“Mustafa Kemal Atatürk”ün “Atatürk” Soyadını Almadan Önceki (İlk) Soyadının “Öz” Olduğu İddiası Doğru Değil
1934 yılında çıkartılan 2525 sayılı Kanun ile Atatürk soyadını alan Mustafa Kemal’in ilk soyadının ‘Öz’ olduğu yönünde yanlış bir iddia dile getirilmektedir.
Bir TV kanalında yayımlanan “Kim Milyoner Olmak İster” adlı bilgi yarışması programında 2014 yılında bir yarışmacıya yöneltilen “Atatürk’ün soyadı kanunu çıkmadan önceki soyadı neydi?” sorusunun doğru yanıtı olarak “Öz” kelimesi verilmişti. Bazı köşe yazarları da bu iddiayı dile getirmişti. “Atatürk, soyadı kanunu çıkmadan önce kendisine bir soyadı seçmişti. Mustafa Kemal Atatürk’ün resmi olmayan ilk soyadı, “Öz”dür.” iddiası gazete sayfalarında dahi kendine yer bulmuştu.
İddia edilenin aksine “Mustafa Kemal Atatürk”ün “Atatürk” soyadını almadan önceki (ilk) soyadının “Öz” olduğu iddiası doğru değil. Mustafa Kemal’in “Atatürk”ten önce “Öz” soyadını aldığı iddiasının kökeni Atatürk soyadının verilmesini ve başkasının almasının önüne geçilmesini kararlaştıran kanunlarda kullanılan lafzın yanlış yorumlanmasına dayanmaktadır.
Atatürk’ün İlk Soyadı Öz Değil!
“Mustafa Kemal Atatürk”ün “Mustafa Kemal Öz” şeklinde bir isim-soyisme sahip olduğu iddiasının asılsızlığını anlamak için öncelikle ilgili yasalarda yer alan maddeleri aktarmakta fayda var.
Bilindiği üzere İsviçre’den alınarak düzenlenmesinin akabinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilen 21 Haziran 1934 tarihli 2525 sayılı Soy Adı Kanunu ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının bir soyadına sahip olmaları yönündeki yükümlülük getirilmişti.
2 Temmuz 1934 günü Resmi Gazete’de yayımlanarak 2 Ocak 1935′te yürürlüğe giren Soyadı Kanunu’nun ilk maddesinde yer alan “Her Türk öz adından başka soy adını da taşımağa mecburdur.” hükmü ile tüm vatandaşların “ÖZ” olarak tanımlanan isimlerinin yanı sıra “SOY” ismi almaları zorunlu hâle getirilmişti.
Soyadı Kanunu’nun kabulünün 5 ay akabinde TBMM tarafından oybirliği ile kabul edilen 24 Kasım 1934 tarihli ve 2587 sayılı kanun ile Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal’e “Atatürk” soyadı verilmişti. “Kemal öz atlı Cumhur Reisimize verilen soy adı hakkında kanun“un maddeleri şu şekilde idi:
Madde: 1-Kemal öz adlı cumhur reisimize ATATÜRK soyadı verilmiştir.
Madde: 2-Bu Kanun neşri tarihinde muteberdir.
Madde: 3-Bu kanun Büyük Millet Meclisi tarafından icra olunur.
Atatürk’e verilen soyadının başka bir kimse tarafından alınamayacağı hususu 2622 sayılı 17 Aralık 1934 tarihli kanun ile hüküm altına alınmıştı (Mustafa Kemal Atatürk’e verilen soyadının başkası tarafından alınması yasaklandığı için kız kardeşi Makbule Hanım, “Atadan” soyadını almıştı).
Bahse konu “24/11/1934 tarih ve 2587 sayılı kanunla Kemal Öz adlı Türkiye Cumhur Reisine verilen “ATATÜRK,, adının veya bunun başına ve sonuna söz konarak yapılan adların hiç bir kimse tarafından alınamayacağını buyuran kanun“un maddeleri şu şekildeydi:
Madde 1 — Kemal Öz adlı Türkiye Cumhur Reisine 24/11/1934 tarih ve 2587 sayılı kanunla verilmiş olan ATATÜRK soy adı yalnız tek şahsına mahsustur, hiç kimse tarafından öz ve soy adı olarak alınamaz kullanılamaz ve kimse tarafından hiç bir suretle bir kimseye verilemez.
