İstanbul’un İşgali Sırasında İşgal Ordularının Geçit Töreninde Yer Alan Askerler Yunan Ordusundan Değil

 

İşgal birliklerine bağlı askerler Karaköy Meydanı’nda Yüksek Kaldırım önünde dizili olduğu hâlde arkalarındaki binalarda Yunan bayraklarının görüldüğü fotoğraf karesi şu şekilde:

 

istanbul isgal kuvvetleri karakoy 1919

 

İstiklâlsiz günlerde İstiklâl Caddesi’nde İtilaf Devletleri askerleri Yunan bayraklarının etkisiyle bazı sosyal medya kullanıcıları tarafından Yunan askerleri sanılmıştı:

“İstanbul’un işgali. Karaköy Yunan askerleri(1919).Sevr’i reddeden Türk Ulusal Hareketi 1923’te İstanbul’u geri aldı.”

“Fotoğraf osmanlı zamanında istanbulun yunan işgalinden. Şükür ki Atam bunları denize döktü. Keşke yunan galip gelseydi diyen müptezel ve peşinden gidenlerin beyinlerinde biraz kırıntı var ise özür dilerler. #mustafakemalataturk”

 

Sanılanın aksine, fotoğraftaki askerler Yunan Ordusu’ndan değil.

Fotoğraf, 1919 yılı Ocak ayında Karaköy’de Britanyalı General Allenby’ı karşılamak üzere bekleyen İngiliz askerlerine ait.

 

istanbulun isgal gunleri

 

Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti İstanbul’da işgal ordularının ve Yunan bayraklarının yer aldığı fotoğraf hakkındaki tespitini Sargon Courtenay şöyle aktarmıştı:

Bu fotoğraf bazılarının sandığı üzere Yunan birliklerini göstermez. General Allenby komutasındaki Konstantıniyye İşgal Ordusu’na bağlı Britanyalıları gösterir. Gözüken Yunanistan bayrakları ise İşgal kuvvetlerini sevinçle karşılayan azınlıklar tarafından asılmıştır.

Ocak 1919

 

Konstantıniyye İşgali süresince yüzyıllarca Konstantıniyye’nin meşru sahipleri olan Türkler tarafından kabul edilmiş ve komünitelerini devam ettirmelerine izin verilmiş bu azınlıklar o yıllarda İşgal Kuvvetlerine istihbari ve mali konularda yardımlarda bulundular.

 

Ocak 1919 tarihli İşgal Kuvvetleri fotoğrafının konum tespiti. Günümüzde Yüksekkaldırımı Caddesi ile Kemeraltı Caddesini birleşiminde çekilmiş bir fotoğraf. Eskiden Karaköy tramvay hattı bu yokuştan Galata’ya oradan da Taksime ulaşmaktaydı.

41°01’25.5″N 28°58’30.6″E

 

istanbul isgal kuvvetleri karakoy 1919

 

yuksek kaldirim 1952
Karaköy (1952)
Kaynak: Bir İstanbul Hayali (@hayalleme)

 

Söz konusu fotoğrafın kaydedildiği konumun günümüzdeki vaziyeti aşağıdaki gibidir…

 

yuksekkaldirim kemeralti caddesi
Görsel: Sargon Courtenay

 

Doğu Müttefik Orduları Komutanı Fransız General Franchet d’Espèrey İstanbul’a ilk defa Mondros Ateşkes Antlaşması’ndan sonra 13 Kasım 1918’de İstanbul’un İtilâf Devletleri tarafından fiilen işgal edilmesinin ardından 23 Kasım 1918 (23 Teşrinisâni 1918 -18 Safer 1337) tarihinde gelmişti. D’Espèrey’in 8 Şubat 1919’da İstanbul’a -resmen- ikinci gelişinde işgâl kuvvetlerince düzenlenen resmî geçit töreni tepki çekmişti (Fransız General Franchet d’Espèrey’nin büyük bir gövde gösterisiyle, kendisinden yaklaşık 5 yüzyıl önce şehri fetheden Fatih Sultan Mehmet’e öykünerek beyaz at sırtında İstanbul’a Topkapı’dan girdiği iddiasının doğru olmadığına daha önce değinmiştik) (Padişah Vahdettin’in İstanbul’un anahtarını işgâl kuvvetlerine teslim ettiği anı yansıttığı sanılan video da daha önce ele alınmıştı).

 

general desperey
General Franchet d’Espèrey’nin İstanbul’a gelişinde karşılama seramonisi

 

desperey
General Franchet d’Espèrey’nin Galata’dan Beyoğlu’na tören yürüyüşünden bir kare

 

İstanbul’un İtilaf kuvvetleri tarafından işgali birkaç safhada gerçekleşmişti. İstanbul Mondros Ateşkes Antlaşması’nın 30 Ekim 1918’de imzalanmasının ardından 13 Kasım 1918 tarihinde İtilaf Devletleri tarafından fiilen işgâl edilmişti. Fakat bu işgalin resmileşmesi ancak 16 Mart 1920’de, Paris’teki Sefirler konferansı esnasında söz konusu olmuştu. İşgâl kuvvetleri 16 Mart 1920 tarihinde Osmanlı parlamentosu olan Meclis-i Mebusan’ı dağıtmış ve İstanbul’un idaresini resmen kontrolleri altına almıştı. 1922 yılından sonra Ankara Hükumeti tarafından İstanbul’un işgalinin sona erdirilmesi için yaptığı baskı sonuç vermişti. 24 Temmuz 1923 tarihinde Lozan Antlaşması’nın imzalanmasının ardından Fransız ve İngiliz Generaller Charpy ve Harrington ile Ankara Hükumetini temsilen Selahaddin Âdil Paşa arasında Lozan Antlaşması’nın İstanbul’un Türk idaresine iadesini öngören maddesinin uygulanmasıyla ilgili 25 Ağustos 1923 tarihinde bir mutabakata varılmıştı. General Harington İstanbul’u 2 Ekim 1923 tarihinde Dolmabahçe Rıhtımında Selahattin Adil Paşa’ya bir törenle teslim etmiş ve yabancı kuvvetler aynı gün şehri terk etmişti.

