Ebola Virüsünün Adının Kökeninin “Experiments of Biological Warfare Organised by Laboratories in America” (Amerika’daki Laboratuvarlar Tarafından Üretilen Biyolojik Savaş Deneyleri) Tanımının Baş Harflerine Dayandığı İddiası Asılsız

Ebolanın kökeni virüsün 1976 yılında Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nin Yambuku köyünde keşfedilmesinin ardından Karl Johnson adlı doktorun önerisiyle uluslararası komisyonun virüsün ilk bulunduğu köyün adının lekelenmemesi için köyden 100 km ötedeki ırmağın adını vermesine dayanıyor. Ebola’nın “Experiments of Biological Warfare Organised by Laboratories in America” (Amerika’daki Laboratuvarlar Tarafından Üretilen Biyolojik Savaş Deneyleri) tanımının baş harfleri ile bir ilgisi bulunmuyor. Yani Ebola adını bir kısaltmadan değil, Yambuku köyünün 96 km uzağında bulunan Ebola Nehri’nden almıştır. Ebola sözcüğü, Ngbandi dilinde “beyaz su”, “saf su” anlamına gelen “Legbala” kelimesinin l’Ebola şeklinde yanlış aktarılmış bir versiyonudur.  

Yanlış İddia

 

OdaTV ve Sözcü Gazetesi yazarı Soner Yalçın‘ın koronavirüs (SARS-COV-2) ve diğer virüs çeşitlerinin bir tür biyolojik silah olduğu iddiasını çeşitli vesilelerle dile getirdiğini biliyoruz.  Daha önce Yalçın’ın SARS’ın insan yapımı olduğu iddiasının doğru olmadığını aktarmıştık. Ancak Soner Yalçın, koronavirüsün bir biyolojik silah olduğu iddiasını asılsız iddialarla desteklemeye çalıştığına şahit olmayı sürdürüyoruz.

Soner Yalçın, “Ağacı değil, ormanı görmek” başlıklı 9 Nisan 2020 tarihli yazısında Ebola virüsünün ABD içindeki laboratuvarlar tarafından yürütülen biyolojik savaş deneyleri kapsamında oluşturulduğunu şöyle iddia etmiş:

"Filoviridae (Filovirüs) ailesine bakalım. 

Bu ailenin 1976 doğumlu pek meşhur evladının adını duymuşsunuzdur: “Ebola ”… 

Tehlikeli bulaşıcı virüsün kendi içinde bile beş çeşidi var. 

Sadece “Zaire Ebolaviruse” karşı aşıyı ABD buldu. Ki Ebola virüsü ABD'nin biyo-silah olarak kullandığına dair yaygın görüş bulunuyor. İsmi bile oradan gelmiyor mu? “Experiments of Biological warfare Organised by Laboratories in America!” Yani, Amerika laboratuvarları tarafından üretilen biyolojik savaş deneyleri! Ebola'nın “ağabeyi” Marburg virüsün de biyo-silah olarak kullanıldığı iddia ediliyor. “İddia” diyoruz çünkü bunları kullanmak -sözde- yasak!"n

 

soner yalçın ebola
Soner Yalçın, “Ağacı değil, ormanı görmek” başlıklı 9 Nisan 2020 tarihli yazısından ilgili bölüm

 

Soner Yalçın yine okurlarına yanlış bilgi sunmuş.

Ebolanın kökeni “Experiments of Biological Warfare Organised by Laboratories in America” (Amerika’daki Laboratuvarlar Tarafından Üretilen Biyolojik Savaş Deneyleri) tanımının baş harflerine dayanmıyor (Bu arada, Warfare kelimesini kısaltmaya dahil edip EBWOLA demediklerini anlamak ise bir hayli güç. Anlaması zor diğer konu: gizli şekilde ölümcül virüs oluşturanlar neden ismine kendi kurumlarının baş harflerinden oluşan kısaltmayı versin).

