1939 yılında Fransa’da giyotinle yapılan son halka açık idam cezasının infazına ait olduğu iddiasıyla paylaşılan görüntü 1969 yapımı “Hayat, Aşk, Ölüm” adlı filmdeki sahne
 

 

Malumatfurus.org‘da daha önce giyotinin mucidinin Joseph Ignace Guillotin olmadığını ve giyotinin mucidinin giyotinle idam edilmediğini aktarmış, giyotinin tarihine değinmiştik.

Bugünkü konumuz yine giyotinle ilgili.

Sosyal medya platformlarında dolaşıma giren, bir mahkûmun idam cezasının infaz sürecini yansıtan video Fransa’da giyotinle yapılan son infaza ait olduğu iddiasıyla kullanıldı.

Bahsi geçen görüntü:


 

 

Söz konusu görüntüyü giyotinle halka açık yapılan son idama ait olduğu iddiasıyla aktaran sosyal medya paylaşımı:

 

 

Sabri Amca (@SabriAmca1453): “1939 yılında halka açık olan giyotinle idam ❗❗❗”

giyotin-idam-sahnesi

 

 

Bahse konu görüntünün kaynağı eski görüntüler paylaşan oldfootage88 adlı TikTok hesabı.

 

@oldfootage88 1939: France’s Final Guillotine,the Prisoner Collapsed in Fear Again and Again#History #oldfootage #usa #guillotine ♬ original sound – Global


 

 

Ancak görüntüyle ilgili aktarımlarda yanlış hususlar mevcut.

Videonun 1939 yılında Fransa’da giyotinle yapılan son halka açık idam cezasının infazına ait olduğu iddiası doğru değil.

Video 1939 yılından değil.

Görüntü Fransa’da halka açık olan icra edilen son giyotinle idama ait değil.

Giyotinle yapılan son halka açık infaz 1939 yılında gerçekleşti.

Eugène Weidmann işlediği cinayet dolayısıyla Versailles’da Saint-Pierre hapishanesinin karşısında 17 Haziran 1939 tarihinde giyotin ile idam edildi. Alman seri katil Eugen Weidmann’ın idamı, izleyicilerin davranışları nedeniyle halka açık idamların yasaklanmasına yol açtı.

Hamida Djandoubi ise 10 Eylül 1977’de Marsilya’da Baumette Hapishanesi’nde giyotinle öldürülen son insan oldu.

Videoda giyotinle idam edilen kişi Eugène Weidmann değil.

Görüntüdeki giyotinle idam sahnesi, 1939 yılında Eugène Weidmann’ın infazıyla örtüşmüyor.

Fransa’da giyotinle son idama ait sanılan video Claude Lelouch’un yönettiği 1969 yapımı “Hayat, Aşk, Ölüm”(“La vie, l’amour, la mort“) adlı Fransız filmindeki bir infaz sahnesi.

Fransa’da idam cezasının kaldırılmasından 1969 yılında çekilen filmde François Toledo adlı idam mahkûmu karakteri Amidou adlı aktör canlandırmış.

Filmin tamamı:

 

Giyotinle idam sahnesi:

 

 

Filmin konusu hakkında şu açıklama sunulmuş:

