Fotoğrafta Atatürk’ün 6 Eylül 1937 günü Yeşilköy’de incelediği “yerli ve millî” olarak nitelenen uçak aslında “de Havilland Aircraft Company” tarafından 1934 ile 1937 yılları arasında üretilen dört motorlu çift kanatlı yolcu uçağı de Havilland D.H.86 Express.
“Atatürk’ün Nuri Demirağ’ın Uçak Fabrikasını Ziyaretine Ait Sanılan Fotoğraf” başlıklı yazımızda Geçmişte, Atatürk’ün 1937’de Nuri Demirağ’ın İstanbul’daki uçak fabrikası ziyaretine ait sanılarak paylaşılan fotoğrafı incelemiş ve görselin 1934’te İran Şahı Rıza Pehlevi’yle yurt gezisinin İzmir ayağında İngiliz yapımı deniz uçağı Supermarine Southampton’ın önünde kaydedildiğini aktarmıştık.
Bugünkü konumuz, yine Atatürk’ün yerli ve millî uçağa binerken görüntülendiği iddiasıyla paylaşılan bir diğer fotoğraf.
Mustafa Kemal Atatürk’ün 6 Eylül 1937 günü Nuri Demirağ’ın sahibi olduğu Yeşilköy Uçak Fabrikası’nda üretilen ilk yolcu uçağını incelerken kaydedildiği ileri sürülen fotoğraf şu şekilde:
Görseli, yerli yapım uçağa Atatürk’ün bindiği ana ait olduğu iddiasıyla kullanan sosyal medya paylaşımlarından örnekler:
Atatürkçü Bir Kdn. (@n_ataturkcu): “Yıl 1935 Gazi Mustafa Kemal Atatürk Yerli ve Milli Uçağımıza binerken”
— Atatürkçü Bir Kdn. (@n_ataturkcu) October 4, 2025
Sakalar İskitler (Gizlenen Eski Anadolu Halkı) (@Saka_larr): “Atatürk’ün yerli yolcu uçağımıza binişi. Atatürk’ün ve ürettiğimiz gerçek uçağın resimlerini bile ancak 84 yıl sonra görebiliyoruz. İlk uçağın resimleri böyleyken, şimdi sanki önceden hiç bir şey yoktu diye konuşmalar çok saçma gelmiyor mu?.”
Atatürk’ün yerli yolcu uçağımıza binişi.
Atatürk’ün ve ürettiğimiz gerçek uçağın resimlerini bile ancak 84 yıl sonra görebiliyoruz. İlk uçağın resimleri böyleyken, şimdi sanki önceden hiç bir şey yoktu diye konuşmalar çok saçma gelmiyor mu?.. pic.twitter.com/6c5ADqfgJ0— Sakalar İskitler(Gizlenen Eski Anadolu Halkı) (@Saka_larr) September 30, 2021
Nerede Çekildi (@nerdecekildi): “Az önce ATATÜRK ARŞİVİM’e girdim :)) Çok güzel fotolar var 🙂 Binlerce… ATATÜRK, Nuri Demirağ tarafından kurulan DÜNYANIN İLK YOLCU UÇAĞI FABRİKASI’nı ziyaret ediyor. Uçağının adı: Nu.D.38 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÜNYA’DA KENDİ UÇAĞINI YAPAN 5. ÜLKE! Yer: YEŞİLKÖY / 6 EYLÜL 1937”
Az önce ATATÜRK ARŞİVİM’e girdim :))
Çok güzel fotolar var 🙂 Binlerce…
ATATÜRK, Nuri Demirağ tarafından kurulan DÜNYANIN İLK YOLCU UÇAĞI FABRİKASI’nı ziyaret ediyor. Uçağının adı: Nu.D.38
TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÜNYA’DA KENDİ UÇAĞINI YAPAN 5. ÜLKE!
Yer: YEŞİLKÖY / 6 EYLÜL 1937 pic.twitter.com/Xu3Hgr5P6B— Nerede Çekildi (@nerdecekildi) August 9, 2018
Atatürk’ün “İstikbal göklerdedir; göklerini koruyamayan milletler yarınlarından asla emin olamazlar.” şiarıyla havacılığı desteklediği, Cumhuriyetimizin ilk yıllarında yerli uçak üretimi girişimlerinde bulunulduğu herkesin malûmu (Bu konuda detay için İsmail Yavuz’un Mustafa Kemal’in Uçakları Türkiye’nin Uçak İmalat Tarihi (1923-2012) adlı kitabına başvurulabilir.).
