Mustafa Kemal Atatürk’e atfedilen “Yaratılışımda bir fevkaladelik varsa, o da Türk olarak dünyaya gelmemdir” sözünü ele alacağız.
“Yaratılışımda bir fevkaladelik varsa, o da Türk olarak dünyaya gelmemdir” sözünün ilk izlerine “Doğuşumdaki tek fevkaladelik, Türk olarak dünyaya gelmemdir.” şeklinde 1950’li yılların sonlarında rastlanıyor.
Rivayetin kökeni Münir Hayri Egeli’nin 1954 yılında yazdığı “Atatürk’ten Bilinmeyen Hatıralar” adlı kitabına dayanıyor (Lütfi Oğuzcan’ın “Atatürk ve Türk köylüsü” adlı çalışmasında “Türk Doğmak Bahtiyarlığı” başlıklı yazısında (1961. Kuvayi Milliye dergisi neşriyati. Sf: 5) ve Utkan Kocatürk’ün Atatürk’ün Fikir ve Düşünceleri (1969. Ankara. Sf: 95) adlı kitabında da işbu aktarıma alıntı yapıldığı görülmektedir).
Münir Hayri Egeli, Atatürk ve Nuri Conker ile ismini vermek istemediğini belirttiği bir kişi arasında geçen konuşmada “Bana, insanlar üstünde bir doğuş atfetmeye kalkışmayınız. Doğuşumdaki tek fevkaladelik, Türk olarak dünyaya gelmemdir.” cümlesinin kullanıldığını aktarmıştı.
“Atatürk’ten Bilinmeyen Hatıralar” adlı kitapta ilgili anı şöyle rivayet edilmişti (1959. Ahmet H. Yaşaroğlu Kitapçılık Ltd. Şti. İstanbul. Sf: 15):
O Herkes Gibi Bir Çocuktu
Atatürk, kendisinin insan üstü bir varlık olduğunu söylemelerini hiç hoş karşılamazdı. Çocukluk arkadaşı Nuri Conker’in sert şakalarını bir neş’e ile dinler ve hepimizin önünde tekrarlatırdı.
Bir gün sofrada ismini zikretmek istemediğim bir zat:
– Paşam, demişti, kimbilir çocukluğunuzda ne harikulâde hatıralarınız vardır.
Atatürk, güldü ve Nuri Conker’e döndü:
– Nuri anlatsın, dedi.
Nuri Bey her vakitki lâtifeci diliyle:
– Bakla tarlasında karga çobanlığı ederdi, cevabını verdi. Deminki suali soran zat lâfın bu mecrayı almasından fena halde ürktü. Suali ortaya attığına binkere pişman oldu:
– Aman efendimiz, diyecek oldu, Atatürk hemen sözünü kesti:
– Bana insanlar üstünde bir doğuş atfetmeğe kalkışmayınız. Doğuşumdaki tek fevkalâdelik Türk olarak, dünyaya gelmemdedir.
“Atatürk’ün ‘Bilinmeyen’ Hâtıraları” adlı kitapta geçen bu rivayetin gerçekten “bilinmeyen” yapıda olduğu, başka bir kaynakla geçmeyen ve Atatürk’ün vefatının 16 yıl sonrasında zuhur eden bu sözün tek ravisinin Münir Hayri Egeli olduğu anlaşılıyor. Bu hâliyle sözün Atatürk’e ait olup olmadığını doğrulamanın mümkün olmadığı kanaatindeyiz.
Araştırmacı yazar Cengiz Özakıncı, bahsi geçen sözün Münir Hayri Egeli’nin uydurması olduğu görüşünde olduğunu şöyle dile getirmişti:
“Atatürk’e ait gösterilen “YARADILIŞIMDA BİR FEVKALADELİK VARSA, O DA TÜRK OLARAK DÜNYAYA GELMEMDİR.” sözü ATATÜRK’E AİT DEĞİL, 1954’te MÜNİR HAYRİ EGELİ tarafından uydurulmuş bir sözdür.”
“Atatürk öldükten yıllar sonra birileri çıkıp “Atatürk şöyle dedi” diyerek anılar yayımlatmışlar; Atatürk’ün sağlığında kendisinin yazıp söyledikleri 30 cilt 12.000 sayfa olarak yayımlanmışken, birilerinin sonradan uydurduğu anıları “Atatürk’ün sözü” diye kullanmak doğru değil.”