Küba Devrimi’nin Marksist-Leninist önderi Fidel Alejandro Castro Ruz’un (13 Ağustos 1926 – 25 Kasım 2016) Mustafa Kemal Atatürk hakkında “Dünyada öldükten sonra ülkesini yöneten yek lider Mustafa Kemal Atatürk’tür.” dediği iddiasına odaklanacağız.

 

2016’da yaşamını yitiren Küba lideri Fidel Castro’nun Türk tarihine çok meraklı olduğunu ve Atatürk hayranı olduğunu söylediği iddiası sosyal medya platformlarında farklı zamanlarda gündeme geliyor.

 


 

 

Eski Küba Devlet Başkanı Fidel Castro’ya atfedilen “Atatürk bir yıldızdı, kaydı ve ülkenize düştü. Yıllarca onu örnek aldım. Ölümünden sonra bile ülkesini yönetebilen tek liderdir.” ve “Atatürk bir yıldızdı, kaydı ve tesadüfen ülkenize düştü.. Bu yüzden çok şanslısınız.. Yıllarca onu örnek almaya çalıştım maalesef çeyreği kadar olamadım.. Meğerse ne zor şeymiş Atatürk olabilmek.. Sakın unutmayın, o ölümünden sonra bile ülkesini yönetebilen tek liderdir.” sözlerinin kökeni 1996-1999 yılları arasındaki resmî ziyaretlere dayanıyor.

 

Fidel Castro’nun Atatürk hakkındaki övgü dolu sözleri, Adalet Partisi Genel Başkanı Vecdet Öz’ün 2020-2024 yılları arasındaki sosyal medya paylaşımlarıyla yaygınlık kazandı.

 

Vecdet Öz’ün, 1997 yılında Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı olduğu dönemde Sağlık Bakanı Yıldırım Aktuna’ya eşlik ettiği Küba ziyareti sırasında Fidel Castro’yla çekilmiş fotoğrafıyla Castro’nun Atatürk hakkındaki sözlerini aktardığı sosyal medya paylaşımları şu şekilde:

Tarih: 12 Mart 1997..

Fidel Castro’nun misafiriyim..

Sözlerini dün gibi hatırlıyorum:

“Atatürk bir yıldızdı, kaydı ve ülkenize düştü. Yıllarca onu örnek aldım. Ölümünden sonra bile ülkesini yönetebilen tek liderdir. Ayrılırken sarıldık ve büyük bir onur duydum..

Dr. Vecdet Öz

BİR TÜRK’ÜN YAŞAYABİLECEĞİ EN GÜZEL ANI.!

Tarih: 12 Mart 1997..

Yer: Küba/ Havana..

Devlet Başkanı Fidel Castro’nun resmi misafiriyiz..

Bizlere tahsis ettiği özel malikanesinde uzun süre konakladıktan ve kendisiyle önemli istişarelerde bulunduktan sonra nihayet vedalaşmak üzere makamına gittik ve ayrılık sohbetimizi yaptık..

Sohbet esnasında söz Atatürk’e geldi.. Biran durakladı, duygulandı ve gözleri buğulandı.. İşte o an ağzından o gurur verici tarihi sözler dökülüverdi..

“Atatürk bir yıldızdı, kaydı ve tesadüfen ülkenize düştü.. Bu yüzden çok şanslısınız.. Yıllarca onu örnek almaya çalıştım maalesef çeyreği kadar olamadım.. Meğerse ne zor şeymiş Atatürk olabilmek.. Sakın unutmayın, o ölümünden sonra bile ülkesini yönetebilen tek liderdir.. Ne üzücüdür ki Atatürk’ün yarattığı imkanlarla hür bir yaşam sürmesine rağmen halen onun önemini kavrayamamış bilinçsiz bir halk kitlesi var..”

Ayrılırken bu duygu seli içinde kollarımdan tuttu, hüzünlü ifadeyle bir müddet yüzüme baktı, sarıldı ve buruk bir şekilde ayrıldık.. O an Atatürkçü olmanın ve böylesi büyük bir Atatürkçü’ye sarılmanın tarihi onurunu yaşadım..

Dr. Vecdet Öz


castro-ataturk-vecdi-oz

 

Küba Halk Sağlığı Bakanlığı arasında, 26 Eylül 1995 tarihinde imzalanan 1995-1998 dönemini kapsayan Sağlık Alanında İşbirliği Protokolü’ne işlerlik kazandırmak amacıyla görüşmelerde bulunmak, Küba’nın özel önem verdiği sağlık kuruluşlarında incelemeler yapmak amacıyla Sağlık Bakanlığı temsilcileri, özel sektör temsilcileri, Türk Eczacılar Birliği temsilcisi ile basın mensuplarından oluşan 36 kişilik bir heyet 8-16 Mart 1997 tarihleri arasında Küba’nın başkenti Havana’yı ziyaret etti.

