Bir deprem ülkesi olan ülkemizde, deprem açısından en az riskli illerden birisi olan Konya’da “fay bulunmadığı” şeklindeki yanlış algıyı konu edineceğiz.
Konya’nın Kulu ilçesinde 15 Mayıs 2025 günü saat 15.46’da 5,2 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
“Yıkıcı deprem” bakımından Türkiye’nin en güvenli illerinin başında gelen Konya’nın 5,2 büyüklüğündeki deprem ile sarsılması, şehirde “fay hattının olmadığı” algısını su yüzüne çıkardı.
Deprem açısından en güvenli şehir olarak görülen Konya’da fay hattının bulunmadığını sanan sosyal medya kullanıcılarının paylaşımlarından örnekler şöyle sunulabilir:
Ekonomi Haber (@EkonomiHaberX): “5.2 büyüklüğünde deprem olan Konya’nın Türkiye fay haritasında fay üzerinde olmadığı görüldü.”
MÜDÜR BEY (@Mudurbey1905): “Bu haritaya göre Konya’da fay hattı yok ama biraz önce Konya’da deprem olmuş ben anlamıyorum artık bu deprem işini!”
Bu haritaya göre Konya’da fay hattı yok ama biraz önce Konya’da deprem olmuş ben anlamıyorum artık bu deprem işini! pic.twitter.com/GIntXDj1L8
— MÜDÜR BEY (@Mudurbey1905) February 17, 2023
DEPREM ÖNCESİ YERBASINCI UYARI SAATİ (@DEPREMsaati24): “#Konya da meydana gelen #Deprem de fay yok.. Dolayısıyle jeolojistlerden yorum /değerlendirme yok.. #DepremSaati24 yerbasıncı değerlerini baz alır..”
#Konya da meydana gelen #Deprem de fay yok..
Dolayısıyle jeolojistlerden yorum /değerlendirme yok..
#DepremSaati24 yerbasıncı değerlerini baz alır.. pic.twitter.com/Q4uWSa0Jmn— DEPREM ÖNCESİ YERBASINCI UYARI SAATİ (@DEPREMsaati24) May 16, 2025
Uygur Kayahan (@Kayahanuygur): “Konya’da deprem oldu, deprem şovmeni profesörler açıklamalara başladılar. Daha önce var olmayan fay hatları, fay hatlarının çeşitleri birden ortaya çıkıverdi. Türk uzmanlar güven vermiyor. Acilen yabancı deprem uzmanları gerek.”
Ashab-ı Yemîn (5G’ye Hayır Topluluğu) (@BesGyeHayir): “Konya’da fay hattı yok diyorlardı. Deprem oldu. Nasıl olduysa oldu işte!!!”
Konya Sosyal (@KonyaSosyalcom): “Demekki neymiş; Konya’da fay hattı yok, deprem olmaz diye bir şey yokmuş. #KonyaDeprem”
Mİcİ Bici Burju (@burcu1907tek): “Konya’da Fay hattı yok nasil 5.2 deprem oluyor Anlamadım.?”
Fikret Birdişli (@FikretBirdisli): “Fay yok, Konya’da deprem. Bu ülkede kimseye rahat yok artık. “Günahımız büyük” vesselam.”
Sevgi Uyar (@SevgiUyar06): “Konya’da 3 büyüklüğünde deprem olmuş. Haritaya göre Konya’da fay hattı yok bilen biri varsa aydınlatsın. Geçmiş olsun #Konya”
Ruhani Bilge Lider (@RuhaniBilge): “Konya’da fay hattı yok ama Allah’ın da sopası yok. Dün “kim bu nereden hangi partiden geldi” denilerek, milletin bedduasını ala ala Konya milletvekili AKP’ye geçti. Bugün de fay hattı olmayan Konya’da 5.2 #deprem oldu. Hadi buna da tesadüf deyin Münafıklar ☝️”
Konya, ülkemizin deprem açısından nispeten sakin bir yöresi.
Ancak bu durum, Konya’da fay bulunmadığı anlamına gelmiyor.
Konya, düşük sismisiteye sahip olmasına rağmen aktif tektonik süreçlerin dışında değildir.
Konya ve çevresinde, bölgesel ölçekli olarak Akşehir, Tuzgölü ve Ecemiş Fay zonları, Ova havza sınırlarını kapsayan Konya Fay Zonu, Karaaömerler Fayı, Divanlar-Altınekin Fayları, Göçü Fayı, Cihanbeyli, Ilgın, Altınekin gibi fay zonları bulunmaktadır.
Uzmanlara göre Konya’da yüksek dereceli deprem üretecek fay bulunmuyor. Konya’daki fay sistemi orta büyüklükte deprem potansiyeli taşımaktadır (Unutulmamalı ki her fayın üreteceği deprem büyüklüğü farklıdır.).
