Mısır piramitlerinin altında ikinci bir gizli şehir keşfedildiği iddiası, genellikle spekülatif belgeseller, sosyal medya söylentileri veya sansasyonel medya haberleri aracılığıyla yayılmaya devam ediyor.
Bilim insanlarının yaptıkları araştırmada Giza piramitlerinin altında daha önce bilinmeyen, büyük ölçekli ve “şehir” biçiminde yapılar tespit ettikleri; söz konusu yapıların piramitlerin temellerinin çok derinlerine, binlerce feet aşağıya uzanan dikey boşluklar ve galeriler içerdiği ileri sürüldü.
GaGa Haber (Yeni) (@gagahaberyeni): “Arkeoloji dünyası karıştı: ‘Mısır piramitlerinin altında 2. gizli şehir keşfedildi'”
Arkeoloji dünyası karıştı: ‘Mısır piramitlerinin altında 2. gizli şehir keşfedildi’ pic.twitter.com/HHGqbxRdKd
— GaGa Haber (Yeni) (@gagahaberyeni) September 20, 2025
Mısır Piramitlerinin altında ikinci bir gizli şehir keşfedildiği iddiası, büyük ilgi uyandırmış olsa da, şimdilik teknoloji temelli bir hipotezden öteye gidememiş olup, bilimsel olarak kanıtlanmamış bu iddia Mısırbilim uzmanları tarafından geçersiz kabul edilmiştir.
İtalya’nın Pisa Üniversitesi’nden Corrado Malanga ve İskoçya’daki Strathclyde Üniversitesi’nden Filippo Biondi liderliğindeki ekip, radar teknolojisini kullanarak, piramitlerin hemen altında yaklaşık 640 metre altında 8 dikey silindirik yapı ve 1220 metre derinlikte henüz tanımlanamayan oluşumlar keşfettiklerini ileri sürdü.
Piramitlerin altında silindirik şaftlar keşfedildiği iddiası bağımsız uzmanlar tarafından hakem değerlendirmesinden geçmemiş olan bir çalışmada yer aldı.
Çalışmanın, okyanus tabanını haritalamak için kullanılan sonar radar benzeri bir teknolojiyle elde edilen yüksek çözünürlüklü görüntülere dayandığı kaydedildi.
Diğer uzmanlar ve arkeologlar şüphelerini dile getirdikleri bu iddiayı “bilim kurgu” olarak niteledi.
Konuyu detaylandıracak olursak…
Giza kompleksi etrafında gizli bir yeraltı şehri bulunduğu yönündeki efsanevi hikâyeler, uzun zamandır mitoloji, komplo teorileri ve popüler arkeolojinin malzemesi oldu. Bu tür iddialar medya görünürlüğü kazandıkça halk ilgisini cezbetti.
Son aylarda gündeme gelen iddianın kökeni, 2022 yılında Malanga ve Biondi’nin Remote Sensing dergisinde yayımladığı ve Keops Piramidi’nin (Büyük Giza Piramidi) iç yapısıyla ilgili yeni detaylar keşfettiklerini öne süren bir çalışmaya dayanmaktadır. Söz konusu çalışmada daha çok piramidin içindeki olası odalar ve geçitler üzerine odaklanıldı (Makalede yer verilen bulgular saha araştırmalarıyla henüz doğrulanmamıştır).
“Piramitlerin altında gizli dev şehir” konulu asıl dikkat çeken iddia ise 2025 yılının Mart ayında bir basın açıklamasıyla duyuruldu.
Ekip, modifiye edilmiş Sentetik Açıklıklı Radar (SAR) teknolojisini kullanarak Giza Platosu’nun derinliklerinde, özellikle Khafre (Kefren) Piramidi’nin altında, devasa yeraltı yapılarını tespit ettiklerini iddia etti. İddiaya göre bu yapılar, yaklaşık 648 metre (2.100 fit) derinliğe inen sekiz adet dikey silindirik şaft, bu şaftları birbirine bağlayan spiral geçitler ve büyük kübik yapıları içermektedir. Araştırmacılar, bu kompleksin 2 kilometreye yayılan ve “gerçek bir yeraltı şehri” olarak nitelendirilebilecek bir “megastructure” olduğunu öne sürdü. Hatta bu yapının efsanevi “Amenti Salonları” olabileceği spekülasyonları da ortaya atıldı.
