* Kapak görseli: Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk ve Başbakan İsmet İnönü 16 Haziran 1936 günü uçağın kapısında tokalaşırken
2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün Başbakan olduğu dönemde Türk Tayyare Cemiyeti (Türk Hava Kurumu) yönetim kurulu toplantısında kurumun hesaplarında 40 paralık yani 1 kuruşluk hata yakalayıp hesabını sorduğu yönündeki anlatı sosyal medya platformlarında şu şekilde paylaşılmış:
“Ciğeri 40 para yani 1 kuruş etmeyen adamlar iyi okusun:
Mustafa Kemal Atatürk gergin gördüğü İsmet İnönü’ye ne olduğunu sorar. İnönü Türk Hava Kurumu’nun Yönetim Kurulu toplantısından çıktıklarını söyler. “(THK Başkanı) Fuat Bey’i epey terlettim. İstifaya kalktı”, der.
Çünkü İnönü hesaplarda 40 paralık yani 1 kuruşluk hata olduğunu tespit etmiştir. Buna fena halde öfkelenir. Derhal bu 40 paranın nereye gittiğinin araştırılmasını emreder. Tüm gün bu 40 paranın hesabını sorgular. “Yurttaş bu parayı Türk Hava Kurumu yükselsin diye veriyor” der.
Atatürk ciddiyetle üzerine gidilmesi gerektiğini söyler. “40 paranın hesabı seni bu kadar yorup üzdü. Tam adamını bulup bunların başına getirmişim. Haklısın. Kırk para günün birinde kırk lira, kırk lira da dört yüz lira olur. Böyle kuruluşlara güveni sarsar. Biz cumhuriyeti kurarken böyle kırk paralara çok ihtiyacımız oldu. Peki ne yaptın sonunda?”
İnönü: “Memurları seferber ettim ve kırk paranın yanlışlıkla başka bir hesaba geçirildiğini bulup çıkarttım. Bundan sonra da bu gibi hataları asla affetmeyeceğimi söyledim. Bizim milletimiz gerçekten de elindekini avucundakini verir. Hiçbir ulus Türk ulusu kadar cömert değildir.
Türk Hava Kurumu’nun halktan toplanan paralarla uçaklar alıp askeriyeye hediye etmesinden duyulan memnuniyet büyüktür. Bu güzel havayı ne kırk para uğruna, ne de yüz para uğruna bozmaya kimsenin hakkı yoktur!”
Bugün buharlaşan milli serveti sorgulamayan, Atatürk ve İnönü düşmanlığı yapan ciğeri kırk para yani 1 kuruş etmeyenlere ithaf olunur.
Ulusal kahramanımız İsmet İnönü’nün aziz hatırasına saygıyla…”
İlgili paylaşımın uydurma olduğundan şüphelenen bazı sosyal medya kullanıcılarının kaynak talebiyle yanıt verdiğine şahit olduk.
Alıntılanan anının ravisi, Sabiha Gökçen.
İsmet İnönü’nün Türk Hava Kurumu’nu denetlemesiyle ilgili anlatı, Sabiha Gökçen‘in Atatürk’le ilgili hatıralarını aktardığı “Atatürk’le Bir Ömür” adlı kitapta geçiyor.
Atatürk’ün manevi kızı Sabiha Gökçen’in 1981 yılında Oktay Verel’e kaleme alınan hatıratından ilgili kısım şu şekilde (Altın Kitaplar. 4. Basım. Mart 2007. Sf: 75 & 76):
“Bir gün, hiç unutmam, İsmet Paşa Köşk’e hem çok yorgun, hem de çok sinirli gelmişti. Oysa, çoğu kez sinirlerine hâkim olmasını herkesten iyi bilirdi. Şöyle bir yorgunluk kahvesi aldıktan sonra Gazi;
‘Hayır ola İsmet’ dedi. ‘Sende bir fevkaladelik var bugün… Ne oldu? Neye sinirlendin?’.
İnönü yumuşamıştı. Gülümsemeye çalışarak;
‘Türk Hava Kurumunun Genel Yönetim Kurul Toplantısı vardı da…’ dedi.
Gazi üsteledi:
‘Eee, ne olmuş varsa?’
‘Fuat Bey’i epey terlettim… İstifaya filan kalktı.’
‘Çalışkan çocuktur Fuat… Cemiyeti de diğer milletvekili arkadaşları ile iyi yönetiyor…’
‘Bunlara bir diyeceğim yok. Fakat canımı sıkan bir husus oldu.’
‘Neymiş o?’
‘Hesaplarda kırk para oynuyor!..’
‘Kırk para… Yani bir kuruş…’
‘Evet… Toplantıya sabah onda girdik, saat on yediyi geçiyordu çıktık. Daha önceki toplantıda dikkatimi çekmişti. Bu bir kuruşun nereye gittiğini öğrensinler diye talimat vermiştim. Bulamamışlar… Bugünü de onunla geçirdik… Fuat Bey’in hassasiyetini anlıyorum ama, milletimiz ondan daha hassastır. Verdiği paranın nereye gittiğini behemahal bilmek ister. İstifa bu gibi hallerde en kolay çıkar yoldur. Ama kimseyi rahatlatmaz… Hatta söylentilere bile neden olur… Yurttaş bu parayı Türk Hava Kurumu yükselsin diye veriyor…’
Gazi Paşa gülümsedi:
‘Demek mesele bu… Kırk paranın hesabı seni bu kadar yorup üzdü. Tam adamını bulup bunların başına getirmişim… Haklısın… Kırk para günün birinde kırk lira, kırk lira da dört yüz lira olur… Bu da giderek büyür halkın ağzında… Böyle kuruluşlara olan güveni sarsar… Biz Cumhuriyeti kurarken, böyle kırk paralara çok ihtiyacımız oldu… Peki ne yaptın sonunda?’
