Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ndeki Düşünen Adam Heykeli Hastanede Yatan Hastalar Tarafından Yapılmış

Kopyaları farklı ülkelerde müze ve galerilerde sergilenen Rodin’in Düşünen Adam heykelinin ülkemizde bir ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde bulunması garipsenebiliyor. Bakırköy’deki heykel, hastanede yatan 2 hasta tarafından yapılmıştı.

 

Fransız heykeltıraş Auguste Rodin’in (1840-1917) “Düşünen Adam” (“Le Penseur”) heykeli, modern heykel sanatının en ikonik ve etkileyici eserlerinden biridir.

Rodin’in en tanınmış eserlerinden biri olan 1880’lerin sonunda ve 1890’ların başında hazırladığı bu heykel, insan psikolojisi, felsefe ve düşüncenin sınırlarını keşfetmek isteyen sanatseverler için ilham verici bir simge haline gelmiştir.

Dünya genelinde birçok müze ve sanat galerisinde kopyaları sergilenen “Düşünen Adam” heykeli ülkemizde “ruh ve sinir hastalıkları” ile özdeşleşmiştir. Bunun sebebi Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi ön bahçesinde bulunan kopyasıdır.

 

bakirkoy-dusunen-adam-heykeli
Fotoğraf: Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Müzesi

 

Heykel sanatında yeni bir anlatım tarzının temsilcisi olarak kabul edilen, Rodin’in ustalığını ve heykel sanatındaki gerçekçilik arayışını yansıtan heykelin kopyaları farklı ülkelerde müze ve galerilerde sergilenirken ülkemizde bir ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde bulunması bazı vatandaşlarca garipseniyor.

 

“Dünyanın pek çok ülkesinde ünlü Fransız heykeltıraş Auguste Rodin’in “Düşünen Adam” heykelinin kopyaları var ama onu akıl hastanesinin bahçesine koyan tek ülke Türkiye.”

 

dusunen-adam-heykeli-bakirkoy

 

Bu durum aslında söz konusu heykelin bizzat hastanede yatan hastalar tarafından yapılmış olması kaynaklı…

 

Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi bahçesindeki heykel aslında bir hayli ilginç yapılış öyküsüne sahip.

 

Dr. Fahri Celal Göktulga, başhekimliği döneminde (1945-1960) hastane bahçesine, hastanenin adı ve kimliğine yakışır büyük bir heykelin yapılmasını istemiş. Bir dergide fotoğrafını gördüğü Rodin’in “Düşünen Adam” heykelinin hastane için sembol olabileceğini düşünmüş.

Heykel 2 aşamada tamamlanmış. Heykelin yapımına hastanede yatmakta olan Bakırköy’lü ünlü ressam ve heykeltraş Kemal Künmat tarafından başlanmış. Kemal Künmat’ın hastaneden ayrılması sebebiyle ‘bir el bitirilmemiş’ haliyle yarım kalan heykel, heykeltraşlığa yatkın olan hastalardan Mehmet Pişdar tarafından tamamlanmış. Heykelin açılışı 4 Aralık 1951 Salı günü yapılmış.

 

Heykelin yapımına başlanması 9 Kasım 1951 tarihli Cumhuriyet gazetesinde şöyle aktarılmış:

 

“Bir Akıl Hastasının Yaptığı Heykel

 

Bakırköy Akıl Hastanesinde bir heykel yapılmaktadır. Hastalardan Mehmedin taşı yontmak suretile normal bir insan ebadında yaptığı bu heykel, doktor ve hastaneye gelip gidenlerin nazarı dikkatini celbetmektedir. Akıl hastanesi sanatkâr eserine ‘Düşünen Adam’ ismini takmıştır.

 

Yukarıdaki resimde heykel ve akıl hastası sanatkâr Mehmed görülmektedir.”