Fotoğrafın 6 Eylül 1937 günü İstanbul Yeşilköy Havalimanı’nda Atatürk’ün THY yolcu uçaklarını incelerken çekildiği doğru (Bkz: Millî Savunma Bakanlığı Hava Kuvvetleri Komutanlığı Tarihçe Şube Müdürlüğü (2020). Fotoğraflarla Atatürk ve Havacılık. Hava Kuvvetleri Basımevi. Ankara.).
Ancak, fotoğraftaki yabancı menşeli uçak, Türkiye’de sivil havacılığın ve millî uçak sanayiinin gelişimine önemli katkılar sağlayan Nuri Demirağ’ın fabrikasında üretilmiş değil.
Fotoğrafta Atatürk’ün 6 Eylül 1937 günü Yeşilköy’de incelediği uçak aslında “de Havilland Aircraft Company” tarafından 1934 ile 1937 yılları arasında üretilen dört motorlu çift kanatlı yolcu uçağı de Havilland D.H.86 Express.
Cumhuriyetin ilanından hemen sonra modern bir havacılık teşkilatının kurulması ve gelişen teknolojiye uygun uçak üretilmesi için harekete geçildi. Bu amaçla 1925 yılında Türk Tayyare Cemiyeti kuruldu, 1926 yılında Türkiye’nin ilk uçak fabrikası olan TOMTAŞ açıldı. 1935 yılında Türk gençlerinin havacılığa teşvik edilmesini sağlamak ve havacılığın gelişimine katkıda bulunmak için Türkkuşu açıldı. |
Atatürk dönemi iş insanlarından Nuri Demirağ, 1936 yılında İstanbul Beşiktaş’ta Türkiye’nin ilk özel uçak fabrikasının kurulması çalışmalarına başladı ve aynı yıl Sivas’ta “Büyük Gök Okulu” adını verdiği ortaokulun temellerini attı. Nuri Demirağ’ın uçak fabrikasında Türkiye’nin ilk tek motorlu yerli uçağı Nu.D 36 1936 yılında, Nu.D-38 adı verilen çift motorlu 6 kişilik yolcu uçağı ise 1938 yılında üretildi. Üretilen uçakların deneme uçuşları için Nuri Demirağ tarafından İstanbul Yeşilköy’de Gök Okulu açıldı. |
Atatürk’ün İstanbul Yeşilköy Havaalanı’nda 6 Eylül 1937 günü yaptığı incelemeler şu şekilde aktarılmaktadır:
|
1936 yılında filosundaki Alman Junkers F-13, ABD King Bird ve Rus ATH-9 uçaklarını elinden çıkaran THY, 4 adet 6 koltuklu De Havilland Rapide ve 4 adet 10 koltuklu De Havilland 86 Express uçağı satın aldı.
THY’nin kuruluşunun ardından ilk yıllarda uçak filosunun gelişimi şöyle özetlenmektedir:
|
Yazımızı, Atatürk’ün havacılığa verdiği önemi dile getirdiği konuşmalarından alıntılarla sonlandıralım:
“Memleket müdafaasından bahsederken askerî alanda önemli ve etkin bir nitelik taşıyan Hava Kuvvetlerine, Yüce Meclisin özellikle ilgisini ve dikkatini çekmek istiyorum.”
1 Kasım 1924
“Hazari hayatındaki mesaisine şuur ve vukufla devam etmekte olan berri, bahri ve havai ordumuzun kudret ve kuvveti aziz Türkiye’nin refah ve ümran yolundaki mesaisini emin ve masun kılan başlıca vasıtadır (bravo sesleri, alkışlar). Büyük Millet Meclisi, bu âli vasıta-i müsalemet ve emniyeti mütemadiyen takviyede ne kadar tehalük gösterse yeridir.”
1 Kasım 1925
“Türk milletinin Hava Kuvvetlerimizin takviyesi lüzumunu idrak ve şayan-ı takdir fedakârlıklar ibraz etmesi rüşd-i siyasi ve medenisinin en büyük burhanıdır. Bu vadide delalette bulunan Tayyare Cemiyetinin faaliyetini takdir ederim. Cemiyetin sabit ve muayyen varidat bulmak için memleketimizin muhtelif mahallerinde akdetmekte olduğu kongrelerin müsmir bir surette neticelenmesi için bütün vatandaşların sarf-ı gayret edeceklerinden eminim.”
8 Haziran 1926
“Muhterem Efendiler! Berri ve bahri ve havai ordumuzun tealisi için sarf ettiğiniz gayretlerin feyizli semereler vermekte olduğundan emin olabilirsiniz.”
