Hitler’in 1939 Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmesi ironi ve hiciv amaçlıydı

Nobel Barış Ödülü için adaylık önerisi Hitler’in agresif yayılmacı politikasını ve İngiltere Başbakanı Neville Chamberlain’in Nazi Almanyasına boyun eğmesini eleştirmek için İsveçli parlamenter Erik Brandt tarafından yapıldı. Ciddiye alınması amacıyla yapılmayan Hitler’in Nobel ödülü adaylığı sonradan geri çekildi.

 

 

 

Nobel Barış Ödülü adaylıklarının bahsi geçtiğinde sıklıkla Adolf Hitler’in 1939 Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmesi gündeme geliyor.

 

hitler-nobel

 

Ancak, Hitler’in Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilişinin gerçek mahiyetinin idrak edilemediğine şahit oluyoruz.

 

Yanlış aktarım içeren sosyal medya paylaşımları şöyle örneklenebilir:

 

Dincer Cimen (@dean1903): “1938 Adolf Hitler Amerikada yılın siyasi adamı seciliyor 1939 Nobel Barış Ödülüne layık görülüyor fakat aynı yıl Polonyaya saldırdîğı için iptal ediliyor.”

 

Hasan Erel (@hasan1968): “1939’da Nazi lider Adolf Hitler’e Nobel Barış ödülü verilmişti.”

 

Bazı sosyal medya kullanıcılarının Hitler’in Nobel Barış Ödülü adaylığındaki nüansı gözden kaçırdığı görülüyor.

 

Gaffar Yakınca (@GaffarYakinca): “Hitler de Nobel’e aday gösterilmişti İsveç Sosyal Demokrat Partisi, 1938 yılında Adolf Hitler’i, Nobel Barış Ödülüne aday gösterdi.”

 

Hatta daha da ileri gidip Hitler’e Nobel Barış Ödülü’nün verildiğini de sananlar mevcut.

 

Yener Küçükbenli (@Yener311): “Adof Hitler gibi bir caninin 1939 yılında Nobel barış ödülüne aday gösterildiğini biliyormuydunuz?”

 

Sanılanın aksine Hitler Nobel Barış Ödülü’ne (İngiltere Başbakanı Neville Chamberlain’in Nobel’e aday gösterilmesini protesto için) ironi ve hiciv amacıyla aday gösterildi ve bu öneri sonradan geri çekildi.

Detaylandıralım…

 

1939 yılında, İsveçli sosyal demokrat milletvekili ve akademisyen Erik Gottfrid Christian Brandt, Adolf Hitler’i Nobel Barış Ödülü’ne resmen aday gösterdi.

Ancak bu ciddi bir öneri değildi.

Erik Brandt, dönemin Nobel Komitesi’ne sunduğu mektubunda bu adaylığı yoğun bir ironi ve siyasi hiciv çerçevesinde yaptı.

İsveçli anti-faşist parlamenter, adaylık teklifini Nobel Komitesi’ne aşağıda Türkçemize çevirisi yer alan mektupla sundu:

Norveç Nobel Komitesi’ne

Bu vesileyle, 1939 yılı Barış Ödülü’nün, milyonlarca insanın görüşüne göre, bu son derece saygın ödülü dünyadaki herkesten daha fazla hak eden Alman Şansölyesi ve Führer Adolf Hitler’e verilmesini alçakgönüllülükle öneriyorum. Otantik belgeler, Eylül 1938’de dünya barışının büyük bir tehlike altında olduğunu ortaya koymaktadır; yeni bir Avrupa savaşının patlak vermesi sadece birkaç saat meselesiydi. Bu tehlikeli dönemde dünyanın bizim bölgesini bu korkunç felaketten kurtaran kişi hiç şüphesiz Alman halkının büyük lideriydi. Kritik bir anda, bir dünya savaşı başlatabilecek güce sahip olmasına rağmen gönüllü olarak silahların konuşmasına izin vermedi.

Daha önce İncil’den sonra belki de dünyanın en iyi ve en popüler edebiyat eseri olan ünlü kitabı Kavgam’da belgelenen barışa olan büyük sevgisi ve barışçıl başarısı -Avusturya’nın ilhakı-Adolf Hitler, Sudetenland’daki vatandaşlarını serbest bırakarak ve anavatanını büyük ve güçlü hale getirerek güç kullanmaktan kaçındı. Muhtemelen Hitler, savaş çığırtkanları tarafından rahatsız edilmez ve rahat bırakılırsa, Avrupa’yı ve muhtemelen tüm dünyayı pasifize edecektir.

Ne yazık ki hala Adolf Hitler’in barış için verdiği mücadeledeki büyüklüğü göremeyen çok sayıda insan var. Bu gerçekten hareketle, bazı İsveçli parlamenterler başka bir adayı, yani İngiltere Başbakanı Neville Chamberlain’i aday göstermiş olmasalardı, Hitler’i Nobel Barış Ödülü’ne aday göstermek için doğru zamanı bulamazdım. Bu adaylık iyi düşünülmemiş gibi görünmektedir. Chamberlain’in Hitler’in pasifikasyon mücadelesine gösterdiği cömert anlayışla dünya barışının kurtarılmasına katkıda bulunduğu doğru olsa da, son karar Chamberlain’in değil Hitler’indir! Avrupa’nın büyük bölümünde hala hüküm süren barış için öncelikle ve sadece Hitler’e teşekkür edilmelidir; ve bu adam aynı zamanda gelecekteki barış için de umuttur.

