Volvo’nun Sahibinin Kızını Trafik Kazasında Kaybettiği İçin Güvenli Sürücü Öncelikleyen Sağlam Araçlar Üretmek İçin Volvo’yu Kurduğu İddiası Asılsız
Volvo’nun sahibinin kızını trafik kazasında kaybetmesi nedeniyle Volvo’yu kurduğu iddiası gerçek dışıdır. Assar Gabrielsson ve Gustav Larson öncülüğünde 1924 yılında AB Volvo adlı firma çatısı altında faaliyete geçen Volvo’nun üretim sebebinin trafik kazasında yaşamını yitiren patron kızı olduğuna dair kaynaklarda bir bilgi yoktur. Volvo’nun kurucuları Assar Gabrielsson ve Gustav Larson’un biyografileri incelendiğinde, vefat eden bir kızlarının olduğuna dair bir bilgiye rastlanamamaktadır.
Sağlamlığı ve güvenilirliği ile tanınan Volvo’nun kuruluş hikâyesine dair bir uydurma sosyal medya kullanıcıları tarafından fasılalar halinde paylaşılıyor. İddia şöyle:
“Volvo’nun sahibi kızını bir trafik kazasında kaybettikten sonra sağlam bir araba yapmaya karar veriyor. Dünyanın en sağlam arabası Volvo işte böyle kuruluyor.”
Volvo’nun sahibinin kızını bir trafik kazasında kaybetmesinin ardından sağlam bir araba yapmaya karar vermesiyle birlikte Volvo’yu kurduğu iddiasını içeren tweet
Volvo’nun sahibinin kızını bir trafik kazasında kaybetmesinin ardından sağlam bir araba yapmaya karar vermesiyle birlikte Volvo’yu kurduğu iddiası gerçek dışıdır.
Volvo’nun tek sahibi veya Volvo’nun kurucusunun ölen bir kızı yoktu ki sağlam araç yapma motivasyonu bu olsun…
Volvo 1915 yılında Svenska Kullagerfabriken AB olarak tanınan veya daha çok kısa adıyla SKF diye bilinen üretim şirketinin bir alt firması olarak kurulmuştur.
Assar Gabrielsson ve Gustav Larson öncülüğünde 1924 yılında AB Volvo adlı firma çatısı altında faaliyete geçen ve ilk aracını 1927 yılında üreten Volvo’nun üretim sebebinin trafik kazasında yaşamını yitiren patron kızı olduğuna dair kaynaklarda bir bilgi yoktur. Volvo’nun kendi internet sitesindeki tarihçesinde de bu yönde bir bilgi yer almamaktadır.
Volvo’nun kurucuları Assar Gabrielsson ve Gustav Larson’un biyografileri incelendiğinde, vefat eden bir kızlarının olduğuna dair bir bilgiye rastlanamamaktadır.
Türkçe dışında İngilizce herhangi bir güvenilir kaynakta bu iddiaya ilişkin değil teyit edici herhangi bir bilginin aktarıldığını da göremiyoruz.
Özetle, “ilgi taciri” sosyal medya hesaplarının yaydığı bir asılsız iddiayla karşı karşıyayız.
