Fotoğrafın BDP’li Milletvekillerinin Cezaevindeki PKK’lı Tutuklulara Destek İçin Giriştikleri Açlık Grevini Kebap Yiyerek Böldükleri Anı Yansıttığı İddiası Doğru Değil

Yanlış İddia

 

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) yetkililerinin cezaevlerinde bulunan PKK/KCK tutukluları açlık grevi sürerken Ahmet Türk’ün Mardin’deki evinde yer sofrasında kuzu yerken kaydedildiği iddiasıyla aşağıdaki fotoğraf yaygın şekilde paylaşılıyor.

 

aclik grevi bdp kebap

 

Yer sofrasında yemek yerken görüntülenen isimler arasında BDP Eş Başkanları Selahattin Demirtaş ile Gültan Kışanak, BDP milletvekilleri Ertuğrul Kürkçü, Aysel Tuğluk, Sırrı Sakık, Ahmet Türk ve (BDP Siyasi Danışma Kurulu Üyesi ve KCK davası sanığı) Prof. Büşra Ersanlı’nın bulunduğu biliniyor.

Bahse konu fotoğrafın “Açlık grevine destek veren BDP’liler kuzu kebap yerken” ya da “Cezaevindeki tutuklularının açlık grevi yaparak ölmeleri için destek veren Bdp’lilerin, kuzu kebap yerken çekilmiş görüntüleri ortaya çıktı.” gibi notlarla aktarıldığı görülüyor.

 

aclik grevine destek veren bdpliler kuzu kebap yerken

 

 

Fotoğrafın cezaevinde açlık grevleri sürerken BDP’lilerin kebap ziyafetini yansıttığı iddiasıyla paylaşılmasının kökeni Yeni Akit gazetesinin 31 Ekim 2012 tarihli “Biz kuzu kebabına, siz ölüm orucuna” sürmanşetiyle aktarılmasına dayanıyor.

 

biz kuzu kebabina siz olum orucuna

 

Yeni Akit söz konusu fotoğrafı şu ifadelerle servis etmişti:

“Kürtleri açlık grevine teşvik eden PKK ve BDP’li yöneticiler, mükellef sofralar kurup karınlarını tıka basa doyuruyor

 

Cezaevlerindeki ölüm oruçlarını teşvik eden terör örgütü PKK ‘nın Avrupa ve Kandil’deki li­derleri ile BDP ‘li yöneticiler, mükellef sofra­lar kurup karınlarını tıka basa doyuruyor. Kürtleri İslam’dan koparmak için sinsi politi­kalar yürüten, Zerdüştlük ve Yezidilik gibi pa­gan inançların propagandasını yapan BDP’li­ler, Kasrı Kanco’larda şaraplar eşliğinde kuzu kebabını mideye indiriyor. Türkiye sınırların­da faaliyet gösteren teröristler açlık ve sefa­let içerisinde yaşarken, örgütün sorumluları giyim kuşamlarından, keyiflerinden taviz ver­miyor.

 

GARİBAN KÜRT AÇLIĞA, ELİT BDP’Lİ KEBABA!

Gariban Kürtlerin sırtından geçinen PKK ve BDP yöneticilerinin bir yandan ortalığı karıştı­rıp, bir yandan ise rutin ziyafet programlarını sürdürmeleri ilkesizlik ve samimiyetsizlik olarak değerlendiriyor. PKK/BDP’nin bu pişkinliği Kürt halkı­nın tepkisini çekiyor. Oğlu ölüm orucu na başlayan bir babanın “Bizi aptal yerine koyuyorlar. Öcalan önden buyurup açlık grevine başlasın. Mehmet Öcalan ve kardeşleri neden buna katılmıyor. Eğer hak almanın yolu açlık grevi ise o zaman, önce BDP vekilleri, parti başkanları, belediye başkanları, sivil top­lum kuruluşlarının açlık grevine girmesi gerekmez mi? Lanet olsun çocuklarımızı bu yola sevk edenle­re!” şeklindeki feryadı büyük yankı uyandırıyor. Ancak açlık grevinin yayılması için yaygara koparan BDP’nin elit siyasetçileri, günlük yaşantılarını sürdürüyor. BDP ve PKK liderlerinin ziyafet çekerkenki fotoğrafları tutarsızlığı gözler önüne seriyor.”