Bahsi geçen ziyaret sırasında Küba Devlet Başkanı Fidel Castro, Türk Sağlık Heyetini 13 Mart 1997 Perşembe günü kabul etti.

Söz konusu toplantıya Sağlık Bakanı Dr. Yıldırım Aktuna ile birlikte Küba Büyükelçisi Aykut Berk, Müsteşar Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Vecdet Öz, Eczacılar Birliği Başkanı Ecz. Mehmet Domaç, özel sektörü tcmsilen Eczacıbaşı’ndan Suphi Ayvaz, basını temsilen Anadolu Ajansı temsilcisi Şenriur Erdoğan ve mütercim olarak Mehmet Necati Kutlu katıldı.

Sağlık Bakanlığı heyetinden isimler, Fidel Castro’nun son derece samimi bir ortamda gerçekleşen bahse konu toplantıda Atatürk hakkında övgü dolu ifadeler kullandığını söyledi.

Sağlık Bakanı Dr. Yıldırım Aktuna ve beraberindeki heyetin Küba ziyareti raporunda Fidel Castro’nun Atatürk hakkında ilgi ve bilgi dolu sözler sarf ettiği şöyle aktarıldı:

“Küba Devlet Başkanı Fidel Castro’nun Sayın Bakanımız ve Beraberindeki Heyeti Kabulü:

Küba Devlet Başkanı Sayın Castro, Türk Sağlık Heyetini 13 Mart 1997 Perşembe günü saat 22.00’de kabul ederek 1 saat 40 dakika görüştü. Görüşme son derece samimi bir ortamda gerçekleşti ve Sağlık Bakanı Dr. Yıldırım Aktuna Küba Büyükelçimiz Aykut Berk, Müsteşar Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Vecdet Öz, Eczacılar Birliği Başkanı Ecz. Mehmet Domaç, Özel Sektörü temsilen Eczacıbaşı Kuruluşundan Suphi Ayvaz, basını temsilen Anadolu Ajansı temsilcisi Şenriur Erdoğan ve Mütercim olarak Mehmet Necati Kutlu katıldılar.

Küba tarafından ise Devlet Başkan Yardımcısı Carlos Lage, Sağlık Bakanı Dr. Carlos Jorge Castro hazır bulundular. Küba Liderine Cumhurbaşkanımız Sayın Süleyman Demirel’in bir mektubunu sunan Bakanımız Dr. Aktuna, Sayın Castro’nun mektubu okuduktan sonra “Çok hoş bir üslupla yazılmış.” dediğini ifade etmiştir. Görüşme sırasında çok önemli konulara değinen Castro’nun Türkiye’ye karşı büyük bir sempatisi olduğunu ve bu konuda çok iyi bilgilendirildiği gözlenmiştir.

Özellikle Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün şahsı ve yapıtları konusundaki soruları, bağımsızlık savaşında gösterdiği olağanüstü gayreti ve devrimleri konusunda ilgili soru ve anlatımları, reformları konularında olağanüstü ilgili ve bilgili anlatımları Türk Heyetini çok etkilemiştir.

Sayın Bakan ve beraberindeki heyetin Küba’yı ziyareti konusunda Türk Basınında çıkan gazete kupür örnekleri ile ziyaret süresince Sayın Bakanımız ve heyetin resmî görüşme ve incelemelerinde tercüman olarak görev yapan DTCF İspanyol Dil ve Edebiyatı Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi Mehmet Necati Kutlu’nun hazırladığı kişisel rapor ektedir. (Ek : 3)”

 

Sağlık Bakanı Yıldırım Aktuna, Küba ziyareti hakkında basına yaptığı açıklamalarda Küba Devlet Başkanı Fidel Castro’nun Atatürk hakkında “Atatürk büyük bir asker. Dönemin en önemli liderlerinden biri olarak tarihe geçmiştir. Bu kadar büyük bir devrim yaptım ama Atatürk’ün yaptıklarını başaramadım. Atatürk harf devrimi gibi birtakım reformlar yaptı. Ben böyle bir düzen değişikliği yapamazdım.” dediğini söyledi.

