Videonun Padişah Vahdettin’i İstanbul’un Anahtarını Karşısında Selam Durduğu İngiliz Komutana Teslim Ederken Gösterdiği İddiası Doğru Değil

Video kaydı Padişah Vahdettin’in İngiliz Komutana İstanbul’un anahtarını teslim ettiği anı göstermemektedir. Son Osmanlı Padişahı VI. Mehmet’in (Vahdettin) İstanbul’un anahtarını karşısında selam durduğu İngiliz Komutana teslim ettiğine dair video kaydı olduğu iddiası 2014 yılında internet ortamına yüklenen bir videonun yanlış anlamlar yüklenerek 2016 yılında oluşturulmuştur.

Kayıtta İstanbul işgal edildiğinde padişah olan Vahdettin’in İstanbul’un anahtarını teslim etmiş olduğuna dair herhangi bir delil yer almamaktadır. Ayrıca, 20. yüzyıl başlarında bir şehrin anahtarının bulunması ve bu anahtarın teslimi tarzı sembolik uygulama bulunmuyordu. 

Videonun Padişah Vahdettin’in ABD’li General James G. Harbord’u karşıladığı ana ait olduğu iddiası ise doğrulanamıyor. Videoda Padişah Vahdettin’in yanında görülen kişinin ABD’li Binbaşı Davis G. Arnold olduğu anlaşılmaktadır.

 

Tele1TV internet sitesi ve sosyal medya hesapları tarafından yapılan paylaşımlarda son Osmanlı Padişahı Vahdettin İstanbul’un anahtarını karşısında selam durduğu İngiliz Komutana teslim ettiği ve bu anların kamerayla kaydedildiği öne sürülmüştü.

 

Videonun Padişah Vahdettin’i İstanbul’un Anahtarını İngilizlere Teslim Ettiği Anı Gösterdiğini İddia Eden Paylaşım

 

Ancak videonun İstanbul’un anahtarının Padişah Vahdettin tarafından teslim edildiği ana ait olduğu iddiası şüpheleri üzerine çekmektedir. Sebeplerimizi sıralayalım.

 

Videonun Kaynağı Guamont Pathé Arşivi

Guamont Pathé‘nin arşivinden alındığı anlaşılan bahse konu video şu şekildedir:

 

Osmanlı İmparatorluğu’nun 36. ve son padişahı olan VI. Mehmet, bilinen adıyla Vahdettin’in (1861-1926) videonun ilk kısmında Yıldız Sarayı’ndan çıktığı görülüyor. İkinci kısmında ise VI. Mehmed’in nerede ve hangi binada tespit edilemeyen bir odada yabancı bir subay ve tercümanlık yaptığı anlaşılan 2 kişi ile birlikte yer aldığı görülüyor. Görüntü kaydının ikinci bölümündeki diğer kişilerin kimliği tespit edilememektedir.

Gaumont Pathé arşivinde de söz konusu videoda görülen 2 kişi için “2 Batılı” tanımlamasının yapıldığı, bahse konu askerlerin kimliğinin belirtilmediği ve bu görüşmeye ilişkin Pathé arşivinde başka bir kaydın yer almadığı anlaşılmaktadır.

Videonun açıklama bölümünde kullanılan ifadelerin Türkçe tercümesi ve aslı ise şöyledir:

“TÜRKİYE Sultanı (MAHOMET VI) sarayında. Açıklama: Sultan bir merdivene iner, ardından iki imam takip eder, selamlar ve arabaya biner. Sultan selamladığı başıyla selamladığı ve kendisini selamlayan 2 Batılıyı ağırlar. Muhatapları ile tartışır. Resmi görüşme.

“Le Sultan de TURQUIE (MAHOMET VI) dans son palais. Descriptif : Le Sultan descend un escalier, il est suivi de deux religieux , il salue et monte en voiture. Le Sultan, une toque sur la tête salue, il reçoit deux occidentaux qui lui rendent son salut. Il discute avec ses interlocuteurs. Réunion officielle.”

Görülebileceği üzere Pathe arşivindeki notlarda videonun Padişah Vahdettin’in İstanbul’un anahtarını teslim ettiği ana ait olduğuna dair bir atıf yer almamaktadır.