AFAD ve MTA tarafından hazırlanan deprem risk haritalarına göre Konya, farklı risk zonlarında yer almaktadır. İl merkezinin tehlikesiz deprem bölgesi sınırları içinde olduğu belirtilse de, batı kesimi Konya Fay Zonu üzerinde bulunmaktadır. Akşehir, Doğanhisar, Ilgın, Tuzlukçu, Hüyük ve Yunak ilçeleri ise çok tehlikeli deprem bölgesinde yer almaktadır.
Konya’daki fayların büyük ölçekli (M≥6.5) deprem üretme olasılığı düşük olsa da, yüzey faylanması ve sığ odaklı (M<5.5) depremler, alüvyal zemin koşullarının amplifikasyon etkisi nedeniyle yapısal hasar riskini artırmaktadır.
Konya İli ve Çevresinin Depremselliği Konya ili ve çevresinin depremselliği, bölgedeki aktif fay hatlarının varlığı ve jeolojik yapısıyla yakından ilişkilidir. Konya havzası, tektonik olarak aktif bir bölge içerisinde yer almakta ve çeşitli fay sistemleri tarafından sınırlandırılmaktadır. Bu fay sistemleri, bölgenin deprem potansiyelini ve riskini anlamak açısından kritik öneme sahiptir. Türkiye Diri Fay Haritası ve güncel sismolojik veriler doğrultusunda, Konya ili birinci derece deprem kuşağında bulunmamakla birlikte, bölgesel fay hatları ve gerilim birikim alanları bakımından dikkatle izlenmesi gereken bir zon içerisindedir. Aktif Fay Hatları ve Zonları: İç Anadolu Platosu’nun güneyinde yer alan Konya havzası ve yakın çevresi, özellikle kuzeydoğuda Tuz Gölü fay zonu, güneyde ise Beyşehir ve Akşehir-Sultandağı fay sistemlerinin etkisi altındadır. Konya ve çevresinde bölgesel ölçekte önemli aktif fay zonları şöyle özetlenebilir: – Konya Fay Zonu: İl merkezinin batısında, yaklaşık kuzey-güney doğrultusunda uzanan bu zon, 50 km uzunluğa erişir. Geçmişte 5.0 ve üzeri büyüklükte depremler üretmiştir ve potansiyel olarak 6.0-6.5 büyüklüğünde depremler meydana getirebilir. İl merkezinin batı kesimi bu zon üzerinde yer almaktadır. – Tuzgölü Fayı: Konya’nın kuzeydoğusunda konumlanan bu fay, özellikle Ereğli ilçesine yakın bir konumdadır. Bazı uzmanlar bu fayın 7.0 büyüklüğüne kadar deprem üretebileceğini belirtmektedir. – Ecemiş Fayı: Ereğli’nin yaklaşık 60 km doğusunda yer alan bu fayın da 7.0 büyüklüğünde deprem üretme potansiyeli bulunmaktadır. – Akşehir-Ilgın Fayı: Konya’nın batısında yer alan bu fay zonu üzerinde Akşehir, Doğanhisar, Sultandağı ve Çay ilçeleri doğrudan bulunmaktadır. Bu fayın ortalama olarak 25 yılda bir 6.0 büyüklüğüne varan depremler ürettiği bilinmektedir. – Diğer Faylar: Bunların yanı sıra, havzanın doğusunda Divanlar ve Göçü fayları, kuzeyinde Karaömerler fayı ve ova kenarlarını sınırlayan Cihanbeyli, Ilgın, Yunak, Tuzlukçu ve Altınekin fay zonları da bulunmaktadır. İl merkezinin yakın çevresinde Tatköy, Sille ve Meram-Dere fayları da potansiyel tehlike arz etmektedir. Jeolojik Yapı ve Deprem İlişkisi: Konya kent merkezi ve çevresinin jeolojik yapısı da deprem etkilerini önemli ölçüde etkilemektedir. İl merkezinin büyük bir kısmı alüvyon zeminler üzerinde yer almaktadır. Bu tür zayıf zeminler, deprem dalgalarını büyüterek binalarda daha şiddetli sarsıntıya neden olabilir ve sıvılaşma riskini artırabilir. Sıvılaşma, zeminin taşıma kapasitesini yitirmesine ve yapıların hasar görmesine yol açabilir. Konya’nın sismotektonik yapısında dikkate alınması gereken bir diğer unsur da zayıf ancak sürekli izlenmesi gereken mikro depremlerdir. Son yıllarda il merkezinde ve çevresinde kaydedilen düşük magnitüdlü sarsıntılar, genellikle yüzeye yakın ve sığ odaklı olup, yerel fay segmentlerinin hareketliliğini yansıtmaktadır. Bu tür depremler, her ne kadar yıkıcı potansiyele sahip olmasa da, yerel yapı stokunun durumu ve zemin koşulları ile birlikte düşünüldüğünde, risk değerlendirmesi açısından önem arz etmektedir. Sismik Aktivite ve Geçmiş Depremler: Kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzanan, çoğunlukla doğrultu atımlı karakter taşıyan bir fay sistemi olan Tuz Gölü fay zonu, bölgedeki Neotektonik deformasyonun önemli bileşenlerinden biridir. Akşehir-Sultandağı fay zonu ise doğrudan Konya sınırlarında yer almamakla birlikte, bölgeyi etkileyebilecek büyüklükte depremlerin kaynakları arasında değerlendirilmelidir. 