Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nde Esir Alınan Yunan Komutan Nikolaos Trikupis’in Huzuruna Getirildiğinde Mustafa Kemal Atatürk’ü Tanıyamadığı İddiası Asılsız
Öncelikle, 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun!
Gelelim konumuza…
Emin Çölaşan, 30 Ağustos 2015 tarihinde Sözcü Gazetesi‘nde yayımlanan “30 Ağustos” başlıklı köşe yazısında 30 Ağustos Zaferi ile birlikte esir alınan Yunan generali Nikolaos Trikupis’in Mustafa Kemal Atatürk ile bir anısına değinmiş.
Esir alındıktan sonra Yunan generale Mustafa Kemal Atatürk’ün “Üzülmeyin general, siz görevinizi fazlasıyla yaptınız. Esir düşmek her askerin başına gelebilir. Siz burada bizim konuğumuzsunuz.” dediğini belirten Emin Çölaşan, vecizenin aslını tahrif etmiş.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Trikupis’e söylediği sözler şu şekildedir:
“Üzülmeyin general, siz görevinizi sonuna kadar yaptınız. Askerlikte mağlup olmak da vardır. Napolyon da vaktiyle esir olmuştu. Size karşı büyük hürmet besliyoruz. Burada misafirimizsiniz. Buyurun istirahat edin, yakında her şey düzelecektir…”
Yani Atatürk, “her asker esir düşebilir” tarzı bir ifade kullanmamıştır (29 Ağustos 2013 tarihinde yine Sözcü Gazetesi’nde yayımlanan köşe yazısında Çölaşan, bu sözü doğru şekilde aktarmıştır).
İlaveten Çölaşan, “sonra haritanın başına geçtiler. Trikupis’e hangi taktik hataları yaptığını uzun uzun anlattı” iddiasında bulunmuş. Bu iddianın temelini büyük ihtimalle aşağıda yine “iddia edilen” bir olay oluşturmaktadır.
Öncelikle iddia edilen olayı okuyalım:
Trikopis, diğer esir kolordu ve tümen komutanları ile birlikte Gazi’nin huzuruna çıkarıldıkları zaman, hepsi çok heyecanlı ve bitkin halde imişler. Gazi, bunları oturtmuş, kendilerini teselli için bu gibi yenilgilerin tarihte örnekleri olduğunu, sevk ve idareyi eksiksiz yapmış iseler vicdanen rahat olabileceklerini söylediği zaman, Trikopis:
– Askeri görevimi tamamen yaptığıma eminim. Fakat asıl görevimi maalesef yapamadım” diye intihar edemediğini anlatmak isterken, Gazi:
– O size ait bir düşüncedir” diye sözünü kesmiş ve harita üzerinde:
– Şurada bir tümeniniz vardı. Niçin onu şuraya almadınız. Filan yerdeki kuvvetlerinizi falan yere sürseydiniz daha iyi olmaz mıydı? Gibi bazı eleştiriler yapmış, Trikopis:
– Ben öyle hareket etmek için emir verdim. Fakat (yanındaki Kolordu Komutanı’nı göstererek) bu yapamadı” demiş.
Bu görüşmeler olurken esir komutan yavaşça yanında bulunan subaylarımızdan birine:
– Bizim ile konuşan bu general kimdir? diye sormuş, subay:
– Başkomutan Mustafa Kemal, deyince adam hayrete düşmüş:
– Şimdi anladım biz niçin mağlup olduk! Bizim Başkomutan İzmir’de vapurda oturuyordu, diyerek derdini dökmüş.
