Başıboş sokak köpekleri tarafından ısırılan vatandaşlarımızın sayısının 2024 yılında 470.000 olduğu iddiası sosyal medyada dolaşıma girmiş.

 

Mevzu (@m3vzu): “Sağlık Bakanlığı verilerine göre 2024 yılında 470.000 vatandaşımızın başıboş köpekler tarafından ısırıldığı ortaya çıktı.”

 

 

 

Sağlık Bakanlığı tarafından 2024 yılı için başıboş köpekler tarafından ısırılan vatandaş sayısına dair yayımlanan bir veri mevcut değil.

Başıboş köpeklerin ısırma sayısına dair bir veri olmasa da, ısırma sonucu kuduz tanısı derlenmektedir.

Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Zoonotik ve Vektörel Hastalıklar Dairesi Başkanlığı tarafından “Kuduz Riskli Temas ve Kuduz Vakalarının Yıllara Göre Dağılımı” verisi açıklanmaktadır.

 

kuduz-riskli-temas-vaka-2023

Söz konusu grafikte 2023 yılı için 437.601 kuduz riskli temas ve 2 kuduz vakası aktarılmış. Ancak 437 bin kuduz riskli temas, 437 bin vatandaşın köpekler tarafından ısırıldığı anlamına gelmiyor.

Kuduz riskli temaslar sadece köpek kaynaklı değil. Yayımlanan veri, köpek dışında sığır, kedi, koyun, keçi, eşek, at, diğer evcil hayvanlar, kurt, tilki, diğer yabani hayvanları da içeriyor. Ayrıca, tamamen köpek ısırmalarını değil, kuduz riskli temas bildirimlerini yansıtıyor (Sağlık Bakanlığı, kuduz riskli temas verisinin köpek kırılımını açıklamamış. Raporlanan köpek ısırma vaka sayısının kamuoyuyla paylaşılmasa da E-Nabız sisteminin bağlı olduğu SİNA sisteminde yer aldığı bilinmektedir.).

Bu veri, kuduz profilaksi hizmeti sunan sağlık kuruluşları tarafından aylık olarak doldurulan “kuduz riskli temas aylık izleme formu” üzerinden derlenmektedir.

2015/18 Bulaşıcı Hastalıkların İhbar ve Bildirim Sistemi Genelgesine göre bildirimi zorunlu bir hastalık olan kuduz için kullanılan bahsi geçen formda, “riskli temasa neden olan hayvan türü” olarak kedi, köpek, yabani hayvan ve diğer seçenekleri yer almaktadır.

Kuduz riskli temas, sadece ısırma kaynaklı değildir. (Risk derecesine göre düşükten yükseğe göre sıralandığında) Hayvana dokunma veya besleme, sağlam derinin yalanması, çıplak derinin hafifçe sıyrılması (deri altına geçmeyen yaralanmalar), kanama olmadan küçük tırmalama veya zedeleme, provakasyon ile gerçekleşen küçük kanamasız kedi tırmalaması, deriyi zedeleyen tek veya çok sayıda ısırma ve tırmalamalar, mukozaların, açık cilt yaralarının hayvanın salyası ile temas etmesi, lezyonun kafa, boyun, parmak uçları gibi sinir uçlarının yoğun olduğu bölgelerde olması gibi vakalar da kuduz riskli temas olarak nitelenmektedir.

Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan “kuduz profilaksi algoritması“nda “kuduz riskli temasa maruziyet kategorileri şöyle sıralanmıştır:

  • Kategori I:  Hayvana dokunma veya beslem, sağlam derinin yalanması
  • Kategori II: Çıplak derinin hafifçe sıyrılması (deri altına geçmeyen yaralanmalar), kanama olmadan küçük tırmalama veya zedeleme
  • Kategori III: Deriyi zedeleyen tek veya çok sayıda ısırma ve tırmalamalar, mukozaların, açık cilt yaralarının hayvanın salyası ile temas etmesi, lezyonun kafa, boyun, parmak uçları gibi sinir uçlarının yoğun olduğu bölgelerde olması
  • Kategori IV: Kuduza yakalanma ihtimali olan yabani hayvan türleri ile riskli temas

 

Kuduz, Rhabdoviridae ailesi, Lyssavirüs genusundan nörotrop bir RNA virüsü ile oluşan zoonotik, akut, ilerleyici viral bir ensefalomyelittir.

