Vefat Eden Şairleri ve Yazarları Hâlâ Hayatta Sanan Okurlar

 

Geride bıraktığı eserlerinin popülerliğinin etkisiyle vefatının üzerinden bir hayli zaman geçmesine rağmen ünlü yazarları hâlâ hayatta sanan okurlara şahit olunabiliyor. Kimi yüzyıllar önce vefat eden bir yazarın iletişim bilgilerinin peşine düşebiliyor, kimi de yıllar önce aramızdan ayrılan bir yazarın imza gününe katılmayı amaçlayabiliyor.

Okuduğu ya da aradığı yazarın hayatta olup olmadığının farkında olmayan kişilere dair karşılaşılan bazı örnekleri ve rivayetleri aktaralım (İlgilenenler “Asılsız Vefat Haberleri” başlıklı derlememizi de inceleyebilir)…

 

İmam Gazzâlî (1058-1111) ve Ahmed bin Hanbel’in (870-855) iletişim bilgilerini isteyenler olmuş.

 

imam gazzali ahmet bin hanbel iletişim

 

Ahmed Vâlâ Nureddin’i (Vâ-Nû) (1901-1967) önemli gün ve gecelerde aralarında görmek isteyen medya kuruluşu yöneticileri de varmış…

 

vala nureddin çağrı

 

Ulusların Zenginliği kitabının yazarı, ünlü ekonomist Adam Smith’e (1723-1790) ulaşmaya çalışanlar da mevcutmuş…

 

adam smith iletişim

 

Vefat eden yazarların yeni kitaplarını bekleyen hevesli yazarlar da mevcut.

Cemal Süreya’nın (1931-1990) ismini ve resmini kullanan bir Twitter profilinin “yeni kitabınız çıktı mı” sorusuna “ben öldüm” yanıtını içeren özel mesaj görüntüsü bir zamanların popüler paylaşımları arasındaydı.

 

cemal süreya yeni kitabınız çıktı mı

 

Jean-Jacques Rousseau’nun (1712-1778) adını ve resmini kullanan Twitter profilinden Toplum Sözleşmesi adlı kitabın ciltli olanını soran ya da Fransa’ya nasıl gelebileceği hakkında bilgi almaya çalışan sosyal medya kullanıcılarına şahit olmuştuk.

 

jean jacques rousseau yeni kitap

 

Jean-Jacques-Rousseau-yasiyor

 

“Kitabınızı beğenerek okudum” mesajını Beyaz Zambaklar Ülkesinde adlı kitabın yazarı Grigori Petrov (1866-1925) yerine bir sosyal medya profiline ileten kullanıcılar da varmış.

 

Beyaz Zambaklar Ülkesinde kitabınızı beğendim

 

Hayatta olmayan yazarların imza günlerini bekleyen okurlar da mevcuttu.

Kitap fuarlarının vazgeçilmez geyiklerinden biri “Oğuz Atay (1934-1977) imza günü”nü soranlardı…

 

Oğuz Atay imza günü

 

Elbette “Tutturamayanlar”ı tiye alanlar da mevcut…

 

Oğuz Atay imza günü

 

Can Yücel’i kampüste misafir etmek isteyenler…

 

can yücel kampüs anketi

 

“Sabahattin Ali (1907-1948) imza günü” beklentisi…

 

Sabahattin Ali imza günü

 

“Yaşar Kemal (1923-2015) imza günü” peşindekiler…

 

Yaşar Kemal imza günü

 

Ya da “Reşat Nuri Güntekin (1889-1956) imza günü” arayışındakiler…

 

Reşat Nuri Güntekin imza günü

 

Kitaplardan beyaz perdeye ya da televizyon ekranına aktarılan bazı dizi ya da filmlerin popülerliğinin etkisiyle senaryosunun baz alındığı eserin göz ardı edildiği, kaynak kitapla karşılaşıldığında ise dizi ya da filmin kitabının çıkarıldığı algısı aslında bir hayli yaygın.

Yaprak Dökümü dizisini ilgiyle izleyen genç kızın kitabevinde gördüğü Reşat Nuri Güntekin’in romanı için arkadaşına “Bak dizinin kitabı çıkmış” dediği yönündeki iddianın kaynağı paylaşımı ise bir türlü bulamadık.

“Yaprak Dökümü’nün kitabı çıkmış” ifadelerini kullanan kişilere ilişkin anlatıyı aktaran 2010 yılından paylaşımlar mevcut.

 

yaprak dökümünün kitabı çıkmış

 

Benzer şekilde bazı okurlarca “Çalıkuşu’nun kitabı çıkmış” söyleminin dile getirildiği de iddia edilmişti.

Ancak bu gibi durumlara dair (aşağıdaki gibi) ironi içerikli paylaşımlar da gerçek sanılıp lince girişilebiliyor.

 

çalıkuşunun kitabı çıkmış

 

“Aşk-ı Memnu’nun kitabı çıkmış” söyleminin de ravileri var.

 

Aşk-ı Memnu'nun kitabı çıkmış

 

Genç bir arkadaşın satın aldığı kitap hakkında Youtube videosundaki “Sait Faik’in Abasıyanık kitabı” ifadesi akla geldi.

 

 

Evet, müteveffa yazarlara olan bu teveccüh gerçekten göz yaşartıyor.

 

İLAVE:

Youtube’de dinlediği Orhan Veli Kanık’a ait olmayan şiiri Orhan Veli Kanık’ın seslendirdiğini sananlara da rastlamak mümkün.

 

orhan veli kanık seslendirme

 

1 Yorum

  1. Amatör fotoğrafçılık yaptığım zamanlardı, yıl 2012 olabilir. Arkadaş ile şurada şu etkinlik var gidelim fotoğraf çekelim diye yola çıkardık. O gün de tophanede Oğuz Aral (için) düzenlenen bir sergi düzenleniyordu. Gittik ama gelen giden yoktu. Arkadaş bir ara sıkılıp “Ya sorsana Oğuz bey ne zaman gelecek dedi”. Ben de çıkıp hanımefendiye sordum. Oğuz beyin 2004’de vefat ettiğini sergide öğrendik.

Yorumunuzu yazınız...