Orhan Pamuk’un Bir Kitabında “İmam İkindi Namazı Saatinde Caminin Balkonuna Çıkarak İkindi Ezanını Okudu” Şeklinde Bir Cümle Geçtiği İddiası Asılsız
Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk’un bir kitabında “imam ikindi namazı saatinde caminin balkonuna çıkarak ikindi ezanını okudu” cümlesine yer verdiği iddiası İlber Ortaylı tarafından dile getirilmiş olsa da Orhan Pamuk’un herhangi bir kitabında bu satırların varlığına rastlanamıyor. Orhan Pamuk’un cami balkonundan imama ezan okuttuğuna dair edebiyat camiasında var olan bir şehir efsanesinin İlber Ortaylı tarafından dile getirilmesiyle yaygın şekle büründüğü düşünülmektedir.
2006 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanarak Nobel alan ilk Türk olarak tarihe geçen Orhan Pamuk, özellikle eserlerinde ve yazılarında Atatürk hakkında kullandığı ifadelerin yanı sıra sözde Ermeni soykırımı iddialarına verdiği destek mesajlarının akabinde toplumun önemli bir kısmının tepkisini çekmiş ve Nobel ödülü almasına rağmen kendi kültüründen uzak olduğu yönünde eleştirilere maruz kalmıştı.
Kendi kültüründen bihaber olduğu yönündeki eleştirilere destek mahiyetinde kullanılan bir iddiaya göre Orhan Pamuk, bir kitabında “imam ikindi namazı saatinde caminin balkonuna çıkarak ikindi ezanını okudu” cümlesine yer vermiştir.
“Orhan Pamuk’a İlber Ortaylı’dan ayar” ve “Nobelli yazardan 1 cümlede 4 hata” vurgusunu içeren bu iddiaya ilişkin paylaşılan metin şu şekilde:
Orhan Pamuk’un bir kitabında “İmam ikindi namazı saatinde caminin balkonuna çıkarak ikindi ezanını okudu” şeklinde bir cümle geçmesi üzerine İlber Hoca Orhan’a şöyle ayar vermiştir ;
1. Namazın saati olmaz vakti olur. Saat ve vakit ayrı kavramlardır.
2. Minarenin balkonu olmaz şerefesi olur. Üstelik ezan şerefeye çıkarak değil içeriden okunur.
3. Ezanı imam değil müezzin okur.
Evet tespitler doğru, namazın saati olmaz, vakti olur, saat ve vakit ayrı kavramlardır, camilerde balkon yoktur, minarenin şerefesi vardır, ezan şerefeden değil içeriden okunur, ezanı da imam değil müezzin okur. Tespitler doğru olsa da bu yanlışların Orhan Pamuk tarafından yapıldığı iddiası yanlış.
Orhan Pamuk’un “Cami Balkonu” Şehir Efsanesinin Kökeni
Her ne kadar 2012 yılında Takvim Gazetesi’nin bu iddiaya yer vermesiyle birlikte viral hâle gelmiş olsa da İlber Ortaylı’ya atfedilen bu “ayar”ın kaynağı aslında 2006 yılına dayanıyor. İlber Ortaylı bu ifadeyi Adana’nın Seyhan ilçesinde 2006 yılında katıldığı Seyhan Belediyesi’nce düzenlenen “Tarihi Sevmek ve Tarihle Yaşamak” konulu konferansta kullanmış.
