979-1984 yılları arasında bu yaz saat uygulamasına son verilmemiştir. Dolayısıyla Berkan’ın belirttiği 1972 yılından bu yana sürdürülme iddiası yanlıştır.

Yaz saati uygulamalarının geçmişine dair aşağıdaki metni okumak da faydalı olabilir:

İnternete girdiğiniz zaman yaz saatleri konusunda birbirinden farklı listeler görürsünüz. Bunun sebebi Türkiye’de yaz saati konusunda hem uygulamada hem de arşiv açısından tam bir karışıklığın olmasıdır. Ulaşabildiğiniz kaynaklarda da ya başlangıç saati verilmemiştir ya da günü veya saati yanlıştır. Hatta bu kaynak yaz saatine ilişkin Bakanlar Kurulu kararlarının yayınlandığı Resmi Gazete –yani en garantili olması gereken kaynak- bile olsa, bir bakarsınız ilgili karar bir süre sonra iptal edilmiş ve yerine örneğin -1978 ve 1984 yıllarında olduğu gibi-  bir boylam değişikliği yapılarak bir başka uygulama geçivermiştir. Hatta bilgi edinme kapsamında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan gönderilen listede bile sıkıntı olduğunu İnternet’te de mevcut verilere bakarak görebiliriz. Örneğin 1973 yılı yaz saati uygulaması Bakanlık listesine göre 22 Nisan’da başlamıştır ama Resmi Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu Kararı’na göre başlangıç tarihi 3 Haziran 1973’tür ve kesin veri budur; çünkü esas olan Resmi Gazete’dekidir.

8.12.1917 gün ve 200 sayılı Yasa ile miladi takvim kabul edildikten sonra, 26.12.1925 tarih ve 697 sayılı Yasa ile de akşam başlangıçlı alaturka saatten, uluslararası öğle bağlantılı ve gece yarısı başlangıçlı ortalama ülke saatine, yani alafranga saate geçildi. Bu tarihten önce yaz saati uygulamasının varlığı ya da yokluğu konusunda arşivlerin Osmanlıca olması nedeniyle bir bilgiye ulaşamadım ama 697 Sayılı Kanunu’nun 3. maddesinde Kanun’un yayın tarihinden itibaren geçerli olacağı belirtildiğine göre, Türkiye’de yaz saati uygulamalarının en azından teorik olarak mevzuata giriş başlangıcı 1926’dır diyebiliriz. Fiili anlamda uygulamaya ise 1 Temmuz 1940 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla geçildiğini belirten kaynaklar vardır. 1978 yılına kadar 30 derece boylamı referans noktasıyken, 29.06.1978-01 Kasım 1984 arasında sürekli olarak 45 derecelik meridyen kullanılmış ve böylelikle GMT’ye göre fark bir saat daha artmış, yani niyet o olmasa da bir anlamda sürekli ileri saat uygulamasına geçilmiş, (1983 yılı Ağustos-Eylül örneği gibi) arada ilave ileri saat uygulamaları da yapılmıştır.

 

"İstanbul'da Aralık ayının son haftasından başlayıp ocak ayının ilk haftasının sonuna kadar güneş sabahları 07.30 civarında doğacak ve 16.40 civarında da batacak."

Güneşi baya erken batırmış. 17.40 demek istemiş galiba (Ki sonradan yayınladığı düzeltme metninde 17.40’ı kastettiğini itiraf etmiş).

 

Dünyanın Güneşe Daha Yakın Olması

 

Mehmet Yakup Yılmaz ise, Hürriyet Gazetesi’nde 15 Ekim 2016 günü yayınlanan “Saatime dokunma!” başlıklı yazısında, yaz saati uygulamasına dair yanlış bir bilgi paylaşmış:

"1910'da saatlerin 20 dakika ileri alınmasıyla başlamış, 1916'dan beri de yaz ayları için 1 saat ileri alınarak uygulanıyor. Türkiye'de bu uygulama 1972'den bu yana sürüyordu."

Türkiye’deki yaz saati uygulamasının geçmişine dair farklı kaynaklarda farklı bilgiler var. İşin tarihi biraz karışık yani. Türkiye’de yaz saati uygulamalarının en azından teorik olarak mevzuata giriş başlangıcı 1926’dır diyebiliriz. Fiili anlamda uygulamaya ise 1 Temmuz 1940 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla geçildiğini belirten kaynaklar vardır. Uygulamaya başlangıç tarihi olarak 1940, 1947 yılları kaynaklarda zikredilmekle birlikte, kesin olan husus 1985 yılından bu yana yaz saati uygulamasının gerçekleştirildiği ve saatlerin Ekim ayında 1 saat geri alındığı. 1979-1984 yılları arasında bu yaz saat uygulamasına son verilmemiştir.

Dolayısıyla Mehmet Bey’in belirttiği 1972 yılından bu yana sürdürülme iddiası yanlıştır.

 

Yorumunuzu yazınız...