 

akil-hastasinin-yaptigi-dusunen-adam-heykeli
Cumhuriyet gazetesi – 9 Kasım 1951
Kaynak: Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Müzesi

 

Heykelin açılış töreni 5 Aralık 1951 tarihli Cumhuriyet gazetesinde şu şekilde haberleştirilmiş:

 

“Akıl hastanesindeki heykel açıldı

 

Bakırköy Akıl hastanesinde aklî muvazenesi yerinde olmıyan veremliler için inşa edilen 25 yataklı paviyonun ve hastanede tedavi edilmiş olan iki akıl hastası tarafından yapılan ‘düşünen adam’ heykelinin açılış töreni dün saat 13 te yapılmıştır. Törende Bakırköy Kaymakamı Ekrem Esencan, Ordu Kurmay Başkanı Tümgeneral Suad Kayaş, Sağlık Müdürü Dr. Faik Yargıcı, Bakırköy hastanesi Başhekimi Dr. Fahri Celâl Göktulga, Dünya Sağlık teşkilâtından Dr. Etien Berthet ve Dr. Meyer, doktorlar, basın mensubları ve davetliler hazır bulunmuşlardır. Açılış merasiminden sonra davetlilere yeni inşa edilen verem paviyonları gezdirilmiş ve kendilerine lüzumlu malûmat verilmiştir.”

 

akil-hastanesindeki-heykel-acildi
Cumhuriyet gazetesi – 5 Aralık 1951
Kaynak: Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Müzesi

 

Kemal Künmat’ın Düşünen Adam heykelini yarım bırakmasının gerekçesi olarak talep ettiği ödemenin yüksek bulunması şu sözlerle öne sürülmüş:

 

Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi bahçesindeki “Düşünen Adam” heykeli, 1953 yılında bir dergide Rodin’in heykelinin fotoğrafını gören Başhekim Fahri Celal Göktulga’nın isteği üzerine, orada yatan hastalardan heykeltraş Kemal Künmat’a yaptırılmış.

Yakındaki ocaktan çıkarılan mermer blok, Zeytinburnu’nda ki askeri birliklerin de yardımlarıyla yerine taşınmış.

Aylarca çalışan Künmat, heykelin bitimine az kala, ”Bu kadar emek harcıyorum, paramı isterim…” demiş. Başhekim maaşının 400 lira olduğu günlerde 40 bin lira istediğini söyleyen heykeltraşın talebi geri çevrilmiş. Bunun üzerine Künmat, heykelin elini çenesine dayadığı kolunu yapmadan bırakmış ve taburcu olup çıkmış.

Heykel altı ay boyunca kolsuz beklemiş. Düşünen Adam’ın kolunu, ”psikotik depresyon” tanısıyla hastaneye yatırılan Mehmet Pişdar adlı bir yüzbaşının tamamladığı ve karşılığında da taburcu edildiği söyleniyor.

 

Ancak, heykelin yarım kalmasının “ödeme talebi krizi” değil, hastaneden ayrılması olduğu da aktarılmaktadır.

 

“Taş kütlesi, heykeltıraşın ellerinde şekillenip, Düşünen Adam vücuda gelmeye başlarken, Künmat emeğinin karşılığını istediğini ifade eder. Talep ettiği bedel günün şartlarına göre oldukça yüksektir. Hastane yönetimi Künmat’ı ikna etmek için, O’nu en iyi odalarda ağırlayıp ufak hediyeler alsa da başarılı olamaz. En nihayetinde heykeltıraşımız, heykeli yapmayı bırakıp, hastaneden ayrılır.

Ancak Künmat’ın hastaneden ayrılması sebebiyle heykel altı ay kadar bir eli eksik haliyle kalır. Hastalar arasında eli heykeltıraşlığa yatkın olan biri aranır. Bir süre sonra, depresyon tedavisi için gönderilen bir subay resim ve heykelle hobi olarak ilgilendiğini söyler. Mehmet Pişdar, çalışmayı tamamlamak için kolları sıvar ve 41 gün çalıştıktan sonra heykel tamamlanır.”

