Fotoğrafın Nuri Bilge Ceylan’ın Zeki Demirkubuz’un Altın Portakal Film Festivali’nde Kader Adlı Filmiyle En İyi Film Ödülünü Kazanınca Bayıldığı Anı Yansıttığı İddiası Doğru Değil
2006 yılında 43. Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamında düzenlenen Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda ”En İyi Yönetmen” ödülünü Nuri Bilge Ceylan (NBC) kazanmıştı. En iyi yönetmen ödülünü aldıktan sonra yerine oturan Nuri Bilge Ceylan aniden fenalaşarak bayılmıştı. Akdeniz Üniversitesi Hastanesine kaldırılan Ceylan’ın geçirdiği grip nedeniyle kan şekerinin ve tansiyonunun düştüğü belirlenmişti. Nuri Bilge Ceylan’ın eşi Ebru Ceylan, gazetecilere yaptığı açıklamada, eşinin iki gündür grip olduğunu, bunun verdiği yorgunluk ve stresin, ünlü yönetmeni etkilediğini söylemişti. Ceylan, tedavisinin ardından hastaneden taburcu edilmişti.
Ünlü yönetmen Nuri Bilge Ceylan’ın bayıldığı anda kaydedilen aşağıdaki fotoğraf sosyal medyada mizahî biçimde ele alınmıştı.
Mizah konusu yapılan NBC’nin yerde uzandığı fotoğraf, Altın Portakal’da bir diğer ünlü yönetmen Zeki Demirkubuz’un ödül almasının ardından bayıldığı anı yansıttığı iddiasıyla aktarılmıştı.
“altın portakal film festivalinde zeki demirkubuzun kader filmi en iyi film ödülünü kazanınca nuri bilge ceylanın bayılması”
İşbu paylaşımın ardından bahsi geçen iddia sosyal medyada gerçek olduğu algısıyla / iddiasıyla paylaşılmaya başlanmıştı.
Eskiden gayet yakın dost olan ikilinin arasına soğukluk girdiği rivayet edilmekte (İkilinin birbirine göndermelerde bulunduğu ya da fikirlerinden esinlendiği yönünde muhtelif dedikodu da mevcut).
Tarzları birbirinden farklı iki ünlü yönetmen sıklıkla sinemaseverlerce tarafından birbiriyle kıyaslanmakta / karşılaştırılmakta (Örnek için Ekşi Sözlük’teki “zeki demirkubuz vs nuri bilge ceylan” başlığına göz atılabilir).
İLAVE: Nuri Bilge Ceylan, 31 Aralık 2023 günü Zeki Demirkubuz’a bayılması ile ilgili şu yanıtı verdi:
“Bir algı oluşturmaya yönelik hiçbir kanıtı olmayan bir sürü hayal ürünü iddiayla uğraşmak kolay değilmiş. Ama 2006 yılında Antalya’daki törene 40 derece ateşle geldiğimi, sağlık nedeniyle bayıldığımı bildiğin ve o dönemde bunu bütün gazeteler yazdığı halde hala öyle şeyler söyleyebilmen inanılmaz. Her zaman yaptığın gibi “madem böyle bir algı oluşmuş, öyleyse bundan yararlanayım” şeklinde düşünüyorsun. Tıpkı filmi bile seyretmeden yaptığın suçlamalar gibi. O senaryonun üzerinde sadece benim değil üç kişinin aylar süren alın teri ve emeği var. Birkaç kişi şöyle dedi böyle dedi diye seyretmek zahmetine bile katlanmadan bir filme kara çalmak, ona emek veren insanların onuruyla oynamak bu kadar kolay olmamalı. 2008 Altın Portakal’da Baba filmini izlemediğimi söylediğimi, bunu TV’de seyrettiğini belirtmişsin. Bu doğru değil. Baba filmini seyrettiğimi ve çok sevdiğimi daha dünya prömiyeri sonrasında Cannes’daki basın toplantısında söyledim. Soruyu da Atilla Dorsay sormuştu hatta. Cannes sitesinde podcastini bulabilirsin. Filmlerimin hiçbirinde hiçbir şekilde sana yapılmış bir gönderme yok. Filmlerimi böyle şeylerle kirletmek istemem. Ama yine de Kış Uykusu filminde Nihal’in Aydın’a söylediği küçük bir repliğin senin de içinde olduğun belli bir tipolojiyi iyi tarif ettiğini düşündüğümü inkar edemem. “Vicdan, ahlak, ideal, ilkeli olma, yaşamın amacı… bu sözler ağzından hiç eksilmedi. Birini küçük düşürmek, incitmek, karalamak istediğin zaman hep böyle sözler söylersin. Ama bence, bir insan bu kelimeleri bu kadar fazla kullanıyorsa esas ondan şüphe etmek lazım…” Daha birçok şey yazdım, sildim, vazgeçtim. “Bir insanın karakteri onun yazgısıdır” demiş Herakleitos. Yapacak bir şey yok. Kendimin ve çevremdeki insanların huzurunu daha fazla kaçırmayacağım. Ve bundan sonra da bir şey yazmayacağım. Böyle bir gereklilik doğarsa da buna mahkeme yoluyla devam ederim. Seni kendi gerçeğinle başbaşa bırakıyorum. Gördüğüm kadarıyla bu ceza sana zaten yetiyor. Herkese kavgasız dövüşsüz bir yeni yıl dilerim.”
Zeki Demirkubuz da Nuri Bilge Ceylan’a cevap olarak “@_nbc_ Sikindirik hikayeler mecburidir, kolpa sözlerle avunmak güzeldir.” cümlesini paylaştı.