Moğollar Tarafından Yakılan Bağdat Kütüphanesinden 84 Bin El Yazması Kitabın Moğolistan’da Bulunduğu İddiası Doğru Değil

Yanlış İddia

 

Moğolistan’da duvar arkasına saklanmış 84 bin elyazmasının bulunduğu, bu kitapların da Moğollar tarafından yakılan Daüsselam (Bağdat) Kütüphanesine ait olduğu iddiası aslında yanlış bir anlaşılmanın ürünü.

Halbuki, söz konusu görüntü Tibet’teki Sakya Manastırının büyük kütüphanesindendi.

Sakya Manastırı’nda 60 metre genişliğinde ve 10 metre yüksekliğindeki bir duvarda (Budizmle ilgili) 84.000 parşömenden oluşan devasa bir kütüphane 2003 yılında bulunmuştu.

2022 yılı itibariyle içerdiği tüm kitapların endekslendiği ve kitapların %20’sinden fazlasının dijital ortama aktarıldığı Sakya Manastırı Kütüphanesi muhteviyatına, internet siteleri üzerinden göz atabilir ve arama yapabilirsiniz.

 

sakya manastiri kutuphanesi
Görsel: Prof. Richard Mortel

 

sakya manastiri kutuphanesi

 

sakya manastiri kutuphanesi
Görsel: Prof. Richard Mortel

 

sakya manastiri kutuphanesi
Görsel: Prof. Richard Mortel

 

Sakya Manastırı Kütüphanesi’nde kaydedilen ve 2 yıldır sosyal medyada paylaşılan video şu şekilde:

 

 

Paylaşılan videonun kaynağı:

 

 

Alamy adlı stok fotoğraf sitesinde Sakya Manastırı Kütüphanesinden görsele ilişkin şu açıklama sunulmuş:

“The Tibet Autonomous Region (TAR) or Xizang Autonomous Region, called Tibet or Xizang, is a province-level autonomous region of the People’s Republic of China (PRC). It was created in 1965 on the basis of Tibet’s incorporation by the PRC in 1951. Tibet is the second-largest province-level division of China by area, spanning over 1,200,000 square kilometres, after Xinjiang, and mostly due to its harsh and rugged terrain, is the least densely populated province of the PRC. A huge library containing as many as 84,000 scrolls was found sealed up in a wall 60 metres long and 10 metres high at Sakya Monastery in 2003. It is expected that most of them will prove to be Buddhist scriptures although they may well also include works of literature, and on history, philosophy, astronomy, mathematics and art. They are thought to have remained untouched for hundreds of years. I managed to escape from the caretaker’s attention to get a shot, despite the fact that there was little light inside the library.”

Türkçemize çevirisi (Google Translate’ten yararlanılmıştır):

“Tibet veya Xizang olarak adlandırılan Tibet Özerk Bölgesi (TAR) veya Xizang Özerk Bölgesi, Çin Halk Cumhuriyeti’nin (ÇHC) eyalet düzeyinde özerk bir bölgesidir. 1965’te Tibet’in 1951’de PRC tarafından dahil edilmesi temelinde kuruldu. Tibet, Xinjiang’dan sonra 1.200.000 kilometre kareyi aşan ve çoğunlukla sert ve engebeli arazisi nedeniyle Çin’in bölgelere göre ikinci en büyük eyalet düzeyindeki bölümüdür. , ÇHC’nin en az yoğun nüfuslu ilidir. 2003 yılında Sakya Manastırı’nda 60 metre uzunluğunda ve 10 metre yüksekliğinde bir duvarda mühürlenmiş 84.000 kadar parşömen içeren devasa bir kütüphane bulundu. edebiyat ve tarih, felsefe, astronomi, matematik ve sanat üzerinedir. Yüzlerce yıldır dokunulmadan kaldıkları düşünülüyor. Kütüphanenin içinde çok az ışık olmasına rağmen, çekim yapmak için bekçinin dikkatinden kaçmayı başardım.”

 

Bahse konu kütüphanenin 10.000 yıllık tarihe ışık tuttuğu da sosyal medya kullanıcılarınca ileri sürülmüştü. Ancak, 1000 yıllık tapınakta bu yönde bir el yazması bulunduğuna dair delil bulunmadığı tespit edilmişti.

 

Kütüphanede 10 bin yıllık el yazması eser bulunduğu yönündeki hatalı aktarıma yer veren paylaşımlar şöyle örneklenebilir (Söz konusu yanlış iddia Suudi Arabistan‘dan ve Suriye‘den sosyal medya kullanıcıları tarafından da paylaşılmıştı):

 

Ertan Özyiğit: “2003 yılında Tibet’te bir manastırda, mühürlü bir duvarın arkasinda 10.000 yıl öncesine ait Sanskritçe, Çince, Tibetçe ve Moğolca yazılmış 84.000 el yazması sutra ve parşömen bulunmuştu deşifre çalışmaları sürüyor. Bu çalışmalar dünya tarihini nasıl değiştitecek…”

Abdurrahman Dilipak: “10.bin yıl öncesine ait bilgilerin de yer aldığı daha yakın zamana ait kitaplar olsa gerek. Kitapsa yazı var, yazı varsa, sözkonusu dillerin ortaya çıkması çok geç zamanlar. O kitaplar da, bilgiler de önemli. Ama yazım tarihi ve yazanlar da önemli. 2003 de bulunduğuna göre

bugüne kadar bilgiler o bilgiler deşifre edilmiş olmalı değil mi :)”

 

Mezkûr kütüphanede kaydedilen bir video geçtiğimiz günlerde sosyal medyada Moğolistan’da yeni bir keşif olarak lanse edilmiş ve bulunan el yazmalarının Moğolların yıktığı Bağdat kütüphanesinden olabileceğinin düşünüldüğü sanılmıştı.

Raşit Keskin, yanlış bilgi sunan paylaşımını silip bu durumu açıklama erdemini göstermişti.

“Tweeti sildim, etkileşim peşinde olmadığımı, yalan söylemediğimi takipçilerim bilir. Doğru olduğuna inandım, o coşkuyla paylaştım. Sevincime ortak olan arkadaşlara teşekkür ediyorum. Tweetin ekran görüntüsü ektedir. Güzel heyecandı.”

“Moğolistan’da duvar arkasına saklanmış 84 bin elyazması kitap bulunmuş. Bu kitapların Moğollar tarafından yakılan Daüsselam (Bağdat) Kütüphanesine ait olduğu düşünülüyor. Öyleyse bazı kitaplar kurtarılmış. Heyecan verici bir bilgi. @Bekirsahinkonya’dan aldım haberi.”

 

mogolistanda duvar arkasina saklanmis 84 bin kitap

 

Yorumunuzu yazınız...