“Otuz Beş Yaş” şiirinin yazarı Cahit Sıtkı Tarancı 36 Yaşında Değil, 46 Yaşında Vefat Etti
Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının önde gelen şairlerinden Cahit Sıtkı Tarancı’nın (4 Ekim 1910 – 12 Ekim 1956) vefatının yıl dönümünde vefat ettiği yaş ile ilgili yaygın bir yanlışı ele alalım istedik.
Türk edebiyatının kült şiirleri arasında yer alan ve “Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün” dizeleriyle hafızalara kazınan 35 Yaş Şiiri’ni kaleme alan Tarancı’nın 36 yaşında hayatını kaybettiğini sanan sosyal medya kullanıcılarının paylaşımları şöyle örneklenebilir:
“cahit sıtkı tarancı 35 yaş şiirinde insan ömrünün yarısını 35 olarak belirtmiş olmasına rağmen kendisi 36 yaşında dünyaya veda etmiştir.”
“Cahit Sıtkı yaş 35 yolun yarısı eder demişti, o 36 yaşında gitti.”
“Hayatım Cahit Sıtkı Tarancı’nın “Yaş 35 yolun yarısı “deyip 36 yaşında ölmesi kadar tutarsız!.”
“Yaş 35 yolun yarısı diyip 36 yaşında ölen Cahit Sıtkı Tarancı gibi hissediyorum yine”
4 Ekim 1910 tarihinde Diyarbakır’da dünyaya gelen Tarancı, 12 Ekim 1956 tarihinde tedavi gördüğü Viyana’da hayatını kaybetti.
Yani, ‘Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder.’ diyen Cahit Sıtkı Tarancı 46 yaşında öldü, 36 yaşında değil…
Tarancı’nın vefat süreci TDV Ansiklopedisi‘nde şöyle özetlenmiş:
“1954 yılında hastalandı; kısmî felç dolayısıyla konuşamadığı gibi hareket de edemiyordu. Hastalığı sırasında bir süre İstanbul’da, bir süre de Diyarbakır’da ailesinin yanında kaldı. Arkadaşı Samet Ağaoğlu’nun yardımıyla tedavi için gittiği Viyana’da öldü (12 Ekim 1956); cenazesi Türkiye’ye getirilerek Ankara’da toprağa verildi.”
Cahit Sıtkı Tarancı, Türk şiirinin klasikleri arasına giren “Otuz Beş Yaş” adlı şiirini 1946 yılında kaleme almıştı. Tarancı, aynı yıl düzenlenen Cumhuriyet Halk Partisi şiir yarışmasında “Otuz Beş Yaş” şiiriyle birinci oldu. Bu başarısı ile daha da ünlenen Tarancı’nın “Otuz Beş Yaş” adlı şiirini de içeren, 1933-1946 yılları arasında kaleme aldığı şiirleri bir araya getiren aynı adlı şiir kitabının birinci baskısı 1946 yılında Varlık Yayınları’nın ilk kitabı olarak yayımlandı.
Yazıyı, 35 Yaş Şiiri ve Hümeyra’nın yorumuyla sonlandıralım (Cahit Sıtkı Tarancı (1946). Otuz Beş Yaş. Varlık Yayınları. İstanbul. 14. Baskı. 1982. Sf: 152-154)…
Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz;
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim
Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim;
Yalandır kaygısız olduğum yalan.
Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
Hâtırası bile yabancı gelir.
Hayata beraber başladığımız,
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
Gittikçe artıyor yalnızlığımız.
Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç farketttim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.
Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
Her yıl biraz daha benimsediğim.
Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
Nerden çıktı bu cenaze? Ölen kim?
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar?
N’eylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanmadın olacak.
Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak.
Taht misali o musalla taşında.