Astrologlar, Medyumlar, Falcılar, Teknik Analizciler için “Teksaslı Keskin Nişancı Yanılgısı” 101
Bir argümanı güçlendirecek verilere odaklanıp ters düşenlerin göz ardı edilmesiyle düşülen “Teksaslı keskin nişancı yanılgısı” (“Texas sharpshooter fallacy”) günlük yaşamda sıklıkla karşılaşılan bir argüman hatası türü.
“Teksaslı keskin nişancı safsatası” ya da “Teksaslı keskin nişancı hatası” şeklinde de Türkçemize çevrilen bu kavramın isminin kökeni nişancının hedefi vuramadığı için vurduğu deliğin çevresine hedef çizmesine dayanıyor.
Bu düşünsel yanılgının temeli, hedefi 12’den vurmak yerine birçok atış yapıp birini / bazılarını hedef hâline getirmeye dayanıyor.
“Okun / merminin gittiği yere hedef çiz” mottosuyla özetlenebilecek bu yanılgıya başvuranların sıklıkla izlediği adımlar şöyle:
- Geniş zaman aralığı için muğlak ifadelerle bir dizi tahminde bulunun.
- Tahmin yaptığınız tarihin üzerinden yeterli süre geçtikten sonra hangilerinin gerçekleştiğini inceleyin.
- Gerçekleşen tahminlerinizi ön plana çıkarın, gerçekleşmeyenlerin adını bile anmayın.
Bir Twitter kullanıcısının Kraliçe Elizabeth’in 8 Eylül 2022 günü vefat edeceğini aylar öncesinden bildiği sanılan paylaşımı bu konuya uygun bir örnek teşkil ediyor.
Tweetleri düzenlemek hâlihazırda mümkün değil. Bu tweeti atan şahıs da kâhin değil. Koruma altındaki hesapta yüzlerce farklı tarihi tweetledikten sonra vefat ettiği tarih dışındaki tweetlerin silinip hesabın açık hâle getirilmesi yoluyla bu tarihi “tutturabilmişti”.
SORU: Kraliçe Elizabeth’in 8 Eylül 2022 günü vefat edeceğini aylar öncesinden bildiği sanılan bu tweetin sırrı sizce ne olabilir?https://t.co/rxzimCPZjw pic.twitter.com/Uq9xD8h8wr
— Malumatfuruş (@malumatfurusorg) September 10, 2022
Sahip olunan çok sayıda verinin sadece kendi tezini destekleyen küçük bir alt kümesine odaklanıldığı ve diğerlerinin görmezden gelindiği zaman gözlemlenen bu yanılgı türü, korkudan, endişeden, ümitten, belirsizlikten beslenen astrologların, medyumların, falcıların ya da teknik analizcilerin sıklıkla başvurduğu bir taktik.
Astrologların, medyumların ya da falcıların gaybı bilmesinin bir yolu yok. Ancak ve ancak, yuvarlak ifadelerle geniş zaman aralıkları için -çoğunluğu geçmişten gelen örüntüler üzerine inşa edilmiş ve beklentilerle şekillendirilmiş- muğlak söylemlerde bulunabilirler. Bu uğraşta onların en büyük yardımcısı, “Teksaslı keskin nişancı yanılgısı”…
Astroloji “yorumu / öngörüsü” kılıflı saçmalamalarla örnekleyecek olursak…
Astrolog Sema Kılıç’ın yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde muhalefet adayı kuponunda tüm tuşlara basarak Kemal Kılıçdaroğlu, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun isimlerini zikretmesi…
Yakın gelecekte çok önemli bir olay olacağını sıklıkla tekrarlarsanız elbette bir gün haklı çıkarsınız. İnsanlar ya sizin haksız çıktığınız iddialarınızdan bihaber olacak ya da gerçekleşeceğini ileri sürdüğünüz şeyi çoktan unutmuş olacak.
“Geliyor gelmekte olan… Yarın ne olacak bilmiyorum ama yıllarca konuşulacak bir şeye şahit olacağız… Güneş, Pluto ve Jüpiter’e kare… Tarih kitapları 14 Nisan’ı yazacak, bildiğim o…” gibi büyük bir iddiada bulunup ters köşe olan Astrolog Elvan‘ın durumu da buna benziyor.
Finansal piyasalarla ilgili teknik analiz yapan (ya da yaptığını sanan / yaptığı sanılan) kişilerin yahut astrologların bir dizi fiyat tahminini ya da fiyat aralığını sıralayıp, geriye söylenmeyen bir tahmin bırakmayıp, birini tutturduğunu söylemesi de “keskin nişancılık” sayılmaz.
Türkiye gibi bir “deprem ülkesinde” sıklıkla herhangi bir bölgeyi işaret edip, geniş zaman aralığında büyük bir deprem olacağı kehanetinde bulunan kişinin “atıp tutmaları” birgün elbette tutacaktır.
Gerçi bu kadar geniş aralıkta yığınla tarih zikredip yine de tutturamayanlar da var.
Öner Döşer’in katıldığı TV yayınında gelecek yıl için onlarca felaket tahmininde bulunup tutturduğu birinin ön plana çıkarılıp diğerlerinin göz ardı edilmesi yerinde bir örnek. Döşer, 2022 yılına dair programda 28 Şubat, 2-5 Mart, 17-19 Mart, 17-21 Nisan, 25-27 Nisan, 30 Nisan, 10 Eylül, 8 Aralık tarihleri için sel, 2 Mart, 5 Nisan, 30 Nisan, 16 Mayıs, 27 Mayıs, 12 Ağustos, 27 Ağustos, 25 Ekim ve 8 Kasım tarihleri için de deprem öngörüsü paylaşmıştı. Hiçbiri tutmadı (Tespit: Serdar Başeğmez).