 

TEB Genel Başkanı Mehmet Domaç, toplantıda aldığı notlarda Castro’nun Harf İnkılabı’nın bahsi geçtiğinde “Ben böylesi bir düzen değişikliği yapamazdım.“, Türkiye’deki gelişmelere değinirken “Atatürk büyük insan, büyük asker İngilizleri nasıl yendi?” durakladı… tekrar; “onları nasıl yendi?“, “Asker ve fikir adamı Atatürk önemli insan olarak tarihe geçti.” dediğini aktardı.

Domaç’ın toplantıdan notlarına yer verdiği yazısından ilgili kısım şu şekilde:

Fidel Castro Başkanlığındaki Küba Heyeti, üzerinde mavi defter ve sarı kalemler bulunan uzun geniş masaya karşılıklı oturdular. Fidel Castro’nun sol yanında Küba Sağlık Bakanı ve Küba’nın Türkiye Büyükelçisi, sağ yanında Küba Devlet Başkan Yardımcısı Carlos Lake ve Özel Kalem Müdürü Milletvekili Philipe bulunuyordu. Söze Fidel Castro başladı ve devam etti. Mavi kaplı deftere yanlız Fidel Castro’nun sözlerini kaydettim, onun dışındaki konuşmaları sizin hayal gücünüze bırakıyorum. Castro, iki ülke Sağlık Bakanına bakarak; “neler yaptığınızı bilmiyorum” diye söze girdi. Küba Sağlık Bakanı kısa bir özet yaptı,tercüman Mehmet Necati Sağlık Bakanı Yıldırım Aktuna’ya çeviri yapınca Castro, Mehmet Necati’ye “çok iyi İspanyolca konuşuyorsun, kutlarım!” diyerek, Türkiye’ye tekrar ziyarette bulunursa Mehmet Necati’nin çağrılmasını istedi. Peş peşe sorular sormaya başladı. İlk sorusu; “Türkler sağdan sola mi soldan sağa mı yazı yazıyorlar?” “Soldan sağa” yanıtını alınca, soldan sağa yazının kaç yılında başladığını sordu. M.Kemal Atatürk tarafından yazının değiştirildiği yanıtında Kemal Atatürk’ü anımsadı. “Ben böylesi bir düzen değişikliği yapamazdım.” dedi. “Ülkenizde kökten dincilik mi, kürt sorunu mu daha büyük sorun oluşturuyor?” sorusu ile devam etti. Verilen uzun bir yanıttan sonra dünyanın sorunlarını çözeceğinden ümitli olduğunu söyleyerek, “Dünyada çok sorun var, daha fazla sorun olsun istemeyiz” dedi. Türkiye’ye yaptığı gezide, Türk insanından etkilendiğini, ülkemizin tabiatını, doğal çevreyi beğendiğini, Türkiye’de camiye, kiliseye gittiğini, yemek yaptığını anlattı. “Beni bütün dünya artık ahçı olarak tanıyor” dedi ve “Leyla hanım iyi mi?” diye sordu ve devam etti: “Biliyorsunuz yemek yapacak malzemeyi bulamadık, elçilikten yardım istedik 12 köfte pişirdik 4 adetini ben yedim.” (ABC gazetesi hakkında aşk konusunda yayın yaptı.) Hapishaneden yazdığı mektupların Miami Herald gazetesinde yayınlandığını söyledi ve gülerek ekledi: “Mektuplarım ve yaptığım işleri yayınlıyorlar, bana birşey vermiyorlar.” Eskiden sahip oldukları kaynakların olmadığını, kapasitelerinin üstünde çalıştıklarını, AIDS, Kolera aşısını bulma çabasında olduklarını anlattı. “Sizin ülkenizde Hepatit A, B,C sivrisinek var mı?” diye sordu. Sivrisineğin büyük düşman olduğunu belirtti. Türkiye’de iliman, güzel iklimin olduğunu her türlü yiyecek ve meyvenin üretildiğini belirterek; “Ne kadar doktorunuz var. Kaç kişiye bir doktor düşüyor. Koruyucu hekimlik önemli, çocuk ölüm oranınız ne, çocuk ölümlerinizi önlemede başarılı mısınız?” sorularını sordu. “Çocuk ölümleri indirilirse halk bunun kıymetini bilir” dedi. Çocuk ölüm oranlarının fazlalığı karşısında “Doktor mu eksik, kadınlar hastaneye mi gitmek istemiyorlar?” diye sordu. Ülkemizde doğumların büyük kısmının ön yargılar nedeniyle evde yapıldığı anlatılınca, “Başka şeyleri değiştirmek kolay bunları değiştirmek oldukça zor oluyor. Bizim kilise de tutucu” diye ilave etti. Nüfus artışının yüksek olduğu ülkelerden bahsederek; “bu sorun karşısında Çinliler ne yapar, Hintliler ne yapar, Endonezyalılar ne yer” dedi. Nüfus artışı karşısında din kurumlarının tutucu davrandığını belirterek, Türkiye’de dini inançları, etnik kökenleri sordu. Çok fazla etnik kökenin bulunmasının zor bir durum olduğunu belirtti. Türkiye ile ilgili kitaplar okuduğunu, Türkiye’nin çok ilginç ülke olduğunu halkın çok sıcak kanlı olduğunu belirtti. Camiye gidince ayakkabıları çıkardığını anlattı. “Boğaz çok küçük, bu kadar küçük olduğunu düşünmemiştim. Boğaza kim olsa köprü yapar” diye de ekledi. “Atatürk büyük insan, büyük asker İngilizleri nasıl yendi?” durakladı… tekrar; “onları nasıl yendi?” dedi. “Asker ve fikir adamı Atatürk önemli insan olarak tarihe geçti.” “Türkler çok iyi asker, devlet olarak önemli. Eskiden yaptıklarına bakmıyorum. Napolyon’un Mısır’da ne işi var, delilik.”