Takvim Gazetesi‘nin “Pamuk dokunma” başlıklı 30 Ağustos 2012 tarihli haber metnine göre İlber Ortaylı Takvim Gazetesi’ne bu yönde bir açıklama yapmış (Takvim Gazetesi’nin İlber Ortaylı’nın kendilerine bu yönde bir demeç verdiği iddiası, 2006 yılında bu ifadelerin kullanılmış olduğu ve sosyal medyaya yayılmış olduğu gerçeği ışığında asılsız kalıyor):
“TAKVİM’e konuşan Ortaylı, şunları söyledi: “Söz konusu kişinin kaleme aldığı bir eserde şu ifade geçiyor; ‘İmam ikindi namazı saatinde caminin balkonuna çıkarak ikindi ezanını okudu.’ Şimdi bu toplumda yaşayan her insan bilir ki, namazın saati olmaz vakti olur. Camilerde balkon diye bir yer yoktur minarenin şerefesi vardır. Ezanı da imam değil müezzin okur. Bu örnekle de sabittir ki kişiler, içinden çıktıkları toplumu bilmeden bir şeyler yapmaya çalıştıklarında doğru şeyler yapmazlar. Bana göre, Pamuk, Türkçe’yi de İngilizce’yi de bilmiyor”
İlber Ortaylı’nın Var Olduğunu İddia Ettiği Satırlar Orhan Pamuk’un Kitaplarında Yok
İddianın aslını aktaracak olursak;
Cem Erciyes’in Radikal Gazetesi‘ndeki 15 Eylül 2012 tarihli “Cami balkonu meselesi” başlıklı yazısında aktarıldığına göre yayıncısı, Orhan Pamuk’un tüm kitaplarını kapsayan incelemesinde böyle bir ifadenin hiç geçmediğini bulmuş. Yapılan incelemeye göre Orhan Pamuk’un kitapları arasında “namaz ve saat” kelimeleri sadece “Kar” adlı romanının 95. sayfasında yer alan “Onlar namaz saatini bekleyip uzun uzun dedikodu ederken…” cümlesinde bir araya gelmektedir.
Taylan Kara da soL Haber’de 27 Ocak 2017 tarihinde yayınlanan “Orhan Pamuk ‘eleştirememe’si, İlber Ortaylı’nın yanılgısı ve ‘caminin balkonu’ üzerine” başlıklı yazısında Orhan Pamuk’un herhangi bir kitabında bu ifadenin geçmediğini teyit etmektedir.
Tarafımızca yapılan Orhan Pamuk’un kitaplarının elektronik kopyaları üzerinde yapılan arama çalışmasında da kitaplarda iddia edildiği yönde bir cümlenin varlığına rastlayamadık.
Orhan Pamuk’un ‘cami balkonu’ meselesini İlber Ortaylı’nın hangi kitapta okuduğu meçhul değil.
İlber Ortaylı Cem Erciyes’e cevap mahiyetinde kaleme aldığı Milliyet Gazetesi‘nde yayınlanan “Kurthan Fişek Unutulmayacak bir portre” başlıklı 23 Eylül 2012 tarihli yazısında Orhan Pamuk’un bu satırlara “Kar” kitabının 2002 yılında yayınlanan ilk baskısında yer verdiğini belirterek, sonraki baskılarda bu satırların çıkarıldığı imasında bulunmuştu:
"Cem Erciyes yazıyor; “Orhan Pamuk’un ‘cami balkonu’ meselesini İlber Ortaylı nereden okumuş, bulmak mümkün olmadı”. El cevap; aziz dostum kolayından önündeki bilgisayarı karıştırmakla yetinmeyip yazı ve konuşmanın çıktığı tarihteki baskıları karıştırırsan bulursun, biraz zahmet. 2006 yılında Seyhan’daki bir konferansta soru üzerine bu sözleri söyledim. Doğrusu bu kadar yayılacağını da düşünmezdim. ... “Türkiye’nin en ünlü tarihçisi de okumadığı ama bir yerlerden duyduğu bu şehir efsanesini köpürtmüş” diyor. İlk baskıya bakarsan (Kar, 2002) ancak 14. baskıda düzelttiğini bulabilirsin."
İlber Ortaylı, Orhan Pamuk’un ilk baskısını 2002 yılında yapan “Kar” romanında bu hatanın yer aldığı ve bu hatanın kitabın 14. baskısında iddia etse de gerçekler pek iddia ettiği gibi değil. İletişim Yayınları‘ndan 2012 yılında 24. baskıyı, Yapı Kredi Yayınları‘ndan ise 2019 yılında 11. baskıyı yapan “Kar” adlı romanın ilk baskısında da bu satırlar geçmemektedir.