 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 6 Ekim 2021 tarihinde gerçekleşen grup toplantısında “Teröre yardım ve yataklık yapan bölücü kebapçıların işsizlikte payı vardır” ifadelerini kullanmıştı. Bahçeli’nin bu açıklamasının anlamı kamuoyu tarafından sorgulandığı esnada MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter “Bölücü Kebapçılar…Hainsiniz…” notuyla bahse konu fotoğrafı paylaşmıştı.

 

bolucu kebapcilar

 

12 Eylül 2012 tarihinde PKK ve PJAK davalarından hükümlü ve tutuklu 483 kişi Türkiye genelinde 58 cezaevinde Abdullah Öcalan’ın cezaevi koşullarının iyileştirilmesi ve Kürtçenin anadil olarak kamuda kullanılması talepleriyle açlık grevine başlamıştı. Açlık grevine BDP yetkilileri ve teşkilâtları destek vermişti. BDP teşkilâtları cezaevlerinde devam eden açlık grevine destek vermek amacıyla yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirmişti. BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, DTK Eşbaşkanı Aysel Tuğluk ve BDP’li milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder, Sebahat Tuncel, Adil Kurt ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir gibi birçok partili açlık grevine başlamıştı. PKK lideri Abdullah Öcalan’la İmralı’da 17 Kasım 2012 tarihinde görüşen kardeşi Mehmet Öcalan’ın açlık grevi eylemcilerine Abdullah Öcalan’ın “Eyleminiz çok anlamlı, ama özellikle 1. ve 2. gruptaki arkadaşlar bir an önce eylemlerine son versinler” mesajını iletmesinin ardından açlık grevi 68. gününde 18 Kasım 2012 günü sona erdirilmişti.

Yeni Akit’in 30 Ekim 2012 tarihinde manşetinde kullandığı BDP’li vekillerinin açlık grevlerini kebap yiyerek böldüğü anı yansıttığı lanse edilerek servis edilen fotoğraf ise açlık grevlerinin 12 Eylül 2012 tarihinde başlamasından yaklaşık 3 ay önce BDP milletvekillerinin Mardin’deki grup toplantısının ardından 17 Temmuz 2012 tarihinde Kızıltepe’de çekilmişti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da (Başbakan olduğu dönemde) (Yeni Akit’in fotoğrafı servis ettiği aynı tarihte) 30 Ekim 2012 günü gerçekleşen AK Parti Grup Toplantısı’nda cezaevlerinde sürdürülen açlık grevlerine destek veren BDP’li vekilleri eleştirirken ölüm tüccarlığı yapmakla suçlamış ve bahse konu fotoğrafın 17 Temmuz 2012 tarihinde kaydedildiğini belirterek şu ifadeleri kullanmıştı:

”Bir taraftan açlık grevi diyorlar ki açlık grevine karşı bir mücadeleden bahsediyorlar. Bunu söyleyenler, çok enteresan 17 Temmuz 2012’de Kızıltepe’de Kasrı Kanca’da bir milletvekilinin evinde, BDP’nin eşbaşkanı, diğer gruplar, oturmuşlar orada kuzu kebabını yiyorlar. Kızıltepe kuzu kebabı yiyorsun, öbür taraftan da cezaevinde olanlara ‘ölün, açlık grevine girin’ diyorsun. Kürt kardeşlerime sesleniyorum:  Sizi aldatanlara dikkat edin, istismar edenlere dikkat edin. Onlar kuzu şiş, kuzu kebap götürürken, içeride olanlara da ‘ölün, aç kalın’ diyorlar. Bunların samimiyetine nasıl güveniyorsunuz, inanıyorsunuz? Bu iş o kadar kolaysa, buyursunlar kendileri yapsınlar. Açlık grevindekilere özgürlük değil, sadece terörist başına özgürlük. Eylem emrini verenler kim? Hepsi de dışarıda olan, kendileri asla böyle bir eylemin içinde yer almayan, konforlarını ve hayatlarını hiç bir şekilde tehlikeye atmayan terör baronları.