 

Havana’daki toplantıda Castro’nun “Atatürk, iyi bir komutan ve liderdi. Büyük bir devrim yaptım, ama ben bile Atatürk’ün yaptığını yapamazdım.” dediği ilgili dönemde basın tarafından da haberleştirildi.

 

15 Mart 1997 tarihli Milliyet gazetesinde yayımlanan “Castro, irticayı sordu” başlıklı haber metni şu şekildeydi:

Castro, irticayı sordu

KÜBA Devlet Başkanı Fidel Castro, sağlık alanındaki işbirliği anlaşması çerçevesinde Küba’ya giden Sağlık Bakanı Yıldırım Aktuna’ya Türkiye’deki köktendinci akımları sordu. Atatürk’ün tüm öyküsünü bildiğini ve iki kitabını okuduğunu ifade eden Castro şöyle konuştu: “Atatürk, iyi bir komutan ve liderdi. Büyük bir devrim yaptım, ama ben bile Atatürk’ün yaptığını yapamazdım.” Aktuna’yı Devrim Sarayı’nda kabul ederek bir saat 45 dakika görüşen Castro “Türkiye’de köktendincilik sorunu mu, yoksa Kürt sorunu mu daha önemli? Bunlarla nasıl mücadele ediyorsunuz?” sorusunu yöneletti. Aktuna, Türkiye’nin laik düzenin olduğunu ve bu düzeni sürdürmeye çalıştığını belirterek şunları söyledi: “12 Eylül’den sonra partiler kapatıldı. Merkez sağ ve solda kurulan ikişer siyasi partiyle bölünme ortaya çıktı. RP bu bölünmeden RP yararlanarak bir miktar büyüdü, ama bu büyümenin oranı yüzde 20. Castro’nun Kürt sorununa ilişkin sorusuna ise Aktuna, Castro’ya hediye o- larak getirdiği bir kiline yanıt verdi. Aktuna, “Kürtlerin el emeği, kök boyasıyla boyadıkları kilimleri vatandaşlarımızın ürünü olarak size getirdim” dedi.

 

fidel-castro-ataturkun-yaptigini

17 Mart 1997 tarihli Milliyet Gazetesi’nde “Baba’dan Castro’ya mektup” başlıklı küçük bir küpürde Sağlık Bakanlığı heyetinin Küba ziyareti şu ifadelerle aktarıldı:

“Sağlık Bakanı Yıldırım Aktuna bir haftalık Küba gezisinde Devlet Başkanı Fidel Castro’yla da bir araya geldi. Castro, planlanandan iki saat uzun süren görüşmede Türk siyasetiyle yakından ilgilendiğini belirtti. Castro, Kürt sorunundan irticai faaliyetlere kadar birçok konuya değindi. Aktuna da Küba’nın efsanevi liderine Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in mektubunu iletti.

 

yildirim-aktuna-fidel-castro

 

Eski Dışişleri Bakanı İsmail Cem ise 1999 yılı Ekim ayında Küba’ya yaptığı resmî ziyaret sonrasında basına yaptığı açıklamada “Castro’nun Atatürk hakkındaki engin bilgisi beni şaşırttı. Türkiye’nin Avrupa ile ilişkileri, Boğaz’dan geçen gemilerin yarattığı tehlike, Balkanlar, Kafkasya, petrol ve doğalgaz konularına hakimiyeti de hayret verici” dedi.