Cem Erciyes, İlber Ortaylı’nın çağrısına yanıt verdiği Radikal Gazetesi‘ndeki 13 Ekim 2012 tarihli “Kendi şehrini kendin kur” başlıklı yazısında Kar adlı kitabın ilk baskısının tamamını okuduğunu ve iddia edilen satırları bulamadığını tekrar teyit etmişti:
"İlber Ortaylı, ‘cami balkonu’ sözünün ‘Kar’ romanının ilk baskısında olduğunu yazmıştı. Sayfa vermediği için bütün romanı yeniden okumak gerekti ama olsun, ben zaten Orhan Pamuk severim. Romanda böyle bir ifade yok. Sonuçta bunun herkesin inandığı ama hiç gerçekleşmemiş bir şehir efsanesi olduğunu tekrar etmekle yetineyim. Şimdilik bu kadar."
Evet, Kar romanının satışa çıkan baskılarında bu ifadeye rastlanılamıyor. Ortaylı hafızasının kurbanı olmuş görünüyor.
Paolo Coelho’nun “Simyacı” (“O Alquimista”) adlı kitabının Özdemir İnce tarafından Türkçe’ye yapılan çevirisinde “yüksek kulelerin tepesine çıkıp şarkı söyleyen din adamları” şeklinde geçen bir ifadenin hafızalarda yanlış kişiye atfedilir hâle gelmesi nedeniyle bu şehir efsanesinin de oluşmuş olabileceği düşünülmektedir.
İlaveten, Orhan Pamuk’un İstanbul’daki evinin balkonundan çektiği fotoğraflardan oluşan “Balkon” adlı sergisi Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık’ın evsahipliğinde 2019 yılı Şubat ayında açılmıştı.
Orhan Pamuk’un Kitabında İmamın İkindi Ezanını Minare Balkonundan Okuduğuna Dair Bir Satır Geçtiği İddiasına Yazısında Yer Veren Yazarlar
İlber Ortaylı’ya ilaveten bu hatalı bilgiyi paylaşan yazarları aktaralım:
Kadir Kaymakçı Habertürk Gazetesi‘nde 2 Nisan 2013 tarihinde yayınlanan “Bana Nobel’in resmini çekebilir misin Orhan?” başlıklı yazısında Orhan Pamuk’u savunurken İlber Ortaylı’dan nakledilen iddianın asılsız olduğunu atlamış:
"Orhan Pamuk'un 'resim çektiğini' söylediği cümleyi okurken aklıma birkaç yıl önce İlber Ortaylı'nın Nobelli yazarımızın 'dili'yle ilgili yaptığı bir eleştiri aklıma geldi. Ortaylı, Pamuk'un bir kitabında yazdığı "İmam ikindi namazı saatinde caminin balkonuna çıkarak ikindi ezanını okudu... " cümlesini kelimenin tam anlamıyla öğelerine ayırıyordu"
Hasan Demir de Yeniçağ Gazetesi‘nde 26 Şubat 2013 tarihinde yayınlanan “Minarenin balkonu!” başlıklı yazısında İlber Ortaylı’nın iddiasına yer vermiş:
"Nobel Edebiyat ödüllü Orhan Pamuk’un romanlarından birinde, “İmam ikindi namazı saatinde caminin balkonuna çıkarak ikindi ezanını okudu” şeklinde bir cümle kurmasını İlber Ortaylı, “Namazın saati olmaz, vakti olur. Saat ve vakit ayrı kavramlardır. Minarenin balkonu olmaz, şerefesi olur.. (...) Ezanı imam değil müezzin okur...” diyerek sigâya çekmiş."
Abdurrahman Şen’in Yeni Asya Gazetesi‘ndeki “Bugün Şeb-i Arus…” başlıklı 17 Aralık 2006 tarihli yazısından:
"Önceki hafta Adana Seyhan’da düzenlenen bir konferansta konuşma yapan Prof. Dr. İlber Ortaylı Hoca, bir dinleyicinin Pamuk’la ilgili sorusu üzerine bakın ne demiş: “Kaleme aldığı bir eserde şöyle bir ifade geçiyor: ‘İmam ikindi namazı saatinde caminin balkonuna çıkarak ikindi ezanını okudu.’"
Adnan Acar’ın “Nobel, Orhan Pamuk ve Yazarlığı” adlı kitabında da bu yanlış iddia geçmektedir.