Ahmet Hakan Porto Riko’nun ABD’ye Bağlı ve ABD’den Farklı Bir Başkanlık Sistemine Ya Da Başkana Sahip Olmayan Bir Ülke Olduğunu Atlamış
Ahmet Hakan’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın uçağına binmeme tutumu sergilediği ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı sert şekilde eleştirdiği günlerden bir hatasını aktaralım istedik aklımıza gelmişken.
Ahmet Hakan, Hürriyet Gazetesinde “Allah’ım! Ben ne kadar da safmışım” başlığıyla 30 Ocak 2016 günü yayınlanan yazısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tasarladığı başkanlık sistemini eleştirirken dikkatsizliğinin kurbanı olmuş:
“Cumhurbaşkanı’nın kafasındaki başkanlık sistemi, Porto Riko’nun teneke evlerindeki başkanlık sistemlerinden bile bin beter bir sistemdi.”
Ahmet Hakan, başkanlık sistemi tasarılarını eleştirirken, basit bir internet taraması yapsa farklı bir ülke seçmesinin gerektiğini anlayacaktı.
Ahmet Hakan’ın Porto Riko’daki başkanlık sistemini eleştirmesi biraz yersiz olmuş. Çünkü Hakan, Porto Riko’nun Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) bağlı, tam bağımsız olmayan ve ABD’den farklı bir başkanlık sistemine yahut başkana sahip olmayan bir bölge olduğunu atlamış.
Resmî adı Porto Riko Topluluğu (Estado Libre Asociado de Puerto Rico / The Commonwealth of Puerto Rico) olan Porto Riko, ABD’ye bağlı, içişlerinde bağımsız özerk bir bölgedir. ABD’nin başkanı, Porto Riko’nun da başkanıdır. Porto Riko’da ABD’den bağımsız bir başkanlık sistemi yoktur.
Peki Ahmet Hakan, Porto Riko üzerinden zımnen ABD’deki başkanlık sistemini eleştirmiş olamaz mı? Olamaz. Çünkü, diğer yazılarında bu tutumun izine rastlanmıyor.
Örnekleyelim…
“Kemal Kılıçdaroğlu’na telefonda söylemediklerim” başlıklı 16 Haziran 2016 tarihli yazısında ABD tipi başkanlık sistemine methiyeler düzmüş Hakan:
“ABD tipi başkanlık sistemi”, kuvvetler ayrılığı prensibinin en sert ve en net uygulandığı sistemdir. Böyle bir sistemde başkan olmak, “zavallı” olmayı baştan kabul etmek anlamına gelir ki… Tayyip Erdoğan’ın böyle bir şeye razı olması katiyen mümkün değildir.”
3 Şubat 2015 tarihli “Başkanlık sistemi, Erdoğan’a yaramaz” başlıklı yazısında ABD’deki başkanlık sistemine olan bakışını şöyle ortaya koyuyordu:
“MUHALEFET partileri, “Getirin kardeşim ABD’de uygulanan başkanlık sisteminin aynısını… Destek vermezsek namerdiz” deseler… Oyun bozulacak. İstenenin demokratik ülkelerde uygulanan “Başkanlık Sistemi” olmadığı kabak gibi ortaya çıkacak.”
“Başkanlık Sistemi Nefsi Müdafaası” başlıklı 8 Aralık 2015 tarihli yazısında da bu pozisyonunu sürdürmüş:
“Kısacası “İSTEMİYORUZ” dışında bir şeyler söylemeyi becerebilmeliyiz. Mesela “Getir kardeşim ABD’deki sistemi, biz razıyız” diye meydan okumalıyız. Göreceksiniz, getiremeyecek. Çünkü ABD’deki sistemi getirdiği anda… Bugünlerini mumla aramak zorunda kalacak.”
“Erdoğan’ın istediği sistem ‘başkanlık sistemi değil’ başlıklı 1 Şubat 2015 tarihli yazısında da ABD’deki yönetim şeklini demokratik hukuk devleti sistemi olarak tanımlamış:
“İster İngiltere’yi esas alın, ister ABD’yi… İster Almanya’nın sistemini kopya edin, ister Fransa’nın… İster parlamenter sistem olsun, ister başkanlık sistemi… Dünyanın bütün demokratik sistemlerinde… Demokratik hukuk devleti olmanın olmazsa olmaz koşulu şudur: İktidar uygulamaları, bağımsız YARGI tarafından denetlenir.”
* Tespiti için Ekşi Sözlük’ten turksanatmuzigi‘ne teşekkürlerimizle…