İlber Ortaylı, sıklıkla kendisine ait olmayan söz ve yazılar şahsına atfedilen ünlü bir isim (Ortaylı’ya ait sanılan sözleri araştırıp derlemiştik).

Son günlerde sosyal medya platformlarında “Tanrı’nın insana gönderdiği en kutsal şey kitaplar değildir” cümlesiyle başlayan “akıl ve din” konulu metin yine İlber Ortaylı imzasıyla paylaşılmaya başlandı.

Bahsi geçen yazı şu şekilde:

*İLBER ORTAYLI*
*Tanrı’nın insana gönderdiği en kutsal şey kitaplar değildir…*
*Akıldır…*
Uygar dünyayı yöneten demokrasi kutsal kitaplarda yoktu…
Sınıfların eşitliği, köleliğin kaldırılması,
bedenin dokunulmazlığı,
kadın hakları,
insan hakları, laiklik, evrensel hukuk…
kullandığımız takvimler,
organ nakilleri, radyo dalgaları,
antibiyotikler, bilgisayarlar…
*Bunların hiçbirisi kutsal kitaplarla gelmedi…*
*Akılla geldi…*
Tanrı’nın insana verdiği en mübarek şey:
*AKIL* …
Onu sana veren, onu işlet diye verdi ya…
Fakat şu haline bak…
Dünyanın en bereketli topraklarının üzerinde yarı tok, yarı açsın…
Ve dünyanın en katmer katmer kültürü üzerinde üretimden, teknolojiden,
sanattan, bilgi zenginliklerinden yoksun…
Üzerindeki ceketin modelinden…
Ayağındaki pabucun astarından…
Gözündeki gözlüğün çerçevesinden…
Bindiğin arabadan…
Bereket beklediğin traktöründen, ununu veren değirmenine kadar…
*Bir teki olsun senin icadın değil…*
*Aklını kullananların eseri…*
Şeker şurubundan sahte bal, patatesten sahte tereyağı yaptın da
dünya kimyacılarını şaşırttın mı?!!!
*Ama bir ağrı kesici yapamadın…*
Canın mı sıkıldı bu işlere, al bir Alman hapı…
Ve daya sırtını Rus doğalgazlı peteğe, geçer…
En çok beslenme eksikliğinden çocuğun öldüğü…
En çok işçinin çalışırken yaşamını yitirdiği…
En çok annenin doğumda can verdiği…
En çok kadının bıçaklandığı…
En çok gencin intihar ettiği ülkenin bireyisin.
Neden?..
Dört yanın ateş… Kurşunlar vızır vızır…
Kan gölü içindesin… Çocuklarını alıyorlar elinden…
Ama aklın ermiyor…
Çünkü aklın erdiğinden beri aklını masallarla hurafelerle doldurmuşlar
Ne diyeyim…Aç gözünü artık…
Yol ver GERÇEK YARATICI’NIN verdiği *AKLA*
Şu yobazların, menfaatperestlerin, güç ve para peşinde olanların peşine artık takılma;
Bin senedir geldiğin yeri artık gör…
*Niye evde öyle söylenip durduğunu biliyor musun?..*
Çünkü aklın dahi senden şikâyetçi.
*Şu 57 tane İslam ülkesine bak.*
Hangisi mutlu huzurlu,
hangisi aklını kullanıp insanlık hizmetine sunulacak ne yapmış,
ne icat etmiş,
hepsi başkasının eline bakan,
onun icatlarını bekleyen,
Ondan yardım bekleyen durumundasın.
Hani gâvur icadıydı.
Hani gâvur icadı kullanmak günahtı.
*Düşün ve Aklını kullan…*
“12 bin dolar maaşla yabancı dil bilmeyen Basın ataşesi atadılar!
6 bin dolara da Basın Ataşesine tercüman tuttular!
Tercümanın eşini de 8 bin dolar maaşla din ataşesi yaptılar.
Afrika’da bile bulamazsın bu sersemliği..!”
*İlber Ortaylı*

 

https://www.facebook.com/groups/200164445165179/posts/1144351430746471/

https://www.facebook.com/groups/271517056368244/posts/2979856602200929/

 

Yine İlber Ortaylı imzasıyla kendisine ait olmayan bir metin sosyal medyada paylaşılmaya başlanmış.

Geçtiğimiz hafta değindiğimiz, sosyal medyada İlber Ortaylı’ya ait olduğu iddiasıyla paylaşılan “Filistinlilerin Türklere Yaptığı Zulüm ve Kötülüklerden Dolayı Benim Filistin Diye Bir Davam Yoktur” başlıklı metne benzer şekilde bu yazı da Ortaylı’nın kaleminden çıkmış değil.

Bekir Coşkun’un köşe yazısıyla internetten anonim ifadelerin birleştirildiği metin Ortaylı imzasıyla paylaşılmış.

Yazının ilk kısmı, Bekir Coşkun’un Cumhuriyet’te 22 Kasım 2012 günü yayımlanan “Kör Gözlüm…” başlıklı köşe yazısı.

12 bin dolar maaşla yabancı dil bilmeyen Basın ataşesi atadılar! 6 bin dolara da Basın Ataşesine tercüman tuttular! Tercümanın eşini de 8 bin dolar maaşla din ataşesi yaptılar. Afrika’da bile bulamazsın bu sersemliği..!” ve “Şu 57 tane İslam ülkesine bak Hangisi mutlu huzurlu hangisi aklını kullanıp insanlık hizmetine sunulacak ne yapmış ne icat etmiş hepsi başkasının eline bakan onun icatlarini bekleyen ondan yardım bekleyen durumunda..” cümleleri geçmişte anonim şekilde kullanılmış (“İngilizce Bilmediği İleri Sürülen Dışişleri Bakanlığı Görevlisi” başlıklı yazımızda yabancı dil bilmeyen diplomat iddiasına da değinmiştik).

 

 

İlber Ortaylı’nın ofisi de metnin şahsına ait olmadığı bilgisini aktardı.

 

Öte yandan Ortaylı, Dışişleri Bakanlığı’ndaki kadrolaşmayı ve diplomatların liyakatini geçmişte eleştirdi.

2013 yılında CNN TÜRK’te katıldığı programda Türkiye’deki mevcut idari düzeni, Osmanlı dönemi ile kıyaslayan Ortaylı, liyâkatın dikkate alınmadığını ve bir kadrolaşma yaşandığını söyledi.

 

 

Ortaylı’nın diplomatlara yönelik eleştirileri sosyal medya hesabından da paylaşıldı:

“Diplomat samimi olmaz, taraf olamaz. Siz havaya bakarsınız, ona göre vaziyet alırsınız. Suudi Arabistan bile karşınızda ise iki kere düşünün”

 

“Çad’daki sefirin Mali’deki olaylar yüzünden twitter’da mesaj yazması olacak iş mi? Diplomat dediğin devamlı yazar ama “merkeze” gizli yazar.”

 

“Dışişlerinde garip bir kadrolaşma başladı. Hiç alışmadığımız sözde diplomat tipler ortaya çıktı.”


 

 

Hamiş: Yaşar Eyice, Suat Umutlu ve Alper Tansel ise Bekir Coşkun’a ait yazıyı kaynağına herhangi bir referans vermeksizin kendilerine aitmiş gibi kullanmış.

 

Yorumunuzu yazınız...