Chamberlains barışın sağlanmasındaki payını açıkça iddia edebileceğinden, muhtemelen Barış Ödülünün daha küçük bir kısmına sahip olabilir. Ancak yapılması gereken en doğru şey Adolf Hitler’in adının yanına başka bir isim koyarak ona gölge düşürmek değildir. Adolf Hitler kesinlikle Tanrı vergisi gerçek bir barış savaşçısıdır ve tüm dünyada milyonlarca insan yeryüzündeki Barış Prensi olarak ona umut bağlamıştır.

Stockholm, 27 Ocak 1939

 

1938’de, İngiltere Başbakanı Neville Chamberlain, Almanya ile Münih Anlaşması’nı imzalayarak Hitler’in Çekoslovakya’nın Südet Bölgesi’ni ilhak etmesine izin vermişti. Chamberlain, bu “barışçıl” çözüm nedeniyle 1939’da Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmişti.

Brandt’a göre, Chamberlain’in 1938’de Nazi Almanyası ile yaptığı Münih Anlaşması, barıştan çok “yatıştırma” politikasıydı ve Hitler’in yayılmacı politikasına zemin hazırlamıştı. Brandt’ın gözünde Hitler’e Nobel’i layık görmek, bu ödülün gerçek barış çabalarıyla olan bağını sorgulatacak düzeyde absürttü.

Brandt’ın adaylığı şaka olarak tasarlanmış olsa da, bu adaylık resmi prosedüre uygun biçimde sunulmuştu.

Öneri kamuoyuna yansıdığında, İsveç’te ve uluslararası ölçekte büyük tepki çekti ve yoğun şekilde eleştirildi. Yanlış anlaşılmasının yanı sıra bu ironik mizah bazı kesimlerce kasıtlı olarak çarpıttı. Özellikle Nazi sempatizanları bu olayı Hitler’in “dünya barışına katkı yaptığına dair bir kabul” olarak göstermeye çalıştı.

Brandt ise Hitler’in aday gösterilmesinin ardındaki ironi açıkça anlaşılamayınca, birkaç gün sonra, (aday gösterimi için son tarih olan) 1 Şubat 1939 günü Norveç Nobel Komitesi’ne yazdığı bir mektupla adaylık teklifini geri çekti.

Alfred Nobel’in vasiyetinde ödülün “uluslararası kardeşliğe katkıda bulunanlara” verilmesi öngörülen Nobel Ödülleri için 1939 yılında Hitler için resmî bir değerlendirme yapmadı.

1939 yılında Nobel Barış Ödülü kimseye verilmedi.

 

Nobel Barış Merkezi de Hitler’in Nobel Barış Ödülü adaylığının ironik bir protesto olduğunu şu cümlelerle aktardı:

“Erik Brandt’ın adaylığın Hitler’e karşı ironik bir protesto olduğu yönündeki açıklaması büyük olasılıkla doğrudur. Ancak mesajını nasıl şekillendirdiği konusunda kamuoyundan gelecek tepkiyi öngöremedi. Brandt, Eylül 1938’de Münih Anlaşması’nın imzalanmasından kısa bir süre sonra İsveç’te anti-faşist bir derneğin kurulmasına yol açan bir dilekçeyi imzalayarak anti-faşist olduğunu kanıtladı. Nisan 1939’da Almanya’dan daha fazla Yahudi mülteci almayı reddeden kendi partisini azarladı ve İkinci Dünya Savaşı sırasında Brandt, Polonya’daki Alman imha kampları söylentilerini araştıran ve bu konuda konuşan ilk kişiler arasındaydı. Bir bütün olarak, İkinci Dünya Savaşı boyunca patentli bir Nazi karşıtı olarak göründü.  

Erik Brandt’ın Adolf Hitler’i aday göstermesinin tarihi, tartışmalı adayların aday gösterilmesinin nasıl sert tartışmalara yol açabileceğini ve hararetli bir siyasi ortamda ironi kullanmanın ne kadar tehlikeli olabileceğini tam olarak göstermektedir.

 

Hitler, Nobel Ödüllerine karşı sert bir tutum içindeydi. 1935’te Carl von Ossietzky adlı bir Alman gazetecinin Nazi toplama kamplarını ifşa ettiği için Nobel Barış Ödülü’ne layık görülmesi üzerine tepki gösterdi. Sonraki yıllarda Hitler, Alman vatandaşlarının Nobel Ödüllerini kabul etmesine izin vermedi. Bunun yerine Nazi Almanyası Alman Sanat ve Bilim Ödülleri adlı kendi ödül sistemini başlattı.

 

Özetle, Hitler’in Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmesi, aslında Nobel’in siyasi manipülasyonlara karşı ne kadar savunmasız olabileceğini gösteren sembolik bir olaydı. Erik Brandt’ın ironik çıkışı, dönemin pasifist görünümlü fakat gerçekte tehlikeli olan diplomatik manevralarına sert bir eleştiriydi.

 

Daha önce, Time dergisinin Hitler’i yılın kişisi seçmesine de değinmiştik.

 

TIME Dergisinin Diyarbakır’ı “Türkiye’nin En İyi İmar Uygulaması Olan Kent” Olarak Tanıttığı İddiası

 

“1938 yılının kişisi” seçilen Hitler, derginin 2 Ocak 1939 tarihli kapağında korkunç bir orgu çalarken gösteren çizimle “Kutsal olmayan orgcudan bir nefret ilahisi” (“From the unholy organist, a hymn of hate.”) alt başlığıyla yer almıştı.

 

time-hitler-yilin-kisisi-2-ocak-1939

 

 

 

1 Yorum

  1. Turgut TARKAN Reply

    Hee, Trump Epstein’ın aday gösterilip-durması da tam bu yahudî mesîhi Hitler’in adaylığı gibi ironi!!!

Yorumunuzu yazınız...