Muhsin Yazıcıoğlu’nun “Kim Üşürse Beni Hatırlasın” Dediği İddiası
Donarak vefat edeceğini öngörerek vefat etmeden önceden Muhsin Yazıcıoğlu’un “kim üşürse beni hatırlasın” şeklinde bir ifade kullandığına dair bir delil bulunmuyor. Yazıcıoğlu’nun Taceddin Dergâhı’na gömülmeyi vasiyet ettiği biliniyor. Ancak, bu yönde bir vecizeyle vasiyette bulunduğuna dair herhangi bir güvenilir kaynakta bir ize rastlayamıyoruz. 2013 yılı öncesinde sosyal medyada ve internette bu sözün varlığına rastlanılamıyor. Muhsin Yazıcıoğlu’nun vefatının 4 yıl sonrasında sanal alemde ilk izlerini bulduğumuz bu sözün, 2013 yılında üretilmiş olduğunu değerlendiriyoruz. Ayrıca, helikopter kazasının gerçekleştiği bölgenin karlar altında olması, Yazıcıoğlu’nun donarak vefat ettiği zannı ve Üşüyorum adlı şiirinin etkisiyle böyle bir iddianın dolaşıma sokulduğunu düşünüyoruz.
Büyük Birlik Partisi’nin (BBP) kurucusu ve ilk genel başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, 25 Mart 2009 tarihinde Kahramanmaraş’ta meydana gelen helikopter kazasında vefat etmişti. Çağlayancerit mitinginin ardından Yozgat’ta yapacağı mitinge giderken helikopteri Keş Dağı’na düşen helikopteri Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişinin cansız bedeni, bölgede yapılan arama çalışmaları sonucunda Keş Dağı Kurudere Kanlıçukur mevkiinde bulunmuştu.
Yazıcoğlu’nun helikopter kazasında yaşamını yitirmesi, arama-kurtarma çalışmalarının fiyasko haline almasıyla birlikte komplo teorilerini beraberinde getirmişti. Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişinin vefat ettiği helikopter kazası ve sonrasında yürütülen arama kurtarma çalışmaları ile ilgili bir Meclis Araştırma Komisyonu Raporu hazırlanmıştı. Bahsi geçen rapor Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda da ele alınmıştı.
Yaklaşık 1.5 metre kar bulunan bölgede Yazıcıoğlu’nun aşırı soğuk havaya direnemeyip donarak yaşamını yitirdiği iddia edilmişti. Ancak hazırlanan otopsi raporu Yazıcıoğlu ve beraberindekilerin çarpma esnasında öldüğünü aktarmıştı.
Keş Dağı’nda vefatının ardından vasiyet niteliğindeki “Kim Üşürse Beni Hatırlasın” şeklinde bir vecizenin Muhsin Yazıcıoğlu’na atfedildiğini görüyoruz.
“Kim üşürse beni hatırlasın” sözünün Muhsin Yazıcıoğlu’na ait olduğunu öne süren görsel
Söz konusu iddianın “Ülkeye ne zaman kar düşse aklıma bu söz gelir: “Kim üşürse beni hatırlasın” (Şehid Lider Muhsin Yazıcıoğlu)” notuyla özellikle Yazıcıoğlu’nun vefat yıldönümlerinde sosyal medyada paylaşıldığı görülüyor.
Sosyal medyanın yanı sıra taşıtların da bu vecize iddiasını taşıdığına şahit oluyoruz.
“Kim üşürse beni hatırlasın” sözünü Muhsin Yazıcıoğlu’na atfeden kamyon arkası yazısı
“Kim üşürse beni hatırlasın” sözünü Muhsin Yazıcıoğlu’na atfeden karlı araba camı yazısı
Donarak vefat edeceğini öngörerek vefat etmeden önceden bu sözü söylemiş gibi lanse edilse de Yazıcıoğlu’nun böyle bir ifadesinin bulunduğuna dair bir delil bulunmuyor. Yazıcıoğlu’nun Taceddin Dergâhı’na gömülmeyi vasiyet ettiği biliniyor. Ancak, bu yönde bir vecizeyle vasiyette bulunduğuna dair herhangi bir güvenilir kaynakta bir ize rastlayamıyoruz. 2013 yılı öncesinde sosyal medyada ve internette bu sözün varlığına rastlanılamıyor. Muhsin Yazıcıoğlu’nun vefatının 4 yıl sonrasında sanal alemde ilk izlerine rastladığımız bu sözün, 2013 yılında üretilmiş olduğunu değerlendiriyoruz. Ayrıca, helikopter kazasının gerçekleştiği bölgenin karlar altında olması, Yazıcıoğlu’nun donarak vefat ettiği zannı ve Üşüyorum adlı şiirinin etkisiyle böyle bir iddianın dolaşıma sokulduğunu düşünüyoruz.
Muhsin Yazıcıoğlu’nun Üşüyorum Adlı Şiiri
Keş Dağı’nda karlar üzerinde yaşamını yitiren Muhsin Yazıcıoğlu’nun “Üşüyorum” başlıklı şiirinin, “kim üşürse beni hatırlasın” sözünün Yazıcıoğlu’na ait sanılmasında etkin rol oynadığı anlaşılıyor.
Bahsi geçen “Üşüyorum” şiirinin dizeleri ve Yazıcıoğlu’nun sesinden yorumuna aşağıdan göz atabilirsiniz.
ÜŞÜYORUM
Bir coşku var içimde bugün kıpır kıpır
Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum
Gözlerim parke parke taş duvarlarda
Açılıyor hayal pencerelerim
Hafif bir rüzgar gibi, süzülüyorum
Kekik kokulu koyaklardan aşarak
Güvercinler ülkesinde dolaşıyor
Bir çeşme başı arıyorum
Yarpuzlar arasında kendimi bırakıp
Mis gibi nane kokuları arasında
Ruhumu dinlemek istiyorum
Zikre dalmış her şey
Güne gülümserken papatyalar
Dualar gibi yükselir ümitlerim
Güneşle kol kola kırlarda koşarak
Siz peygamber çiçekleri toplarken
Ben çeşme başında uzanmak istiyorum
Huzur dolu içimde
Ben sonsuzluğu düşünüyorum
Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum
Durun kapanmayın pencerelerim
Güneşimi kapatmayın
Beton çok soğuk, üşüyorum..