2002 Sultandağı (Mw 6.5) depremi bu bağlamda önemli bir örnektir. Konya il merkezine daha yakın olan faylardan biri dolan Ilgın fay zonu, batı-doğu doğrultulu ve normal fay karakterinde olup, bölgedeki yaygın grabenleşmenin izlerini taşımaktadır. Ilgın fay zonu boyunca yüzey kırıkları ve jeotermal kaynaklar gözlemlenmekte, bu da fayın güncel tektonik aktivitesini destekleyen bulgular arasında yer almaktadır. Tarihsel kayıtlara bakıldığında, Konya ve çevresinde geçmişte de çeşitli büyüklüklerde depremler meydana gelmiştir. 1900-2016 yılları arasında Konya Fay Zonu üzerinde 5.0 ve üzeri 9 deprem kaydedilmiştir. Ayrıca, il sınırları batısında ve doğu-güneydoğusunda 1268, 1114 ve 1875 yıllarında önemli depremler yaşanmıştır. Son olarak, 15 Mayıs 2025 tarihinde meydana gelen 5.2 büyüklüğündeki deprem de bölgenin sismik aktivitesinin devam ettiğini göstermektedir. |
Sosyal medya paylaşımlarında “Türkiye fay haritası” olduğu sanılarak paylaşılan görsel aslında (1996 versiyonunun yenilenmesiyle hazırlanan) 18 Mart 2018 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan, 1 Ocak 2019 tarihinde de yürürlüğe giren Türkiye Deprem Tehlike Haritası‘dır.
İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından yayımlanan yüksek deprem oluşturabilecek tehlikeli fay hatları haritasında Konya’nın açık sarı renkli olması, Konya’da fay bulunmadığı anlamına gelmiyor.
Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) tarafından yayımlanan diri fay hatları haritalarında Konya ve çevre bölgesinde fayların yer aldığı biliniyor.
MTA’nın 45 il ve 110 ilçenin aktif fay hattı üzerinde görüldüğü yeni diri fay haritasında bir bölgede fayların görülmemesi orada fay olmadığı anlamı taşımıyor (Deprem üreten fayların bir kısmı diri fay haritalarında olmayabilir. Bazen ölçek nedeniyle bazı kısa faylar harita üzerinde gösterilemeyebiliyor. Ayrıca, deprem(ler) olduktan sonra faydaların var ve diri olduğu ortaya çıkabilir.).
MTA’nın 1/25.000 Ölçekli Diri Fay Haritaları Listesi’nde Konya’daki faylar şöyle sıralanmış:
ARŞİV SIRA NO | PAFTA İLİ | GENEL PAFTA ADI | PAFTA ADI | PAFTA SAYISI |
1460 | KONYA | M27 | M27c2 | 1 |
1461 | KONYA | M27 | M27c3 | 1 |
1462 | KONYA | M28 | M28b2 | 1 |
1463 | KONYA | M28 | M28b3 | 1 |
1464 | KONYA | M28 | M28d1 | 1 |
1465 | KONYA | M28 | M28d2 | 1 |
1466 | KONYA | M28 | M28d3 | 1 |
1467 | KONYA | M28 | M28d4 | 1 |
1468 | KONYA | M29 | M29a1 | 1 |
1469 | KONYA | N28 | N28a1 | 1 |
Konya İl Afet Risk Azaltma Planı başlıklı belgede “Konya İlini Etkileyen Bölgesel Ölçekli Faylar” şu şekilde tanıtılmış: Akşehir Fay Zonu (AFZ): Genelde kuzeybatı-güneydoğu gidişli 450 km uzunluğunda 2-7 km genişliğinde verev atımlı normal faydır. Akşehir fay zonunun en belirgin olduğu alan DoğanhisarAkşehir-Çay ve Afyon arasıdır. 100-120 km uzunluk sunan AFZ’nun kuzeydoğu bloku düşerek Akşehir-Afyon çöküntü havzasını (grabeni), güneybatı bloku da yükselerek Sultandağı yükselimini (horstunu) oluşturmuştur.Aletsel dönem içinde Kandilli Rasathanesi verilerine göre Akşehir Fay zonunun da içinde yer bölgede 1900-2016 yılları arasında büyüklüğü M:5 den büyük 9 deprem meydana gelmiştir. Akşehir fay zonu üzerinde aletsel dönemde oluşan depremler incelendiğinde bu zon üzerinde 25- 30 yılda bir 5,5-6.5 büyüklüğünde bir deprem oluşma riski vardır. Akşehir ve Doğanhisar, Sultandağı ve Çay doğrudan bu fay zonları üzerinde yer almaktadır. Bu yerleşim alanlarının neredeyse tamamı alüvyal zemin üzerinde kurulmuştur ve yörede su seviyesinin yüksek