Büyük yolcu gemilerinin denizlere atık bıraktığı anı yansıttığı vurgusuyla benzer yapay zekâ aracı çıktısı görüntüler sosyal medyada “gerçek” gibi paylaşılıyor.
Son günlerde dolaşıma sokulan görüntü şu şekilde:
Cruise şirketlerinin gemilerden tonlarca çöp, atık su ve kimyasal maddeyi gizlice okyanuslara boşalttığı ana ait olduğu iddiasıyla paylaşılan görüntü yapay zekâ aracıyla hazırlanmış.
The Grand Aurelian adlı bir cruise gemisine rastlanamıyor.https://t.co/1t5DxNXiIW pic.twitter.com/nJfYeK9jS9
— Malumatfuruş (@malumatfurusorg) November 5, 2025
Bahsi geçen görüntüyü gerçek bir kayıtmış gibi lanse eden sosyal medya paylaşımlarından örnekler şöyle sunulabilir:
Turhan Bozkurt (@TurhanBzkrt): “Ultra zenginlerin yüzen şehirleri okyanusları böyle kirletiyor. Tonlarca çöp, atık su ve kimyevî maddeyi gizlice okyanuslara boşaltıyorlar.”
Ultra zenginlerin yüzen şehirleri okyanusları böyle kirletiyor.
Tonlarca çöp, atık su ve kimyevî maddeyi gizlice okyanuslara boşaltıyorlar. pic.twitter.com/z1hMtRNlWX
— Turhan Bozkurt (@TurhanBzkrt) November 9, 2025
Anlık Haber Analiz (@Anlik_Analiz): “#SONDAKİKA Dünyanın lüks cruise gemileri, devasa otelleri andıran yapılarıyla turizmde cazibe merkezi olmaya devam ederken, perde arkasında büyük bir çevre felaketi yaşanıyor. Son raporlara göre birçok cruise şirketi, tonlarca çöp, atık su ve kimyasal maddeyi gizlice okyanuslara boşaltıyor”
#SONDAKİKA
Dünyanın lüks cruise gemileri, devasa otelleri andıran yapılarıyla turizmde cazibe merkezi olmaya devam ederken, perde arkasında büyük bir çevre felaketi yaşanıyor.Son raporlara göre birçok cruise şirketi, tonlarca çöp, atık su ve kimyasal maddeyi gizlice okyanuslara… pic.twitter.com/txm1qqdEdI
— Anlık Haber Analiz (@Anlik_Analiz) November 5, 2025
Cruise şirketlerinin gemilerden tonlarca çöp, atık su ve kimyasal maddeyi gizlice okyanuslara boşalttığı ana ait olduğu iddiasıyla paylaşılan görüntü yapay zekâ aracıyla hazırlanmış.
The Grand Aurelian adlı bir cruise gemisine de rastlanamıyor.
Geçtiğimiz aylarda benzer görüntüler sosyal medyada dikkat çekmişti.
Bir yolcu (cruise) gemisinin binlerce galon kanalizasyonu ve atığı doğrudan okyanusa boşalttığı ana ait sanılan görüntü yapay zekâ aracıyla hazırlanmış.
Görüntünün aksine modern yolcu gemilerinde insan atığı ve kanalizasyon, insan dışı sıvı / katı atıklar, birkaç aşamalı… pic.twitter.com/PDAcpTTCJx
— Malumatfuruş (@malumatfurusorg) April 9, 2025
Gemilerin denizlere atık bıraktığı anı yansıttığı vurgusuyla benzer YZ çıktısı görüntüler sosyal medyada paylaşıldı. pic.twitter.com/LCZb0rgW3n
— Malumatfuruş (@malumatfurusorg) April 25, 2025
Yolcu (cruise) gemilerinin binlerce galon kanalizasyonu ve atığı doğrudan okyanusa boşalttığı ana ait sanılan görüntüler de yapay zekâ aracıyla hazırlanmış.
Bu tip görüntülerin ve iddianın aksine modern yolcu gemilerinde insan atığı ve kanalizasyon, insan dışı sıvı / katı atıklar, birkaç aşamalı filtreleme ve arıtma işleminden geçirildikten sonra dışarıya boşaltılmaktadır.
Gemilerdeki (i) kara su (tuvalet kaynaklı atık), (ii) gri su (duş, lavabo, çamaşırhane ve mutfak suları) ve (iii) yağlı sintine suyu (makine dairesi kökenli karışımlar) uluslararası denizcilik standartlarına uygun işlemden geçirilmeden doğrudan denize boşaltılamaz. Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (IMO) MARPOL Sözleşmesi (IV. ve V. ekleri) bu konuda son derece katı kurallar koymuştur.