Madde 2 — “ATATÜRK» adının başına ve sonuna başka söz konarak öz ve soy adı alınamaz ve kullanılamaz.
Madde 3 — Bu kânun hükmü 24/11/1934 tarihinden başlar.
Madde 4 — Bu kanunun hükmünü yerine getirmeğe Dahiliye Vekili memurdur
2622 sayılı Kanun teklifi Kocaeli Milletvekili İbrahim Süreyya tarafından sunulmuştu. “Kocaeli mebusu İbrahim Süreyyanın, Kemal öz adlı Cumhur Reisimize verilen « Atatürk» soy adının hiç bir kimse tarafından öz ve soy adı olarak kullanılmaması hakkındaki kanun teklifi” metni açıklaması şu şekilde idi:
“Türkler; yurda hizmet edenlerin, büyüklerinin adlarını, çoçukLarına takmayı âdet etmişlerdir. Bu, iyi dilekle yapılır, yapanlar da kıvanç duyarlar. Türk ulusu; Büyük kurtarıcısına bir soy adı verdi, Atatürk dedi. Gönül ister ki, en Büyük Türke verdiğimiz bu anlı sanlı ad, kendi gibi eşsiz kalsın. Bu adı her hangi şekilde kullanmak isteyenler, kanunla yasak edilmemiş olduğu gibi, eyi dilekle yapacakları için de üzüntü duymayabilirler. Teklif ettiğim kanunun birinci maddesile bu büyük tarihî adın hiç kimse tarafından öz ve soy adı olarak kullanılmasının önüne geçilmiş oluyor. İkinci madde ile de, «Atatürk» adının, önüne -ve sonuna bazı sözler eklenmesile benzerine mâni olmak istedim. Meselâ: Öz Atatürk, Can Atatürk, Atatürkmen, Atatürkol, Atatürker, Türkata gibi pek çak isimlere girmesi mümkündür. Bu maddeler kabul edildikten sonra bu güzel adın can evimizde duyduğumuz saygı ve sevgisine dokunulmamış olur. Kendisi asırlarca ve asırlarca ölmez Türk ulusunun içinde, öz canında yaşayacağı gibi, yakışan adı da Türk ulusunun dilinde tek olarak sölenir.”
Bahse konu Kanun teklifine ilişkin TBMM zabıtlarında “Kemal öz adlı” ifadesindeki “öz” sözcüğünün küçük harfle yazıldığı görülmektedir.
Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın Atatürk soyadını alışı dönemin gazetelerine şöyle yansımıştı:
Atatürk soyadının veriliş süreci hakkında Agop Dilaçar’ın aktarımına yer verdiğimiz ilgili yazımıza göz atabilirsiniz.
Kanun Maddesinde Geçen “Öz” Bir Soy İsim Değil, “İsmi” Tanımlayan Sözcüktür
Soyadı Kanunu’nun kabulünden Atatürk soyadının verildiği süreç arasındaki 5 aylık dönemde Atatürk’ün “Mustafa Kemal Öz” şeklinde bir ad-soyad kullandığına dair herhangi bir bilgi ya da belge bulunmamaktadır (Bu gerçek karşısında “Mustafa Kemal Atatürk’ün resmi olmayan ilk soyadı, “Öz”dür.” şeklinde gayrıresmî formata büründürenlerin varlığına da şahit olunmaktadır).
Atatürk’ün ilk soyadının “Öz” olduğunu iddia edenlerin, delil olarak ortaya koydukları kanunun ikinci maddesi “öz” tanımının bir soyismini değil “Kemal” ismini nitelediğini göz ardı ettikleri anlaşılıyor.