Ebola virüsü ilk defa 1976 yılında Zaire’deki (günümüzün Kongo Demokratik Cumhuriyeti) Yambuku adlı bir köyde Antwerp’teki Tropikal Tıp Enstitüsü’nden Peter Piot adlı bir bilim insanı tarafından tanımlanmıştır. Sudan ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde eş zamanlı salgına yol açan Ebola virüsü varlığı ilk defa Myriam Louise Ecran adlı 42 yaşındaki Belçikalı hemşirede tespit edilmiştir.

Ebola isminin kökeni, virüsün Yambuku köyünde keşfedilmesinin ardından Karl Johnson adlı doktorun önerisiyle uluslararası komisyonun virüsün ilk bulunduğu köyün adının lekelenmemesi için köyden 96 km (60 mil) ötedeki ırmağın adını vermesine dayanıyor. Yani Ebola aslında “Yambuku ateşi” (Yambuku fever) olarak adlandırılacakken virüsü keşfeden doktorun duyarıyla birlikte Ebola’ya dönüşmüştür. Yani, Ebola adını bir kısaltmadan değil, Yambuku köyünün 96 km uzağında bulunan 250 kilometre uzunluğundaki Ebola Nehri’nden almıştır.

Ebola sözcüğü, Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Orta Afrika Cumhuriyeti’nde konuşulan Ngbandi dilinde “beyaz su”, “saf su” anlamına gelen “Legbala” kelimesinin Belçikalı doktor tarafından verilen l’Ebola şeklinde yanlış aktarılmış bir versiyonudur.

 

Ebola Virüsü
Ebola Virüsü

 

Ebolanın kökenine ilişkin tespit edildiği ilk dönemde yayımlanan makalelere göz atılabilir. Güzel bir örneği:

 

İLAVE: Soner Yalçın, Sözcü Gazetesinde 17 Nisan 2020 tarihinde yayınlanan “Özgürlük Yalanı” başlıklı yazısında “Ebola” kısaltması hakkındaki satırlarının “ironi” olduğunu öne sürmüş. Yazısından ilgili satırlar şöyleydi:

“Geçen hafta virüslerin-bakterilerin biyo-silah olarak kullanılmasını konu ettim. 25 virüs ailesinden verdiğim örneklerden biri de Ebola oldu:

-“Filoviridae (Filovirüs) ailesine bakalım. Bu ailenin 1976 doğumlu pek meşhur evladının adını duymuşsunuzdur: Ebola…
Tehlikeli, bulaşıcı virüsün kendi içinde bile beş çeşidi var. Sadece ‘Zaire Ebolavirus’ türlerine karşı aşıyı ABD buldu. Ki Ebola virüsünü ABD’nin biyo-silah olarak kullandığına dair yaygın görüş bulunuyor. İsmi bile oradan gelmiyor mu? ‘Experiments of Biological warfare Organised by Laboratories in America!’ Yani, Amerika laboratuvarları tarafından üretilen biyolojik savaş deneyleri! Ebola’nın ‘ağabeyi’ Marburg virüsün de biyo-silah olarak kullanıldığı iddia ediliyor. ‘İddia’ diyoruz çünkü bunları kullanmak -sözde- yasak!”
Fırtına koparıldı; Ebola’nın nehir isminden geldiğini bilmiyormuşum!
“Pek meşhur evladının adını duymuşsunuzdur” diye yazan, virüs kardeşinden, doğum yılından vs. filan bahseden ben nehir meselesini bilmiyor olabilir miyim?
Yahu… Ebola virüsü biyo-silah olarak ürettiğini iddia edenlerin yaptığı ironi bu! Baş harflerinde bile zorlama olduğu belli değil mi? Yoksa adı, “EBWOLA” olurdu.
Neyse, “bazıları takıntılı” deyip pek üzerinde durmadım.”

 

* Tespiti için Cem Say‘a teşekkürlerimizle…

https://twitter.com/say_cem/status/1248136685289963520

 

 

Yorumunuzu yazınız...