Modern kruvaziyer gemileri, atıkların büyük bir kısmını kapalı döngülerde işleyen, yüksek düzeyde teknolojiye sahip arıtma ve filtrasyon sistemleri kullanmaktadır. Denize deşarj, yalnızca yasal sınırlara uygun olarak arıtılmış su için ve coğrafi kısıtlamaların (özel koruma alanları) dışında dikkatle yapılmakta olup, kontrolsüz veya arıtılmamış atık deşarjı uluslararası denizcilik yasalarıyla ağır şekilde cezalandırılan bir eylemdir (MARPOL, belirli hassas deniz alanları dışında, arıtılmış pis suyun deşarjına genellikle izin verir, ancak bu deşarjın kıyıdan belirli bir mesafede (genellikle 12 deniz mili) yapılması şartı vardır. Arıtılmamış pis suyun deşarjı ise tamamen yasaktır).
|
Büyük Yolcu Gemilerinde Atık Yönetimi ve Filtrasyon Mekanizmaları Nasıl İşler? Günümüzün dev yolcu gemileri, binlerce yolcu ve mürettebatı taşıyabilecek kapasitede olduklarından, kaydadeğer büyüklükte atık üretmektedir. Bu durum, özellikle çevresel sürdürülebilirlik açısından ciddi bir mühendislik çalışması ve yasal düzenlemeler gerektirmiştir. Modern cruise gemileri, atık yönetim sistemlerini entegre biçimde çalıştıran karmaşık bir altyapı sistemiyle donatılmıştır. Atık Türlerine Göre İşlem Protokolleri Gemi atıkları temelde dört ana kategoride ele alınmaktadır. Her bir atık türü için farklı işleme ve boşaltım protokolleri mevcuttur. 1. Sintine Suyu: Makine dairesi gibi gemi içi bölmelerde biriken, yağ, kir ve çeşitli kimyasallarla kirlenmiş sudur. Petrol kirliliğine neden olma potansiyeli nedeniyle en sıkı düzenlenen atıklardan biridir. Bu atık, kesinlikle doğrudan denize deşarj edilmez. Gemideki Yağ İçeriği Monitörleri (Oil Content Monitors – OCM) ile donatılmış “yağ-su ayırıcıları” (Oily Water Separator – OWS) adı verilen sistemlerden geçirilir. Bu sistemler, santrifüj kuvveti ve filtreleme teknolojileri kullanarak suyun içindeki yağ oranını milyonda 15 parçacıktan (15 ppm) daha düşük bir seviyeye getirir. Bu, uluslararası MARPOL Sözleşmesi’nin belirlediği yasal üst limittir. Sürekli olarak bu seviyenin altında temizlenmiş su deşarj edilirken, ayrıştırılan yağ ve ağır kirleticiler, gemi içinde özel tanklarda depolanır. Bu atık yağlar, gemi limana yanaştığında “Liman Atık Alım Tesisleri”ne teslim edilir. 2. Siyah / Kara Su: Tuvalet kaynaklı atık sudur. Bu atık, gemideki Gelişmiş Atık Su Arıtma Sistemleri (Advanced Wastewater Treatment Systems – AWTS) kullanılarak arıtılır. Modern gemilerde kullanılan AWTS’ler, kara tabanlı belediye arıtma tesislerine benzer veya onlardan daha yüksek standartlarda arıtma kapasitesine sahiptir. Bu sistemlerde atık su, önce katıların ayrıldığı ve ardından mikroorganizmalar yardımıyla organik maddelerin çözündüğü biyoreaktörlere alınır. Biyolojik arıtmadan sonra su, genellikle ultrafiltrasyon (UF) veya mikrofiltrasyon (MF) gibi membran biyoreaktör (MBR) teknolojileri kullanılarak süzülür. Bu membranlar, en küçük askıda katıları, bakterileri ve virüsleri sudan uzaklaştırır. Son aşamada, arıtılmış su, zararlı patojenleri yok etmek için genellikle klorlama, ultraviyole (UV) ışık veya ozonlama gibi yöntemlerle dezenfekte edilir. Denize deşarj edilebilen, çevreye zararsız bir efluvent (arıtılmış su) ve çamur elde edilir. “Elektrokimyasal Arıtma veya Ozmoz Sistemleri” gibi gelişmiş sistemler, membran filtreler ve elektroliz yoluyla atık suyu neredeyse içme suyu kalitesine kadar temizleyebilir. Temizlenmiş su deşarj edilirken, katı atık yine depolanarak limanda bertaraf edilir. Arıtma sonrası elde edilen yüksek kaliteli atık su, Uluslararası Denizcilik Örgütü tarafından belirlenen deşarj standartlarına uygunsa ve karadan yeterli mesafede bulunuluyorsa denize boşaltılabilir. Ancak birçok bölgede (örneğin Baltık Denizi veya Alaska kıyıları) deşarj tamamen yasaktır ve bu atıkların limanlardaki kabul tesislerine verilmesi zorunludur. 