 

Padişah Vahdettin’in İstanbul’un Anahtarını Teslim Ettiği İddiası Sonradan Öne Sürülmüş

Anılan videoyu internete ilk yükleyen kişiyi araştırdığımızda karşımıza Özgür Sanal çıkıyor. Facebook sayfasına 10 Kasım 2014 tarihinde yüklediği videoya ilişkin Özgür Sanal’ın şu açıklamayı yaptığı görülüyor

“36 . Osmanlı devleti padişahı 6. Mehmet ( Vahdettin ) Amerikalı generali karşılarken sene 1920 burdaki kişiler . padişahın tam karşısındaki Amerikalı general J.Harbord yanındaki zat ise tercümanlık yapan 1918-1920 yılları arasında donanma komutanlığı yapan Ahmet Arif paşa . eşgal tespitinde bize yardımcı olan İclal hanıma ve Hilmi beye çok teşekkür ederim .Amerikalı general in bu toprakları ve padişahı ziyaret sebebi 1915 ermeni soykırımı iddalarını araştırma soruşturma .Amerikalı general 1919-1920 yılları arasında Elazığ. Erzurum .Mardin. Harput .Sivas bölgelerinde incelemelerde bulunmuş .soykırım iddalarını araştırmış . topladığı delillerle ermeni soykırımının aleyhine rapor düzenlemiştir .bu ziyaretlerin hepsinin film kaydı mevcuttur . bu kayıt. 6. Mehmet in en net film kaydıdır .film kaynağı Guamont pathe”

Bahse konu videonun 2015 Mayıs ayında “Sultan Vahdettin Han’ın en net görüntüsü” olduğu iddiasıyla Youtube’e yüklendiği ve bu yüklemenin 1 yıl sonrasında “Vahdettin’in İngilizlere İstanbul’un anahtarını temsil ettiği” anı gösterdiği yönünde paylaşımlara konu olmaya başladığı anlaşılmıştır. Video hakkındaki asılsız iddianın ilk defa Youtube’a 1 Haziran 2016 tarihinde “Son Padişah Vahdettin’in, 1453’de alınan İstanbul’un temsili anahtarını 1918’de İngiliz komutana teslim etme görüntüleri” notuyla yüklenen videoda ve “Vahdettin İngiliz subayına selam duruyor, ve kaçıyor” başlığıyla yüklenen videoda yer aldığı görülmektedir. Anılan videonun yine 1 Haziran 2016 günü Uludağ Sözlük’e “Vahdettin’in Atatürk İçin Çıkardığı İdam Kararı” başlığıyla yüklendiği anlaşılmıştır.

 

 

Video Kaydında Görülen Kişi General Harbord Değil

Kayıtta VI. Mehmed ile görüşen kişi İngiliz komutan değil, Sözde Ermeni soykırımı hakkında hazırladığı ve adıyla anılan Harbord Raporu‘nu hazırlayan ABD Ordusu’nun kıdemli subayı James Guthrie Harbord (1866-1947) olduğu iddia edilmektedir. Tercümanlık yapan kişinin ise 1918-1920 Yıllarında Donanma Komutanlığı Yapan Arif Ahmet Paşa olduğu öne sürülmektedir. Ancak, General Harbord’un fiziksel özellikleri ve İstanbul’da bulunduğu tarih düşünüldüğünde bu iddianın da doğruyu yansıtmadığı anlaşılmaktadır.

Kamuoyunda Amerika Heyeti olarak bilinen ve ABD Başkanı T.W. Wilson tarafından görevlendirilen, Ohio’daki Oberline Koleji Müdürü Henry C. King ve Chicago’lu iş adamı Charles R. Crane’in yer aldığı heyet 3 Haziran 1919 tarihinde İstanbul’a ziyarette bulunmuştu (Hasan Türker (2018). “İstanbul Basınında King-Crane Heyeti’nin Türkiye’deki Faaliyetleri ve Mandaterlik Tartışmaları (1919), Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi, XVIII/Özel Sayı/Special Issue (2018), ss. 187-219). King – Crane Heyeti, bir başka tanımla Türkiye Mandaları Hakkında Beynelmilel Komisyonun Amerika Şubesi’nin bu ziyaretinden üç ay sonra 2 Eylül 1919’da Harbord Heyeti olarak bilinen ve resmi adı American Military Mission to Armenia (Ermenistan Amerikan Askeri Heyeti) olan 46 kişilik heyet İstanbul’u ziyaret etmişti (Seçil Karal Akgün (2015). “Amerikan Kaynaklarından Kurtuluş Savaşı Başında Ermenilerle İlgili Gelişmeler”, Ermeni Araştırmaları, 13 2015, Sayı 50). ABD’li general James Harbord 20 Eylül 1919’da Mustafa Kemal ile Sivas’ta bir görüşme gerçekleştirmişti.

