(Gerçek hayatta örnekleri bulunsa da) sosyal medyada paylaşılan “Down sendromlu bir baba tarafından büyütülen bir çocuğun hikâyesi” kurgu, görsel ise yapay zekâ aracı ile hazırlanmış
Bugünkü konumuz, sosyal medya platformlarında yapay zekâ araçlarıyla hazırlanan görseller eşliğinde paylaşılan kurgu hikâyelerden biri.
Down sendromlu genç bir babanın yığınla güçlük yaşayarak çocuğunu büyütmesini konu edinen “hikâye” şu şekilde:
Noah doğduğunda, doktorlar Down sendromlu genç baba Ben’e onun çocuk yetiştiremeyeceğini söylediler.Yemek saatlerini anlayamayacağını…Ağlayan bir bebeği nasıl sakinleştireceğini bilmediğini…Bunun altından kalkamayacağını…Ama Ben onları dinlemedi.Yeni doğan oğlunu kucakladı, alnından öptü ve fısıldadı:“Her şeyi bilmiyor olabilirim… ama seni nasıl seveceğimi biliyorum.”Ve o gerçekten sevdi.Titreyen elleriyle onu besledi, ninniler öğrenip usulca mırıldandı,her gece şafağa kadar kucağında salladı.Küçük bir restoranda yarı zamanlı çalışarak peçete katladı,kazandığı her kuruşu Noah’ın geleceği için biriktirdi.Bakışlar vardı. Fısıltılar…Diğer ebeveynler sorardı:“O mu? Babası mı gerçekten?”Ben sadece gülümser, gururla başını sallardı:“Bu benim oğlum. En iyi arkadaşım.”Yıllar geçti.Noah büyüdü, Ben yaşlandı.Zaman, bir kitabın usulca çevrilen sayfaları gibi aktı.Noah güçlü, nazik ve başarılı bir adam oldu.İnsanlar ona şöyle dedi:“Harika bir şekilde yetiştirilmişsin!”O da cevapladı:“Çünkü dünyayı sadece sevgiyle gören biri tarafından büyütüldüm.”Zamanla Ben’in hafızası silinmeye başladı.Önce eşyaların yerini unuttu, sonra isimleri… ve bir gün Noah’ı bile.Bir sabah gözlerinin içine baktı ve sordu:“Sen benim arkadaşım mısın?”Noah elini tuttu ve yavaşça fısıldadı:“Ben senin oğlunum. Senin büyüttüğün.Her şeyini vererek yetiştirdiğin kişiyim.”Şimdi sıra Noah’ta.Babasını besliyor.Yürümesine yardım ediyor.Ben uykusuz gecelerde mırıldanılan ninnileri artık ondan duyuyor.Noah sadece babasına bakmıyor.Ona verilen sevgiyi, emeği ve zamanı iade ediyor…Bir ömrü, iki kez yaşanmış gibi…Ve bugün fotoğraflarını çekerken, Noah içtenlikle gülümsüyor.Çünkü dünya yaşlı, Down sendromlu bir adam ve onun yetişkin oğlunu görüyor.Ama Noah…ÖğretmeniniKalbiniKahramanını görüyor.#Hayatvefarkındalık
Bahsi geçen hikâye ile birlikte paylaşılan, “Down sendromlu baba ve oğulun yıllar içindeki değişimini yansıttığı” sanılan görsel ise şu şekilde:
Bahsi geçen görseli ve anlatıyı gerçekmiş gibi sunan sosyal medya paylaşımları şöyle örneklenebilir:
https://www.facebook.com/photo?fbid=1727480644638715&set=gm.1085295410239747&idorvanity=675174214585204
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Gerçek sanılan anlatı aslında bir hikâye, görsel de yapay zekâ ürünü.
Bahse konu metin ve görsel (yapay zekâ araçlarıyla hazırladığı görüntüleri kurguladığı anlatılarla paylaşan) (“Yapay zekâ içerik üreticisi” (“AI creator”) unvanını kullanan) Chris Foster adlı chrisandjasmin uzantılı Instagram hesabında 6 Temmuz 2025 günü yayımlanmış:
When Noah was born, doctors told his young father, Ben, who had Down syndrome, that he wouldn’t be able to raise a child.
That he wouldn’t understand feeding schedules.
That he wouldn’t know how to comfort a crying baby.
That he wouldn’t be enough.But Ben didn’t listen.