3. Gri Su: Lavabo, duş, mutfak ve çamaşırhanelerden kaynaklanan atık sudur. Gri suyun organik yükü siyah suya göre daha düşüktür ancak deterjan, yağ ve kimyasal kalıntı içerebilir. Genellikle siyah su ile birlikte işlenir veya ayrı bir filtrasyon ve dezenfeksiyon sürecinden geçirilir. Gri su arıtma sistemleri, yağ giderimi, filtrasyon ve bazen biyolojik arıtma kombinasyonunu kullanır. Gri suyun arıtılmasına yönelik düzenlemeler siyah suya göre daha esnektir, ancak modern ve sorumlu işletmeciler gri suyu da arıtarak deşarj etme eğilimindedir. Özellikle sıkı koruma altındaki bölgelerde (Fiord’lar, Baltık Denizi gibi) gri suyun dahi arıtılmadan deşarjı kısıtlanabilmektedir. 4. Katı Atıklar: Kruvaziyer gemilerinde yüksek miktarda katı atık oluşur. Bu atıkların çoğu gemide işlenir. Geri dönüştürülebilir (cam, kağıt, metal, plastik) ve geri dönüştürülemez atıklar olarak ayrılır. Gemide, mürettebat ve personel tarafından kaynağında ayrıştırma yapılır. Plastik atıkların denize deşarjı, MARPOL tarafından kesinlikle ve her koşulda yasaklanmıştır. Diğer katı atıkların deşarjı ise kıyıya olan mesafeye ve atığın cinsine göre sıkı kurallara tabidir. Gemideki katı atıklar, preslenip balyalanarak veya dondurularak, özel depolama alanlarında muhafaza edilir ve limandaki atık alım tesislerine devredilir. Birçok modern gemide, “çöp öğütücüler” veya “yakma fırınları” da bulunur. Yakma fırınları, yanma sıcaklığı ve emisyon kontrolleriyle donatılmış olup, sadece yanabilir atıkların (gıda atıkları, kağıt vb.) hacmini azaltmak için kullanılır; plastik, pil veya tıbbi atık yakılması yasaktır. Filtrasyon ve Arıtma Teknolojilerinin Mühendislik Yaklaşımı Bu gemilerdeki filtrasyon mekanizmaları, tek bir cihazdan ziyade entegre bir sistemler bütünüdür. Yağ-su ayırıcıları, coalescer filtreler (yağ damlacıklarını birleştirip büyüterek ayrıştıran) ve otomatik izleme cihazlarından oluşan bir hat, sintine suyunu işler. Biyolojik atık su arıtma üniteleri, reaktör içindeki bakteri populasyonunun sağlığını sürekli izleyen ve besleyen otomasyon sistemleriyle yönetilir. Membran biyoreaktör (MBR) gibi ileri teknolojiler ise, biyolojik arıtma ile ultrafiltrasyonu birleştirerek çıkış suyunun kalitesini en üst seviyeye çıkarır. Tüm bu sistemler, gemi mühendisleri tarafından sürekli izlenir ve tüm deşarj işlemleri, üzerinde oynanamaz kayıtlar tutan bir “Deşarj Monitörü ve Kayıt Sistemi” ile loglanır. Bu kayıtlar, bayrak devletleri ve liman devleti denetim yetkilileri tarafından her an incelenmek üzere hazır bulundurulur. Özetle, modern yolcu gemileri artık atıklarını denize döken yüzen şehirler değil, kendi ekosistemini yöneten karmaşık çevre mühendisliği platformlarıdır. Bu gemişlerin atık yönetimi, denizcilik endüstrisinin en sıkı düzenlemelerle kontrol edilen ve son derece teknolojik alanlarından biridir. Bu süreç, “doğrudan denize dökme” gibi basit bir eylemden çok uzakta, çok katmanlı ve karmaşık bir mühendislik disiplinidir. |






