Sonra Bir Sabah Seni Gördüm. Sonra Bir Sabah Daha Gördüm. Sonra Hep Gördüm. Kedi de Gördü.” Cümlelerinin Ahmet Hamdi Tanpınar’a Ait Olduğu İddiası Doğru Değil

Ahmet Hamdi Tanpınar’a ait olduğu iddiasıyla paylaşılan “Sonra bir sabah seni gördüm. Sonra bir sabah daha gördüm. Sonra hep gördüm. Kedi de gördü” sözü aslında Onur Ünlü’nün yönetmenliğini yaptığı 2009 yapımı Beş Şehir adlı filmden bir replik.

Yanlış İddia

 

Kaynakça aktarımı sırasında yaşanan bir yanlış anlaşılma sonucu ortaya çıktığını düşündüğümüz bir alıntıdan bahsedeceğiz bugün.

 

Öncelikle sözlerin sosyal medyada nasıl yer aldığına göz atalım:

“Sonra bir sabah seni gördüm. Sonra bir sabah daha gördüm. Sonra hep gördüm. Kedi de gördü. Kedi seni çok seviyor, biliyor musun? Onunla takip ediyorduk seni. Bazen izini kaybediyorduk ama onun bir sürü arkadaşı var. Onlara soruyorduk.”

 

Ahmet Hamdi Tanpınar’a (23 Haziran 1901 – 24 Ocak 1962) aşina olan okuyucular, alıntılanan cümlelerin yazarın üslubuna kıyasla dikkat çekecek ölçüde yalın olduğunu fark edeceklerdir. Alıntı sahiden de Tanpınar’ın kaleme almayacağı kadar kısa ve basit cümlelerden oluşuyor. Tanpınar’ın bilhassa düzyazı metinlerinde, Osmanlı Türkçesiyle örülü bir dil yapısını tercih ettiğini biliyoruz.

Sözü geçen cümleler, yazarın hiçbir yapıtında yer almamasına rağmen 2017’den bu yana Ahmet Hamdi Tanpınar imzasıyla karşımıza çıkıyor:

 

bir sabah seni gördüm kedi de gördü

 

bir sabah seni gördüm kedi de gördü

 

Kimi yerlerde kaynakça olarak yazarın Beş Şehir adlı kitabı gösterilse de bunun gerçekte bir karşılığı yok; zira Beş Şehir Tanpınar’ın; İstanbul, Ankara, Erzurum, Bursa ve Konya’ya dair kaleme aldığı beş gezi yazısından oluşan bir deneme kitabı.

 

beş şehir ahmet hamdi tanpınar

 

Kitabın içeriği ile alıntının bağdaşan hiçbir yönü olmasa da Beş Şehir isimli kitabı da taradık fakat alıntıya dair herhangi bir bulguya ulaşamadık.

Sözler, Onur Ünlü’nün yönetmenliğini yaptığı 2009 yapımı Beş Şehir isimli filmde geçiyor.

Ahmet Rıfat Sungar’ın can verdiği Şevket karakteri ile Beste Bereket’in oynadığı Dilek karakteri arasında geçen diyalogda bu ifadeler şöyle yer almıştı:

“-benimle buraya geldiğin için teşekkür ederim.

 

bu sabah kedi sana doğru söylemiş. ben gerçekten de. yani. kısa bir süre önce fark ettim seni. ben aslında ailemle. benim annem. annemi kaybettik geçen sene. babam zaten yok. kardeşim askerdeydi, öldü. şehit diyorlar ona ama o elektrikçiydi. bir paşanın havuzunun tesisatını tamir ederken çarpılmış. şehit sayılır mı sence?

bir ikisi vardı; annemle kardeşim yani. altı aydır onlar da yok.

ben öğrenciydim. belki de hala öğrenciyimdir, bilmiyorum. hukuk okuyordum. üçüncü sınıf. şiir miir, dergi falan.şiir okur musun? sever misin şiir?

sonra bir sabah seni gördüm. sonra bir sabah daha gördüm. sonra hep gördüm. kedi de gördü. kedi seni çok seviyor, biliyor musun? onunla takip ediyorduk seni. bazen izini kaybediyorduk ama onun bir sürü arkadaşı var. onlara soruyorduk. sen öğrencisin aslında. resim okuyorsun. o şekercide part-time çalışıyorsun.

ben bir gün fenalaştım. hastaneye kaldırdılar beni. ölecekmişim. kanser. ilik. ilik nedir biliyorsun. kemiğin içinde. kemoterapiye başlayacaksın, dediler.

bu tabancayı kedi verdi. oyun oynuyoruz biz bununla. bak. içinde bir tane kurşun var. bu tabancayla, böyle her sabah. hani sabah oluyor ya. güneş falan. böyle bunu çeviriyorum. sonra. ağzıma sokup sıkıyorum. yok, korkma. şimdi sıkmam. aslında çok mermim var benim. ama bir tane koyuyorum içine. çünkü sen varsın.

 

+ kendini çok mu eğlenceli sanıyorsun?

 

– ben. ben mi? yoo? neden?

 

+ ne bu numaralar o zaman? yok annem öldü, kardeşim şehit, ben de kanserim zaten. dünyada tek acı çeken sen misin? ne bu şiir miir? herkesin kendine göre bir derdi var. ne ki bu? tuttun, getirdin beni buralara. seni seviyorum’dan girdin, çıktığın yere bir bak.

 

– ama. n-niye? ben kötü bir şey söylemedim ki. sadece seni seviyorum dedim, bir de hastalığımdan bahsettim.

 

+ tabancanın gerçek olduğunu nereden bileceğim ben?

 

– belli. senin şiir falan okuduğun yok. eğer şiir okusaydın bilirdin ki. aşık adam sınanmaz.
seni seviyorum.“

 

Repliğin geçtiği ilgili sahne:

 

Yukarıda değindiğimiz gibi sözünü ettiğimiz yanlışlık, muhtemelen kaynakçayla ilgili bir karışıklıktan ötürü yayılmış olmalı.

Dolayısıyla mevzubahis cümleler Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Beş Şehir isimli kitabında değil, Onur Ünlü’nün -kitaptan bağımsız- aynı isimli sinema filmi olan Beş Şehir’de yer alıyor.

 

Yorumunuzu yazınız...