Seçimlerin ardından cezaevinde tutuklu bulunan vatandaşların oy tercihlerinin haberleştirilmesi geleneksel bir hâl aldı.

14 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Seçimleri sonrasında da ceza infaz kurumlarında kullanılan oyların rengi hakkında haber organlarında ve sosyal medyada çeşitli içerikler paylaşıldı. Seçim sonuçları resmen açıklanmadan paylaşılan sonuçlarla birlikte (PKK ve FETÖ gibi terör örgütlerine üyelik suçuyla) cezaevinde bulunanların oy kullanımı hakkında halkımızın kafasının bir hayli karışık olduğuna şahit olduk.

Bu durumun bir örneği Ak Parti YSKM Başkan Yardımcısı, Tanıtım Medya Birim Başkanı Tuğrul Selmanoğlu’nun 14 Mayıs 2023 seçimlerinin ardından yaptığı aşağıdaki paylaşıma verilen yanıtlarda görüldü:

“Silivri’de oy kullanan Fetö tutuklularının sandığından %85 Kılıçdaroğlu, Diyarbakır Ceza İnfaz’da oy kullanan PKK’lıların sandığından %92 Kılıçdaroğlu çıkmış. Terör örgütlerinin Kılıçdaroğlu’na desteği artık Devletin resmi tutanakları ile sabit.”

 

Öncelikle bir özet geçelim…

Cezaevlerinde tutuklular, hükümözlüler (cezası henüz onanarak kesinleşmemiş kişiler), taksirli suçlardan hükümlü olanlar, kasıtlı suçlardan hükümlü olup koşullu salıverilenler ile denetimli serbestlikten yararlanmak suretiyle salıverilenler seçimlerde oy kullanabilir. Sadece kasıtlı suçtan dolayı ceza infaz kurumunda bulunan (ceza infaz kurumunda iken firar edenler dâhil) hükümlüler seçimlerde oy kullanamaz.

Hakkında terör örgütü üyeliği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi tarafından verilen hapis cezası Yargıtay tarafından onaylanmamış, yani resmen hüküm almamış bir kişi masumiyet karinesi gereği terörist olarak nitelenemez.

 

Tutuklu – Hükümözlü – Hükümlü Nedir?

Tutuklu sıfatı, soruşturma veya kovuşturma aşamasında kaçma veya delilleri karatma şüphesi vb. nedenlerle tutuklanarak hürriyeti kısıtlanan kişi için kullanılmaktadır.

Hükümlü tanımı, ceza yargılaması neticesinde hakkında verilen mahkumiyet hükmü kesinleşen kişi için kullanılmaktadır.

Hükümözlü kavramı, mahkemede yapılan yargılama neticesinde hakkında verilen mahkumiyet hükmü kesinleşmemiş ancak halen tutuklu bulunan kişi için kullanılmaktadır. Kanunla tanımlanmamış bir kavram olan “hükümözlü” uygulamada geçerlidir. Hakkında mahkeme tarafında karar verilen ve dosyası istinaf veya temyiz incelemesi için üst mahkemede olup halen tutuklu olan kişi hüküm özlü olarak kabul edilmektedir.

 

Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) tutuklu ve hükümlülerin oy kullanımı ile ilgili kararlarından alıntıyla bu hususa açıklık getirelim…

 

Kimler Oy Kullanamaz?

Seçme hakkı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Temel Haklar ve Ödevler” başlıklı ikinci kısmının, “Siyasi haklar ve ödevler” başlıklı dördüncü bölümünde düzenlenmiş bulunmaktadır.

Anayasanın 67. maddesinin birinci fıkrasında; vatandaşların, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak, seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma ve halkoylamasına katılma hakkına sahip olduğu vurgulandıktan sonra, aynı maddenin 3. fıkrasında; 18 yaşını dolduran her Türk vatandaşının seçme ve halkoylamasına katılma haklarına sahip olduğu belirtilmiş, 5. fıkrasında da; “Silahaltında bulunan er ve erbaşlar ile askeri öğrenciler, taksirli suçlardan hüküm giyenler hariç ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler oy kullanamazlar.” denilmek suretiyle seçme hakkının istisnaları gösterilmiş, buna bağlı olarak benzer hükümler 298 sayılı Kanunun 7 ve 8. maddelerinde de yinelenmiş ve kimlerin seçmen olamayacağı, başka bir ifadeyle kimlerin oy kullanamayacakları açıklanmış bulunmaktadır.

2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Seçme seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı” başlıklı 67. maddesinde şu hükümler yer almaktadır:

“Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma ve halkoylamasına katılma hakkına sahiptir.

Seçimler ve halkoylaması serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre, yargı yönetim ve denetimi altında yapılır. Ancak, yurt dışında bulunan Türk vatandaşlarının oy hakkını kullanabilmeleri amacıyla kanun, uygulanabilir tedbirleri belirler.

Onsekiz yaşını dolduran her Türk vatandaşı seçme ve halkoylamasına katılma haklarına sahiptir.
Bu hakların kullanılması kanunla düzenlenir.

Silah altında bulunan er ve erbaşlar ile askeri öğrenciler, taksirli suçlardan hüküm giyenler hariç ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler oy kullanamazlar. Ceza infaz kurumları ve tutuk evlerinde oy kullanılması ve oyların sayım ve dökümünde seçim emniyeti açısından alınması gerekli tedbirler Yüksek Seçim Kurulu tarafından tespit edilir ve görevli hakimin yerinde yönetim ve denetimi altında yapılır. …”

 

Yani, (i) silâhaltında bulunan er ve erbaşlar, (ii) askerî öğrenciler ile (iii) (taksirli suçlardan hüküm giyenler hariç) ceza infaz kurumlarında hükümlü olarak bulunanlar oy kullanamaz.

 

YSK’nın internet sitesinin sıkça sorulan sorular bölümünde bu husus şöyle aktarılmıştır:

Aşağıda yazılı olanlar oy kullanamazlar (298/7 md.):

1. Silâhaltında bulunan erler, onbaşılar ve kıta çavuşları (her ne sebeple olursa olsun, izinli bulunanlar da bu hükme tabidir),
2. Askeri öğrenciler,
3. Ceza infaz kurumlarında hükümlü olarak bulunanlar (Ek: 10.6.1983 – 2839/44 md. Değişik: 27.10.1995–4125/2 md.).

 

kimler-oy-kullanamaz

 

Tutuklu ve Hükümlülerin Oy Kullanımı

Anayasamızdaki seçmen niteliğine dair istisnalar hakkındaki benzer hükümler 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un “Oy kullanamayacak olanlar” başlıklı 7. ve 8. maddelerinde de yinelenmiş ve kimlerin seçmen olamayacağı, başka bir ifadeyle kimlerin oy kullanamayacakları açıklanmış bulunmaktadır.

298 sayılı Kanun’un 7. maddesinin 3 numaralı bendinde de “ceza infaz kurumlarında hükümlü olarak bulunanlar” hükmüne yer verilmiştir (Kanun’un eski versiyonundaki “ceza infaz kurumlarında hükümlü ve tutuklu olarak bulunanlar” ibaresi 4125 sayılı Kanun’un 2. maddesiyle “ceza infaz kurumlarında hükümlü olarak bulunanlar” şeklinde değiştirilmişti).

Seçme ehliyetinden yoksun kılma yönündeki hak yoksunluğunun kişinin sadece ceza infaz kurumunda bulunduğu dönemde seçme hakkının kullanılmasına engel olabileceği, diğer bir ifadeyle hakkındaki hapis cezasını gerektiren mahkûmiyet kararının kesinleşmesinden sonra ancak bu cezanın infazı için ceza infaz kurumuna alınmasıyla başlayıp ceza infaz kurumundan koşullu olarak salıverilmesi ya da denetimli serbestlik hükümlerinden yararlanarak salıverilmesi hallerinde sona ermektedir.

1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 407. maddesinde “Bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkûm olan her ergin kısıtlanır.” hükmü yer almaktadır. Bu madde uyarınca kısıtlanan hükümlünün kısıtlılık hali yine 4721 sayılı Kanunun 471. maddesinde yer alan; “Özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkûmiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayet, hapis halinin sona ermesiyle kendiliğinden ortadan kalkar.” hükmü gereğince hapis hali bitince sona erecektir (İlgili maddenin gerekçesinde “… yeni düzenlemede, özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkûmiyet sebebine dayanan kısıtlılık halinin, kişinin hapis halinin sona ermesiyle yani cezasını çekmek veya şartlı salıverilme yoluyla cezaevinden çıkmasıyla birlikte kendiliğinden kalkacağı” belirtilmiştir).

Bu nedenle, sadece kasıtlı suçtan dolayı ceza infaz kurumunda bulunan (ceza infaz kurumunda iken firar edenler dâhil) hükümlüler seçimlerde oy kullanamaz. Ceza infaz kurumunda bulunan seçmen niteliğine sahip tutuklular ile taksirli suçlardan hükümlü olanlar seçimlerde oy kullanabilir.

Kişilerin kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak uygulanması gereken hak yoksunluklarına ilişkin mahkûmiyet hükmü kesinleşmiş olmakla birlikte, ceza infaz kurumuna henüz alınmayan veya ceza infaz kurumuna alındıktan sonra koşullu olarak salıverilen ya da denetimli serbestlik hükümlerinden yararlanmak suretiyle salıverilen ancak hak ederek salıverilme süresi dolmayan hükümlüler ile mahkemesince uzun süreli de olsa hapis cezası ertelenen veya cezası infaz edilmekte iken hastalığından dolayı cezasının infazı geri bırakılan hükümlülerin; ceza infaz kurumunda bulunmamaları nedeniyle, bu süre içinde yapılacak olan seçimlerde oy kullanmaları mümkündür.

 

Seçimden Önce Tutuklananların Oy Kullanması

Genel ve yerel seçim gününe, ya da Cumhurbaşkanı seçiminin birinci veya ikinci tur gününe kadar ceza infaz kurumunda bulunan tutuklular ile taksirli suçlardan hükümlü olanlar için de tutuklu seçmen listesi oluşturulur. TMK 405 ve 406. maddeleri uyarınca Adalet Bakanlığından ise kısıtlılar ile taksirli ve kasıtlı suçtan hükümlü bilgileri alınarak SEÇSİS’e işlenir.

Seçmen kütükleri kesinleştikten sonra, kütükte kaydı bulunmayanlar oy kullanamaz.

Kesinleşen seçmen kütüklerinde kaydı bulunmayan taksirli suçlardan hükümlüler ve tutukluların, daha sonra tutuklu seçmen listesine kayıtlarının yapılması mümkün değildir.

Bu itibarla, seçim gününe kadar tutuklanıp ceza infaz kurumuna konulan tutuklular ile taksirli suçlardan hükümlüler, şayet daha önce ceza infaz kurumunun bulunduğu yer seçmen kütüğünde kayıtlı değillerse listeye dâhil edilemezler ve oy kullanamazlar.

Haklarında kısıtlılık kararı kalkmış seçmenler, ilgili mahkeme kararını yerleşim yerinin bağlı olduğu ilçe seçim kuruluna götürerek başvurması halinde seçmenlik durumlarını güncelleyebilirler.

 

Yorumunuzu yazınız...