Soyadı Kanunu’nun yanı sıra Atatürk soyadının verilişi ve başkası tarafından kullanılmasının yasaklandığı kanun maddelerinde ilk isim için “ÖZ” ifadesi kullanılmıştı. Soyadı Kanunu’nun ilk maddesi “Her Türk öz adından başka soy adını da taşımağa mecburdur.” şeklindeydi. 2622 sayılı 17 Aralık 1934 tarihli Kanun’un ikinci maddesi de “‘ATATÜRK’ adının başına ve sonuna başka söz konarak öz ve soy adı alınamaz ve kullanılamaz.” şeklindeydi.
Anılan Kanun’un ilk maddesinde “Kemal Öz” şeklinde bir ad – soyad değil “Kemal öz adlı” yani “adı ‘Kemal’ olan kişi” tanımı geçmektedir. Kanun metninde “Kemal öz adlı” ifadesinde geçen “öz” kelimesi öz ismi anlamında kullanılmıştır. Kanundaki “Kemal öz adlı Cumhur Reisimize ATATÜRK soyadı verilmiştir.” ifadesinin manası “Öz adı Kemal olan Cumhurreisine Atatürk soyadı verilmiştir” şeklindedir.
Özetle, kanunda geçen “ilk adı Kemal olan….” mânâsındaki “Kemal öz adlı” ifadesini yanlış yorumlayanlar, herhangi bir resmî belgede geçmeyen, hakkında herhangi bir şahitlik bulunmayan Öz soyadının Mustafa Kemal’in Atatürk’ten önceki soy ismi olduğunu öne sürmüşler (Halbuki, delil olarak ileri sürdükleri Kanun maddesinin ardından gelen 2. maddeyi okusalar iddialarının yanlışlığını kolayca idrak edebilecekler).
Atatürk’ün İlk Soyadının Öz Olduğunu Sanan Yazarlar
Kapatılan Zaman Gazetesinde ve Yeni Şafak Gazetesinde köşe yazıları yazan Mustafa Armağan, Atatürk’ten önceki soyadının “Öz” olduğunu “Mustafa Kemal’in Atatürk soyadını almadan önceki adı Kemal Öz imiş. Bazıları itiraz etmişti. İşte kanıtı” sözleriyle öne sürmüştü. Her ne kadar bahsi geçen tweet silinse de Mustafa Armağan bu iddiasına sosyal medya hesaplarından yaptığı diğer paylaşımlarda hâlâ erişilebiliyor:
"Ben belgeleri sundum.yorum sizin. Tutanaklarda ısrarla Kemal Öz diye büyük harfle yazılmış.okuyan görecektir.özellikle aralık ayındaki"
"Ve nihayet Resmi Gazete'de 24.12.1934 tarihli 2622 nolu kanun metninde açıkça Kemal Öz diye geçiyor. İyi geceler.
Nihat Genç, Yalçın Küçük ve Önder Güney’in kitaplarında bu iddiaya yer verdiği; Yalçın Küçük’ün hata yaptığını anlayınca iddiasını geri çektiği belirtilmektedir (Bu iddia ilgili kaynaklardan tarafımızca teyit edilememiştir).
Yazıyı, Murat Bardakçı’nın yorumuyla sonlandıralım:
“Mustafa Kemal’in ilk soyadının ‘Öz’ olduğu” iddiasında sadece katmerli bir cahillik değil, akıl ve idrak noksanı da mevcut…
Düşünün! Bu devletin kurucusunun kimselerin bilmediği bir başka soyadı daha olacak ama böyle bir soyadının mevcudiyetini seksen küsur sene boyunca hiç kimse işitmeyecek, derken günün birinde birisi yeni farkettiği “Öz” kelimesinin mânâsını tamamen yanlış anlayıp hamamdan fırlayan Arşimet misali “Buldum, buldum, bulduuuum!” haykırışları ile ortalığa dökülecek ve basınımız bu ahmaklığı çok önemli tarihî bir keşif zannedip cilâladıkça cilâlayacak!
Sadece sosyal medyadaki, mâlûm cahiller değil, basınımız da içler acısı ve perişan bir vaziyettedir ve lime lime dökülmektedir!