1 Kasım 1926
“Efendiler! Haricî siyasetimizde dürüstlük memleketimizin emniyetine ve inkişafının masuniyetine dikkat, şiarı hareketimize kılavuz olmaktadır (alkışlar). Esaslı ıslahat ve inkişafat içinde bulunan bir memleketin hem kendisinde hem muhitlerinde sulh ve huzuru cidden arzu etmesinden daha kolay izah olunabilecek bir keyfiyet olamaz. Bu samimi arzudan mülhem olan haricî siyasetimizde memleketin masuniyetini, emniyetini, vatandaşların haklarını herhangi bir tecavüze karşı bizzat müdafaa edebilmek kudreti de bilhassa gözde tuttuğumuz noktadır (bravo sesleri, şiddetli alkışlar). Kara, deniz ve hava ordularımızı bu memlekette sulhu ve emniyeti masun bulunduracak bir kuvvette muhafazaya bunun için çok ehemmiyet veriyoruz (alkışlar).”
1 Kasım 1928
“Cumhuriyet’in kara, deniz ve hava kuvvetleri her hususta kıymetli takdirinize ve itimadınıza layıktır. Bunu tam ve kati kanaatle söyleyebilirim.”
1 Kasım 1929
“Bayanlar, Baylar! Bizim dünyamız -bilirsiniz- topraktan, sudan ve havadan oluşmuştur. Hayatın da esas unsurları, bunlar değil midir? Bu unsurlardan birinin eksikliği, yalnız eksikliği değil, sadece bozukluğu, hayatı imkânsız kılar. Hayatı, hele ulusal hayatı seven, onu korumak isteyen; yurdunun topraklarına, denizlerine olduğu gibi havasına da ilgisini, her gün biraz daha, çoğaltmalıdır. Hayat için, havayı, yalnız nefeslenmenin yeter olmadığı anlaşıldı. Gerek ve gerçek olan hava egemenliği olduğu yalın olarak ortaya çıktı. Bütün ulusların büyük özenle, üzerinde çalıştıkları bu unsur, Türk ulusunda şüphesiz, yerini almalıydı. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti, kara ordumuzun yanında, donanmamızı kurarken hava filolarımızı da en son hava şartlarıyla düzenlemekten geri kalmadı. Şahıslarıyla onur duyduğumuz, hava subaylarımız ve komutanlarımız da yetişmiş bulunuyorlar. Uçmanlarımız her zaman ve herhâlde, ulusun yüzünü ağartacak yüksek değerdedirler. Lakin arkadaşlar; bu kadarını yeter görmek doğru olamazdı. Hava işine, onun bütün dünyada, aldığı önem derecesine göre genişlik vermek lazımdı. Bunu göz önünde tutan Cumhuriyet Hükûmeti; havacılığı, bütün ulusun işlevi yapmak kararında idi. Türk; yurdun dağlarında, ormanlarında, ovalarında, denizlerinde, her bucağında, nasıl bir bilgi ve kendine güvenle yürüyor, dolaşıyorsa yurdun asumanını da aynı suretle dolaşabilmelidir. Bu ise Türk’ü, çocukluğundan, vatan kuşlarıyla, vatan havası içinde yarışa alıştırmakla başlar. İşte bugün, burada, bizi toplayan sebep, o kutsal işe başlama ayinidir. Havacılık kınavına ciddi sarılmalarından dolayı, Hükûmete, Genelkurmay Başkanı Sayın Mareşal’e ve Türkiye Hava Kurumu Başkanı değerli arkadaşım Fuat’a, burada, özel minnetlerimi sunarım. Bu ödevimizi başarmada, bizden değerli yardımlarını esirgemeyen, dostumuz Rus Sovyet Cumhuriyeti’ne ve onun, Sayın Büyükelçisi Bay Karahan’a önünüzde açıkça teşekkür etmekten kıvanç duyarım. Türk çocuğu; her işte olduğu gibi, havacılıkta da en yüksek düzeyde, gökte, seni bekleyen yerini, az zamanda, dolduracaksın. Bundan, gerçek dostlarımız sevinecek, Türk ulusu mutlu olacaktır.”
3 Mayıs 1935 – Etimesgut Hava Alanı
“Bu ulus en zor zamanlarda memleket ödevlerine canla, başla koşmuştur, istediklerinden daha fazlasını başaracaklardır. Tuttukları yol doğrudur.”
