Immanuel Kant’ın Saf Aklın Eleştirisi Adlı Eserinin Kendi El Yazısı İle Yazdığı Fatiha İle Başladığı İddiası Doğru Değil
Alman filozof Immanuel Kant’ın (1724-1804) 1781’de basılan “Saf Aklın Eleştirisi” (“Saf Aklın Kritiği” ya da “Arı Usun Eleştirisi”) (“Kritik der reinen Vernunft“) adlı kitabının Kant’ın el yazısı ile yazdığı Fatiha ile başladığı iddiasının doğruluk payı bulunmamaktadır.
Bu konuda karşımıza çıkan tek müddei, Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak.
Dilipak, 12 Kasım 2020 tarihli sosyal medya paylaşımında Kant’ın Müslüman olduğunu ve Saf Aklın Eleştirisi adlı kitabının “Fatiha” ile başladığını öne sürmüştü:
“Dostoyevsky’de, Goethe ve Kant gibi Müslüman olarak öldü. Goethe ve İslamiyet isimli kitaba bakabilirsiniz. Kant da Müslüman olduğu gerekçesi ile aforoz edildi. Salt aklın eleştirisi kitabı “Fatiha” ile başlar.. İnna lillah!..”
Abdurrahman Dilipak ve Şanar Yurdatapan’ın “Yeşil İle Kırmızı” adlı kitabında da bu iddiayı şöyle öne sürmüştü (Aykırı Yayınları, 3. Baskı):
“Emanual Kant’ın Müslüman olduğu gerkeçesi ile afaroz edildiğini ve Kant’ın “Salt Aklın Eleştirisi” kitabının orijinalinin başına kendi el yazısı ile Fatiha’yı yazdığını pek az kişi bilir.”
Kant‘ın Saf Aklın Eleştirisi adlı eserinin Almanca orijinali iddia edildiği gibi Fatiha ile başlamaz. Kant’ın yaşamında 1787 ve 1790 yıllarındaki yayımlanan baskılarda da Fatiha yer almaz.
Kant’ın Saf Aklın Eleştirisi kitabının 1781 yılında yayımlanan birinci baskısının önsözü şöyle başlar (Taşkıner Ketenci (2016). “Saf Aklın Eleştirisi’nde Önsözler ve İşlevleri“. Beytulhikme An International Journal of Philosophy. Volume 6 Issue 1 June 2016):
“İnsan aklı bilgilerinin bir türünde özel bir kadere sahiptir: Akıl kendi doğasından kaynaklandığı için geri çeviremediği sorular tarafından rahatsız edilir, ama akıl onları yanıtlayamaz da; çünkü bu sorular insan aklının bütün yeteneklerini aşarlar”
“Die menschliche Vernunft hat das besondere Schicksal in einer Gattung ihrer Erkenntnisse: dass sie durch Fragen belästigt wird, die sie nicht abweisen kann, denn sie sind ihr durch die Natur der Vernunft selbst aufgegeben, die sie aber nicht beantworten kann; denn sie übersteigen alles Vermögen der menschlichen Vernunft.”
1787 yılında yayımlanan ikinci baskısının önsözü de ilk baskıdakinden farklılaştırılmış olsa da kitabın bütün içeriğinin kısa bir özeti görünümündedir ve içinde Fatiha barındırmaz.
Kant, Saf Aklın Eleştirisi’nin ikinci baskısına Francis Bacon’ın “Great Instauration” (“Büyük Yenileme/Diriliş”) adlı eserinin önsözünden bir alıntı ile başlar. Bahsi geçen alıntı şu şekildedir (Çeviren: Aziz Yardımlı):
“Kendi kişiliğimizden söz etmiyoruz. Ama burada ilgili olan soruna gelince, dileriz ki salt bir görüş bildirimi olarak değil, ama dürüst bir çalışma olarak görülsün ve bir kesimi destekleme ya da raslantısal bir düşünceyi aklama uğruna değil, ama genel olarak insan gönenç ve değerini temellendirme uğruna ele alındığı kanısını yaratabilsin. Dolayısıyla her birey en öz çıkarına … evrensel iyilik için kaygı duyabilsin … ve bu uğurda kendini gösterebilsin. Son olarak, yenileştirme çabamız sonsuz ve insanüstü birşeyi betimlemediğini, çünkü gerçekte sonsuz yanılgıların sonunu ve geçerli sınırlarını anlattığını gösterebilsin.”