olması nedeniyle bazı kesimlerde sıvılaşma riski yüksek alanlar da bulunmaktadır. Oluşan depremler genelde orta büyüklükteki depremlerdir. Yörede gelecekte de orta büyüklükte yıkıcı deprem oluşma riski yüksektir(Eren, Y., 2016).Tuz Gölü Fay Zonu (TGFZ): Orta Anadolu’nun en önemli kıta-içi aktif fay zonlarından biridir. TGFZ kuzeybatıda Paşadağ ile güneydoğuda Bor ilçesi arasında uzanan yaklaşık 200-220 km uzunluğunda ve 15-25 km genişliğinde, önemli miktarda normal bileşeni olan sağ yanal atımlı bir fay zonudur Paşadağ ile Bor arasındaki kesimi oldukça çizgisel olup 5-80 km uzunlukta birbirine koşut, yarı koşut birçok faydan oluşur. Tuzgölü havzasının kuzeydoğu kenarını sınırlamaktadır. TGFZ, uzunlukları 9 ile 30 km arasında değişen, birbirine koşut veya yarı koşut onbir geometrik fay segmentinden oluşmaktadır. TGFZ segmentlerinin azami M=6,11–6,80 büyüklüğünde deprem üretebilecekleri varsayılmaktadır(Eren, Y., 2016). Ecemiş Fay Zonu(EFZ): Kuzeyde Erciyes Dağı (Kayseri) ile güneyde Mersin ili arasında K25°D doğrultusunda uzanan yaklaşık 300 km uzunluğundaki Ecemiş Fay Zonu Orta Anadolu’nun en önemli neotektonik unsurlarından biridir. Diri fay haritasında Yahyalı ilçesinin güneydoğusundan başlar ve Pozantı’nın kuzeybatısına kadar uzanır. Uzunluğu yaklaşık 107 km’dir. Şaroğlu ve diğ. (2001) tarafından Demirkazık, Kamışlı ve Pozantı segmenti şeklinde üç alt bölüme ayrılır. Sol yönlü aktif doğrultu atımlı fay zonunun 80±10 km toplam atıma sahip olduğu tahmin edilmektedir. GPS değerlerinin bu fayın iki bloku arasında 1-2 mm /yıl hareket olduğunu göstermektedir. Ecemiş Fayı’nın son 35000 yıl içerisinde hareket halinde olduğunu ve dolayısıyla aktif bir fay olduğunu belirtmektedir. Ayrıca bölgede büyüklüğü 6,5 veya daha büyük olan ve yüzey kırığı oluşturabilecek en az üç depremin olduğunu öne sürmektedir. Bu verilere bağlı olarak da fayın deprem tekrarlanma aralığının yaklaşık 10000 yıl olduğunu savunmaktadır(Eren, Y., 2016). Ova/Havza Kenarlarını Sınırlayan Fay Zonları: Konya il merkezi ve çevresindeki en önemli genç yapıları K-G gidişli Konya grabeni(çöküntüsü) ve yaklaşık D-B gidişli Kızılören çöküntüsü oluşturur. Konya çöküntüsü Batıda Konya fay zonu Doğuda Divanlar Fayı Kuzeyde ise Karaömerler fayı ile sınırlıdır. Konya İl merkezinin batı kesimi Konya Fay zonu üzerinde bulunmaktadır. Kızılören grabeni (havzası) BKB-DGD gidişli eğim atımlı normal kenar fayları ile sınırlı egemen olarak Miyosen-Pliyosen yaşlı kayaçları kapsayan bir çöküntü havzasıdır. KKD-GGB gidişli Konya fay zonu Kızılören grabenine ait kayaçları ve yapıları keserek onları yükseltmiş ve askıya almıştır. Havzaları oluşturan Miyosen-Kuvaterner yaşlı eğim atımlı normal faylar, KKD-GGB ve BKB-DGD şeklinde iki fay sistemi şeklinde görülmektedir. Arazi gözlemleri her iki fay sisteminin de benzer yaşlı olduklarını ve bir sekans dahilinde hareket ettiklerini ve benzer gerilmelerle oluştuklarını göstermektedir(Eren, Y., 2016). Konya fay zonu (KOFZ): Havzayı batıdan sınırlayan Konya Fay zonu morfolojik ve sismik açıdan en aktif olan faydır. Konya Fay zonu ortalama olarak kuzeykuzeydoğu-güneygüneybatı gidişlidir. KOFZ güneydoğuya doğru eğimli normal bir fay olup, azda olsa sağ yönlü doğrultu atımlı bileşene de sahiptir. Konya fay zonu (KOFZ), Konya’nın hemen batısında 500 evler ile Dikmeli arasından geçmekte ve bu kesimde yaklaşık 50 km’lik bir uzunlukta izlenmektedir. KOFZ tek bir faydan değil, birbirine paralel olarak yönlenmiş değişik uzunluklardaki bölümlerden oluşmuştur. Fay zonu yer yer 5-6 km genişliğe sahiptir ve ana faya paralel (sintetik) veya ters eğimli (antitetik) birçok fayı kapsamaktadır. 