Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinin ardından hafızalarda yer edinen bir enstantane de Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan’ın “olumsuzluklar çok az, can sıkıcı olduğu için bize fazla geliyor” yorumuyla ilgili tekzibi oldu.

 

CNN Türk’te yayınlanan Tarafsız Bölge adlı programda afet bölgelerinden görüntüler yayınlanırken Ahmet Hakan’ın sarf ettiği şu sözler sosyal medyaya ve haber sitelerine yansıdı:

“Olumsuzluklar çok az aslında ama onlar çok can sıkıcı olduğu için fazlaymış gibi geliyor bize ama aslında olumlu taraflarımız daha fazla yani bizim toplumumuzun estirdiği esas rüzgar dayanışma rüzgarı bunu unutmayalım biz esas dayanışmayı büyütüyoruz. Diğerleri hava cıva. Onlara fazla aldırış etmememiz lazım.”

 

Ahmet Hakan, 10 Şubat 2023 günü yayınlanan Tarafsız Bölge adlı programda ise “olumsuzluklar çok az aslında” gibi bir ifade kullanmadığını şu sözlerle aktarmıştı:

“Ya Çarşamba akşamı benimle ilgili şöyle bir haber çıkarttılar. Dediler ki sosyal medyada ‘Ahmet Hakan’dan skandal yorum. Olumsuzluklar çok az can sıkıcı olduğu için bize fazla geliyor’. Ben böyle demişim. Bak. ‘Olumsuzluklar çok az’ demişim, ‘can sıkıcı olduğu için bize fazla geliyor’ demişim. Böyle almışlar bu cümleleri yayınlıyorlar. Hakaret, küfür, tehdit, hedef gösterme, hepsi var. Ben böyle bir kalleşlik, internet kalleşliği denilen kalleşlik hayatımda görmedim.”

 

Programdan ilgili kısım aşağıdaki bağlantıdaki kayıttan 4:18:00’den itibaren izlenebilir:

 

 

Ahmet Hakan’ın “olumsuzluklar çok az” dediği ve “olumsuzluklar çok az demediğini” söylediği program kesitlerinin  birleştirilerek sosyal medya platformlarında ve haber sitelerinde paylaşılması büyük tepki doğurmuştu.

 

 

 

Ahmet Hakan’ın söylemi, paylaşılan hâliyle Kamusal Mizah’ın “Cemaat de İşin İçinde” başlıklı skecini akla getiriyor.

 

 

Sosyal medyada ve haber sitelerinde paylaşılan versiyonuyla Ahmet Hakan’ın yorumunun deprem bölgesinde olumsuzluk yaşanmadığı, can sıkıcı olduğu için çok olarak gözüktüğü şeklinde algılanıyor.

Ancak, Ahmet Hakan’ın olumsuzluklarla ilgili yorumu “yardım faaliyetleri ve dayanışma” ile ilgili. Deprem bölgesinde yaşananlar odaklı değil.

Ahmet Hakan’ın karşılaşılan yağmacılık hadiselerinin dayanışma ruhunun önüne geçmediğine vurgu yaptığı sözlerinin tamamı şu şekilde:

“Sorgun’da ticaret odası, dört jeneratör almış, bölgeye göndermiş. Esnaf, bir tanker akaryakıt göndermiş deprem bölgesine. Helal olsun diyorum. Bunlar beni çok duygulandırıyor. Bizim insanlarımız, gerçekten güzel insanlar. Hangi siyasi görüşe mensup olursa olsun, hangi çevreden olursa olsun hepsi böyle. Şişli’de gördüm. Yardım toplama merkezinde gencecik üniversiteliler yardımları paketliyorlardı. Olumsuzluklar çok az aslında, ama onlar tabi çok can sıkıcı oldukları için bize fazla geliyor. Aslında olumlu taraflarımız daha fazla. Yani bizim toplumumuzun esas estirdiği rüzgâr, dayanışma rüzgârı. Bunu unutmayalım. Biz esas dayanışmayı büyütüyoruz. Diğerleri hava cıva. Çok önemli değil yani. Onlara çok aldırış etmeyin.”

 

 

Hürriyet’te yayımlanan “Alçak, şerefsiz, rezil, kepaze, leş herifler” başlıklı 9 Şubat 2023 tarihli yazısında bu duruma şöyle değinmiş:

“Alev Coşkun’un vakıf başkanı olduğu koca Cumhuriyet gazetesinin internet sitesi, bu alçaklığı yaptı.
Ardından diğerleri geldi.
Hepsinde aynı cümleler, hepsinde aynı çarpıtma, hepsinde aynı şerefsizlik.

*
Sonra bunların sosyal medyadaki uzantıları harekete geçti.
Sosyal medyada “Ahmet Hakan, olumsuzluklar çok az dedi” diye paylaşım yaptılar.
Bu paylaşımların altında gece boyunca binlerce küfür, binlerce hakaret, binlerce tehdit…

*

“Alçak, şerefsiz, rezil, kepaze, leş herifler” demekten başka elimden bir şey gelmiyor.”

 

Ümit Alan‘ın cımbızlanarak servis edilen söylem hakkındaki yorumunu not etmek gerek:

“Bu kadar acı arasında Ahmet Hakan’ın derdini dert edecek değilim ama hakikat herkese lazım. İnfiale neden olan sözleri cımbızlanarak çarpıtılmış. Olumlu durumlardan kastı; halkın böyle anlarda kenetlenerek dayanışması, olumsuz durumlardan kastı makara yapanlar vb.Kesit yanıltıyor

Burada sosyal medya kalabalığının düşünmesi gereken, bu kısacık kesitlerle hükme varmamayı hâlâ öğrenememiş olmak. Ahmet Hakan’ın düşünmesi gereken; artık neredeyse hiç kimsenin “Ahmet Hakan böyle bir şey demez, bu kadar da değil ya” diye şüphe etmemesi. Bu imajı kendi yarattı.”

 

Daha önce “Makaslanarak Bağlamından Kopartılan Söylemler” başlıklı yazımızda değindiğimiz cımbızlanmış söylem örneklerine göz atabilirsiniz.

 

Yorumunuzu yazınız...