“Birkaç fahişeyi öldürmekten suçlu bulunan, karmaşık bir aşk hayatı olan sıradan bir işçi olan François Toledo (Amidou), Paris’teki Santé hapishanesinde idama mahkûm edilir ve idam edilir… Bir idamın gerçekliğinin en titiz ve kesin canlandırılmalarından biri. Başlangıçta filmin, uyanmadan baltanın inmesine kadar bir idamın gerçekliğini gösteren orta uzunlukta bir film olması planlanmıştı (bu tür bir sabahın sekiz dakikada bitirildiği bile olsa, yaklaşık 30 dakika). Bir Eurovision yayını için planlanan ancak nihayetinde organize edilmesi imkansız olan film, kahramanı bu son sabaha götüren nedenleri açıklamak için geliştirildi. Sahne, Nanterre’deki eski “maison départementale”de (serseriler için gerçek bir hapishane) çekildi ve başrol oyuncusu Amidou, yetkililer onu almaya geldiğinde sürpriz unsurunu en iyi şekilde yansıtmak için bütün bir gün boyunca hücrede tutuldu. Avukatı, dönemin en ünlü savunma avukatlarından biri olan ve başlangıçta filmde teknik danışman olarak görev yapan Albert Naud canlandırıyor. Naud, 1950’de müvekkili Michel Watrin’in başının kesilmesine tanık olmuş ve bu nedenle yürek burkan deneyimi hakkında birçok ayrıntı verebilmişti. Doğal mizacı, Lelouch’u ona savunma avukatı rolünü teklif etmeye ikna etti ve son senaryoda da onun sesini duyuyoruz. Cellat, gerçek cellat André Obrecht tarafından canlandırılabilirdi, ancak avukatın reddetmesi veya bir yapım hatası nedeniyle bu gerçekleşmedi… Maître Naud’nun büyük rahatlamasına neden oldu. Şans eseri: 1974’te Gard Assize Mahkemesi, Antonio Cabrera’yı fahişeleri ve otostopçuları da öldürdüğü gerekçesiyle ölüme mahkûm etti. 1975’te Montpellier’de ikinci kez yargılandı ve sonunda müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Kullanılan model: Bu film için özel olarak yapılmış ve küçük boyutlarına ve hatalı bıçak tutma sistemine rağmen gerçeğe en yakın olan “Berger-Lelouch” giyotini.”

 

Fransa’da giyotin, 1789 Fransız devrimiyle özdeşleşmiş en sembolik infaz aracı olarak tarihe geçti.

Giyotin ilk kez 25 Nisan 1792’de Paris’te kullanıldı. Nicolas-Jacques Pelletier adlı bir soyguncunun cezası bu yöntemle infaz edildi.

Fransız Devrimi sırasında özellikle 1793–1794 Terör Dönemi boyunca binlerce kişi, aralarında Kral XVI. Louis ve Kraliçe Marie Antoinette de olmak üzere, giyotinle idam edildi.

Böylece giyotin, halkın önünde yapılan hızlı ve “eşitlikçi” bir ceza biçimi olarak devrimci adaletin simgesine dönüştü.

Giyotin, devrimden sonra da Fransa’nın resmî idam aracı olarak kaldı ve 19. ile 20. yüzyıllarda da kullanılmaya devam etti. Özellikle büyük suçlarda ve sömürge döneminde isyan bastırmalarında sıkça devreye girdi. Modernleşen Avrupa’da idam cezasına alternatifler tartışılırken Fransa, bu idam yönetimi uzun süre muhafaza etti.

giyotinle-idam-1939
Eugène Weidmann’ın idam edildiği an

Giyotinle yapılan son halka açık infaz, 17 Haziran 1939 tarihinde seri katil Eugène Weidmann’a uygulandı. Bu infazın ardından, halkın infaza gösterdiği tepkiler nedeniyle, halka açık idamlar yasaklanarak infazlar cezaevi avlusunda yapılmaya başlandı.

Eugène Weidmann
Eugène Weidmann

Giyotinle son infaz ise 10 Eylül 1977 tarihinde Marsilya’da gerçekleşti. 28 yaşındaki Hamida Djandoubi isimli Müslüman bir Tunuslu göçmen, Marsilya’da 21 yaşındaki Elisabeth Bousquet isimli bir kıza işkence ve tecavüz edip öldürdü. Cinayet suçundan hüküm giyen Hamida Djandoubi, 10 Eylül 1977 günü giyotinle kafası kesilerek idam edildi. Hamida Djandoubi, giyotinle infaz edilen son kişi olarak tarihe geçti.

Hamida-Djandoubi
Hamida Djandoubi

Bu infaz, aynı zamanda Batı dünyasında giyotinin son kullanımı oldu.

Ardından kamuoyunda yoğun tartışmalar başladı ve Fransa’da idam cezası 1981’de François Mitterrand’ın cumhurbaşkanlığı döneminde tamamen kaldırıldı.

Böylece giyotin, yaklaşık iki yüzyıllık bir süre boyunca Fransa’nın hukuk ve siyaset tarihinin karanlık ama karakteristik bir parçası olarak kaldı; ilk kullanımı devrim coşkusunu, son kullanımı ise modernleşmenin sancılı son kırılmalarını simgeledi.

 

Yorumunuzu yazınız...