15 Mayıs 1919’da İzmir’i işgal ederek Anadolu içine doğru yayılmaya başlayan Yunan Ordusu, 13 Kasım 1918 günü İstanbul’u işgâl eden İtilaf Devletleri donanmasına (Averof zırhlı kruvazörü ve beraberinde 3 torpido muhribi olmak üzere) 4 gemi ile katılmıştı.

 

isgal gemileri istanbul
19 Mart 1918 tarihinde Alman zeplini üzerinden kaydedilen İstanbul’un havadan görüntüsü (Kaynak: Bundesarchiv)

 

istanbul isgal donanmasi
Tarihî Yarımada ve Haliç’teki İşgal Donanması – 1920

 

bogazda isgal gemileri
Kaynak: iwm.org.uk

 

1918 konstantiniyye

 

Bu dönemde Yunanistan, İstanbul’u işgâl planları hazırlamış ve silahlanmaya yönelik faaliyetlerde bulunmuştu (Abdurrahman Bozkurt (2009). İtilaf Devletlerinin İstanbul’da İşgal Yönetimi. İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Doktora Tezi. İstanbul):

“Yunanlılar, Dersadetteki temsilcileri, Patrikhane ve Kordos namı diğer Etnik-i Eterya Cemiyeti vasıtasıyla Rumları silahlandırmakta, asayişi ihlal için çeteler teşkil etmekte, Anadolu’da tetkikatta bulunmak üzere vürut eden Amerika heyetini iğfal ve Rum kesafetini fazla göstermek maksadıyla muhacir kaydetmekte, göçmen kisvesi altında Anadolu ve Trakya’ya çok sayıda Rum sevk etmekteydiler. Galata’da Rum Muhacirleri Merkez Komisyonu namı ile faaliyette bulunan Kordos Cemiyeti namı diğer Etnik-i Eterya gizlice Yunan ordusuna asker toplamaktaydı. BOA, DH/KMS, Dosya no:49-2, no.34”

“İngiliz ve Fransız haber kaynakları 1921 Nisanından sonra Yunanlıların Trakya üzerinden İstanbul’a bir asker hareket yapmayı planladıklarını öğrenmişlerdi. Yüksek Komiserler Yunan Yüksek Komiserine bir nota vererek Yunan Ordusunun belirlenen tarafsız bölgeyi geçmesi halinde müttefik direnişi ile karşılaşacağını bildirmişlerdi. Bundan sonra Harington emrindeki birliklerin bir kısmını İzmit diğer kısmını da Charpy kumandasındaki Çatalca sınırına göndermişti. Bu arada Fransızlar üç piyade taburu ve bir süvari birliği ile ordularını takviye etmişlerdi. Bu tedbirler başarılı olmuş, Yunanlılar saldırıdan vazgeçmişlerdi (“1920-23 periyodunda Türkiye’deki İngiliz kuvvetleri hakkında 20 Kasım 1923 tarihli rapor”,
WO 32/5743, CAB 44/38).”

 

Kapağında söz konusu fotoğrafa yer veren Kültür A.Ş.’den çıkan “100. Yılında İstanbul’un İşgal Günleri” adlı eserde mütareke döneminde İstanbul’daki Rumların faaliyetlerine şöyle değinilmişti:

“1918 yılı Kasım ayından itibaren Rum Patrikhanesi, gönüllülerden Rum Cretan Alayı’nı kurdu. Bu alay Fener, Balat, Ayvansaray ve Cibali semtlerinde milis faaliyetlerine başladı ve adım adım bölgeyi ele geçirdi…

 

Rum Patriği bu çevreyi Kurtarılmış Yunanistan olarak ilan etti ve geçici bir hükûmet kurdu. Galata’daki Atina Bankası Rumların bu bölgede ev sahibi olması için hibe krediler açtı. Bu finansman yoluyla Rumlar bu bölgede büyük çapta gayrimenkuller aldı. Rum Patrikhanesi 16 Mart günü önemli bir karara daha imza attı ve Ayvansaray, Balat, Cibali ve Fener’de kurdukları Kurtarılmış Yunanistan adını verdikleri bölgede sözde devlet kurdu.

 

9 Mart 1919 günü ise Dorotheos bir beyanname yayınlayarak; Rum Patrikhanesi ile Osmanlı Hükûmeti arasındaki münasebetlerin kesildiğini ve Rumların artık tebaa görevlerinden affedildiğini açıklamıştı. Aynı anlayışı Ermeni Patrikhanesi de uygulayacak ve her iki patrikhane de Rumların ve Ermenilerin artık devletle her türlü münasebetlerini koparmak için uğraşacaklardı. Örneğin bu tarihten itibaren Rum ve Ermeni Patrikhaneleri, mütareke döneminin şartlarının da rahatlığıyla, kendi ahalilerine “Osmanlı Devleti Pasaportu” kullanmayı yasaklayacak ve onun yerine kendilerince hazırlanan “Patrikhane Pasaportu” vermeye başlayacaklardı…”

 

Yorumunuzu yazınız...