Em.Tümg. Muzaffer ERENDİL, İlginç Olaylar ve Anekdotlarla Atatürk
Nikolaos Trikupis (Yunanca: Νικόλαος Τρικούπης), Büyük Taarruz Meydan Savaşı’nda yaşadığı bozgun esnasında Yunan ordusunun Anadolu’daki en üst düzey komutanı, yani Anadolu topraklarındaki Yunan kuvvetlerinin başkomutanıydı. Bizzat başkomutan olan Trikupis’in başka bir başkomutanı eleştirmiş olması gerçek dışı gibi geliyor. Biz yine devam edelim…
Yukarıda aktarılanlar, Emin Çölaşan’ın Sözcü Gazetesi‘ndeki 29 Ağustos 2013 tarihli “General Trikupis 30 Ağustos’u Anlatıyor” başlıklı yazısında atıf yaptığı Hıfzı Topuz’un aktardıklarıyla ve Trikupis’in hatıratıyla örtüşmemektedir. 29 Ağustos günü beraberindeki askerlerle birlikte teslim olan Trikupis, Mustafa Kemal Atatürk’ün huzuruna çıkarılmıştır. Trikupis, kendisinin esir alındıktan sonra Mustafa Kemal’in yanına götürüldüğünü biliyordu. Trikupis, “İnönü beni yanına alarak Başkomutanlığa götürdü. Atatürk beni mert bir askere yakışır bir biçimde kabul etti. Yunan Orduları Başkomutanlığına atandığımı da orada öğrendim. Üzüntülü ve heyecan içindeydim.” ifadelerini kullanmıştır. Bu durumda, kiminle konuştuğunu bilmediği iddiasının doğruyu yansıtmadığı görülmektedir.
Trikupis bu anı hatıratında şöyle aktarmıştı (Nikolaos Trikupis. General Trikupis’in Hatıraları. Çev: Ahmet Angın. Ar Matbaası. İstanbul. 1967. Sf: 103):
Uşak dışında esir olup o zamanki Türk ordusu kumandanı İsmet Paşa’nın (bilahare Türkiye Cumhurbaşkanı olmuştur) dairesine götürüldüm; o da beni Mustafa Kemal’e götürdü. Mustafa Kemal’in odasına girdiğim zaman o, ayağa kalkarak dostane bir şekilde beni karşıladı ve Fransızca hitap ederek şunları söyledi:
– Unutmayın ki, Koca Napoleon da esir olmuştu.
– Siz vazifenizi tam olarak ve sonuna kadar yaptınız, biz de sizi takdir ve size hürmet ediyoruz.
– Siz burada esir değil, misafirsiniz.
Sonra bana sordu:
– Küçük Asya Orduları Komutanlığına tayin edildiğinizi biliyor musunuz?
Ben cevap verdim
– Hayır!
Malum olduğu üzere Türk ordusunda telsiz vardı ve taarruz esnasında dışardan haber alıyordu. Ne olursa olsun, 23 Ağustos 1922 tarihli Atina gazeteleri şu haberi veriyordu.
‘Tuğgeneral, Trikupis Küçük Asya Orduları Komutanlığına tayin edilmiştir. Kendisi harp sahalarındaki cesaretinden dolayı tümgeneralliğe terfi ettirilmiştir…’
22 Ağustos 1922’de de Resmi Gazete’de benim Küçük Asya Orduları Komutanlığına tayin emrim intişar etmişti ve bunda şöyle deniyordu:
‘Halihazır yılın 22 Ağustos günü Kıraliyet iradesi ve Milli Savunma Bakanı’nın tasvibiyle, bakanlık emrine alınan Tümgeneral Hacıanesti G.’in yerine Tuğgeneral Nikolaos Trikupis Küçük Asya Orduları Komutanlığına getirilmiştir.”
Çölaşan’ın Atatürk ile Trikupis’in harita üzerinden taktik hata incelemesi yaptığına dair bilgiyi içeren bir kaynak bulunmamaktadır. Yukarıda bahsedilen olayın da gerçeği yansıtmadığı malumunuz. Ki, savaşın en hararetli anında “uzun uzun harita üzerinden taktik inceleme yapıldığını” iddia etmek de abesle iştigaldir.
Kafalarından tarih yazmayı çok sever köşe yazarlarımız. Masal gibi anlatmayı ise daha fazla.
İlaveten, “Su Soğuk Ama Girince Alışıyorsun” esprilerinde kullanılan Yunan komutan resminin Nikolaus Trikupis’e ait olmadığını aktardığımız yazımızı da incelemek isteyebilirsiniz…
Kaynaklar:
– Emin Çölaşan’ın 30 Ağustos 2015 tarihli köşe yazısı
– Emin Çölaşan’ın 29 Ağustos 2013 tarihli köşe yazısı
– Hıfzı Topuz (2000). Eski Dostlar, İstanbul, 6.Baskı, sf. 83-89.