Sosyal medyada Kemal Karatay adlı bir vatandaşın günde 15 saat kitap okuyarak Alzheimer teşhisi aldığını ve sosyal hayatını kaybettiğini söyleyerek “kitap okumak cahilliktir” dediği iddiasıyla paylaşılan bir video ilgiyle karşılandı.
Videoda raflarda ve yerlerde sıralı kitapların arasında, fazla kitap okumanın yalnızlık getirdiği, asosyalleşmeye yol açtığı görüşünü aktaran kişinin kullandığı ifadeler şu şekilde:
“Şurayı göster yavrum. Şurayı göster yavrum. Baya kitap okumuşsun abi ya. Şurayı göster yavrum. Şurayı göster yavrum. Tüm raflar dolu gördüğünüz üzere. Şurayı da göster yavrum. Baya okumuşsunuz ya. Baya okumuşsunuz. Ben Kemal Karatay Ankara Çankaya 1955 doğumluyum. Bu gördüğünüz kitapları 50 yılda devirdim. 15 saat Devamlı kitap okudum. 9 saatte beslendim ve uyudum. Kitap okumak cahilliktir. En sonunda doktora gittim, hastaneye gittim ve bana Ayzırmur tezisini koydular ve… Dostsuz kaldım. Şu anda dostum yok. Annem, babam, ailem, bütün arkadaşlarım beni terk etti. Ben kitaplar yüzünden asosyal bir insan oldum. Bütün yakınlarım benden uzaklaştı. Mutluluk getiriyorum. Ben kesinlikle mutlu olamadım. Asosyal bir insan oldum. içe kapanık bir kişi oldum tüm dostlarım gitti dostsuz kaldım lütfen lütfen kitap okumayın kitap okumamak mutluluktur ben kitap okudum ve mutsuz oldum kesinlikle kitap okumayın mutlu olmak isteyen insanlar kitap okumasın.”
Söz konusu görüntü, sosyal medyada gerçek sanılarak paylaşıldı:
Vaziyet (@vaziyetcomtr): “Kemal Karatay isimli vatandaş: “50 yılda bu kitapları devirdim. Günde 15 saat kitap okuyordum. En sonunda hastaneye gittim, Alzheimer teşhisi kondu. Bütün dostlarım ve ailem terk etti. Kitap okumak asosyal yaptı. Kitap okumak cahilliktir.””
Kemal Karatay isimli vatandaş:
“50 yılda bu kitapları devirdim. Günde 15 saat kitap okuyordum. En sonunda hastaneye gittim, Alzheimer teşhisi kondu. Bütün dostlarım ve ailem terk etti. Kitap okumak asosyal yaptı. Kitap okumak cahilliktir.”
Birçok sosyal medya kullanıcısı, paylaşılan görüntüdeki aktarımı gerçek sanıp kitap okumanın faydalarını / zararlarını yorumladı.
Bazı örnekler:
“Amca sonuna kadar haklı. Şöyle ki, insan okudukça farkındalığı artıyor ve çevresinden uzaklaşıyor. Kitaplardaki dünyayı, gerçek dünyada bulamayınca hayal kırıklığı yaşıyor ve kendini daha fazla kitaplara veriyor. O kadar iyi anlıyorum ki amcayı “
“Tartışmaya katılalım. 20 yıl kadar oluyor, teknik bir personel olan birisi şöyle dedi. “Özgün düşüncelerim başkalarının fikirlerinden etkilenmesin diye kitap okumuyorum” “
“25 yılım kitapçılarda geçti. – Cahil, kitap okudukça cahilliği artar. – Doğru kitaplar okudukça okumamız gereken kitap sayısı azalır. Videoda okunmaya değer 50 kitap zor buluruz. – Her şeyin bağımlısı olduğu gibi kitap okumanın da bağımlısı vardır. Bunların kendine yaptıkları herkesi kapsamar. – Kitap okumanın ilk 10 yılında okunan kitaplar sadece okumaya alışmak içindir. Gerçek okur, kendine özel kitaplar avına o zaman çıkar. Ve çok az kitap bulabilir. – Bookstagram kitlesi, okurluğun başındaki toplama aşamasındaki kitledir. Sonraki aşama o güne kadarki kitaplığı terk ederek başlar. – Düşüncede esneklik bırakmayan bilgi yığınları aklı engeller. Ama bu sadece kitap için değil her şey için geçerlidir. – Çok okumak insan sayısı azalır. Bu okumanın ödülüdür. Aşırı okumak yalnızlaştırır. Bu yanlış okumanın cezasıdır. – Okumak temel ihtiyaçtır. Okumamak için bahane arayanların okumayı obsesyon haline getirmiş örnekleri kullanarak vicdan rahatlaymasına kanarsanız cahil kalırsınız. – İnternette her şey var veya kitaplara ihtiyaç yok iddiası başlıca cahilliktir.”