 

Gazeteci yazar Dursun Özden ise Fidel Castro’nun 70. Yaşgünü anısına düzenlenen, Uluslar arası Edebiyat Yarışması’nın ödül töreni sonrasında görüştüğü Castro’nun kendisine “Kendinize başka esin kaynağı aramayın… Büyük bir deha ve komutan olan Kemal Atatürk’ün kıymetini bilin ve kendinize başka önder, yol ve yordam aramayınız…” dediğini şöyle aktarmış ((Cumhuriyet, 15 Temmuz 2008, Sf: 9):

“Fidel Castro’nun 70. Yaşgünü anısına düzenlenen, Uluslar arası Edebiyat Yarışması‘nda ödül almak üzere Küba’ya gittim. 12 Aralık 1996’de Castro ile ödül töreni sonrası görüşme imkanı buldum “…Türkiye’de solcu, ilerici ve devrimci gençler; Che Guevara ve Fidel Castro’ya tapıyorlar, sizleri tek ve mutlak önder olarak kabul ediyorlar. Sizin şarkılarınızı, marşlarınızı ve kitaplarınızı dillerinden ve ellerinden düşürmüyorlar…” diyerek sürdürdüğüm sorumu tamamlamadan; Castro sözümü kibarca kesti. Ve yarıda kalan, ama sorumun tamamını anlayan Kumandan Fidel, el ve yüz hareketlerinin de yardımıyla şu yanıtı verdi: “Övgün için teşekkür ederim. Atatürk’ün ülkesinden genç bir Türk Şairi Dursun Özden’i konuk etmekten çok mutluyum. Ama söyledikleriniz yanlış… Devrimci Kemal Atatürk varken, Türk gençleri neden kendilerine başka önder arıyorlar… Atatürk, 1919’da Anadolu’dan düşmanları kovmak için Bandırma Gemisi’yle Samsun’a çıktı. Ve anti-emperyalist bir savaş verdi ve zafere erişti. Biz, Atatürk’ün bu devrimci savaşından etkilendik-esinlendik ve tam 40 yıl sonra, 1959’da Granma Gemisi’yle Havana’ya çıktık. Ülkemizden emperyalistleri ve işbirlikçisi Faşist Batista rejimini yıkmak için. Biz de zafere eriştik. Bizim ve tüm mazlum halkların esin kaynağıdır Devrimci Kemal Atatürk… Sağdan sola doğru yazılan Arap harfli ALFABE’yi bırakıp, soldan sağa doğru yazılan Latin harfli ABECE’ye geçilen Harf Devrimi başta olmak üzere, bir dizi Çağdaş ve Aydınlanmacı Cumhuriyet Devrimlerini bu kadar kısa sürede biz asla başaramazdık. Atatürk sosyalist olsa da aynı şeyleri yapardı. Kendinize başka esin kaynağı aramayın… Büyük bir deha ve komutan olan Kemal Atatürk’ün kıymetini bilin ve kendinize başka önder, yol ve yordam aramayınız…” dedi. “1995 yılında Habitat 2 Toplantısı nedeniyle görme fırsatı bulduğum; bir dünya cenneti olan uygarlıklar harikası, güzel ve büyüleyici İstanbul’u çok özlüyorum…” diyerek konuşmasını noktalayan; Küba’nın efsanevi lideri, hasta ve yaşlı kurt Fidel Castro’nun bu sözleri karşısında heyecanlanmamak ve irkilip kendi özüne dönmemek mümkün mü?”

 

Habitat toplantısı için 1996 yılında İstanbul’a gelen Fidel Castro’nun Yeni Yüzyıl gazetesinde Jale Özgentürk ile yaptığı söyleşide de “O’nun yaptıklarını ben başaramazdım. Asıl devrimci Atatürk’tür diyor ve şöyle devam ediyor: “Bu kadar büyük bir devrim yaptım ama Atatürk’ün yaptıklarını başaramazdım.” dediği ileri sürülmüş (Bahsi geçen söyleşiyi kaynağından henüz teyit edemedik).

 

Küba’nın başkenti Havana’daki Atatürk büstüne değindiğimiz içeriğimize de göz atabilirsiniz.

 

Kübadaki Atatürk Büstü

 

* Kapak fotoğrafı: Küba Devlet Başkanı Fidel Castro’nun Havana’da 22 Kasım 1978 günü Amerika Birleşik Devletleri’nin kabul etmesi halinde yaklaşık 3.000 Kübalı sürgünün Küba’dan ayrılmasına izin vereceğini duyurduğu basın toplantısı (AP / Charles Tasnadi)

 

Yorumunuzu yazınız...