Bu ilk iddianın ardından, ekip 2025 yılının Haziran ayında iddialarını bir adım daha ileri taşıdı. Bu kez, Giza’daki üçüncü büyük piramit olan Menkaure (Mikerinos) Piramidi’nin altında da, Khafre Piramidi’nin altındaki yapılara geometrik olarak benzer şaftlar ve odacıklar tespit ettiklerini öne sürdüler. Radar uzmanı Filippo Biondi, bu benzerliklerin, üç Giza piramidinin de 2.000 fit derinlikte tek ve devasa bir yeraltı kompleksinin sadece “buzdağının görünen ucu” olduğu yönündeki görüşlerini yüzde 90 olasılıkla güçlendirdiğini ifade etti. Bazı müddeiler ayrıca, bu yeraltı yapılarının yaşını Mısır biliminin kabul ettiği 4.500 yıl yerine, 38.000 yıl olarak tarihlendirip, bunların kayıp bir medeniyet tarafından inşa edildiği teorisini ortaya attı.
Ana akım Mısırbilimcileri ve arkeologlar bu iddiayı şiddetle reddetti.
Eleştirilerin odak noktasını, iddia edilen keşifleri destekleyen hakemli ve doğrulanmış bilimsel verilerin arkeoloji camiasına sunulmamış olması oluşturdu.
Akademik çevrelerin büyük kısmı, eldeki verilerin yöntemsel sınırları, veri işleme aşamasında yapılan yorumların sübjektifliği ve sonuçların hakemli (peer-review) bir dergide yayımlanıp bağımsız ekiplerce tekrarlanmış olmaması nedeniyle bu bulguyu kabul etmedi. Birçok uzman, kamuoyuna yansıyan görsellerin ve 3B-renderların doğrudan veri değil, araştırmacıların veriden çıkardığı yorumlar olduğunu; dolayısıyla iddianın kanıt düzeyinin hâlâ yetersiz olduğunu vurguladı.
Mısır’ın eski Turizm Bakanı ve önde gelen Mısır bilimci Dr. Zahi Hawass, bu iddiaları kesin bir dille yalanlayarak, bu tür açıklamaları “saçmalık”, “asılsız” ve “sahte haber” olarak nitelendirdi. Hawass, yer radarı (Ground-Penetrating Radar – GPR) gibi mevcut teknolojilerin Giza platosunun binlerce fit altına görüntüleme yapmasının teknik olarak imkansız olduğunu vurguladı. Ayrıca, onlarca yıllık gravimetri, müon tomografisi ve geleneksel radar araştırmalarına rağmen bu boyutta yeraltı yapılarına dair hiçbir kanıt bulunmadığını belirtti.
Birçok jeofizikçi ve arkeolog da kullanılan radar ekipmanlarının binlerce fit derinlikteki yapıların fotoğraflarını üretemeyeceğini ve bulguların büyük bir abartı olduğunu ifade etti. Radar uzmanı Profesör Lawrence Conyers gibi diğer uzmanlar, yüzeyden binlerce feet (yaklaşık 600 metre ve üzeri) derinliklere güvenilir şekilde nüfuz edip insan yapısı ayrıntılarını tespit edebileceğini gösteren kanıt olmadığını ifade etti.
Mısır Eski Eserler Bakanlığı, bu tür “belgesiz” keşif iddialarını şiddetle reddetmektedir. Bakanlığın resmî açıklamaları, medyada yer alan spekülasyonların aksine, bilimsel metodolojiye dayanmayan açıklamaların halkı yanılttığını vurgulamaktadır.
Gelinen noktada, bilimsel kanıt olarak nitelenebilmesi için çalışmanın ham SAR/GPR sonuçlarının hakemli literatürde yayımlanması; veri işleme yöntemlerinin bağımsız uzmanlarca denetlenmesi; mümkünse farklı jeofizik yöntemleriyle (ör. yerçekimi-manyetik ölçümler, yerel sismik incelemeler, kontrollü sondaj/veri doğrulama) sağlamlaştırılmış saha çalışmaları yürütülmesi gerekmektedir.