Yuvarlak konuşup, müphem söylemlerde bulunup, geniş bir örneklem seçip haklı çıkma olasılığını artırmaya çalışsa da atıp tutturamayanlara rastlanabiliyor.
Örneğin Astrolog Nilay Dinç… 1 hafta içinde Marmara Bölgesi’nde 4,5 ya da 5,5 büyüklüğünde deprem olasılığı uydurup tutturamamış…
Ayrıca, sosyal medyada bahsi geçen tarihler odaklı uydurmalarla da karşılaşmıştık.
El Serhendi Efendi’nin 1500’lü yıllarda yazdığı kitabında 27 Mart 2022 tarihinde İstanbul’da deprem olacağını yazdığı yönündeki yanlış algıdan hareketle astrologlar da bu tarihe dair öngörü uydurmalarına girişmişti.
Ya da 27 Mart yerine daha geniş bir aralıkta bir depremin, patlamanın, sarsıcı olayın meydana geleceğini ileri sürüp “depremin nerede olacağını bilmediğini, konum verme imkânının olmadığını” belirten “uydurmakta mahir” isimlere rastlamıştık.
Geleceğe dair yüzlerce tahmininden sadece biri tuttuğunda kendini başarılı addeden astrologlara aşinayız. Gaybdan haber verme konusunda iddia kesbetseler de koronavirüs salgınını öngörme konusunda hepsi sınıfta kaldı. 2020 tahminlerinde koronavirüs salgını hakkında tek kelime etmeyen astrologlar, iştigallerini sürdürmeye devam ediyor.
Öte yandan, medyumluk, kâhinlik ya da astrologluk iddiasında bulunmasa da bilgiye dayalı tahmin (educated guess) yoluyla 2020’de bir salgın hastalığın görüleceğine dair tahminde bulunan ve başarılı olan birçok sosyal medya kullanıcısı vardı.
Konuyla ilgili Twitter silsilemize aşağıdaki bağlantı vasıtasıyla göz atabilirsiniz.
Geleceğe dair yüzlerce tahmininden sadece biri tuttuğunda kendini başarılı addeden astrologlara aşinayız.
Gaybdan haber verme konusunda iddia kesbetseler de koronavirüs salgınını öngörme konusunda hepsi sınıfta kaldı.
Peki, 2020’de bir salgın olacağını tahmin edenler yok muydu?
— Malumatfuruş (@malumatfurusorg) May 10, 2020
Şimdilik sadece Gökhan Kabacaoğlu‘nun Yalansavar’ın “kehanet kurgusu” etkinliği kapsamında 2019 yılı başında “uydurduğu” kehanette 2019 sonbaharından itibaren Güneydoğu Asya’da salgın hastalık riskini vurgulamasını alıntılamış olalım.
Bahsi geçmişken, Türkiye’de kurulan ilk gönüllü bilimsel skeptisizm ekibi olan Yalansavar’ın her yıl hazırladığı “kurguladıkları kehanetleri değerlendirme yayınına” da atıf yapmadan geçmek olmaz.
Bir klasik hâline gelen yayında Yalansavar ekibinin (uydurma) kehanet tutturma başarısı astrologları ve medyumları geride bırakıyor.
Astrologları, medyumları ve falcıları ciddiye alanlar varsa, Yalansavar’ın ilgili podcastlerini dinlemeleri bilhassa tavsiye edilir.
Yalansavar, bir kez daha kahinlikte profesyonel astrologlara medyumlara taş çıkardı. Avrupa’nın en ünlü ve köklü kişilerinden birimin bu yıl aramızdan ayrılacağını aylar öncesinden bildi. #QueenElizabeth https://t.co/DXIKW3Pegv
— Yalansavar (@yalansavar) September 8, 2022
Yeni podcast yayında! (Evet o beklenen bölüm bu!) 🙂
Ünlü astrologların 2020’de olacağını öngördüğü kehanetlerin ne kadarı gerçekleşti? Pandemiyi bilen olmuş mu? Yalansavar ekibinin kehanet başarısı ünlü astrologlarla yarışabildi mi? Tekmili birden!https://t.co/bQmnBd7VlA
— Yalansavar (@yalansavar) February 10, 2021
Beklenen yeni podcast yayında!
Bu bölümde 2019 için yapılan kehanetleri mercek altına alıyoruz. Yalansavar ekibinin kehanet başarısı ünlü astrologlarla yarışabildi mi? Hangi kehanetler tuttu, neler tutmadı? Medyumluk taslamanın sırrı nedir? Tekmili birden!https://t.co/dbclFV8VtM— Yalansavar (@yalansavar) February 3, 2020
Burnunun ucunu göremeyenlerin gelecekten haber verdiğinin sanılmasını Tolga Mırmırık’ın Birgün’deki “Keskin Nişancılar” başlıklı yazısından alıntıyla özetleyecek olursak:
“Mümkün olduğu kadar fazla sayıda rastgele tarihler için tahminde bulun, tutan olursa ortamlarda muhteşem astrolog diye gezerim”
Tevfik Uyar‘dan manidar bir alıntıyla yazıyı sonlandıralım:
“Koca bir kehanet kitabı içerisinde yazılanlardan bir tanesi tutunca “oha nasıl bilmiş!” diye kahinliğin var olabileceğine ikna olmak, her hafta sayısal loto oynayan biri yirmi yıl sonra tutturunca “bu adam sayıları görebiliyor abi!” demeye benziyor.”
“Bir düşünceyi ortaya koyarken ya da anlamaya çalışırken yapılan yanlış çıkarsamalar” olarak tanımlanan safsatalara değindiğimiz yazımıza da göz atabilirsiniz.