Paylaşılan Kaydın Hubble Uzay Teleskobunun Kaydettiği Yıldızların Seslerine Ait Olduğu İddiası Doğru Değil

Yanlış İddia

 

Sosyal medyada uzayla ilgili oldukça sık şekilde paylaşılan yanlış iddialardan biri Hubble teleskobunun yıldızların seslerini kaydettiği yönünde.

 

 

Hubble uzay istasyonu yıldızların çıkardığı sesleri kayıt etti”Hubble Uzay Teleskobu tarafından kaydedilen yıldızların görüntüleri ve sesleri“, “Hubble’dan! 40,000 ışık yılı uzaklıktaki Caldwell 73’teki yıldızların neşe dolu sesleri“, “NASA’nın yayınladığı ‘evrenin sesi‘” gibi açıklamalarla bu iddiayı içeren örnek bazı paylaşımlar şu şekilde sunulabilir:

 

yıldız sesi kaydı iddiası

 

yıldız sesleri kaydı iddiası

 

Ancak, paylaşılan kayıtlar Hubble Uzay Teleskobu’nun kaydettiği sese ait değil. Çünkü, Hubble Uzay Teleskobu sesleri kaydetmez. Paylaşılan ses, Hubble’ın kaydettiği uzay görüntüsündeki gök cisimlerinin parlaklığına göre oluşturulmuş bir kayıt.

NASA konuyla ilgili yaptığı açıklamada Hubble teleskobunun Wide Field Camera 3 kamerasıyla kaydedilen galaksi kümelerine ait fotoğrafların, her bir öğeye bir ses ataması yapılarak bu kaydın oluşturulduğunu belirtmişti. Kayıttaki farklı tınıların, yıldızlar ve kompakt galaksilere kısa ve net tonlar, sarmal galaksilere de değişen yüksekliğe sahip uzun sesler atanmasıyla oluştuğu aktarılmıştı.

 

nasa uzay sesi açıklaması

 

NASA’nın sosyal medya hesaplarından konu ile ilgili yapılan paylaşımda “bu, muhtemelen şimdiye kadar duyduğunuz en sıra dışı müzik türü” ifadesi kullanılmıştı.

 

nasa uzay sesi

 

Bahse konu seslendirme Hubble’ın kaydettiği aşağıda yer alan uzay resmi kullanılarak oluşturulmuş.

 

hubble uzay resmi

 

yıldız sesi

 

hubble uzay sesi kaydı iddiası

 

 

 

NASA’nın Kara Deliğin Sesini Yayınladığı Doğru; Ancak, Teknik Detaylar Sanıldığı Gibi Değil

“NASA kara deliğin sesini kaydetti.” ifadeleriyle paylaşılan kayıt NASA tarafından 2022 yılında paylaşıldı. Kara deliğin sesi doğrudan kaydedilmedi, saçtığı dalgalar üzerinden “veri sonifikasyonu” yoluyla elde edilen sesin frekansı artırıldı.

 

NASA kara deliğin sesini kaydetti.” ya da “NASA bir kara deliğin sesini kaydetmeyi başardı. Bu seslendirme daha önce yapılan hiçbir şeye benzemiyor.” gibi ifadelerle aktarılan kayıt 2022 yılında NASA tarafından paylaşıldı. Ancak sanıldığı gibi kara deliğin sesi doğrudan kaydedilmedi.

 


2003 yılında Perseus Gökada Kümesi’nin merkezindeki kara deliğin gönderdiği basınç dalgalarının kümenin sıcak gazında notaya çevrilebilecek dalgalanmalara neden olduğunun keşfedilmesinin ardından bu dalgalanmaların frekansı tahmin edilerek “veri sonifikasyonu” yoluyla sese dönüştürüldü.

İnsan kulağı tarafından duyulamayacak düzeydeki ses dalgalarının frekansı 144 katrilyon kez artırılarak 57 oktav seviyesine çekilip paylaşıldı.

Yapılan çalışma ile ilgili NASA’nın açıklamasının Türkçemize çevirisi şu şekilde:

“Perseus gökada kümesinin merkezindeki kara delik, 2003 yılından bu yana sesle ilişkilendiriliyor. Bunun nedeni gökbilimcilerin, kara deliğin gönderdiği basınç dalgalarının, kümenin sıcak gazında bir notaya çevrilebilecek dalgalanmalara neden olduğunu keşfetmesidir; bu dalgalanmalar, insanların orta C’nin yaklaşık 57 oktav altında duyamayacağı bir sestir. Şimdi yeni bir seslendirme buna daha fazla nota getiriyor kara delik ses makinesi. Bu yeni seslendirme (astronomik verilerin sese çevrilmesi) bu yıl NASA’nın Kara Delik Haftası için yayınlanacak. Bazı açılardan bu sonifikasyon daha önce yapılanlardan farklı (1, 2, 3, 4), çünkü NASA’nın Chandra X-ışını Gözlemevi’nden elde edilen verilerde keşfedilen gerçek ses dalgalarını yeniden ele alıyor. Uzayda ses olmadığına dair yaygın yanılgı, uzayın büyük kısmının aslında boşluk olduğu gerçeğinden kaynaklanmaktadır. Ses dalgalarının yayılması için ortam sağlamaz. Öte yandan bir galaksi kümesi, içindeki yüzlerce hatta binlerce galaksiyi saran ve ses dalgalarının hareket etmesi için bir ortam sağlayan bol miktarda gaza sahiptir. Perseus’un bu yeni seslendirmesinde, gökbilimcilerin daha önce tespit ettiği ses dalgaları çıkarılıp ilk kez duyulabilir hale getirildi. Ses dalgaları radyal yönlerde, yani merkezden dışarıya doğru çıkarılıyordu. Daha sonra sinyaller, gerçek perdelerinin 57 ve 58 oktav yukarısına ölçeklendirilerek insanın duyabileceği aralıkta yeniden sentezlendi. Başka bir deyişle, orijinal frekanslarından 144 katrilyon ve 288 katrilyon kat daha fazla duyuluyorlar. (Bir katrilyon 1.000.000.000.000.000 eder. ) Görüntünün etrafındaki radar benzeri tarama, farklı yönlere yayılan dalgaları duymanıza olanak tanır. Bu verilerin görsel görüntüsündeki mavi ve mor renklerin her ikisi de Chandra tarafından yakalanan X-ışını verilerini göstermektedir. Katkıda bulunanlar: NASA/CXC/SAO/K.Arcand, SİSTEM Sesleri (M. Russo, A. Santaguida)”

 

 

Yorumunuzu yazınız...