29 Mayıs 1935
“Son arsıulusal hadiseler, Türk milleti için kudretli bir hava ordusunun, hayati önemde tutulmasına bir daha hak verdirdi. Çok emekle kurduğumuz, canımızla korumaya ant içtiğimiz kutsal yurdun, havadan saldırışlara karşı güvenlik altında bulunması demek, bize saldıracakların, kendi yurtlarında bizim ayni zararları yapabileceğimize güvenimiz demektir. Bu güveni, her gün artıracak araç bulmakta, büyük Türk ulusunun, ne göksel bir duyguyu kalbinde taşıdığını, her ferdinin vatan için tutuşan gözlerinde okumaktayız. Havacılarımız, bütün ordu ve donanmamız gibi vatanı korumaya hazır kahramanlardır. Büyük millet, bu soyak evlatlarıyla kendini mutlu sayabilir.”
1 Kasım 1935
“Ticari hava nakliyesinin emniyetli, intizamlı devamını ve genişlemesini ise çok önemli tutmaktayım. Hava ordusuna sarf ettiğiniz himmeti artırmanızı dilerim. Yeni bir programın tatbikat devresinde bulunduğumuz için Hava Kuvvetlerimiz arzumuz derecesinden henüz uzaktır. Kuvvetli bir hava ordusu vücuda getirmek yolunda iyi neticelere doğru emniyetle yürümekte olduğumuzu ifade ederken hava taarruzlarına karşı milletin hazırlanması için de ayrıca alakanızı uyandırmak isterim.”
1 Kasım 1936
“Sivil Hava Yolları idaresi, devlet teşkilatı arasında, modern bir idare hâlinde yer almıştır. Hava Kuvvetlerimiz için yapılmış olan üç yıllık program, büyük milletimizin yakın ve şuurlu alakasıyla, şimdiden başarılmış sayılabilir. Bundan sonrası için bütün tayyarelerimizin ve motorlarının memleketimizde yapılması ve harb hava sanayimizin de bu esasa göre inkişaf ettirilmesi iktiza eder. Hava Kuvvetlerinin aldığı ehemmiyeti göz önünde tutarak bu mesaiyi planlaştırmak ve bu mevzuyu layık olduğu ehemmiyetle milletin nazarında canlı tutmak lazımdır.”
1 Kasım 1937
“Türk vatanının ve Türklük camiasının şan ve şerefini, dâhilî ve haricî her türlü tehlikelere karşı korumaktan ibaret olan vazifeni her an ifaya hazır ve amade olduğuna benim ve büyük ulusumuzun tam bir iman ve itimadımız vardır. Büyük ulusumuzun orduya bahşettiği en son sistem fabrikalar ve silahlar ile bir kat daha kuvvetlenerek büyük bir feragat-i nefs ve istihkar-ı hayat ile her türlü vazifeyi ifaya müheyya olduğunuza eminim. Bu kanaatle kara, deniz, hava ordularımızın kahraman ve tecrübeli komutanları ile subay ve eratını selamlar ve takdirlerimi bütün ulus muvacehesinde beyan ederim.”
29 Ekim 1938 (Ankara Hipodromu’nda yapılan resmî geçit öncesi adına Başbakan Celal Bayar tarafından okunmuştur)
“Muhterem Arkadaşlarım! Vatanın ve rejimin koruyucusu olmakla kalmayıp en geniş ve hakiki manasıyla bir sulh amili ve bir eğitim ve öğretim ocağı olan yenilmez ordumuzun geçen sene de işaret ve izah ettiğim gibi son sistem silah ve motorlu vasıtalarla cihazlandırılması yolundaki çalışmalara hız verilmiştir. Geçen sene büyük Kamutayın kabul buyurduğu tahsisat üzerine bir umumi silahlanma programı yapılmıştır. Tatbikatı ilerlemektedir. Deniz Kuvvetlerimizin takviyesi için lüzumlu olan harp gemilerimizin küçük bir kısmı sipariş edilmiştir. Büyük bir kısmı da sipariş edilmek üzeredir. Bu meyanda mevcut gemilerimizin daha mükemmel bir hâle konulması için tertibat alınmaktadır. Bu sene Gölcük Harp Tersanemizin inşasına başlanacaktır. Hava programımız önemle tatbik olunmaktadır.”
1 Kasım 1938 (Meclis açılış konuşmasında Atatürk adına Başbakan Celal Bayar tarafından okunmuştur)
TRT’nin Nuri Demirağ belgeseli ve Türkiye’nin ilk uçan kanat projesi THK-13 hakkındaki içeriklerimize de göz atabilirsiniz.