“Bir kere her şey okunmaz. Önümüze gelen her şeyi okumamalıyız. Seçerek okumalı, mümkün olduğunca nitelikli eserleri tercih etmeye çalışmalı, sanatsal zevk için veya bir şeyler öğrenme amacıyla okumalıyız. Arada sekiz bin kitap okudum, on bin kitap okudum diye okuduğu kitap sayısını ilim-irfan zannedenler benim de önüme düşüyor. Binlerce kitabı kavrayarak ve sindirerek okuyan birinden meselenin kitap sayısı olmadığını idrak edebilmesini bekleriz oysa. Tek başına okuma eylemi insanı âlim veya mütefekkir yapmaz.”
“Günde 15 saat kitap okumak bir okuma kültürü değil, bir kaçış biçimidir. Senin kızgınlığın kitap okumaya değil yaşam biçimini dengeleyemediğin için kızgınlığını kitaplara yönetiyorsun kanımca. Ve kitap okumak cahilliktir demek de çok sağlıklı bir durum değil. Sadece kitap değil aşırı spor yaparsan da günde 15 saat kadar seni asosyal ve çevrenden uzak kılar. Duygu patlamanı genellemen de dediğim gibi sağlıklı değil:)”
Gerçek sanılarak yorumlanan, kitap okumamanın mutluluk sağladığını, kitap okumanın cahillik getirdiğini öne süren içerik aslında Ankara’da sahaflık yapanSimsaroğlu Fırat Ergenekon‘un hazırladığı bir skeç.
Ankara Kızılay’da Bayındır-1 Sokak’ta bulunan Aksoy Çarşısı’nda yer alan, arşivcilerin ve öğrencilerin sık sık ziyaret ettiği Fırat Sahaf’ın sahibi, bahsi geçen skecini “firatsahaf” uzantılı “Fırat sahaf” adlı Instagram hesabında paylaştı.
“Kitap okumak şuurluluktur.” notuyla paylaştığı açıklama şu şekilde:
“Merhaba arkadaşlar. Dün yönetmen arkadaşımla kitap okuyanların mutsuzlukları üzerine bir skeç yaptık. Ancak bir hatırlatma yapmak gerekmektedir. Dün yaptığımız video tamamen bir skeçtir. Ben ne yazık ki günde 15 saat kitap okumuyorum. Mizah gereği Kemal Karatay ismini kullandım. Gerçek adım Simsaroğlu Fırat Ergenekon. Ben Youtube’de bilgilendirici mizahî videolar üretiyorum. Lütfen fazla ciddiye almayın. Kitaplar en büyük dostlarımızdır. Kutsal kitabımız oku diye emretmiştir. Lütfen mizahla kalın, fazla ciddiye almayın.”
Fırat Sahaf ayrıca, sosyal medyada paylaştığı hikâyede “Dün bir video attım kitap okumakla ilgili. Instagram Reels videom 1 gün olmadan 500 bin üzerindeki insana erişmiştir. Teşekkürler Instagram Teşekkürler Reels.” sözlerini sarf etti.
Fırat Sahaf’ın sosyal medya hesapları ve Youtube kanalında benzer kurgu skeçlerin ve bilgi aktarıcı içeriklerin paylaşıldığı görülüyor.