10-11 Eylül 2009 da oluşan depremlerin odak mekanizması çözümleri Konya fay zonunun arazi gözlemleri ile uyuşum içinde normal bir fay karakterinde olduğunu ortaya koymuştur. Konya fay zonun sınırladığı Konya havzasının batı kesimindeki düşey atım yaklaşık 1250 metre civarındadır. Bu verilere göre fay zonundaki düşey kayma hızı en düşük 0.1 en yüksek 0.6 mm/yıl arasında hesaplanmıştır(Eren, Y., 2016). Tatköy Fayı: Konya’nın batısında KOFZ’nun yanı sıra, bu zona yaklaşık dik olarak yönlenmiş çoğunlukla doğu-batı gidişli ikinci bir fay sistemi daha bulunmaktadır. Bu fay sistemi de normal fay karakteri sunmakta ve havza çökelleri altında belirsizleşmektedir. Bu faylardan en önemlisi doğu-batı gidişli ve güneye eğimli Tatköy fayıdır (Eren, 1996b). Yazır Fayı: KOFZ’nun doğusunda yer alır. Kuzey kuzeydoğu-güney güneybatı gidişli Yazır fayı, yörede yüzeyleyen Miyosen-Pliyosen yaşlı gölsel kireçtaşları ile Kuvaterner yaşlı karasal kırıntılılardan oluşmuş havza çökellerini kesmektedir. Konya merkeze bağlı Parsana mahallesinin kuzeyindeki taş ocağı yarmalarında, Yazır fayının hareketlerine bağlı olarak biri faya paralel diğeri ise faya dik olarak yönlenmiş iki takım genişleme kökenli yapılar (Neptüniyen dayklarekstensiyonel yarıklar) gözlenmektedir. Arazi gözlemleri, bu yarıkların, fayın Kuvaterner esnasındaki hareketlerine bağlı olarak yüzey kırıkları şeklinde geliştiğini belgelemektedir. Bu gözlemlerle beraber fay zonuna yakın kesimlerde büyüklüğü 4.4’e varan depremlerin de bulunması KOFZ’nun aktif bir zon olduğunu belgelemektedir. Altınekin Fay Zonu: Konyanın kuzeydoğusunda yer alan Altınekin fay zonu yaklaşık kuzeygüney gidişli, 50 km uzunluğunda ve 0-5 km genişliğindedir. Altınekin fay zonu güneyde Konya havzasına doğru kademeli faylarla devam ederken, kuzeyde bolluk güneyi kuzeyinde Cihanbeyli fay zonu ile kesişmektedir. Yazıbelen ile Bolluk gölü kuzeyine kadar morfolojik olarak net olarak izlenmektedir. Söz konusu kesimde, fay zonu kuzeyde kuzey-güney, güneyde ise kuzeydoğugüneybatı gidişlidir ve batıya doğru eğimlidir. Altınekin kuzeyinde, faya paralel kaynak çıkışları, küçük göller ve traverten konileri gözlenmektedir. Fay zonu üzerindeki kinematik göstergeler, fayın egemen olarak eğim atımlı normal bir fay olduğunu göstermektedir. Akıncılar civarında Kuvaterner yaşlı akarsu çökellerini kesen bu çökelleri 30 metre düşey atıma uğratmıştır. Karaömerler Fayı: Konya havzasını kuzeyden sınırlayan Karaömerler fayı ise yaklaşık doğubatı gidişli ve kuzeye doğru eğimlidir. Karaömerler çevresinde belirgin bir morfoloji oluşturmakta ve kuzey-güney gidişli transfer veya doğrultu atımlı faylarla sık sık kesilmektedir. Fay boyunca Karaömerler batısında, askıda kalmış alüvyal yelpaze çökelleri gözlenir. Divanlar Fayı: Ovayı doğudan sınırlayan Divanlar fayı ise kuzey güney gidişli ve batıya doğru eğimli olup, KOFZ ile beraber bir graben yapısı oluşturur (Şekil 6). Divanlar fayı boyunca alüvyon yelpaze çökellerinin askıda izlendiği basamaklı bir yapı belirgin bir şekilde gözlenir. Divanlar fayı Aksaray yolu güneyinde kuzeydoğu-güneybatı gidişli, güneyde ise kuzeybatıgüneydoğu gidişli Göçü fayı ile kesilmiştir. Bu ana faylar dışında ova içinde de çok sayıda havzaya ait alüviyal çökelleri kesen küçük faylar bulunmaktadır. Havza içindeki sismik etkinlik söz konusu fay sistemlerinin aktif olduğunu göstermektedir. |
Jeoloji alanında uzman isimler, Konya ili ve çevresinin aktif fay hatlarının etkisi altında bulunan ve jeolojik yapısı nedeniyle deprem riskinin bulunduğu bir bölge olduğunu geçmişte yaptığı açıklamalarda vurgulamıştı.
Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Şükrü Arslan (2 Ağustos 2023):
Konya kapalı havzası bir çöküntü havzasıdır. Bu ve buna benzer çapta depremlerin olması muhtemeldir. Yaşanan bu depremi farklı durumlara yormak bunun akabinde büyük depremler beklemek doğru bilimsel bir yaklaşım değildir. Mevcut depremden kaynaklı korkulacak bir durum yoktur.