 

Bakırköy’deki hastanedeki künyede heykel için şu açıklamaya yer verilmiş:

“Heykel modern çağın öncü sanatçılarından ünlü Fransız heykeltraş August Rodin (1840-1917)’in ‘Düşünen Adam’ heykelinin bir kopyasıdır. Bu eserin hastanemizdeki kopyası, iki aşamada tamamlanmıştır. Heykelin yapımına hastanede yatmakta olan Bakırköy’lü ünlü ressam ve heykeltraş Kemal Künmat tarafından başlanır. Kemal Künmat’ın hastaneden ayrılması sebebiyle ‘bir el bitirilmemiş’ haliyle yarım kalan heykel, heykeltraşlığa yatkın olan hastalardan Mehmet Pişdar tarafından tamamlanır. Açılışı ise 4 Aralık 1951’de gerçekleşir. Heykel, hem Bakırköy’ün hem de Türkiye’deki psikiyatri çevrelerinin simge görüntülerinden biridir.”

 

dusunen-adam-heykeli-1951
Kaynak: Şizofreni Dernekleri Federasyonu

 

Fulya Kardeş, Dr. Şahap Erkoç ve Fatih Artvinli “Bir Simgenin Öyküsü: Düşünen Adam” başlıklı makalelerinde heykelin yapılış sürecini şöyle aktarmış (“Düşünen Adam Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Dergisi, 25. Yıl Özel Sayı):

Kemal Künmat, anksiyete ve somoto form bozukluk tanısıyla Hastanemiz’de bulunmaktaydı. Bir Rodin hayranı olan Kemal Künmat, Fransız heykeltraşın dünyaca ünlü eseri ‘Düşünen Adam’ heykelinin bir kopyasını yapmaya başlar. Bakırköy’ün yakınlarındaki taş ocaklarından getirilen yekpare devasa kireçtaşı kütlesi, bahçedeki havuzun başına yerleştirilir. Bu taşın nakliyesi için Zeytinburnu’ndaki askeri birlikten yardım sağlanmıştır. Tulumunu giyen Kemal Künmat büyük bir titizlik ve özveri içinde çalışmaya koyulur. Heykelin yapımı birkaç ay sürer. Sonunda, heykelin bütünü bitmiş yalnızca yontup ortaya çıkartılacak bir ‘sağ kol’ ve el kalmıştır. Ancak Kemal Künmat işi bırakır ve düşünen adamın elini çenesinin altına koyduğu, dirseğini de dizine dayadığı sağ kolu yontulamadan öylece kalır. Dr. Faruk Bayülkem, heykele devam etmesi için Künmat’ı ikna etmeye çalışır fakat başaramaz. Heykel uzun süre bir eli bitirilmemiş haliyle kalır. Bunun üzerine Dr. Bayülkem, hastane kabul memuruna direktif verir. “Her yatan hastanın mesleğini mutlaka sorun ayrıca hobilerini sorun, resim ya da heykelle ilgilenen bir hasta yatarsa mutlaka haberim olsun” der. Birkaç

tane kendini büyük ressam sanan manik hasta gelir. Her seferinde haberi alınca sevinen Dr. Faruk Bayülkem, hastaları gördüğünde hayal kırıklığı yaşar. Aradan altı ay geçtikten sonra, muhafaza ve tedavisi için gönderilen psikotik depresyon içindeki bir asker, resim ve heykelle hobi olarak ilgilendiğini söyler. Yine de emin olamayan Dr. Bayülkem, taş ocağından koca bir parça getirtir ve Mehmet Pişdar’dan bir sağ kol yontmasını ister. Heykeltıraşlığına ikna olur ve “Düşünen Adam” heykeli, Mehmet Pişdar tarafından 41 günde tamamlanır.”

 

Yorumunuzu yazınız...