James Harbord’ın resimleri ve ABD Ulusal Arşivleri’nin (US National Archives) Harbord Heyeti’nin Türkiye ziyaretine dair görüntüleri içeren video kaydı incelendiğinde video kaydında Padişah Vahdettin’in paketi verdiği kişinin General Harbord olamayacağı anlaşılmaktadır. General Harbord’ın 1919-20 yıllarında çene gamzesi bulunmaktaydı ve saçları yoktu. Daha da önemlisi, General Harbord İstanbul’u 1919 yılında ziyaret etmişti. Pathé arşivi bahse konu görüntünün 1920 yılından olduğunu belirtmektedir.

 

Videoda Padişah Vahdettin’in Yanında Görülen Kişinin ABD’li Binbaşı Davis G. Arnold Olduğu Anlaşılıyor

Fotoğraftaki kişinin kimliğini taramayı sürdürdüğümüzde ise karşımıza ABD’li Binbaşı Davis G. Arnold çıkıyor.

Gettyimages‘ta yüklü olan “Ermeni Öksüzler” (“Armenian Orphans”) başlıklı fotoğraf incelendiğinde, Padişah Vahdettin’in yanında görülen şahsın fiziki özelliklerinin Binbaşı Arnold ile örtüştüğü anlaşılmaktadır (Tespit Ekrem Buğra Ekinci’ye aittir).

 

Binbaşı Davis G. Arnold
Binbaşı Davis G. Arnold’un yer aldığı “Ermeni Öksüzler” başlıklı fotoğraf (Kaynak: GettyImages)

 

Davis G. Arnold

 

Alemdar gazetesinin 20 Temmuz 1335 (1919) tarihli nüshasında “Amerika Şark Heyet-i Muavenesi müdir-i umumisi Binbaşı Mösyö Arnot, dün Saray-ı Hümâyun’a azimetle, huzur-i pâdişâhîye kabul buyurulmuş ve mazhar-ı iltifat-i şehriyârî olmuşdur.” notuyla, Reuter ve Havas haber ajanslarının ise 21 Temmuz 1919’da “Amerikan Yardım Heyetleri reisi Binbaşı Arnold’ı kabul lütfunda bulunan Zât-ı Şâhâne, ziyareti müteakip, hissiyatını şu şekilde izhar etmişlerdir: Siyasî menfaatlerden uzak kalarak, hayır işleriyle uğraşan Amerika’ya ve Amerikan milletine teveccüh-i şâhânemiz mevcuttur.” ifadeleriyle bu ziyareti haberleştirdiği belirtilmektedir (Tarafımızca teyit edilmemiştir).

“Taltifat, madalya; Arnold, Daviş J., Binbaşı (İaşe Heyeti Reisi, Amerika zabiti); Valze, A. Karl (Amerika Zabitan refiki)” ve “Taltifat, madalya, nişan, ecnebiler, liste; Davis, J. Arnold (İaşe Heyeti Reisi ve Amerika zabiti); E. Karl, Vals (Binbaşı Davis J, Arnold’un refiki)” başlıklı Devlet Arşivleri Başkanlığı Osmanlı Arşivinde İ..DUİT.71.12 ve İ..DUİT.71.82 numarasıyla kayıtlı nişanların Binbaşı Davis G. Arnold’a bahse konu ziyarette takdim edildiği anlaşılmaktadır.

 

Davis G. Arnold Nişan Kaydı

 

Binbaşı Arnold’a verilen madalya misyoner basın bildirilerinde şöyle yer bulmuştur:

“The Third Clase Osmanie medal has been awarded to Major Davis G. Arnold* Managing Director of the. Near East Relief Committee. M. A. Carl Wallen has received the industrial medal.”

Binbaşı Davis G. Arnold, “Yakın Doğu’da Amerikan Yardım Komitesi” (American Committee for Relief in the Near East-ACRNE) adlı kuruluşun İstanbul operasyonlarından sorumlu görevli idi Commission for Relief in the Near East, Minutes of Near East Relief October 1919-October 1920). “Yakın Doğu’da Amerikan Yardım Komitesi”, Amerikan toplumunun Trakya, Anadolu, Ermenistan, Kürdistan, Suriye, Filistin, Mezopotamya, İran, Azerbaycan ve Gürcistan’a yönelik yardım faaliyetlerini yürüttüğünü belirtmektedir (Near East Relief, Hand Book, 1920).

