Ruhsal veya zihinsel olarak insan olmadıklarını iddia eden insanların “diğer tür” (“otherkin”) hayatlarına kendilerini özdeşleştirdikleri canlı olarak devam etmesini tiye alan hiciv içerik gerçek sanılmış
Kendilerini doğumdaki kimliğinden farklı bir kişi ya da canlı olarak tanımlayan insanların sayıları son yıllarda giderek arttı.
Kendilerini kısmen ya da tamamen insan dışı bir canlı olarak tanımlayanlar, internetin yaygınlık kazanması ile birlikte daha görünür hale geldi.
“Diğer tür” (“otherkin”) olarak nitelenen bu alt kültürü benimseyenler dijital mecralar sayesinde birbiriyle bağlantı kurup deneyimlerini paylaşmaya başladı.
Otherkin (Diğer tür) nedir?
“Otherkin” tanımı terimi, bireylerin kendilerini insan olmayan varlıklarla özdeşleştirdiği bir alt kültür için kullanılır.
İlk olarak 1990’ların başında çevrim içi olarak, kendilerini insan dışı bir varlık olarak tanımlayan kişiler için kullanılmaya başlanan “otherkin” terimi Türkçemize “diğer tür” olarak çevrilebilir).
Diğer tür akımı, doğuştan gelen kimliklerin bir seçim olmadığını, aksine kim olduklarının temel bir parçası olduğunu savunmaktadır.
“Diğer tür” olarak tercih edilenler mitolojik varlıklardan hayvanlara, fantastik veya hayali varlıklara, kurgusal karakterlere, ünlülere ve cansız nesnelere kadar her şeyi içerebilir. Örneğin, bir kişi bir ejderha, kurbağa, peri veya başka bir hayalî varlığın ruhunu taşıdığını iddia edebilir.
Ancak genellikle bir hayvanın ya da mitolojik, fantastik veya hayali varlıkların ruhlarını taşıdıklarını düşünürler.
Benimsenen farklı kimlikler çeşitli şekillerde ifade edilebilir.
Ruhsal veya zihinsel olarak insan olmadıklarını iddia edenler, kimliklerini (giyim tarzı, sanat ve vücut modifikasyonu gibi) çeşitli yöntemlerle sergileyebilir.
Bazıları, kendilerini tanımladıkları varlığın fiziksel özelliklerini benimsemeyi seçebilirler. Örneğin, bir kurt “diğer tür”, sivri uçlu kulak ve kuyruk takabilir. Bazıları ise kendilerini tanımladıkları canlının davranışlarını taklit etmeyi seçebilirler. Örneğin, bir kedi “diğer tür” miyavlayabilir veya tırmalayabilir.
Her yaştan, ırktan ve cinsiyetten insanı içerebilen bu akımı izleyen insanlar, kimliklerini keşfetmenin ve başkalarıyla bağlantı kurmanın bir yolu olarak çevrimiçi topluluklarda bir araya gelmektedir.
Genellikle kişisel deneyimlere, duygulara ve içsel bir hisse dayanan “diğer tür” kavramının bilim dünyasında bir geçerliliği yoktur.
Psikoloji, psikiyatri veya diğer bilim dallarında “otherkinlik” olarak tanımlanan bir durum veya fenomen bulunmamaktadır.
İnsanların neden kendilerini farklı bir varlıkla özdeşleştirip “diğer tür” akımını izlediğine dair henüz kapsamlı bir bilimsel bir açıklama henüz mevcut değil.
Bazı uzmanlar, “diğer tür” kimliğinin bir tür dissosiyatif bozukluk veya sanrısal bozukluk olabileceğini düşünmektedir.
Bunun sadece insanların kimliklerini ifade etmenin başka bir yolu olduğuna da inanılmaktadır.
Öte yandan, kendini başka bir canlı olarak tanımlayanların sadece dikkat çekmeye çalıştığını, akıl hastası ya da tehlikeli olduğunu da düşünenler bulunuyor.
Bu süreçte, kendilerini bir hayvanla özdeşleştirip hayatlarına onlar gibi devam etmeye çalışan insanlara dair haberler de basın organlarına ve sosyal medyaya yansıdı.
Örneğin, Melbourne’da sekiz yaşındaki bir öğrencinin kendini kedi olarak gördüğü, okulun da buna destek verdiği Avustralya basınında aktarıldı. Melbourne kentinde kendini kedi olarak tanımlayan 8 yaşındaki kız öğrencinin anne-babası, kendisine zarar vermediği ya da diğer öğrencileri rahatsız etmediği sürece gittiği okulun kızlarının kedi gibi davranmasına izin verdiğini anlattı. İngiltere’de de bir öğrencinin okula kedi makyajı, maskesi ve kıyafeti ile gelmesine izin verildiği basına yansıdı. Norveç’te 20 yaşında bir kadının aslında bir kedi olduğunu 16 yaşında keşfettiğini söylediği haberleştirildi.
Hayatına kendini özdeşleştirdiği bir hayvan olarak devam etmeye çalışan insanların davranışları “parodi” ya da “hiciv” içerikli söylemlerle tiye alındı.
Ancak, bu tip bazı içerikler gerçek sanıldı.
Örnek olarak, bir kadının kendini kedi olarak niteleyen çocuğunu veterinere götürmeye çalıştığını, veterinerin çocuğunun insan bünyesine sahip olduğunu ve tedavi edemeyeceğini, bu duruma tepki verdiğini, kendini bir hayvan olarak tanımlıyorsa çocuğunun veteriner tarafından tedavi edilmesi gerektiğini, bu tutumun adil olmadığını söylediği duyulan video bunlardan biriydi.
“Kendini kedi sanan çocuğunu veterinerde tedavi ettirmek isteyen kadın” aslında Kass Theaz’in “satir” içeriği. pic.twitter.com/pmW4BSs7jm
“Oğlum kendini kedi olarak tanımlıyor ve hastalanınca veterinere götürdüm veteriner bu insan diyerek bakmadı diye şok olmuş bir insan daha,
Aklıma tavuğunu hastaneye getiren halkım insanı geldi, tavuk ta olsa insan insandır demişti.”
Oğlum kendini kedi olarak tanımlıyor ve hastalanınca veterinere götürdüm veteriner bu insan diyerek bakmadı diye şok olmuş bir insan daha,
Aklıma tavuğunu hastaneye getiren halkım insanı geldi, tavuk ta olsa insan insandır demişti. pic.twitter.com/sTmIkJeE2l
Adı geçen sosyal medya kullanıcısı geçmişte benzer hiciv içeren kurgu paylaşımlar yapmış ve aktarımlarının hiciv olduğunu “satir” etiketiyle sinyallemişti.
Örneğin paylaşımlarının birinde kendini kedi sanan oğlu için banyoya lâzımlık olarak bir kova koyduğunu, aynı şeyi okulda yapmaya çalıştığını, okul yönetiminin kendini kedi olarak niteleyen çocuğu için tuvalete bir kutu koyulmasına izin vermediğini söylemişti.