Giza Platosu, modern jeofizik araştırma yöntemleriyle (örneğin, müon radyografisi, elektriksel direnç tomografisi ve yer radarı) yoğun bir şekilde incelenmiştir. iza bölgesindeki arkeolojik kazılar, yeraltı tünelleri veya şapeller gibi alt yapılar ortaya çıkarmış olsa da, bunların Nil Nehri’ne ulaşan veya “kayıp bir uygarlığa” ait olduğu iddia edilen devasa bir şehir kompleksi ile bağlantısı bulunmamaktadır (Örneğin, 2017 yılında ScanPyramids projesi kapsamında Kefren Piramidi’nde tespit edilen boşluklar, muhtemelen inşaat teknikleri veya yapısal destek ile ilgili unsurlardır ve bunların geniş bir yerleşim alanına işaret ettiğine dair bir veri yoktur.).
Unutulmamalı ki, olağanüstü iddiaların olağanüstü kanıtlar gerektirir.
Hülasa, Mısır piramitlerinin altında ikinci bir gizli şehir keşfedildiği iddiası, arkeoloji çevrelerinde ve bilimsel yayınlarda doğrulanmış bir bulgu olarak yer almamaktadır. Şu ana kadar, hakemli bir arkeoloji dergisinde yayımlanmış veya uluslararası bir akademik konferansta sunulmuş, bu iddiayı destekleyecek nitelikte bir çalışma mevcut değil.
Bu iddianın yayılmasının ardından yapay zekâ uygulaması ile hazırlanan görüntü sosyal medya platformlarında paylaşılmaya başlandı.
İtalya’nın Pisa Üniversitesi’nden Corrado Malanga ve İskoçya’daki Strathclyde Üniversitesi’nden Filippo Biondi liderliğindeki ekip, radar teknolojisini kullanarak, piramitlerin hemen altında yaklaşık 640 metre altında 8 dikey silindirik yapı ve 1220 metre derinlikte henüz… pic.twitter.com/ebyN8GTbaS
— Malumatfuruş (@malumatfurusorg) April 8, 2025
Yapay zekâ ile hazırlanan, İngilizce ifadeler ve çeşitli uyumsuzluklar barındıran görüntü “Mısır piramitlerinin yer altı, farklı boyutlara açıldığı tahmin ediliyor.” uydurmasıyla paylaşıldı.
“Sıradışı Bilim” adlı hesap, yapay zekâ ile hazırlanan, İngilizce ifadeler ve çeşitli uyumsuzluklar barındıran görüntüyü “Mısır piramitlerinin yer altı, farklı boyutlara açıldığı tahmin ediliyor.” uydurmasıyla paylaşmış. pic.twitter.com/s3rWiw1wwT
— Malumatfuruş (@malumatfurusorg) July 8, 2025
Mısır piramitleriyle ilişkilendirilen yapay zekâ çıktısı görüntü İznik Gölü’nün derinliklerinde kayıp şehirlerin, gizemli yapıların keşfedildiği uydurmasıyla kullanıldı.
Narlıca TV adlı sosyal medya hesabı, Mısır piramitleriyle ilişkilendirilen yapay zekâ çıktısı görüntüyü İznik Gölü’nün derinliklerinde kayıp şehirlerin, gizemli yapıların keşfedildiği uydurmasıyla kullanmış. https://t.co/f5i0UcRtjn pic.twitter.com/5U81MLWS5S
— Malumatfuruş (@malumatfurusorg) July 12, 2025
Yine yeni yeniden bir yapay zekâ çıktısı görüntü bazı bilim insanlarının Mısır piramitlerinin altında farklı boyutlara açılan yeraltı şehri olduğunu iddia ettiği uydurmasıyla kullanıldı.
Yine yeni yeniden bir yapay zekâ çıktısı görüntü bazı bilim insanlarının Mısır piramitlerinin altında farklı boyutlara açılan yeraltı şehri olduğunu iddia ettiği uydurmasıyla kullanıldı.https://t.co/Ugg8W91yIC pic.twitter.com/VmIjTvjA2j
— Malumatfuruş (@malumatfurusorg) August 18, 2025
Bahsi geçen görüntülerin kaynağı, TikTok’ta yapay zekâ uygulamalarıyla hazırladığı görüntüleri paylaşan “Glint Gaze” (glintgaze) mahlasslı profil.
@glintgaze #storytime #deepdive #explore #underground #aliens ♬ Yole Kross Ayle (The Song of the Dead) – Ian Post