Köpek, kedi, sığır, koyun, keçi, at, eşek gibi evcil hayvanlar ile kurt, tilki, çakal, domuz, ayı, sansar, kokarca, gelincik gibi yabani hayvanlar kuduza yakalanabilir.

Tüm sıcakkanlı hayvanlar kuduz virüsü ile enfekte olabilir, ancak hayvanlar kuduz virüsüne karşı aynı oranda hassas değildir. Ülkemizde ve dünyada bugünkü verilerle fare, sıçan, sincap, hamster, kobay, gerbil, tavşan ve yabani tavşan ısırıklarında insana kuduz geçişi gösterilmemiştir.

Temas sonrası bulaştırma riski açısından da türler arasında fark bulunmaktadır. Örneğin kuduz bir kurt, tilki ve çakal teması en yüksek riskli grubu oluştururken, köpek teması kuduz riski bakımından orta grupta yer almaktadır.

Isırma, tırmalama, salyasının sıyrık veya çatlak deriye, göğse, ağza, burna teması ile kuduz bulaşabilir.

Kuduzun başlıca bulaşma yolu enfekte hayvanların ısırmasıdır. Ayrıca, bütünlüğü bozulmuş deri veya mukozalardan enfekte olmuş hayvanın salyası ile de bulaşabilir.

 

Zoonotik karakterli bir enfeksiyon hastalığı olan kuduz, etkeni ve patogenezi yaklaşık yüz yıl önce belirlenmiş olmasına rağmen günümüzde hâlâ insan ve hayvan sağlığını tehlikeye atan bir risk faktörü olarak karşımıza çıkmaktadır.

150’den fazla ülke ve bölgede görülen, aşı ile önlenebilir viral bir hastalık olan kuduz yönünde ülkemiz endemik bir bölgedir.

Hastalığın kaynağı olarak pek çok vahşi ve evcil hayvan sayılsa da Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde kuduzun en önemli kaynağı köpeklerdir.

1997-2017 yılları arasında tespit edilen kuduz vakaları göz önünde bulundurulduğunda kuduz olan hayvanların %90.17’sinin evcil hayvanlar olduğu ve ilk sırayı %43.62 ile köpeklerin aldığı görülmektedir.

 

Türkiye’de Hayvan Türlerine Göre 1997-2017 Yılları Arasında Tespit Edilen Kuduz Vakaları
Hayvan Türü  Sayı 
Köpek 2800 43,32
Sığır 2368 36,63
Kedi 249 3,85
Koyun/Keçi 298 4,61
Eşek ve At 106 1,64
Diğer Evcil Hayvanlar 8 0,12
Kurt 63 0,97
Tilki 517 7,99
Diğer Yabani Hayvanlar 56 0,87
Toplam 6465 100,00

 

 

Sağlık Bakanlığı’na göre kuduz %91 oranında köpeklerden bulaşmaktadır. Dünya genelinde kuduz vakalarının %99’u köpek ısırıkları sonucu gelişmektedir.

 

 

Kuduz olan hayvanın hareketlerinde önemli değişimler gözlemlenmekte olup, genellikle ısırma meyli, yutkunma güçlüğü, salya akması ve kasılmalar görülür.

Evcil ve yabani hayvanların ısırması veya tırmalaması ile kuduz bulaşabilir. Böyle bir durumda yarayı akan su ve sabunla iyice yıkayıp vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Kuduza ilişkin belirtiler görülmeye başladıktan sonra insanlar için ölümcüldür. Kuduz riskli temas proflaksisinde en önemli adım ve kuduz virüsü geçişini azaltmadaki en etkili yöntem yara bakımıdır.

 

Yorumunuzu yazınız...