Anadolu’da bulunan Amerikan misyonerleri faaliyetlerini çeşitli yapılar bünyesinde sürdürmüştü. Armenian Relief Committee, Palestine-Syrian Relief ve Persian Relief adlı yardım örgütleri 1915 yılı Kasım ayında American Committe for Armenian and Syrian Relief adı altında tek açtı altında birleştirilmişti. Bu örgüt 1918 ve 1919 yılında adını değiştirerek ilk önce American Committee for Relief in the Near East ve daha sonra da Near East Relief adını almıştı (Dilşen İnce Erdoğan (2017). “American Board of Commissioners for Foreign Mission (ABCFM) Near East Relief’e Amerikan Misyonerlerinin Anadolu’daki Faaliyetleri. Belgi, Sayı 14, Yaz 2017/II).

Davis G. Arnold 1919 yılı Haziran ayında “Yakın Doğu’da Amerikan Yardım Komitesi”nin İstanbul’daki operasyonlarının başına getirilmiş ve 1920 yılı ortasında görevinden ayrılmıştı (American Commission for Relief in the Near East, Record of Meetings, 20th Meeting, 5 May 1919, Relief Work 1919, box 37 & Brian Johnson (2015). “Amerikalıların Anadolu Gözlemleri: Emory Niles ve Arthur Sutherland’ın 1919 Saha Çalışması Notları“, Ermeni Araştırmaları, 50. sayı & American).

Neareastmuseum.com’daki “anı” bölümünde Davis G. Arnold’un Yakın Doğu Yardım Komitesi’ne Paris’te yönetici olarak katıldığını ve İstanbul (“Constantinople”) idare şefi (managing director) görevine 1919 yılı sonunda getirildiği şu ifadelerle aktarılmaktadır:

“Arnold, Davis G. , (Major), joined Near East Relief in Paris as Business Manager, was active at the Derindje supply post and was Managing Director of the Constantinople area in late 1919. His present address is 52 Elton Street, Providence, RI. (Source: Team Work Volume III no. 6 – Smith – June 1924The Story of Near East Relief – Barton – 1930)”

Padişah Vahdettin’in “Yakın Doğu’da Amerikan Yardım Komitesi” görevlilerinin huzurunda kabul ettiği ve faaliyetleri için teşekkürlerini sunduğu bilinmektedir.

 

İstanbul’un İşgâli ve Kurtuluşu

İstanbul’un İtilaf kuvvetleri tarafından işgali birkaç safhada gerçekleşmiştir. İstanbul Mondros Ateşkes Antlaşması’nın 30 Ekim 1918’de imzalanmasının ardından 13 Kasım 1918 tarihinde İtilaf Devletleri tarafından fiilen işgâl edilmiştir. Fakat bu işgalin resmileşmesi ancak 16 Mart 1920’de, Paris’teki Sefirler konferansı esnasında söz konusu olmuştur. İşgâl kuvvetleri 16 Mart 1920 tarihinde Osmanlı parlamentosu olan Meclis-i Mebusan’ı dağıtmış ve İstanbul’un idaresini resmen kontrolleri altına almıştır. 1922 yılından sonra Ankara Hükumeti tarafından İstanbul’un işgalinin sona erdirilmesi için yaptığı baskı sonuç vermiştir. 24 Temmuz 1923 tarihinde Lozan Antlaşması’nın imzalanmasının ardından Fransız ve İngiliz Generaller Charpy ve Harrington ile Ankara Hükumetini temsilen Selahaddin Âdil Paşa arasında Lozan Antlaşması’nın İstanbul’un Türk idaresine iadesini öngören maddesinin uygulanmasıyla ilgili 25 Ağustos 1923 tarihinde bir mutabakata varılmıştır. General Harington İstanbul’u 2 Ekim 1923 tarihinde Dolmabahçe Rıhtımında Selahattin Adil Paşa’ya bir törenle teslim etmiş ve yabancı kuvvetler aynı gün şehri terk etmiştir.

 

İstanbul İşgal Edildiğinde VI. Mehmet (Vahdettin) İstanbul’un Anahtarını Teslim Etmiş Olamaz

Osmanlı Padişahı V. Mehmed Reşad’ın (1844-1918) vefatının ardından tahta Padişah Vahdettin geçmiş ve 3 Temmuz 1918 – 1 Kasım 1922 tarihleri arasında tahtta kalmıştır. İstanbul işgâl edildiğinde padişah olan Vahdettin, işgâl kuvvetlerinin 16 Mart 1920 tarihinde Osmanlı parlamentosu olan Meclis-i Mebusan dağıttıkları ve İstanbul’un idaresini kontrolleri altına aldıkları resmî işgal anlarında da tahtta oturan isimdi.