He held his newborn close, kissed his forehead, and whispered,
“I may not know everything… but I know how to love you.”
And love him he did.
Ben fed him with shaking hands, learned lullabies by humming, and rocked him every night until the sun rose. He worked part-time folding napkins at a local diner — saving every penny for Noah’s future.
There were stares. Whispers.
Other parents asked, “Is he… the father?”
Ben would just smile and nod proudly.“He’s my son. My best friend.”
Noah grew. Ben aged.
Years passed like pages in a quiet book.
Noah became a man. Strong, kind, successful. People would say,
“You turned out so well.”
He’d reply,
“Because I was raised by someone who only saw the world with love.”
As Ben got older, his memory began to fade. He’d forget where he put things. Then names. Then Noah’s.
And one day, he looked into Noah’s eyes and asked,
“Are you my friend?”
Noah held his hand and whispered,
“I’m your boy. The one you raised. The one you gave everything to.”
Now, Noah feeds him. Helps him walk. Hums lullabies when Ben can’t sleep.
He’s not just caring for his father.
He’s repaying the man who raised him… twice.
And when they take pictures now, Noah smiles wide.
Because the world sees an old man with Down syndrome and his adult son.
But he sees his hero.
His teacher.
His heart.[Chris and Jasmin]
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Hamiş: Elbette gerçek hayatta Down sendromlu babalar tarafından büyütülen evlatlar mevcut. İşbu yazıda odaklanılan husus, “gerçek” yerine “kurgu”ya tevessül edilmesi, “insanın içini ısıtan hikâye”nin gerçek sanılması.
Dr. Bahar Eriş, “Kötülükten yıpranan ruhlarımıza iyi gelsin diye içimi ısıtan bu baba oğul hikayesini paylaşmak istedim” cümlesiyle paylaştığı hikâye ve görselin bazı takipçileri tarafından gerçek sanılmasının bazıları tarafından ise yapay zekâ çıktısı ve kurgu olduğunun belirtilmesinin ardından, gerçek hayattan bir “Down sendromlu baba tarafından büyütülen evlat” vakasını şu sözlerle aktarmış:
Bir önceki gönderide Down sendromlu bir baba tarafından büyütülen bir çocuğun hikayesini paylaştım. Dokunaklı bir hikaye ve sevginin gücüne vurgu yapıyor.
Bazı yorumlarda hikayenin gerçek olmadığı, yapay zeka ile oluşturulduğu söylendi. Öncelikle yorumu yazanları tebrik ederim, her gördüğümüz görsele ve bilgiye hemen inanmamak, eleştirel düşünmek bu çağın en önemli becerilerinden birisi. Bunun altını her seferinde çizmekle birlikte ben de bazen bu hataya düşüyorum.
Ardından kendisi de Down sendromlu bir evlat sahibi olan bir anne DM’den hikayenin orijinalini içeren haber linkini gönderdi. Sadece o linkten değil başka kaynaklardan da aynı haberi okudum. Yani görseller muhtemelen yapay zeka ile oluşturulmuş ama hikaye gerçek hikaye.
Diş hekimliği öğrencisi Sader Issa @saderissa, Down sendromlu bir baba tarafından yetiştirilmiş. Baba bir fabrika işçisi. Tek oğluna elinden geldiğince ilgi göstermiş, sevgi ve özveriyle büyütmüş onu. Okulda başarılı olması için her türlü desteği vermiş.
Oğlu, yıllar sonra bir gazeteye verdiği röportajda “Babamla gurur duyuyorum” diyor. “Hayatım boyunca, ihtiyacım olduğunda bana en büyük desteği o verdi. Başka bir baba seçme şansı tanısalardı yine onu seçerdim.”
Gururlu baba da gazetelere konuşmuş:”Evet, bende Down sendromu var ama bu adamı ben yetiştirdim ve onun doktor olması ve başkalarına yardım etmesi için elimden gelen her şeyi yaptım.”
Bence çok güzel bir şey oldu. Hem eleştirel düşünmenin ne kadar önemli olduğunu tekrar hatırlamış olduk, hem de sevginin gücünün gerçek olduğunu bir kez daha teyit etmiş olduk. Sevgi ve düşünmek; iki büyük güç. Katkı sağlayan herkese teşekkürler. #sevgi #eleştireldüşünme #downsendromu
Bu gönderiyi Instagram’da gör