Sosyal Medyalarda ve bazı basın yayın kuruluşlarında deprem sonrası yarılmaların olduğu haberi gerçekleri yansıtmamaktadır. Bu yarıklar deprem kaynaklı olamaz depremden kaynaklı yarıklar oluşabilmesi için deprem büyüklüğünün en az 6 ve üzeri olması gerekir. 5 büyüklüğünde bir depremin yüzeyde deformasyon oluşturması beklenmez. Bu yarıklar daha önce de ilimizde sıkça karşılaştığımız Karapınar’da, Emirgazi de, Altınekin dedeler de ve Tuzlukçu da görülen Asismik yarılmalardan farklı değildir. Bu yarılmalar depremden bağımsız yeraltı su çekilmesi sonucu yüzey kırığı hattındaki bloklar arasındaki farklı kil tabaka seviyelerinin olması sonucunda yaşanan bloklar arası farklı hacimsel küçülmeler sonucunda oluşan yarılmalardır.
Deprem sarsıntısı kaya zeminlerde ve alüvyal (Ova) zeminlerde farklı davranışlar sergilemektedir ve ne yazık ki alüvyal zeminlerde zemin büyütmesi dediğimiz sarsıntıyı yapılara şiddetli iletme gibi bir durum bulunmaktadır. Konya gibi alüvyal zeminlere kurulu şehirlerde zemin büyütmesi nedeniyle kuş uçuşu Şehre 150-200 km uzaklıkta olan depremlerde de sarsıntı fazlasıyla hissedilir. Konya’da alüvyon zemine kurulu olduğu için sadece yakınındaki faylardan oluşan depremlerden değil, çok uzaklardaki depremlerden de etkilenebilecektir. Konya ili için sismik ölçüm ve kayıtların tutulduğu dönemlere bakıldığında büyük yıkıcı depreme rastlanılmamıştır. Ancak yer bilimcilerimizden fay çalışan uzmanlarımızın çalışmalarında Konya’da bulunan fayların geniş periyod aralığında orta-büyük deprem ürettikleri sonucuna ulaşmışlardır.
Konya ili ve çevresinde Konya’yı tehdit edebilecek faylara baktığımızda bölgesel faylar olarak nitelendirdiğimiz Akşehir Fay Zonu, Tuz Gölü Fay Zonu ve Ecemiş Fay Zonu bulunmaktadır. Bu fay zonları Konya iline 150-200 km uzaklıkta da olsa da zemin büyütmesi nedeniyle dikkat etmemiz gereken aktif potansiyelli faylardır.”
“Yöredeki ana fay sistemlerini K-G ve D-B batı gidişli faylar oluşturur. Bunların yanı sıra yörede KD-GB ve KB-GD gidişli faylar da bulunur. Söz konusu fayların büyük bir bölümü az da olsa doğrultu atım bileşeni de gösteren, ancak egemen olarak verev atım bileşenine sahip normal faylardır.”
“Özet olarak Konya bölgesinde aktif veya potansiyel olarak önemli uzunluklarda faylar bulunmaktadır.
Bu faylar çevre il ve ilçeler için potansiyel açıdan tehdit oluşturur. Ancak, bilinen tarihsel dönem içinde bu faylara bağlı olarak gelişmiş yıkıcı depremler hemen hemen bilinmemektedir. Ayrıca, sismik açıdan kayıtların tutulduğu dönemlerde de, özellikle Konya il merkezi ve çevresinde beklenenden daha az etkinlik bulunmaktadır.
Bu durum ana olarak, ya söz konusu fayların oluşturduğu depremlerin tekrarlanma aralıklarının oldukça uzun (yüz yıllar veya bin yıllar) olmasından veya bu faylardaki hareketin tektonik açıdan çok yavaş ve sürekli bir şekilde gelişmesinden kaynaklanmaktadır.
Sismik etkinliğin, Yazır bölgesinde eski depremlerin yüzey kırıklarını yansıtan neptünyen daykların ve ender de olsa orta büyüklükteki depremlerin varlığı, bölgede her iki seçeneğin de göz önünde bulundurulması gerektiğini ortaya koymaktadır.
Bölgedeki fayların büyük bir bölümü egemen olarak normal fay karakterlidir. Bu nedenle bölgede oldukça büyük magnitüdlü deprem oluşması ihtimali azdır.
Konya il merkezinin bulunduğu kesimde de tarihsel dönem içinde yıkıcı bir deprem kaydedilmemiştir.. Ancak yörenin yukarıda belirtilen tektonik özellikleri, şehrin bundan sonraki yapılanmasında, oluşma ihtimali az da olsa 6-6.5 büyüklüğündeki bir depremin göz önünde bulundurulmasının gerekliliğini ortaya koymaktadır.”