İstanbul’un işgal komutanı İngiliz General Charles Harington’dı. Eğer İstanbul’un bir anahtarı olsaydı ve Padişah Vahdettin bu anahtarı İngilizlere teslim edecek olsaydı, karşısında selâm durup İstanbul’un anahtarını teslim edeceği kişi Müttefik İşgal Kuvvetleri Kumandanı General Charles Harington olurdu. Halbuki, bahse konu videoda selam verdiği ve elindeki paketi takdim ettiği şahıs General Harington değildir.

Osmanlı devlet erkanının “İstanbul’un anahtarı” gibi bir uygulamasının olmadığını, bu yönde bir devir teslim yapıldığına dair herhangi bir tarihi vesikanın tespit edilemediğini de aktarmakta fayda var.

İstanbul Millî Mücadele sonunda Müttefik Kuvvetlerin elinden kurtulduğunda İstanbul’un anahtarının geri verilmesi gibi bir sembolik seramoni olmamıştı. General Harington İstanbul’u 2 Ekim 1923 tarihinde Selahattin Adil Paşa’ya teslim ettiğinde Dolmabahçe Rıhtımında düzenlenen törende anahtar değişimi yapılmamıştır.

Ayrıca, Sultan Vahdettin’in elinde tuttuğu ve karşısındaki yabancı subaya teslim ettiği şey iddia edildiği gibi sembolik bir anahtardan ziyade ne olduğu anlaşılamayan bir paket görünümüne sahiptir.

Özetle, arşiv kayıtlarında videonun Padişah Vahdettin’in İstanbul’un anahtarını teslim etmiş olduğuna dair herhangi bir delil yer almamaktadır. 20. yüzyıl başlarında bir şehrin anahtarının bulunması ve bu anahtarın teslimi tarzı sembolik uygulama bulunmuyordu.

 

vahdettin istanbulun anahtarını

9 Yorumlar

  1. Hilmi Yavaş Reply

    Vahdettin’in konuştuğu kişi kesinlikle bir Amerikalı subay, ama kim??Tercümanlık yapan da birTürk deniz subayı.

    • Vahdettinin konuştiğu kişi sir arthura cough calthorper dir vidio iki bölümdür amerikalı olmasına imkan yoktur

      • malumatfurus Reply

        Teşekkürler yorumunuz için ancak Arthur Gough-Calthorpe’a benzemiyor. İddianızın kaynağını paylaşabilir misiniz?

        • Resim deki ingiliz komiser Somerset Gough-Calthorpe dir Abey anahtar hikayeside uydurmadır bu sevrin koşulları gereği kontrol sizin dosyası olabilir anca
          Amerikalı komutanın resimlerini paylaşamıyorum yoruma
          Vidio iki bölüm olup bir gösterilmekte biri vedasıdır diğeri sevre teslimdir

  2. Vatan haini vahdettin Reply

    Verdiğin tarihlerde istanbula işgal altındaydı. Uydurma bir yazı yazmışsın. Video doğru olmasa da tek bir gerçek var. Efendimiz hz Atatürk sayesinde İstanbul işgalden kurtuldu

    • Vahdettin malesef osmanlı sultanlarına yakışır hareket etmemiş kendi çıkarlarına yenik düşmüştür kaldıki kendisine teklif edilmiştir istiklalde yer al diyerekten

  3. (İstanbul’un İtilaf kuvvetleri tarafından işgali birkaç safhada gerçekleşmiştir. İstanbul Mondros Ateşkes Antlaşması’nın 30 Ekim 1918’de imzalanmasının ardından 13 Kasım 1918 tarihinde İtilaf Devletleri tarafından fiilen işgâl edilmiştir. ) Vahdettin tahtta değil demişsin verdiğin tarihlere göre (Padişah Vahdettin 3 Temmuz 1918 – 1 Kasım 1922 tarihleri arasında tahtta kalmıştır. )tarihlere bakınca istanbul işgal edildiğinde Vahdettin 4 aylık padişahti. Bu ne perhiz bu ne lahana tursusu.

  4. İhtiyat ve terakki Reply

    Hee amq hee..
    Nasıl kıvırırız da hitap bekleyen bu gerizekalılara cevap buluruz diye tırmalayıp duruyorsunuz.
    Tabi canım buda yalan

Yorumunuzu yazınız...