“De nobis ipsis silemus: De re autem, quae agitur, petimus: ut homines eam non Opinionem, sed Opus esse cogitent; ac pro certo habeant, non Sectae nos alicuius, aut Placiti, sed utilitatis et amplitudinus humanae fundamenta moliri. Deinde ut suis commodis aequi … in commune consulant … et ipsi in partem veniant. Praeterea ut bene sperent, neque Instaurationem nostram ut quiddam infinitum et ultra mortale fingant, et animo concipiant; quum revera sit infiniti erroris finis et terminus legitimus.”
İkinci yayım için hazırladığı önsözün ilk cümleleri şu şekildedir:
“Usun ilgi alanına giren bilginin işlenişinin bir bilimin güvenilir yolunu izleyip izlemediği sonuçtan hemen saptanabilir. Birbiri ardına yapılan inceden inceye hazırlıklardan sonra hedefine yaklaşır yaklaşmaz durdurulunca, ya da, ona erişmek için sık sık geriye dönmesi ve yeniden bir başka yola düşmesi gerekince, benzer olarak, değişik katkıların ortak bir amacı izlemelerini sağlamak olanaklı olmayınca, o zaman böyle bir incelemenin henüz bir bilimin güvenilir yolunun çok uzağına düştüğü, tersine ancak karanlıkta el yordamıyla yapılan bir arama tarama olduğu kanısına varılabilir.”
İkinci baskının açılışında Immanuel Kant’ın teşekkür metni yer almaktadır. Bahse konu metnin Almanca orijinali ve Türkçe çevirisi şu şekildedir:
Ekselânsları,
Kraliyet Devlet Bakanı Baron von Zedlitz’e
Değerli Efendim!
Bilimlerin gelişimini kendi payına ilerletmek Ekselânslarının kendi çıkarları uğruna çalışmak demektir; çünkü bunlar bilimler ile yalnızca bir koruyucunun yüce konumu yoluyla değil, ama sevecen ve aydınlık bir yargıcın çok yakın ilişkisi yoluyla da sıkı sıkıya bağlıdırlar. Bu nedenle, eğer bu bakımdan benim de bir katkım olabilecekse, belli bir ölçüde yeteneğim içinde olan biricik araçtan yararlanarak Ekselânslarının beni onurlandırdığı nazik güven duygusu için minnettarlığımı sunuyorum.Ekselânslarının bu çalışmanın ilk yayımına değer gördüğü aynı nazik dikkate şimdi bu ikinci yayımı adıyor, ve böylece aynı zamanda yazınsal görevimin tüm geri kalan kaygılarını [koruması altına teslim ederek] en derin saygılarımı sunuyorum.
Ekselânslarının En itaatkâr, hürmetkâr hizmetkârı
Immanuel Kant
Königsberg, 23 Nisan 1787
Sr. Exzellenz,
dem Königl. Staatsminister Freiherrn von Zedlitz
Gnädiger Herr!
Den Wachstum der Wissenschaften an seinem Teile befördern, heißt an Ew. Exzellenz eigenem Interesse arbeiten; denn dieses ist mit jenen, nicht bloß durch den erhabenen Posten eines Beschützers, sondern durch das viel vertrautere1 eines Liebhabers und erleuchteten Kenners, innigst verbunden. Deswegen bediene ich mich auch des einigen Mittels, das gewissermaßen in meinem Vermögen ist, meine Dankbarkeit für das gnädige Zutrauen zu bezeigen, womit Ew. Exzellenz mich beehren, als könnte ich zu dieser Absicht etwas beitragen. [B VI]
Demselben gnädigen Augenmerke, dessen Ew. Excellenz die erste Auflage dieses Werks gewürdigt haben, widme ich nun auch diese zweite und hiemit zugleich* alle übrige Angelegenheit meiner literärischen Bestimmung, und bin mit der tiefsten Verehrung
Ew. Excellenz. unterthänig gehorsamster
Diener Königsberg, den 23sten April 1787
Immanuel Kant
Kant’ın doktora tezindeki besmelenin “Saf Aklın Eleştirisi’ndeki Fatiha’ya” evrilmesiyle iddianın oluşmuş olabileceği öne sürülebilir.
“Immanuel Kant’ın Doktora Tez Kapağındaki Besmele Bulunduğu İddiası” başlıklı yazımızda aktardığımız üzere Kant’ın sadece diploma kapağında besmele geçmektedir.