Övgün Ahmet Ercan (15 Mayıs 2025):
“M5,2’lik depremin olduğu Tuzgölü Kırığı son deprem haritası üzerinde görünmemesinden halk, haklı olarak yakınmakta, ayrıca sorgulamakta. Oysa ekte verilen 2005’de yaptığım haritamda Tuzgölü kırığı kırmızı ile görülüyor. MTA haritasında da kırık görülüyor. Deprem haritası yapılırken, deprem bilimci olan yerfizikçileri ile kırıkçı olan yerbilimcilere yeterince yer verilseydi bu yadırgamalar olmazdı.”
M5,2’lik depremin olduğu Tuzgölü Kırığı son deprem haritası üzerinde görünmemesinden halk, haklı olarak yakınmakta, ayrıca sorgulamakta.
Oysa ekte verilen 2005’de yaptığım haritamda Tuzgölü kırığı kırmızı ile görülüyor. MTA haritasında da kırık görülüyor.
Deprem haritası… pic.twitter.com/6bLwDbEY63
— Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan (@ovgunaercan) May 16, 2025
Övgün Ahmet Ercan (15 Mayıs 2025):
“Konya’nın Kulu ilçesinden geçen, Kulu-Tavşancalı Kırığı üzerinde olan M5,2’lik küçük deprem Kulu ile dolayda olan depremin kaynağıdır. Kulu-Tavşancalı kırığı, Tuz Gölü Kırık kuşağının bir parçasıdır. Kırık Ankara’ya doğru uzandığı, odağı sığ olduğundan Ankara sarsılmıştır. Daha büyük deprem beklemiyorum.”
Konya’nın Kulu ilçesinden geçen, Kulu-Tavşancalı Kırığı üzerinde olan M5,2’lik küçük deprem Kulu ile dolayda olan depremin kaynağıdır.
Kulu-Tavşancalı kırığı, Tuz Gölü Kırık kuşağının bir parçasıdır. Kırık Ankara’ya doğru uzandığı, odağı sığ olduğundan Ankara sarsılmıştır. Daha… pic.twitter.com/k9MtopTQwK
— Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan (@ovgunaercan) May 15, 2025
Övgün Ahmet Ercan (15 Mayıs 2025):
“Tuz Gölü Kırığı Türkiye’nin İç Anadolu Bölgesi’ndeki çöküntü kırıklarıyla biçimlenmiş avkulanma çukurudur. yer alan önemli bir tektonik yapıdır. Bu kırık ile çukurluk Neojen döneminde oluşmuş süre içinde daha az yağışlı iklim koşulları nedeniyle küçülmüştür. Bugünkü M5,2’lik deprem Aksaray, Kırıkkale, Nevşehir, Konya, Ankara’da duyulmuştur. Köy evlerini çatlatması, baca yıkılması dışında etkili olmamıştır.”
Tuz Gölü Kırığı Türkiye’nin İç Anadolu Bölgesi’ndeki çöküntü kırıklarıyla biçimlenmiş avkulanma çukurudur. yer alan önemli bir tektonik yapıdır. Bu kırık ile çukurluk Neojen döneminde oluşmuş süre içinde daha az yağışlı iklim koşulları nedeniyle küçülmüştür. Bugünkü M5,2’lik… pic.twitter.com/oDGvPixecP
— Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan (@ovgunaercan) May 15, 2025
Şener Üşümezsoy (15 Mayıs 2025): “6 Şubat depremlerinin batısında Antakya Fayı, onun hemen kuzeyinde Pazarcık ve Gölbaşı’ya giden bir fay, Sivrice’ye kadar giden birinci afat var, en yüksek stres orası. Onun hemen kuzeyinde 2’nci bir hale, Çelikhan’dan ve Elbistan’dan Gölbaşı’ya kadar ikinci bir hale var. Onların kuzeyinde ise hemen kuzeyinde Gürün ve Sahibeyli Feke’den Kozan’a doğru bir yay da var. Sivas’tan, Kayseri ve Kayseri’den Mersin’e doğru giden bir hattımız var. Şimdi bugün de depremin olduğu yer ise 1939’da kırılan depremin ucu Çorum’dan Ezine Pazarı diye bir yere gidiyor kuzeyden, Tuz Gölü bloğunu sarıyor. Onun da batısında 4.1’lik oldu kuzeyde. Ancak batı ve güneyinde ise Tuz Gölü havzasını saran, Tuz Gölü Fayı var. Aksaray’a doğru giden bir hat. O da Ecemiş koridorunda birleşiyor. Yani bu yayın aylar biçiminde, 6 Şubat’ta Arap plakasının Anadolu’ya çarpması sonucu. Yani bir koçbaşının bir kapıya çarpması sonucu nasıl bir kapının dışındaki yerlerde etki yaratıyorsa, Anadolu içinde bu tip bir bir dönerek geriden ileri doğru dönen soğan zarı gibi oluşturan faylar var. Soğanı kestiğin zaman, yarım baktığı zaman hilal gibi hep hatlar var. Onları yer kabuğu gibi düşünün.”