‘Muhasebeciyi çağırttım. Memurları seferber ettim. Ve kırk paranın yanlışlıkla bir başka hesaba geçirildiğini bulup çıkarttırdım… Bundan sonra da bu gibi hataları affetmeyeceğimi söyledim kendilerine… Bizim milletimiz gerçekten de elindekini avucundakini verir. Hiçbir ulus Türk ulusu kadar cömert değildir. Ama verdiğinin doğru dürüst yerlere sarfedildiğini görmek ister. Hem de buna inanmak ister… Türk Hava Kurumu’nun halktan toplanan paralarla uçaklar alıp askeriyeye hediye etmesinden duyulan memnuniyet büyüktür… Bu güzel havayı ne kırk para uğruna, ne de yüz para uğruna bozmaya kimsenin hakkı olmasa gerekir…’
Evet evet… Bu benim yakından tanık olduğum bir konuşma, bir olaydır… Türk Hava Kurumu’nun kırk parası uğruna harcanan emek ve zamanı belgeleyen kutsal bir olay… Şayet ülke ve bazı müesseseler bugüne kadar sarsılmadan, alın aklığı ile gelebilmişlerse hep bu ‘kırk para’nın hesabı sorulduğu, milletin parası üzerine titrendiği için gelinebilmiştir kanısındayım… Onlar bir başka devlet adamlarıydı.”
Yaptığımız taramada, Sabiha Gökçen’in tanıklığı dışında açık kaynaklarda ilgili dönemden bu hadiseye ilişkin bir aktarıma rastlayamadık. Türk Hava Kurumu‘nun ilgili dönemden (kongrelere ve yönetim kurulu toplantılarına sunulan) denetim sonuç raporlarını da temin edemedik. Devlet Arşivleri’nde ve İsmet İnönü’nün konuşmaları ve anıları arasında yapılan taramada da sonuç alamadık.
| 15 Şubat 1925 tarihinde kurulan Türk Tayyare Cemiyeti, Cumhurbaşkanı Atatürk’ün himayesinde, İsmet İnönü’nün ise fahri başkanlığında hava sahası güvenliğine yönelik faaliyetlerde bulunmuştur. 1935 yılı 6. Büyük Kongresinde tüzükte yapılan bir değişiklikle Türk Hava Kurumu ismini benimsemiştir. |
| Atatürk’ün akrabası ve yakın arkadaşı olan Fuat Ali Bulca, 1925’ten 1939’a kadar 14 yıl boyunca Türk Hava Kurumu’nun en uzun süreli Genel Başkanlığını yürüttü. |
İsmet İnönü’nün Türk Hava Kurumu’yla yakından ilgilendiği, faaliyetlerine büyük önem verdiği, kurumu desteklediği, üyelik başvurusu yaptığı, bağışta bulunduğu, kongrelerine katıldığı, etkinliklerinde konuşma yaptığı biliniyor.
Türk Tayyare Cemiyeti yönetmeliği gereğince yapılan toplantılara kurumun fahrî başkanı İsmet İnönü davet edilmiştir (Devlet Arşivleri Başkanlığı Cumhuriyet Arşivi. 30-10-0-0. 60. 403. 10).
Türk Tayyare Cemiyeti’nin gelir kaynaklarının doğru ve kanuna uygun olarak toplanması konusunda oldukça titiz davranılsa da gelirlerin toplanmasına yönelik olarak istisnai de olsa suiistimaller yaşandığı, hataların giderilmesi için konunun Başbakan İsmet İnönü’ye aktarıldığı, soruşturma açılarak ilgililer hakkında yasal işlem yapıldığı da aktarılmaktadır (Osman Yalçın (2008). Türk Hava Harp Sanayi Tarihi. Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Doktora Tezi. Ankara. Sf: 88’den alıntıyla BCA, Tarih: 27.04.1929, Dosya :77A26, Fon Kod No: 030.10, Yer No : 69.454.23). Türk Tayyare Cemiyeti şubelerindeki yolsuzluklar ve görevi kötüye kullanma vakaları raporlanmıştır (Devlet Arşivleri Başkanlığı Cumhuriyet Arşivi 30-10-0-0 60 403 31 & 30-10-0-0 60 403 33).
| Osmanlı para sisteminde 1 lira = 5 mecidiye, 1 lira = 100 kuruş, 1 lira = 4000 para, 1 kuruş = 40 para idi (17. yüzyılın sonunda para birimlerini yeniden düzenleyen Osmanlı Devleti, yeni bir gümüş parayı tedavüle soktu. 120 akçe = 1 kuruş (eşdeğer olarak 40 para) olarak sabitlendi. 1844 yılında ise altın-gümüş esaslı yeni çift metal sistemi benimsendi ve ondalık sisteme geçilerek 1 lira = 100 kuruş olarak kabul edildi).
Cumhuriyetin ilanının ardından alışılagelmiş birimler korunarak, 1 Lira = 100 Kuruş, 1 Kuruş = 40 Para katsayılarına dayanan dönüşüm sistemine devam edildi. Cumhuriyetin ilk yıllarında tedavüle çıkarılan ilk madeni paralar; 100 para, 5 kuruş, 10 kuruş olmak üzere 3 paradan oluşuyordu. Bu seriye 1925 yılında 25 kuruş eklendi. |
“40 para” bahsi geçmişken…
“Kaç paralık adamsın?” sualinin ve “40 paralık adam” tanımının kökeni olarak görülen, “Cumhuriyet tarihimizin ilk öğrenci eylemi” olarak nitelenen olaydan Sunay Akın’ın anlatımıyla “40 paralık adamların hikayesi” ile yazıyı noktalayalım:







