TRT Avaz’da yayınlanan Sözün Özü adlı programın “İslam Türklere Neler Kazandırdı?” başlıklı bölümünde İbrahim Halil Üçer’in sözleri makaslanarak Türk milletine hakaret ettiği iddiasıyla paylaşılmış

 

Daha önce, “Makaslanarak Bağlamından Kopartılan Söylemler” başlıklı yazımızda değindiğimiz menfî alışkanlık örneğini aktaracağız…

TRT Avaz’da yayınlanan bir programda Türk milletine hakaret edildiği şöyle ileri sürülmüştü:

 

“TRT Avaz’da Türk Milleti’ne hakaret eden bu zat, sözde Müslüman özde ise Türk düşmanı bir azınlık ırkçısı. Suriyelileri de kardeş diye bağrına basıyor olmalı. Zafer Partisi’ne ırkç diyenler, Türk düşmanlarıdır!”

 

trt-turk-milletine-hakaret

 

İşbu aktarımın aksine, TRT’de yayınlanan programda Türk milletine bu sözlerle bir hakaret edilmemiş.

Programdan küçük bir kısım makaslanarak bağlamından koparılıp propaganda malzemesi hâline getirilmiş.

Odaklanılan kitaptan alıntı bir cümle üzerine sorulan sorunun makaslanması bu algıyı oluşturmuş.

Paylaşılan kayıt, TRT Avaz’da yayınlanan Sözün Özü adlı programın “İslam Türklere Neler Kazandırdı?” başlıklı 58. bölümünden.

İbrahim Halil Üçer ve Ömer Türker’in birlikte sunduğu, İslam düşünce geleneğine ve günümüze yansımalarına dair sohbetlerin yer aldığı programın bahsi geçen bölümünde Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu konuk edilmiş ve başlığından da anlaşılacağı üzere Türklerin İslamiyeti kabulüne odaklanılmış.

 

 

Sosyal medyada kırpılarak paylaşılan kayıtta İbrahim Halil Üçer’in şu ifadeleri kullandığı duyuluyor:

 

“Program başında Ömer Hoca da söyleyecekti. Yani Türkler İslam toplumuna dahil olmaya başladıklarında bakıldığında hani insan demek için şahit istenecek vahşi bir toplumdu. Nasıl İslam bunları ehlileştirerek efendime söyleyeyim bir kemal ihsan etti.”

 

 

Programın ilgili bölümü (yukarıdaki kayıtta 29:35’ten itibaren) izlendiğinde, İbrahim Halil Üçer’in aslında mevzubahis olan Halil El-Kudisi’nin Hikmetullah El-Haffiye adlı kitabına değindiği, bu ifadelerin kendi görüşü olmadığı, bir alıntı aktardığı anlaşılıyor.

 

 

Üçer, programın girişinde şu ifadeleri kullanmış:

“Çok sözü uzatmayım. İsterseniz şu soruyla önce başlayalım hocam. Halil el-Kutsi’nin bu risalesi etrafında konuşacağız. Onun hem tarihsel şartları bağlamından ele alacağız onu hem de Türklerin o dönemde ne tür bir pozisyon elde ettiklerini de müzakere edeceğiz. Ama şuradan başlayalım isterseniz. Gerçekten de İslam, bir milleti bu milletlerin içerisinde Araplar da dahildir. Efendim Türkler de dahil. Tarihsel süreç itibarıyla baktığımızda. Bir milleti hangi içtimai siyasi ferdi erdemleri kazandırarak tarihte kurucu rol üstlenecek bir konuma yükseltiyor. Ne dersiniz bununla ilgili hocam?”

 

İlgili bölümde ise şu sözleri sarf etmiş:

Buraya hocam daha ayrıntılı gelcez bu şeyden başlayalım mı kitabı analiz etmeye başladık. Kitabın şöyle bir giriş kısmı var. Program başında Ömer Hoca da söyleyecekti. Yani Türkler İslam toplumuna dahil olmaya başladıklarında bakıldığında hani insan demek için şahit istenecek vahşi bir toplumdu. Nasıl İslam bunları ehlileştirerek efendime söyleyeyim bir kemal ihsan etti. Bu hikayeyi nasıl anlatıyor?

 

Görülebileceği üzere, bahse konu programda sarf edilen ifadelerden yukarıda kalın yazılı bölümler çıkarılarak paylaşılmış.

 

İbrahim Halil Üçer, aktarımının çarpıtılarak kullanılması hakkında sosyal medya hesabında şu yorumda bulunmuş:

“Türklerin düzen ve medeniyet kurucu erdemlerini anlattığımız program tam aksi istikamette yorumlanıyor. Bir kitabın girişinde söylenenleri aktarıp “Bu hikayeye ne demeli?” diye sorduğum bir soru da bunları ben söylüyormuşum gibi lanse edilmiş. Anlamak için asgari şart, ahlak!”

 

 

“Türkler Müslüman olmak suretiyle İslam medeniyetine neler kazandırdı, hangi güzel hasletleri yaygınlaştırdı? Bilginlere nasıl değer verirlerdi?”

 

Sözün Özü: Türkler Araplara “Türk’ün zulmü Arab’ın adaletinden yeğdir” sözünü söyletmiş bir millettir. Mesele millet olarak bu hasletleri nasıl yeniden kazanacağımızla ilgili, Vesselam.

 

Yorumunuzu yazınız...