Naci Görür (15 Mayıs 2025):
“Kırkuyu-Kulu/Konya çevresinde 5,2 deprem oldu. Büyük ihtimalle deprem verev doğrultu atımlı Tuzgölü Fay Zonu içerisinde. Burası nispeten ülkemizin sakin bir yöresi. Sevgiyle”
Kırkuyu-Kulu/Konya çevresinde 5,2 deprem oldu. Büyük ihtimalle deprem verev doğrultu atımlı Tuzgölü Fay Zonu içerisinde. Burası nispeten ülkemizin sakin bir yöresi. Sevgiyle pic.twitter.com/OHNSUPUhCV
— Prof. Dr. Naci Görür (@nacigorur) May 15, 2025
Naci Görür (15 Mayıs 2025):
“Bugün Konya’da olan depremin gösterdiği gibi ülkemizin her tarafı az veya çok tehlikeli deprem bölgelerinden ibarettir. Artık fayları tartışacağmıza, deprem olacak mı olmayacak mı diye dertleneceğmize, deprem ne zaman,nerede olacak diye kendimizi heder edeceğimize, bu tabir için beni affediniz , Anadolu deyimi ile “Siz eşeğinizi sağlam kazığa bağlayında” Allah Kerimdir. Oturduğunuz yerleşim alanının DEPREM DİRENÇLİ OLMASINI SAĞLAYIN, BUNU YÖNETİMLERDEN TALEP EDİN. Bunun BEKA meselesi olduğunun, ülkemizin geleceği için hayat memat meselesi olduğunu unutmayın. Mülkün sahibi sizsiniz. Gözetim ve denetim sorumluluğu sizde. Yönetimlerle el ele bu sorunu çözelim. Her büyük depremde binlerce insanı kurban veremeyiz. İNSANIMIZ ÖLMESİN. Sevgiyle.”
Bugün Konya’da olan depremin gösterdiği gibi ülkemizin her tarafı az veya çok tehlikeli deprem bölgelerinden ibarettir. Artık fayları tartışacağmıza, deprem olacak mı olmayacak mı diye dertleneceğmize, deprem ne zaman,nerede olacak diye kendimizi heder edeceğimize, bu tabir için…
— Prof. Dr. Naci Görür (@nacigorur) May 15, 2025
Naci Görür (14 Mart 2025):
“Bugün Konya, Tavşancı-Kulu yöresinde 4,2 büyüklükte sığ bir deprem oldu. Haritada belirgin değil ama bu deprem sağ yönlü, yanal atımlı Eskişehir Fay Zonunun Tuzgölü’ne doğru devamı üzerinde oldu. Bu fay Eskisehir, dahil bolgeyi etkileyebilecek buyuk bir fay. Sevgiyle”
Bugün Konya, Tavşancı-Kulu yöresinde 4,2 büyüklükte sığ bir deprem oldu. Haritada belirgin değil ama bu deprem sağ yönlü, yanal atımlı Eskişehir Fay Zonunun Tuzgölü’ne doğru devamı üzerinde oldu. Bu fay Eskisehir, dahil bolgeyi etkileyebilecek buyuk bir fay. Sevgiyle pic.twitter.com/oOD5DBEUQL
— Prof. Dr. Naci Görür (@nacigorur) March 14, 2025
Naci Görür (26 Ağustos 2023):
“Konya, Kulu-Tavşancalı’da 5,1 deprem oldu . Yakınlarda aynı bölgede aynı büyüklükte deprem Çandır- Selçuklu’da olmuştu. Bugünkü deprem muhtemelen Eskişehir Fay Zonunun devamında oluştu (Esat vd 2016), sevgiyle”
Konya, Kulu-Tavşancalı’da 5,1 deprem oldu . Yakınlarda aynı bölgede aynı büyüklükte deprem Çandır- Selçuklu’da olmuştu. Bugünkü deprem muhtemelen Eskişehir Fay Zonunun devamında oluştu (Esat vd 2016), sevgiyle pic.twitter.com/bib8BhgSF7
— Prof. Dr. Naci Görür (@nacigorur) August 29, 2023
Naci Görür (8 Kasım 2021):
“Arkadaşlar, Konya-Meram-Kızılörende az önce 5,1 büyüklüğünde deprem oldu. Bu deprem büyük ihtimalle Akşehir Fay Zonu üzerinde ve normal faylanmaya bağlı. Geçmiş olsun (Bozkurt, 2001; Görür, 2020).”
Arkadaşlar, Konya-Meram-Kızılörende az önce 5,1 büyüklüğünde deprem oldu. Bu deprem büyük ihtimalle Akşehir Fay Zonu üzerinde ve normal faylanmaya bağlı. Geçmiş olsun (Bozkurt, 2001; Görür, 2020). pic.twitter.com/ImvQszDAo4
— Prof. Dr. Naci Görür (@nacigorur) November 8, 2021
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası, imar, planlama, altyapı, yapı üretim ve denetim süreçlerinin “Konya’nın deprem bölgesinde bulunmadığı” algısıyla yürütüldüğünü vurgulayan “Depremin Unutulduğu Kent: Konya İlinin Depremselliği” başlıklı etkinlik de düzenledi.