Ölüm oruçlarına gerekçe olarak ifade edilen konuları, siyaset zemininde dile getirmesi gereken partiye bakıyorsunuz, hala Kandil’i, İmralı’yı işaret ediyor. Bu eylemlerin talimatını veren terör baronlarına, mahkumları ölüme sürükleyen bu vicdansızlara laf söylemeyenler, utanmadan devletin, hükümetin vicdanını sorguluyorlar. Siz önce çıkıp bu insanları intihara sevk eden, bunun için baskı yapan terör baronlarının vicdanını sorgulayın. Hiç kimsenin yüzlerce gencin bedeni üzerinden, çocukların bedeni üzerinden, canı geleceği üzerinden kendi kirli siyasetini yürütmeye, kendi çıkarlarını davasını gütmeye hakkı yoktur.”

Ahmet Türk, yemeğin 17 Temmuz 2012 tarihinde gerçekleştiğini şöyle aktarmıştı:

“Bir kaç günden beri sayın başbakanın gündeminden düşmeyen bir kuzu kebap olayı var. 17 Temmuz tarihinde gurubumuz Mardin’de bir toplantı kararı almıştı. O toplantıdan sonra bir Mardin milletvekili olarak bir akşam da arkadaşlarımı köye davet ettim. Yemek yedik. O dönemde açlık grevi yok. Bir şey yok. Doğal olarak misafirlerim var. Şimdi bu kadar basit bir olayı Türkiye gündemine taşımak gerçekten başbakana yakışmıyor.”

Prof. Dr. Büşra Ersanlı, fotoğrafın açlık grevleriyle alakası olmadığını, servis edilmesinin üç ay öncesinde 18 Temmuz 2012 günü çekildiğini söylemişti.

Fotoğrafın Büşra Ersanlı’nın cezaevinden çıktıktan birkaç gün sonra, 17-18 Temmuz tarihlerinde Mardin’de çekildiğini belirten Ertuğrul Kürkçü şu ifadeleri kullanmıştı:

“Böyle gayri ahlâki bir saldırı karşısında savunma yapma gereği duymuyorum. Fotoğraf eski bir tarihe ait olduğu gibi, cezaevinde açlık grevinde olmayanlar, dışardaki bizler de yemek yiyoruz. İçerdeki insanlara açlık grevine girmelerini söyleyen biz olmadığımız gibi, bizler BDP’li vekiller olarak çözüm üretmeye çalışıyoruz.”

BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak ise iddia hakkında şu söylemde bulunmuştu:

“Bizim gemiciklerimiz yok, siyasete yırtık ayakkabı ile girip bu kadar servet sahibi olmadık. 3 ay önce Mardin’de bir vekilimizin evinde kadınların yaptığı yemeği yemişiz. 3 ay önce bir köy sofrasında yediğimiz yemek üzerinden nemalanmak terbiyesizliktir, ahlaksızlıktır. Bunun üzerinde 50’inci güne dayanan açlık grevlerinin üstünü örtmek vicdansızlıktır. Bu kadar rezalet olamaz. Saltanat sürmemişiz, köşklere çıkmamışız, sadece bir yemek yemişiz.”

Sırrı Sakık ise “Türkiye’yi yiyip bitirenlerin kendi yaptıklarını örtbas etme çabasıdır. Biz 17 Temmuz 2012 tarihinde Ahmet Bey’in (Türk) davetiyle gittik hep beraber yemek yedik. Olay bundan ibarettirdemişti.

 

Yorumunuzu yazınız...