Mustafa Kemal Atatürk’ün Üniformasındaki Kemerine İsraf Olmaması ya da Yokluk Nedeniyle İlave Delik Açıldığı İddiası Doğru Değil
Üzerinden bir asır geçen Kurtuluş Savaşı hakkında sosyal medyada yeni kurgu hikâyeler dolaşıma girmeye devam ediyor.
Son yıllarda ortaya atılan İstiklâl mücadelesi sürecimize dair asılsız iddialardan biri, Mustafa Kemal Atatürk’ün asker üniformasında kullandığı tek delikli kemerin tokasının iki delikli ile değiştirildiği şeklinde.
Bu yönde hatalı aktarımda bulunan paylaşım örnekleri şöyle sunulabilir:
“Bi çok fotoğrafı var ama beni en çok etkileyeni bu. Tek delikli kemerin tokası 2 delikli ile değiştirilmiş, kemer de ona göre yeniden delinmiş. İsraf edilmemiş, milletini ayağa kaldırmak için yeni kemer dahi almamış bir başkumandanın ne şartlarla kurduğu şu vatana bi de şimdi bakın!”
“Devlet kurmuş ATAM israf olmasın diye palaskaya bir sürü delik açmış.
Saray yaptınız doymadınız, Milyon dolarlık arabalara biniyorsunuz doymadınız, Uçak filonuz var doymadınız, 11 maaş alıyorsunuz doymadınız, Sıra geldi İSTANBULA Hayir efendim,”
“Atatürk’ün kemerinin deri bölümü tek iğneli tokaya göre yapılmış ve ortada tek delik var. Sonra kemer bozulmuş. Belli ki çift iğneli toka bulunabilmiş ve tek delikli deriye çift delik açılmış. İşte böyle kazanıldı Kurtuluş Savaşı, Cumhuriyet böyle ilan edildi.”
Evet, Kurtuluş Savaşımız kolay kazanılmadı. Birçok güçlüğe göğüs gerildi. Kıt kaynaklarla zafer elde edildi.
Ancak, Atatürk’ün üniformasında kullandığı kemerinin tokası hakkında ortaya atılan israf önleme ya da yokluk temalı anlatı tamamen kurgu.
Atatürk‘ün belindeki kemerin adı (“Sam Browne Belt” olarak bilinen) “manevra kemeri”dir.
Tek delikli kemerin tokası değiştirilmiş, çift delikli hâle getirilmiş değil. Fotoğraftaki kemerin orijinali görülen tek ve çift delikli hâldedir. Kemere ilave delik açılmamıştır.
Manevra kemerinde tekli deliklere omuzdan inen askı takılırken çift delikli kısmı beli tutmaktadır.
Standart hâlinde belde kemer yeri olmadığı için düşmemesi için omuzdan asılan şerit, tek diş ile iki delikli ana kemere bağlanmaktadır.
Fotoğraf dikkatle incelendiğinde, tek deliğin omzun üzerinden geçen kayışın bağı olduğu, çift deliklerinse kemer tokası için kullanıldığı rahatlıkla anlaşılabiliyor.
Prof. Dr. Mesut Uyar’ın manevra kemerinin ne olduğunu, Atatürk’ün taktığı tek iğneli kemerin iddia edildiği gibi yokluk nedeniyle çift iğneli tokaya dönüştürülmediğini ortaya koyduğu paylaşımları şu şekildeydi:
Son dönemde tarihi fotoğraflar ve sadece bunlara bakarak hikaye yazan sayısında bir atış oldu. Bugün çarpıcı bir örnek karşıma çıktı
Gerçekten de iddia çok çarpıcı ve inandırıcı. Ancak manevra kemeri (İngilizler Sam Browne der) iki dillidir ve kemerin ucu sarkmasın diye pirinç bir pim kemere sabit takılıdır. Ortadaki daha geniş delik bu pime takılması içindir. Yani işin fakirlikle alakası yoktur.
#KurtuluşSavaşı esnasında en baştaki liderinden en alttaki askerine ve köylüsüne kadar çoğunluk büyük yoksunluk ve fakirlik yaşadı. Bununla ilgili belgelerle sabit elimizde çok örnek var. Fotoğraflara bakarak yoksulluk edebiyatına ihtiyaç yok
Manevra kemeri (Sam Browne Belt) 👇Flood (bilgiseli)
1nci Dünya Savaşının 100yıldönümleri nedeniyle son dönemde film, müze ve tarihi bölük gibi faaliyetlerde savaşın üniforma, silah ve teçhizatı canlandırılmaya çalışıldı.
En sık yapılan hata ordumuzda manevra kemeri dünyada ise Sam Browne kemeriyle ilgilidir. Sam Browne İngiliz subayı ve Hindistan’da bir savaşta sol kolunu kaybetmiş. Kılıcını çekmekte zorlandığı için 1860larda kemere sol çapraz ince bir askı kayışı eklemiş.1870den sonra yaygınlaşmış
Osmanlı ordusu o dönemde Alman sistemini esas aldığından Sam Browne kemeri bize Kurtuluş Savaşı’na kadar girmedi. Subaylar da astsubay ve erler de düz deri kemer kullanmaktaydı. Aralarındaki fark kemer tokasıyla sınırlıdır. En bilinen takalı kemer astsubay ve erbaş kemeridir.
Şimdilerde turistik eşya satan dükkanlarda yeni imalleri satılmaktadır.
Subaylar ise askı kayışsız tören kemeri ve palaska denilen dikdörtgen pirinç tokalı deri kemer kullanmaktaydı. Savaş esnasında er kemerindeki tokalardan türetme defne dallı ayyıldız kabartma tokalı kemerler de kullanıma girdi
1nci Dünya Savaşı döneminde çekilmiş bazı subay fotoğraflarında görülen ince çapraz kayışlar matara ve çanta kayışlarıdır bel kemerine takılı değildir.
Gene aynı dönemin bazı subay fotoğraflarında deri askı kayışları olduğunu görebilirsiniz. Bunlar yüzbaşı ve altı kıta subayları için 1913 sonrasında uygulamaya sokulmuştur. Ancak çok kullanılmamıştır. Bazı tören fotoğraflarında üst rütbeli subaylar bile bu askı kayışı görülür
Sam Browne kemeri bizim ordumuzda Kurtuluş Savaşı esnasında 1921 yılından itibaren manevra kemeri adı altında subaylar tarafından kullanılmaya başlanmıştır.
1947 Amerikan yardımı başlayıncaya kadar manevra kemeri subaylar tarafından harici ve dahili üniformada deri törende ise sırmalı şeklinde kullanılmıştır.
Amerikan tipi harici ve eğitim üniformasına geçip Amerikan bez palaskası kullanılmaya başlanınca manevra kemeri kullanımdan büyük ölçüde kalktı. Ama uzun bir süre nöbetçi subaylar ve kıta tören birliklerinde kullanıldı. Tabii sırma tören kemeri halen kullanılıyor
Manevra kemerinin mantığı kılıç taşıma, takma ve çıkarmada kolaylık sağlamasıdır. Kılıç tören dışında kullanımdan kalkınca manevra kemerine ihtiyaç kalmadı. Ama alışkanlık ve muhafazakarlık yüzünden gerektiğinden fazla kullanımda kaldı.
Atatürk’ün asker üniformasında manevra kemerini takarken görüntülendiği farklı birçok fotoğraf mevcut.
Kurtuluş Savaşı döneminde diğer subayların da aynı şekilde kemer kullandığı görülebiliyor.