Atatürk’ün (gerçek) babasına ait olduğu uydurularak paylaşılan fotoğraf eski İstanbul kabadayılarından Arap Hüsnü’ye ait
Kurgu tarih aktarımlarını sosyal medya platformlarında gerçek gibi sunan hesaplardan biri Selanik’te bulunan bir fotoğrafın Mustafa Kemal Atatürk’ün gerçek babası öne sürülen kişiye ait olduğu uydurmasını -düzmece olduğu daha önce tespit edilen bir belge ile- paylaştı..
KurdVizyon (@KurdVizyon): “Selanik’te ortaya çıkan bir fotoğrafta, Mustafa Kemal’in gayri meşru ve gerçek babası olduğu öne sürülen kişi görülüyor. Fotoğraf, annesi Zübeyde Hanım’ın söz konusu kişiye açtığı davanın belgesi ile birlikte Selanik’te ki bavulunda bulundu.”
Selanik’te ortaya çıkan bir fotoğrafta, Mustafa Kemal’in gayri meşru ve gerçek babası olduğu öne sürülen kişi görülüyor.
Fotoğraf, annesi Zübeyde Hanım’ın söz konusu kişiye açtığı davanın belgesi ile birlikte Selanik’te ki bavulunda bulundu. pic.twitter.com/8MHXg3QiZF
Paylaşılan fotoğrafın Selanik’te ortaya çıktığı ve Mustafa Kemal Atatürk’ün gerçek babasına ait olduğu iddiası doğru değil.
Söz konusu fotoğraf, “Arap Hüsnü” (“Arap Hüso”) lakabıyla tanınan eski İstanbul kabadayısına / külhanbeyine ait.
Arap Hüsnü hakkında çevrim içi kaynaklarda şu bilgiler sunulmuş:
“1870 yılında Trablusşam’da doğan Mişel’in İstanbul’a ne sebeple geldiğini bilen yok. İstanbul’da İslam’a ihtida eden Mişel, Hüsnü ismini alır ve Arap lakabıyla anılır. Tophane civarında genç külhanların hepsini sindirmiş, Salı Pazarı’nda haracını vermeyen iki kişiyi öldürmesiyle nâm yapmıştır. Ömer Ünal’ın “Heyula gibi, iri yarı, insanın rüyasında görse korkacağı bir tipti” diye tarif ettiği Arap Hüsnü, kabadayılığının son yıllarında kaçak içki satışına girer. Bu işten dolayı defalarca kez hapse girip çıkan Hüsnü, Cumhuriyet’in ilan edilmesinin ardından sınır dışı edilir.”
“Arap Hüsnü iri yarı gece insanın rüyasına girse korkutacak bir tip diye anılıp sağ kulağının kıkırdak kısmının olması sol gözündeki perde ve çenesindeki çukurla dikkat çekiyordu. Trablusgarp doğumlu Tophane semtini resmen inleten insan azmanı için Ömer Ünal şunları söylüyordu; onunla ilk kez Galata merkezinde karşılaştığımda, kahvede içki satmaktan gelmişti. Meğer bu onun işlediği suçlar arasında en hafifiymiş. Trablusgarp’tan ne sebeple ve nasıl geldiğini kimse bilmiyordu. Ben ise henüz stajyer polisti. Onun hakkında bildiklerim benden eski olan meslektaşlarından duyduklarımdı. Onu tanıdığımda yaşı çoktan 45’i bulmuştu. Buna rağmen tophane civarında kendisinden çok daha genç olan külhanları sildirmişti. İsmini duyurmaya başladığı zaman Salı pazarında iki kişiyi Arap yapısı kamasıyla öldürmüş delil yetersizliğinden yakayı kurtarmıştı. Polis onu almak için fırsat kollasa da o açık vermiyordu. Cumhuriyetin ilanıyla onun da defteri dürüldü. 28 mayısta hükümetin resmi kararıyla sınır dışı edildi.”
Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın Abduş isimli bir erkekle evlenip mirasından faydalanmak için açtığı davaya ait belge olduğu iddiasıyla paylaşılan görsel de sahte.
Bahsi geçen görsel ve günümüz Türkçesiyle transkripsiyonu şu şekilde:
Selânik Asliye Hukuk Mahkemesi İlâm karar numarası adet: 451
– Abduş’un ölümünden sonra Zübeyde Abduş’un karısı olduğunu ve oğlu’da Abduş’un oğlu olduğunu iddiâsı
ile açmış olduğu miras davasında Abduş’un kardeşleri, mahkemeye vermiş oldukları iddiânamede Zübeyde’nin Abduş’un karısı olmadığını ve umumhâneden (genelevinden) odalık aldığını ve oğlu Mustafa iki yaşında kucağında olduğunu ve Abduş’un bilavelet (hiç çocuğu olmadan) öldüğünü iddiaları ile keyfiyetin umumhâneden sorulmasını talebleri üzerine umumhâneye yazılan tezkerenin cevabında Zübeyde’nin oğlu ile beraber 19 Haziran 1297’de
(Miladi 1 Temmuz 1881) umumhânemize dühul edip Yenişehirli Abduş isminde bir kabadayı ile anlaşıp 11 Nisan 1298’de (Miladi 23 Nisan 1882) umumhânemizden huruc etmiştir (çıkmıştır). Bu yazıya istinaden Zübeyde’nin davasının reddine karar verilmiştir. “ 22 Kanunîevvel 1298 (Miladi 3 Ocak 1883) 20 kuruşluk pul – Hâkim (Mühür) – Âzâ (Mühür) – Âzâ (Mühür)
“Selanik Asliye Hukuk Mahkemesi İlâm karar numarası adet:451 tertip: 1 Cilt: 3 Düstur Cild-i salis Sayfa 302” kaynak atfıyla paylaşılan görsel, eski yazıyla imla hatalarını, günümüz Türkçesinden kelimeleri içerdiği, 1883 yılında mevcut olmayan Asliye Hukuk Mahkemesi’ne atıf yaptığı biliniyor.
Atatürk’ün babası Ali Rıza Bey’e ve kendisine ait sanılan fotoğrafı daha incelemiştik.
