Can Yücel’in “Davet” Başlıklı Şiirin Yazarı Olduğu İddiası Doğru Değil, Bahse Konu Metin Ali Poyrazoğlu’ya Ait
Can Yücel’e ait olmadığı hâlde sahipliği kendisine atfedilen şiirleri ifşa etmeyi sürdürüyoruz. Bugünkü odağımız, “Davet” adıyla sosyal medyada ve internet sitelerinde yayımlanan şiir.
Can Yücel’e ait sanılan “Davet” başlıklı şiir şöyle:
Şunları bir araya toplayayım.
Bir güzel muhabbet edelim” diye düşündüm.Mutfak işinden de anlarım.
Donattım sofrayı.
Bayağı uğraştım.
Hepsinin, ayrı ayrı ne
yemekten, ne içmekten
hoşlandığını iyi bilirim.
Bayağı da para gitti.Birinin yediğini öbürü yemez.
Ötekinin içtiğini beriki içmez.
Dört kişilik sofra kurdum.Mumları da yaktım.
Bak hepsi, Erick Satie severdi.
Hatırladım.
Müziği de ayarladım.Geldiler.
20 yaşında ben,
35 yaşımda ben,
40 yaşımda ben ve
bugünkü ben dördümüz.Birden yirmi yaşımı, otuz beş yaşımın karşısına oturttum.
Kırk yaşımın karşısına da, ben geçtim.
Yirmi yaşım, otuz beş yaşımı tutucu buldu.
Kırk yaşım ikisinin de salak olduğunu söyledi.Yatıştırayım dedim.
“Sen karışma moruk” dediler. Büyük hır çıktı.
Komşular alttan üstten duvarlara vurdular.
Yirmi yaşım kırk yaşıma bardak attı.Evin de içine ettiler.
Bende kabahat.
Ne çağırıyorsun tanımadığın adamları evine …
Can Yücel’in şiirlerini bir araya getiren Sekizibiryerde adlı derlemede bu dizelerin izine rastlayamıyoruz.
Metnin izini taradığımızda karşımıza 2004 yılından bir kaynak çıkıyor. Can Yücel’e ait olduğu zannedilen yukarıda aktarılan ifadeler aslında Ali Poyrazoğlu’na ait.
Ali Poyrazoğlu’nun 7 Kasım 2004 tarihinde Sabah Gazetesinde “Genel istek üzerine…” başlığıyla yayımlanan yazısının giriş bölümünün şiir formatına büründürülerek Can Yücel’e ait olduğu iddiasıyla paylaşılmaya başlandığı anlaşılıyor.
Ali Poyrazoğlu, verdiği bir röportajda bahsi geçen metnin Can Yücel’e değil kendisine ait olduğunu, bu yanlış anlaşılmaaya Fazıl Say’ın yol açtığını şöyle aktarmıştı:
Nil Soysal: “Bana öyle bir şey söyleyin ki; ilk ben yazayım…”
Ali Poyrazoğlu: “Benim bir yazım şu sıralar internette çok popüler. Ama Can Yücel’e mal edilmiş. Sebebi de Fazıl Say!.. Çünkü ilk o bunu Can Yücel’den diye paylaşmış. İnternette bir efsane olarak dolaşıyor şu anda. Kitabımda bile var. Ben bunu ilk tiyatro için yazdım ve oynadım. Fazıl Say’a mesaj attım düzeltsin diye ama geri dönmedi. Bari sen yaz da malım bana geri dönsün.”
Nil Soysal: “Hangi yazı o?”
Ali Poyrazoğlu: “Tanımadığım Adamlar… “…20 yaşımı 35 yaşımın karşısına oturttum.40 yaşımın karşısına da ben geçtim. 20 yaşım, 35 yaşımı tutucu buldu. 40 yaşım ikisinin de salak olduğunu söyledi. Yatıştırayım dedim. Sen karışma moruk dediler. Evin de içine ettiler. Bende kabahat. Ne çağırıyorsun tanımadığın adamları evine…””
İLAVE: Ali Poyrazoğlu da “anna snitkina” mahlaslı hesabın “Can Yücel’in bu şiiri çok güzel değil mi ya. Je est un autre sözü gibi 🙂” ifadeleriyle paylaştığı şiirinin gündeme gelmesinin ardından yanlış atfa ilişkin paylaşımında “Şiir Can Yücel’in değil;benim. Düzeltin Bir Sen Kaldın Yalnızlık Gelince kitabımdan..” ifadelerini kullandı.
Şiir Can Yücel’in değil;benim.
Düzeltin
Bir Sen Kaldın Yalnızlık Gelince kitabımdan.. https://t.co/vMOLE8gXyw— Ali Poyrazoğlu (@alipoyrazoglu) September 3, 2024
Davet Adlı Şiirin Can Yücel’e Ait Olduğunu Sananlar
Bu hatalı atfı yapan yazarlardan tespit edebildiklerimiz şu şekilde:
- Yeni Şafak’taki “15 yaşım 40 yaşıma dedi ki!” başlıklı 12 Eylül 2016 tarihli yazısıyla Mehmet Acet
- T24’teki “Her insan bir okyanustur!” başlıklı 15 Mart 2017 tarihli yazısıyla Süheyl Aygül
- İnternethaber.com’daki “Yeter artık, PKK terörü bit(iril)melidir..” başlıklı 9 Eylül 2015 tarihli yazısıyla Göktan Ay
- Konya Yenigün’deki “Üç vakte kadar!” başlıklı 9 Ağustos 2016 tarihli yazısıyla Büşra Yeşilbağ
- Kutahyayasam.com’daki “Ne çağırıyorsun evine tanımadığın adamları….” başlıklı 7 Mayıs 2015 tarihli yazısıyla Mustafa Yenipazar
- Kocaelifikir.com’daki “Dün mü güzeldi? Ben mi çirkinim bugün…” başlıklı 1 Ocak 2018 tarihli yazısıyla Cemalettin Orhan
- D20haber.com’daki “Bende Kabahat” başlıklı 24 Ekim 2017 tarihli yazısıyla Halil Derici
Okan Bayülgen, Disko Kralı Yalnızlar Diskosu programında bu dizeleri Can Yücel’e ait olduğu iddiasıyla seslendirmişti.
İnan Acılıoğlu da İzgören Akademi için hazırladığı “Yaşım 40 Yolun Başındayım” başlıklı yazısında bu hataya düşmüş.