1986 Yılında Fırlatılmasının Ardından Havada İnfilak Eden NASA’nın Challenger Uzay Mekiğinde Yaşamını Yitirdiği Açıklanan Astronotların Yaşadığının 30 Yıl Sonra Ortaya Çıktığı İddiası Doğru Değil
Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) tarafından 28 Ocak 1986 günü Florida’daki Kennedy Uzay Merkezi’nden fırlatılan Challenger Uzay Mekiği kalkışının 73 saniye sonrasında trajik bir şekilde infilak etmiş ve bütün mürettebatı yaşamını yitirmişti.
Uzay mekiğinin katı yakıt roketlerinin (O-ring adı verilen) güvenlik contalarının soğuk hava koşulları nedeniyle zarar görmüş olmalarından ötürü işlevlerini yerine getiremeyip sızıntılara yol açması sonucu yakıt tankının patlamasıyla mekik infilak etmişti.
Bu trajik olay, uzay mekiği programında güvenlik ve iletişim süreçlerinde önemli değişikliklere yol açtı. Uzay mekiği programı, kazanın ardından bir süre askıya alındı ve daha sonra iyileştirme çalışmaları yapıldıktan sonra yeniden başlatıldı.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) uzay keşif programı tarihindeki en trajik kazalardan biri olan Challenger faciası hakkında bir süredir dile getirilen absürt iddia, 1986 yılında yaşamını yitirdiği duyurulan astronotların yaşadığının 30 yıl sonra öğrenildiği şeklinde.
Bu hurafenin aşağıdaki ifadelerle paylaşıldığı görülüyor:
“Aşağıda gördüğünüz insanlar 1986 yılında, Challenger uzay aracında fırlatıldıktan 76 saniye sonra aracın infilak etmesiyle hayatlarını kaybetti. Garip olan şey ise olaydan 30 yıl sonra hepsinin yaşıyor olduğu ortaya çıktığı.”
1986 yılındaki patlamanın ardından öldükleri duyurulan Challenger mürettebatının yaşadığı 30 yıl sonra anlaşılmış değil.
1986 yılında havada infilak eden Challenger Uzay Mekiği’nde bulunan yedi astronotun hayatta olduğuna dair bir emare bulunmuyor.
Patlamanın ardından parçaları okyanusun üzerine düşen mekikten kimse kurtulmadı.
NASA, Challenger faciasının 35. yılında yayımladığı içerikte patlamada hayatını kaybeden astronotlarını anmıştı.
NASA ayrıca, Challenger uzay mekiğine ait büyük bir enkaz parçasının okyanusun dibinde bulunduğunu 2022 yılında duyurmuştu.
Bu iddianın Challenger astronotlarına simaen ve ismen benzer kişilerin fotoğraflarının kullanıldığı bir görselle 2015 yılında ortaya atıldığı anlaşılıyor.
Challenger Uzay Mekiği mürettebatı Francis R. Scobee, Michael J. Smith, Ronald McNair, Ellison Onizuka, Judith Resnik, Gregory Jarvis ve Christa McAuliffe adlı 7 astronottan oluşuyordu. Christa McAuliffe adlı sivil öğretmen, NASA’nın “Öğretmenler İçin Uzay Yolculuğu” programının bir parçası olarak uzaya gönderilecekti.
Challenger mürettebatının aslında yaşadığı iddiasıyla paylaşılan görselde Francis Richard Scobee için Cows in Trees adlı şirketin CEO’su pilot Richard Scobee‘nin, Ronald McNair için kardeşi Carl McNair’in, Ellison Onizuka için kardeşi Claude Onizuka’nın, Judith Arlene Resnik için aynı isme sahip Yale Hukuk Fakültesi’nden Profesör Judith Resnik‘in, Sharon Christa McAuliffe için aynı isme sahip Syracuse Üniversitesi’nden Hukuk Profesörü Sharon A. McAuliffe‘in fotoğrafı kullanılmış.

Challenger hakkında bir diğer absürt iddia da Nakşibendi tarikatı lideri Şeyh Ahmet Yasin Bursevi’ye ait.
Bursevi, Challenger uzay mekiğini kendilerinin civatalarını gevşetmesi sonucu düştüğünü “Hızır Aleyhiselam’dan yardım istedik, cıvatalarını gevşettik biraz sonra; O saatte Challenger patladı…” ifadeleriyle ileri sürmüştü.
Nakşibendi tarikatı lideri Şeyh Ahmet Yasin Bursevi, 1986’da kalkışından dakikalar sonra infilak eden Challenger uzay mekiğini kendilerinin düşürdüğünü iddia etti. Bursevi’nin iddiasına göre mekik, civataların gevşetilmesi sonucu düştü. pic.twitter.com/cnHeXupYo2
— dokuz8haber (@dokuz8haber) March 12, 2018